En Sıcak Konular

MÜSLÜMANLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜLER

19 Haziran 2009 15:07 tsi
MÜSLÜMANLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜLER İsmine fitne mi,fesat mi,hasat mi ne derseniz deyin?Bir gerçek var,güya dindarları iktidar yapıp müslümanları birbirine düşürdüler...

Sonunda Başardılar,

İsmine fitne mi,fesat mi,hasat mi ne derseniz deyin,bir gerçek var güya dindarları iktidar yapıp müslümanları birbirine düşürdüler...

Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak,ismine yakışmayan bir tarzda bazı İslamî cemiyetlerin liderlerine ağır ithamlarda bulundu.[1]

Haliyle büyük tepki çekti.

İşte o tepkilerden biri daha:

Vakit’in çelebisinin sponsoru kim?!

Vakit’çilerin “kronik gocunmaları” nereden kaynaklanıyor? Seçim döneminde deli saçması yazılarıyla Atilla Özdür nöbetteydi. Şimdi Dilipak olmayan Abdurrahman devrede; M. Emin Koç’un deyimiyle “çelebi” olmuş!
Kalemine kirli su ve bühtan çekerek döşemiş yazısını! Abdurrahman, keşke Abdurrahman olsa!
Abdurrahman çelebi, köşesinden, bir kere bile yan yana gelmediği Prof. Dr. Baş’a balçık atma işini kimin aklıyla ve kimin talimatıyla üstlenmiştir? Balçık sponsoru kimdir?! Hangi Haçlıdan veya onların hangi yerli taşeronundan ne alarak kalemini kullanmıştır? Kulağına kim üflemiştir?! Kızını gönderip teslim ettiği Vatikan papazları mı? Bu sualleri, açık yüreklilikle cevaplandırmalıdır.
Birçokları Abdurrahman çelebinin denediği “iftira ve balçıklama” yolunu bugüne kadar denedi… Başaramadılar. Sonunda şunu gördüler; Prof. Dr. Baş, Türk milletinin bahtıdır, göz aydınlığıdır, günüdür, güneşidir; balçıkla sıvanamaz. Abdurrahman çelebi de, akıl hocaları da, politik ağabeyleri de biliyor olmalılar. O halde bu “özel kirli gayret” niye?! Ve kim adına?!
Ha, Abdurrahman çelebi, gerçekten gazetecilik yapmak istiyorsa, şu konuları “derin”lemesine araştırsın; bakalım karşısına kimler çıkacak, hangi akıl hocaları ve yaranları çıkacak?!

Çelebinin “sobe” yapacağı bazı entrikalar
Yıllarca “Minareler süngü, kubbeler miğfer” diye ortalığı velveleye verdikten sonra, konjonktüre uyum sağlayarak boynuna AB ve Vatikan “haç”ını geçiren, bununla da hızını alamayarak Müslüman kılığıyla işgalci Amerika’nın stratejik ortağı ve “emir eri” olanlar, BOP’un taşeronluğunu üstlenenler kimlerdir?! Abdurrahman sağına baksın-soluna baksın… Sobe yapsın! Kalemi ve yüreği yetiyorsa, bu yaranlarının devlet ve milletimize zararlarını anlatsın halkımıza…
Bir soru daha… 20 Kasım 1992 günkü Zaman’da “ABD’de Yahudi mafyası: ADL” diye manşet olan ADL, yine aynı mevkutenin 10 Mart 1998 günkü nüshasında “ADL heyeti Org. Çevik Bir ve Fethullah Gülen ile görüştü… Gülen’in ADL’nin teklifiyle hazırladığı hoşgörü ve diyalogla ilgili kitap, ADL tarafından basılarak dünyanın dörtbir yanında dağıtılacak” şeklinde özel habere konu oldu.
Bu günlerde “AKP ve F. Gülen’e dair plan”ların bazı özel evraklarda konu edildiği iddialarıyla ortalık çalkalanırken; neden, “ABD, ADL, Çevik Bir ve Fetullah Gülen’in bir araya geldiği bu haberlerinin korelasyonu ve ilintileri” Abdurrahman çelebinin merakını, evet neden celb etmiyor?! Abdurrahman, neden “cambaza bak” oyunuyla ve kirli kalemiyle milletin dikkatini yanlış yönlere çekmeye çabalıyor?!

“Nurcu papaz”lar türeten diyalog ahtapotunun sponsoru
Dahası var, Zaman’ın “Yahudi mafyası” diye nitelediği ADL’nin “özel görüşme”lerinden sonra, 14 Nisan 2000 günkü Zaman’dan “Bu bir devrim!” çıkışıyla öğreniyoruz ki, “dinlerarası diyalog” ekseninde Şanlıurfa’da Müslüman Meryem ile Hıristiyan Lester’in nikahları, papaz-haham ve müftünün huzurunda kıyılıyor. Aynı habere göre Hıristiyan Lester “kendini hem Hıristiyan, hem Müslüman ilan ediyor.” Zerre kadar iman ve iz’anı olanlar, bu “diyalog” tezgahıyla irkilirken; Abdurrahman çelebinin neden kılı ve kalemi kıpırdamadı, kıpırdamıyor, neden merakını bu işin perde arkası ve sponsorları celb etmiyor?
Devlet, millet ve medeniyetimizi ahtapot gibi saran “Vatikan-ABD-ABD-İsrail eksenli dinler arası diyalog” furyasında, mevkutelerde “nurcu papaz” diye manşetlere çıkan T. Üçal ve Y. Kapusuz’lar (Bkz. Star, Milliyet gazeteleri 15 Aralık 2001; Tempo dergisi 28 Mart 2005), “nurcu haham” diye ABD’den seslenen T. Güney, acaba kimlerin meyveleri diye neden merak etmedi Abdurrahman çelebi?!
Vakit’in Abdurrahman çelebisi, kafasını biraz bu yaranlarının “belgeli ahval”ine yorsaydı, onların sicillerini ve sponsorlarını teşhis etmeye çabalasaydı; cami duvarını kirletmekten utanır, bağımsızlık karakterli, devlet-millet ve medeniyetine sevdalı, fikir ve iman abidesi Prof. Dr. Baş’a çamur atmaktan belki haya ederdi!
Hak ve hakikatten zerre kadar nasibi varsa; bu anlattıklarımdan yüzü kızarmış, yüce milletimize ve hak sahibi Prof. Dr. Baş’a “büyük bir özür” borçlu olduğunu fark etmiştir?!

A. Faik Nabi -Yeni Mesaj [2]

[1].http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=15065 

[2].http://www.yenimesaj.com.tr/yazarlar.php?haberno=9005024&tarih=2009-06-18 



Bu haber 537 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,989 µs