En Sıcak Konular

KEMAL BURKAY MİLLİ DİRENİŞTEN RAHATSIZ

19 Ağustos 2009 23:34 tsi
KEMAL BURKAY MİLLİ DİRENİŞTEN RAHATSIZ TÜRKİYE’den kaçtıktan sonra İsveç’e yerleşen Kemal Burkay, sözde açılımı değerlendirirken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP lideri Deniz Baykal’ı hedef aldı.

APO'NUN KANKASI ZEHİR KUSTU

TÜRKİYE’den kaçtıktan sonra İsveç’e yerleşen Kemal Burkay, sözde açılımı değerlendirirken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP lideri Deniz Baykal’ı hedef aldı. Burkay, CHP’nin izlediği politikaların tutucu ve statükocu olduğunu iddia etti.

PKK yandaşı Burkay milli direnişten rahatsız!

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi’ni de hedef tahtasına oturtan ve “son derece şoven politikalar izliyor” suçlamasında bulunan Burkay, “MHP’nin tavrı daha olumsuz. Yani son derece şoven politikalar izliyor. Bu tavırlar hiçbir sorunu çözmez” dedi.

Federasyon ve PKK’ya af istedi

ABD’nin Irak’a kukla cumhurbaşkanı olarak atadığı fırıldak Celal Talabani ve DTP eşbaşkanı Ahmet Türk’le birlikte terör kampı Bekaa’ya giden Ahmet Burkay, yüzlerce bebeğin katili Apo’yla el ele tutuşup neşe içinde poz vermişti. Şimdilerde yurt dışından ahkam kesmekle meşgul olan Burkay,  federasyon ve terör örgütü PKK’ya genel af talebinde bulunuyor...

Cani Öcalan’ın kankası CHP ve MHP’ye saldırdı

Bebek katili Öcalan, Ahmet Türk ve Talabani ile 1993 yılında PKK kampında çektirdiği
fotoğrafla tanınan Kemal Burkay, sözde Kürt açılımına karşı çıkan muhalefet
partilerine saldırdı, AKP’ye övgüler yağdırdı

İmralı canisi Abdullah Öcalan’a olan yakınlığı ile tanınan Kemal Burkay, AB ve ABD projesi olan Kürt açılımına direnen muhulefet partilerine kin kustu. AKP hükümetinin tutumunu “cesur bir adım, yardımcı olmak gerekir” şeklinde niteleyen Burkay, “Silahla bu meselenin çözülemeyeceği ve de sorunun silahla bastırılamayacağı yönünde bir kamuoyu oluşuyor” diye konuştu.

Her şeye karşılar 

Başbakan Erdoğan’ın DTP ile görüşmesine karşı çıkanları küstahça eleştiren Burkay şunları kaydetti: Bazı çevrelerin buna karşı tepki göstermeleri onların hâlâ eski dünyada yaşadıklarını gösteriyor. Meselâ, en azından CHP’den daha olumlu bir tavır beklenirdi. Yani, kendisini Sosyal Demokrat olarak tanımlayan bir partinin daha demokratik politikalar izlemesi gerekirdi. Ne yazık ki CHP son dönemlerde,   her türlü demokratik adıma karşı çıktı.  

MHP şoven!

MHP’nin tavrını daha da olumsuz bulduğunu dile getiren Burkay, parti yönetimini şoven politikalar izlemekle suçladı. “Bu tavırlar hiçbir sorunu çözmez ve bunlar Türkiye’nin yararına da değil.” diyen Burkay şöyle devam etti: “  Bu, çağdaş bir tutum değil. MHP, kanımca kendi zamanının çok gerisinde bir anlayışı temsil ediyor. Bu anlayışın Türk anlayışına da hiçbir faydası yok.”

Baykal bu politikayı devam ettiremez

Sözde aydın Kemal Burkay konuşmasında CHP’yi statükoculukla da suçladı. CHP’nin izlediği politikaların sosyal demokrasiyle bir alakası olmadığını öne süren bölücü Burkay, Çok muhafazakâr ve tutucu bir konumda ve de statükocu politikalar izliyor. CHP’nin böyle bir politika izlemesinde de sanıyorum, uzun yıllar tek parti olarak Türkiye’de düzen koyuculunda yer almasının rolü ve payı var.Yani CHP, bu statükoyu adeta kendi malı gibi görüyor ve ona sahipleniyor. “ifadelerini kullandı. Burkay sözlerini şöyle tamamladı: ” Şimdi çok daha elverişli koşullar var, şimdi hükümet bu yönde adım atmaya çalışıyor, o halde niye onlara destek olunmuyor? Türkiye’nin bu kamburdan kurtulmasını istiyorsa, Türkiye’nin önünün açılmasını istiyorsa, bu ülkeye barışın ve demokrasinin gelmesini istiyorsa... Sosyal demokrat bir partinin yapması gereken bu. Ne yazık ki, CHP bu konuda son derece statükocu. Yalnızca bu konuda değil, başka konularda da... Öyle sanıyorum ki, CHP bu politikayı uzun süre sürdüremez.

Barzani’yi de sevindirdiler

Peşmerge temsilcisi Neçirvan Barzani, Gül ve Erdoğan’ın demeçlerine büyük önem
verdiklerini açıkladı
Irak’ın kuzeyindeki peşmerge yönetiminin sözde Başbakanı Neçirvan Barzani, Türkiye’deki sözde Kürt açılımının kendilerini sevindirdiğini ve bu projeye herkesin katkı sağlaması gerektiğini söyledi. Necirvan Barzani, Türkiye’deki Kürt sorunun barışçıl çözüm projesi hakkında yaptığı yazılı açıklama yaptı. 

Partiler desteklesin

 “Atılan bu adım için biz Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türkiye Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’ın bu konulardaki çok değerli demeçlerini destekliyoruz” diyen Barzani, şunları kaydetti: “Aynı zamanda şunu vurgulamak isteriz ki Kürt sorunu Türkiye’de barışçıl yollarla çözülmesi gereken bir konudur. Başbakan Erdoğan’ın DTP lideri Ahmet Türk ile yapığı görüşme nedeniyle çok mutlu olduk” ifadelerini kullandı. Peşmerge sözcüsü Barzani ayrıca açıklamasında Türkiye’deki partilere çağrı yapma küstahliğini de gösterdi: Ümidim Türkiye’de tüm halklar bu barışçıl projeye destek verirler .  Umarım Türkiye’de ki siyasi partiler bu projeye destek veriler.

Bu fotoğraf unutulmadı!

Türkiye’ye federatif bir yapı öneren ve PKK’ya genel af talebinde bulunan Kemal Burkay, 1993 yılında terör örgütü PKK’nın Bekaa’daki kampına giderek, bebek katili Öcalan’la görüşmüştü. Bölücübaşı ile el ele poz veren Burkay’a, peşmerge reisi Celal Talabani ve DTP eşbaşkanı Ahmet Türk de eşlik etmişti.. (YENİÇAĞ) [1]

 

Zaman Gazetesi'nde Kemal Burkay'ın açıklamalarına yer verilen o haber:

 PKK'nın silah bırakmasını 'derin devlet' engelliyor 
 
İsveç'te yaşayan Kürt aydın Kemal Burkay, bölgedeki sorunun bir türlü çözülememesiyle ilgili çarpıcı iddialar ortaya attı. Burkay, PKK'nın bilinçli olarak oluşturulduğunu ve Kürtlerin taleplerini terörize ederek sorunun bastırılması için araç haline getirildiğini belirtiyor. 
 
İddialarını Ergenekon iddianamelerindeki verilerle destekleyen Burkay, 'derin devlet'i kastederek, "Bazı çevreler PKK'nın silah bırakmasını engelliyor." diyor. Darbe girişimlerine dikkat çeken Burkay, şiddete son vermeyen PKK'nın aynı amaçlarla kullanıldığını söylüyor. Terörist başı Abdullah Öcalan'ın İmralı'da 'derin devlet'in kontrolün- de tutulduğunu ileri süren Burkay'a göre, nakil şart: "Öcalan'ın Adalet Bakanlığı'nın kontrolündeki bir cezaevine nakli olmazsa derin devlet, PKK'yı yönlendirmeye devam edecek."

Eski siyasetçi Kemal Burkay, Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde PKK'ya silah bıraktırma yönünde kararlar aldığını söylüyor. Bu çerçevede örgütün adını önce KADEK ve Kongra-Gel olarak değiştirip daha önceki programını da terk ettiğini ileri sürüyor. Fakat devletin buna bir cevap vermediği iddiasında. "Maalesef derin devlet bunu istemedi." diyor. Burkay, iddiasına açıklık getirirken, "2004 yılından sonra PKK tekrar hareketlendirildi. Dikkat ederseniz, bu aynı zamanda hükümeti devirme planlarının, AKP hükümetini devirmek için belli güçlerin harekete geçtiği dönemlerdir." ifadelerini kullanıyor. Bu dönemde hazırlandığı öne sürülen Ayışığı ve Sarıkız gibi darbe planlarına sözü getiriyor. Örgüte yeniden PKK adının verildiğini, daha da şahinleştirildiğini ve yeniden silahlı çatışmaların başladığını ileri sürüyor. "Bu, bence Öcalan vasıtasıyla PKK'nın yeniden yönetilmesi olayıydı." diyen Burkay, örgütün bağımsız olmadığı görüşünde. "Yakalandığı andan itibaren Öcalan, İmralı'da derin devletin kontrolündeydi. Eğer oradan örgütünü yönetebiliyorsa, bu derin devlet istediği içindir. Eğer Genelkurmay silahların susmasını istiyorsa bu mümkündür. Yani, Öcalan'ın söyleyecekleri, kendisine söyletilenlerdir." şeklinde imalarda bulunuyor. Kürt aydın, iddialarını şöyle sürdürüyor: "Ergenekon'u nasıl kullanıyorlarsa, PKK'nın eylemlerini de öyle kullanmak istediler. Bu çatışma ortamının sürmesinden bazı çevreler yarar umdu. Onların işi galiba bu, yani çatışma ortamının devamında faydaları var. Yoksa işsiz kalacaklar. İmtiyazlarını yitirecekler, statükoyu sürdüremeyecekler."

Burkay, Kürt meselesinin çözümünde Ergenekon davasının da bir fırsat olduğu inancında. Tam bu dönemde 'demokratik açılım' çalışmalarının başlamasını olumlu görüyor. Hükümete desteğini ifade ederken, "Bu kadarı bile önemlidir. Sorunu kabul etmek, sorunun eski yöntemlerle çözülemeyeceğini görmek ve çözüm için de tüm taraflarla bir diyalog ortamı aramak; bunlar olumlu." diyor. CHP ve MHP'ye ise tepkili. CHP'nin sosyal demokrasiyle bir alakasının olmadığını savunurken şunları söylüyor: "Çok muhafazakâr ve tutucu bir konumda ve de statükocu. Böyle bir politika izlemesinde de sanıyorum, uzun yıllar tek parti olarak Türkiye'de düzen koruyuculuğunda yer almasının rolü var. Yani CHP, bu statükoyu adeta kendi malı gibi görüyor ve onu sahipleniyor. CHP'nin 1930'lardaki politikayı hâlâ sürdürmeye çalışması, o dönemlerde inşa etmeye çalıştığı toplum modelini bugün hâlâ korumaya çalışması olacak şey değil." Burkay'a göre MHP de 'son derece şoven politikalar' izliyor.

GÜNEYDOĞU'YA KIBRIS BENZETMESİ

Kendi önerilerini de sıralayan Burkay, tartışılacak görüşler ortaya koyuyor. Federasyon talebini gizlemezken örnek olarak Kıbrıs'ı gösteriyor. Ada'da 150 bin Türk olduğunu, federal bir yapı kurulduğunu, Türk tarafının bunu bile az görüp konfederasyon istediğini dile getiriyor. Türkiye'de ise en kötü ihtimalle 10 milyon Kürt nüfus yaşadığını ifade ederek, şu soruyu yöneltiyor: "Kıbrıs'ta 150 bin Türk için istediğimiz şeyi niye bu bölgedeki insanlarımız için de istemeyelim?"

1937 Tunceli doğumlu Burkay, eğitmen bir babanın oğlu olarak gençlik yıllarında köy öğretmenliği yaptı. 1960 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Kısa bir dönem kaymakamlık stajının ardından avukatlık stajı yaptı ve avukat oldu. Elazığ ve Tunceli'de avukatlık yaptı. Ardından siyasete girdi. Edebiyatla da meşgul oldu. 12 Eylül'den sonra bir nevi sürgün hayatı yaşayan Burkay, 30 seneye yakındır yurtdışında. (ZAMAN) [2]
 

Kaynak:

[1].Yeniçağ Gazetesi,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=21730

[2].Zaman Gazetesi,http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=882133&title=pkknin-silah-birakmasini-derin-devlet-engelliyor

 



Bu haber 993 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,131 µs