GÜLEN HAREKETİ ABD’DE MİLLİ GÖRÜŞ’Ü NASIL TANITIYOR?

28 Haziran 2009 21:27 tsi
Belge ya da kağıt tartışmasının bir kez daha gündeme taşıdığı bir diğer çekişme de cemaat ile Milli Görüş hareketi arasındaki sert rekabet oldu.

CEMAAT ABD’DE MİLLİ GÖRÜŞ’Ü NASIL TANITIYOR?

Belge ya da kağıt tartışmasının bir kez daha gündeme taşıdığı bir diğer çekişme de cemaat ile Milli Görüş hareketi arasındaki sert rekabet oldu.

Saadet Partisi’nin yayın organı olarak bilinen Milli Gazete’de Afet Ilgaz’ın AKP ve cemaat aleyhine ve TSK’yı koruyan tonda yazdığı yazılar giderek daha dikkat çekici olmaya başlarken Cemaatin Milli Görüş’ten kaynaklanan rahatsızlığının işaretleri de netleşti. Önce Ilgaz’ın köşesindeki son cümleleri aktaralım:

“Belgenin orijinalini bir türlü bulamadılar. Tuhaf bir şeydi bu belge işi. Orijinalini ortaya çıkaramayacaklarını biliyorlardı, peki neden çok sağlammış gibi ona sarıldılar? Sarılmadan önce o kadar gürültü kopardılar? O kadar polis veya başka bir şey, orijinali olmadan belgede imza çalışması yapılamayacağını bildikleri halde neden bu kumpası kurdular?

İktidar kanadına gelince: Neden kendi partilerinin adını, son yıllarda çok şüphe çeken bir başka adla birlikte görünce bunu kabul edip benimsediler? Bir de üstelik suç duyurusu yaptılar?

Neden, "Hayır bizim bu cemaatle bir işimiz yok, o halde bu belge bizi ilgilendirmiyor" deme cesaretini ve ferasetini gösteremediler? Burhan Kuzu "Bakalım doğru mu" deyip duruyor hâlâ.

İki hafta önce Washington’da CSIS’te konuşan Gülen Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yılmaz Alp Aslandoğan “kadrolaşma” konusu kendisine sorulduğunda şu yanıtı verdi:

“Siyasi partilerle ilişki oldukça karmaşık. Bazı münferit vakalarda Hareket üyelerine yönelik ayrımcılık yapıldığını görüyoruz. Bazı durumlarda da tercih edildiğini görüyoruz. Bunu gösteren bir kalıp olduğunu düşünmüyorum. Ama mesela 1990’ların sonunda Türkiye’de Müslümanları temsil ettiğini söyleyen bir partinin Hareket üyeleri aleyhine ayrımcılık yaptığını çok iyi biliyorum. Bu olaydan çok eminim”

Şimdi anlıyoruz ki, Refah Partisi ve Saadet Partisi kadroları cemaatten 90’lı yıllardan beri hoşlanmıyordu. Hatta Erbakan-Çiller koalisyonunda cemaatin devlet kadrolarından atıldığı da cemaate yakın bir ismin ağzından resmen açıklanmış oldu.

Bunu unutmayan cemaat ABD’de Saadet Partisi ve Milli Görüş hareketi aleyhinde propagandaya başladı. Milli Görüşçüleri hem “Nationalist” (Aşırı milliyetçi) hem de “Religious Zealots (Bağnaz Dinciler) diye tanıttı. Milli Görüş’ün İsrail karşıtı duruşunu İsrail lobisi nezdinde silah olarak kullanan cemaat böylelikle ABD’de kendilerine yakın bir çevre yaratmaya çalıştılar.

İşte bu nedenle Ahmet Taşgetiren, Afet Ilgaz gibi isimlerin kalemlerinden çıkan yazılar Cemaati tahmin etmedikleri kadar rahatsız ediyor.

Odatv.com

Kaynak: Odatv.com,http://www.odatv.com/Siyaset/cemaat_abdde_milli_gorusu_nasil_tanitiyor-16684.html

 

Bu haber 578 defa okundu.