YAPAY GÜNDEMLE UĞRAŞIRKEN

7 Temmuz 2009 18:39 tsi
Biz içerde birbirimizin kuyusunu kazarken dışarda neler oluyor?Araştırmacı-yazar Hasan Ünal'ın yorumu...

Yapay gündemle uğraşırken

Hafta sonunda ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın İran konusunda yaptığı açıklamalar çok tehlikeliydi. Yıllarca Kıbrıs'tan Ermeni sorununa kadar her konuda Türkiye aleyhine faaliyet gösteren ABD Başkan Yardımcısı Biden, İsrail'in, İran'ın nükleer çalışmalarını kendisine yönelik ciddi bir tehdit olarak algılaması ve harekete geçme ihtiyacı duyması halinde elini kolunu tutmayacaklarını söyleyiverdi.

Bu, şu ana kadar en üst düzey bir ABD yetkilisi tarafından yapılan en tehlikeli açıklama olsa gerektir. Çünkü İsrail'in İran'ı bombalamaya kalkışması halinde buna mani olmayacaklarını söylemeleri, İsrail'e 'git ve yap' demekle eş anlamlıdır. İsrail birkaç yıldır Akdeniz üzerinde uzun menzilli bir yoğun bombardıman için tatbikat yapıyordu.

Hatta Yunanistan'ın Girit adasına konuşlandırdığı S-300 füzelerine karşı da elektronik harp icra ettiğine dair haber ve yorumlar Yunan basınında defalarca yer aldı. İran'ın belli bölgelerde kullandığı hava savunma sistemlerinin S-300 veya benzerleri olduğu dikkate alınırsa, İsrail'den başlayıp Cebelitarık'a kadar geniş bir bölgede İsrail'in nasıl bir hava harekatı tatbitakı yaptığı daha iyi anlaşılır.

Irak'ı söylemeye bile gerek yok. Kuzeyindeki devletleşme çabaları Türkiye'nin de destek ve yardımıyla mesafe katediyor. Amerikan birliklerinin şehirlerden çekilmesinden itibaren Irak'taki güvenliğin yeniden bozulmaya başladığı bir gerçek. Ama en önemlisi kuzeydeki kukla devlet yapılanması Kerkük şehrini yutmaya ve Irak'ın kuzeyinden orta bölgelerine kadar geniş bir havaliye dağılmış olarak yaşayan Türkmenleri yok etmeye çalışıyor.

Çin'in Sincan dediği Uygur Bölgesi'nde Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretinin hemen sonrasında başlayan ve neredeyse bir yok etme harekatı şeklinde devam eden Çin operasyonlarında yüzlerce Uygur Türkü'nün öldürüldüğü haberleri geliyor. Tibet'teki en küçük bir karışıklığı ve Çin'in düzenlediği her askeri operasyonu flaş haber olarak geçen Batılı televizyonların bu konuda da aynı derecede duyarlı oldukları söylenemez.

Dahası komşumuz Bulgaristan'dan gelen seçim haberleri... Türkiye'yi çok yakından ilgilendirecek olan seçim sonuçlarına göre, Bulgaristan'daki epeyce geniş ve hacimli Türk azınlığa hiç iyi gözle bakmayan GERB partisi genel parlamento seçimlerinin ezici galibi oldu ve 240 sandalyeden 115'ini aldı. Türk düşmanlığı üzerine siyaset yapan ve Batılı medya tarafından ırkçı şeklinde tanımlanan ATAKA partisi de yüzde dokuz civarında oy aldı ve parlamentoya on yedi üye sokmayı başardı.

Yani Türk karşıtı GERB ile Türk düşmanı ırkçı ATAKA birlikte bir hükümeti rahatça kurabilecekler. Seçim kampanyası sırasında GERB'in eski Sofya Belediye Başkanı olan genel başkanı Boyka Borisov'un Türk karşıtlığı-düşmanlığı konusunda ATAKA ile yarıştığını düşünecek olursak, Türkiye-Bulgaristan ilişkilerinde bizi nelerin beklediğini daha iyi anlarız.

Bulgaristan toplumunda gözlemlenen Türk karşıtlığı veya ırkçılığın söz konusu ülkenin AB'ye girmesinden sonra hız kazanmış olması da ayrıca endişe verici bir durumdur. Bu seçim sonucunda kurulacak hükümet zamanında Türkiye-Bulgaristan ilişkilerinin gerginliklerle dolu olması oldukça muhtemeldir. İki ülke arasında yaşanan yirmi yıllık yumuşama ve iyi komşuluk ilişkilerinin belki de sonuna gelindi.

Bu arada Azerbaycan'dan gelen haberler de hiç iç açıcı değil. Türkiye'nin bir anda kendisini satışa getirebileceğini gören Azerbaycan hızlı bir şekilde Rusya'ya yanaşıyor. Önce Rusya ile bir gaz anlaşması yaptılar ve Azerbaycan gazının önemli bir kısmının Rusya üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılması konusunda uzlaştılar.

Oysa Türkiye on beş sene uğraşarak Azerbaycan petrolü ve doğal gazı için Rusya'ya alternatif bir hat oluşturmak istemiş ve bunda da kısmen başarılı olmuştu. Gerçi Bakü-Ceyhan devam ediyor ve Azerbaycan yetkilileri Nabucco hattı için de yeterli gaz vereceklerini söylüyorlar; ama gelişmelerin öyle olmayacağını gösteren bir gidişata şahit oluyoruz.

Bir kısmını sıraladığımız bu hadiselere bir bakalım, bir de içerde nelerle meşgul olduğumuza... Burada bir gariplik olduğu açık değil mi?

Hasan Ünal-Milli Gazete

Kaynak: Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/makale/yapay-gundemle-ugrasirken-131772.htm

Bu haber 534 defa okundu.