En Sıcak Konular

BİR ZAMANLARIN ÇULSUZLARI NASIL PLAZA SAHİBİ OLDULAR?

7 Haziran 2009 12:02 tsi
BİR ZAMANLARIN ÇULSUZLARI NASIL PLAZA SAHİBİ OLDULAR? Bir zamanların sıradan insanları,halkı sömürerek nasıl plaza ve televizyon sahibi oldular? Vatan Gazetesi yazarı Necati Doğru yazdı.

‘Fener’den önce çulsuzun biriydi!

Durmadan yazıp; “unutma önemlidir... Unutma önemlidir...” diye başınızın etini yemiştim de sizlerden bazıları bana, “Belgeleri yok ettiler... Mallarını mülklerini kaçırdılar... Bundan bir şey çıkmaz... Burası Türkiye, vurgun vuranın yanına kâr kalır... Soygun soyanın olur...” mektupları yazmıştı.

Gördünüz mü ne oldu?

Doğru burası Türkiye!

Adalet geç anlıyor.

Ağır, yavaş kalıyor.

Fakat burası o eski Türkiye değil. Bugünün Türkiye’sinde halkın “unutmamasının ve unutmadığını belli etmesinin” bir etkili gücü var. Bu gücün desteğiyle savcı çalışmaya, hakim konuyu incelemeye başlayıp, adalet harekete geçince; “İçlerinde RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da bulunduğu 16 kişinin malına-mülküne-parasına” tedbir konuldu. MASAK, 16 şüphelinin hesap hareketlerini incelemeye aldı. Ankara 4. İdare Mahkemesi de Zahid Akman’ın TBMM’nin kasalarında tutulan “son 5 yıllık servet beyanlarını” istedi.

Kıyaslama yapılacak.

‘Fener’den önce neydi?

Çulsuzun biri miydi?

‘Fener’den sonra ne oldu?

Plaza sahibi mi oldu?

Parayı nereden buldu?

Türkiye adaleti de tıpkı Almanya adaletinin yaptığı gibi “çulsuzluktan plaza sahipliğine geçişin” üzerine gidecek. İktidar değişince eski çulsuzlar, “siyaset-tarikat-ticaret üçgeni” içinde yer aldıktan sonra nasıl olmuş da mal-mülk-mevki-itibar-TV kanalı-Ankara’nın göbeğinde alışveriş plazası- her çeşitten bir çok şirketin ortağı haline gelmişler? Türkiye’nin adaleti şimdi bize bu sorunun cevabını belgeleriyle, kanıtlarıyla, şahitleriyle vermek için çalışıyor. Ona güveniyoruz, güvenmeliyiz.

Şu soru çok önemlidir:

Deniz Feneri nedir?

Yüzyılın iyilik hareketi midir?

Uluslararası soygun mudur?

Alman adaleti kapanmış gözlerimizi açtı. Deniz Feneri’nin söyledikleri gibi “Asrın İyilik Hareketi” olmadığını fakat siyaset-tarikat-ticaret üçgeni içinde yaratılmış amaca ulaşmak için her yolu mubah gören arsız bir “ılımlı yeni Makyavelist örgütlenme” olduğunu ortaya koydu. Bu örgütlenme tek başına Zahid Akman, tek başına Zekariya Karaman ve o 16 kişiyi aşan Türkiye’de iktidara gelecek kadar halkın güvenini alabilen siyasetçilerin de içinde harman oldukları bir harekettir.

Sadece Zahid’e takılma.

Arkasındakine de bak!

Sadece Zekeriya’ya saplanma.

Kimlerle vidalı onu da gör!

Sağ olsunlar, var olsunlar, kalemleri ölümsüz olsun ve ruhları daima özgür kalsın, analarının sütü onlara helal olsun gazete ve TV muhabiri genç arkadaşlar, ellerinden geleni yapıyorlar. Dün Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’a yine sorular sordular. Bülent Arınç, “Zahid Akman’ı RTÜK Başkanlığı’na ben atamadım. Başbakan da atamadı” diyerek gerçeği saklayan, doğruyu sakatlayan bir cevap verdi. Zahid Akman’ın RTÜK Başkanlığı’na gelebilmesi, Meclis çoğunluğunu elinde tutan iktidar partisi sayesinde olur. Geçmişte de hep böyle olmuştur. Şimdiki iktidar partisi de Başbakan’ın ve Bülent Arınç’ın sözüne, isteğine, işaretine, arzusuna göre hareket eder.

Benim söylemim yine aynıdır:

Unutma!

Zahid Akman çulsuzdu.

Şimdi plazası var.

Bu önemli değil.

100 plazası olsun bizi ilgilendirmez. Fakat Deniz Feneri siyaset-tarikat-ticaret üçgenine perçinlenmiş, Türkiye siyasetini de çürüten, iyi insanların kalbindeki iyilik yapma duygusunu paraya çevirip istismar eden bir soygun hareketi şüphesiyle adaletin önündedir. Türkiye adaleti; bu “tarikat-siyaset-ticaret üçgeninde” yer alan herkesten hesap sormalıdır.

Sorulacak hesap budur.

Unutma!

Parçalar önemli değil.

Bütün önemlidir.

Kaynak: Vatan Gazetesi,http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Fenerden_once_culsuzun_biriydi&tarih=07.06.2009&Newsid=242221



Bu haber 590 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,189 µs