En Sıcak Konular

EĞİTİM DİLİ

1 Eylül 2009 16:59 tsi
EĞİTİM DİLİ AKP her zaman olduğu gibi, bu konuda da kaçak güreşmeyi tercih ettiği için açıkça niyetini söylemiyor ancak anlaşıldığı kadarıyla 'Kürtçe' adını verdiği dilde eğitimden bahseder gibi görünüyor.

Eğitim dili

Açılım laflarıyla bir ayımızı doldurduğumuz yazıyordu dünkü gazeteler ve televizyonların internet siteleri. Ondan evvelki aylarda ve haftalarda da bir albay tarafından Genelkurmay karargahında üretildiği iddia edilen ancak yapılan araştırmalar sonucunda sahte olduğu anlaşılan belge olmayan belgeyi tartışmıştık. Tıpkı şimdilerde açılım olmayan açılımı tartıştığımız gibi...

Açılım hakkında duyduklarımız hâlâ aynı laflardan ibaret: Akan kanın durması lazım. Türkiye'nin kalkınmasına kafa yorma zamanı. Mesela GAP gibi projeleri artırarak devam ettirmeliyiz. Ayrıca Türkiye'deki demokrasi standartlarını da yükseltmek gerekiyor. Örneğin AB süreci ve Kopenhag kriterleri bu konularda bir şeyler yapılmasını gerekli kılıyor.

İşin demokratikleşme ve Kopenhag kriterleri tarafını bir yana bırakalım. Çünkü o konular gerçek mi yoksa bahane mi belli değil. Daha doğrusu belli ve Türkiye'nin 'yeniden yapılandırılması için kullanılan bir araç. Akan kanın durması ve ülkenin kalkındırılmasına gelince, Türkiye'de bunlara şu veya bu şekilde hiç kimsenin itiraz etmesi söz konusu değil.

Örneğin hükümet, içinden geçmekte olduğumuz küresel ekonomik krizden de ders çıkararak, Türkiye'nin başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere İç Anadolu, Karadeniz ve gerekli olan başka bölgelerine yeni nesil entegre devlet teşekkülleri mi kurmak istiyor? Buralarda istihdam, sosyal kaynaşma ve ekonomik refahı artırmayı mı düşünüyor? Devletin başlatacağı hamlelerle o bölgelerde faaliyet gösteren özel sektör yatırımlarında da büyük bir artış sağlamayı mı hedefliyor?

Bunları yaparak genç çocukların terör örgütüne katılmalarının önünü almak ve terör örgütünün altını oymak mı istiyor? Bunları yapmak istiyor da karşı çıkan birileri mi var? Bu tür girişimlerin sonucunda bir miktar görev zararı olsa dahi, terörle mücadeleye para aktarmak yerine bu tesislerde insanların çalıştırılması karşılığında, bu zararlara katlanmak istemediğini söyleyen bir kamuoyu mu var? Partiler mi var? Yoksa devlet kurumları mı? Sorun nedir?

Ama öyle anlaşılıyor ki, mesele bu değil. Zaten hükümet tarafından gelen ve şimdilik tam olarak hükümeti temsil edip etmediği pek anlaşılmayan bazı beyanlar yeni bir 'millet' yaratma yönündeki Avrupa ve Amerika taleplerine işaret ediyor. Örneğin bir bakanın ısrarla 'Kürtçe dili'nde eğitimden bahsetmesinin ve bunun üniter devlet yapısına aykırı olmayacağını söyleyip durmasının anlamı nedir?

Çünkü aklı başında herkes biliyor ki, mesele üniter devlet değil milli devlettir. Yani devletin anayasal yapısının tek millet esasına göre yapılandırılmış olmasıdır. Üniter sistem ise istisnalar dışında milli devletlerin yönetim biçimidir. Milli devletlerde resmi dil dışında sadece azınlık dillerinde eğitim hakkı vardır ve azınlık statüsünde olanlar çoğunlukla birlikte milli egemenlik haklarını kullanamazlar.

Yani milli devletlerde eğitim sadece ve sadece tek dil üzerinden olur. Üniter yapıda olmayan Almanya veya ABD gibi yapılarda da eğitim dili tekdir. Sıklıkla örnek gösterilen İsviçre ise konfederasyon olarak kurulmuş ancak zamanla milli devlete dönüşmüştür ve orada da her kantondaki eğitim dili tekdir. Ancak İsviçre'de herkes artık üç dilli hale geldiği için sorun kalmamış gibidir. Kısacası milli devlet yapısı devam edecekse, Türkçe dışında bir dilde eğitim yapılamaz.

AKP her zaman olduğu gibi, bu konuda da kaçak güreşmeyi tercih ettiği için açıkça niyetini söylemiyor ancak anlaşıldığı kadarıyla 'Kürtçe' adını verdiği dilde eğitimden bahseder gibi görünüyor. Bazen seçmeli ders diyor bazen da eğitim dilinden dem vuruyor.  Eğer mesele seçmeli ders ise bu imkanı sağlayan özel dershaneler neden açıldı ve müşterisizlikten dolayı kapandı? Yok eğer basbayağı sosyal bilgiler derslerinin 'Kürtçe' denilen bir dilde anlatılması ise bu, bambaşka bir şeydir.

Buna gerçekte varolmayan bir milleti yaratma projesi denir ve bunun örneklerini geçen yüzyılda Balkanlarda defalarca görmüştük. Ayrıca önce bir Kürtçe dili oluşturarak, öğretmen yetiştirip sonra da o öğretmenler vasıtasıyla nasıl bir eğitim dili oluşturulması gerektiğini AB belgeleri açık açık yazıyor. Ama aynı AB benzeri talepleri Bulgaristan için dile getirmemişti. Kısacası dil meselesi öyle basit bir konu değil. Unutmayalım milletler dil birliği üzerine otururlar.

Kaynak. Milli gazete,http://www.milligazete.com.tr/makale/egitim-dili-137457.htm



Bu haber 648 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,635 µs