''TERÖRİSTLERİ AF ETMEK ŞEHİTLERİN KEMİKLERİNİ SIZLATIR''

29 Mayıs 2009 23:02 tsi
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu, son günlerde gündemde yer alan PKK terör örgütüne yönelik “af” konusunda yazılı bir açıklama yaptı.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu, son günlerde gündemde yer alan PKK terör örgütüne yönelik “af” konusunda bir açıklama yaptı. Topçu şunları söyledi; 

“Güneydoğu meselesine yönelik Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan bazı açıklamalarda ‘tarihi fırsat’ olarak değerlendirilen çözüm beklentileri her zaman olduğu gibi terörün provokasyonuna bir kez daha uğramıştır.

Bebek katili PKK, 7 askerimizin şahadetine sebep olarak, kime ve nereye hizmet ettiğini bir kez daha göstermiştir. PKK’ya yönelik pek ifade edilmese bile ‘af’ eksenli bir bakış açısının ne kadar yanlış olduğu bu terör eylemiyle adeta ispatlanmıştır. Bu katillerin anladığı dil bellidir. Teröristlere yönelik genel af gibi açılımlar anlamsızdır ve şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak beyhude bir çabadır. Mevcut pişmanlık yasasından zaten faydalanılmaktadır, yeni bir açılıma gerek yoktur. Terörün yöntemi ve amacı bellidir, terörün ve teröristlerin kökünü kazımadan huzur ve güvenlik ortamı sağlamak mümkün değildir.

BBP olarak öteden beri terörün bitirilmesi için etkin mücadele edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Teröristlere karşı özel ekiplerle mücadele edilirken bir kısım sorunlar için sosyal çözümler de üretilerek uygulanmalıdır. Fakat bir kısım bölücülerin ifade ettiği gibi ‘silahların karşılıklı bırakılması’ gibi bir yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. TSK; Kürdü, Türkmeni, Alevisi ve Sünnisiyle Büyük Türk Milletinin güvenliğinden sorumlu kahraman ordusudur. PKK ise, şer odakların hizmetinde olan katiller güruhudur. Bu sebeple TSK ile PKK’yı sözüm ona savaşın birer tarafı olarak görmek ahmaklıktır. PKK; terör örgütüdür. TSK ise bu örgütle mücadele etmeye mecburdur. Milletimizin huzur ve güvenliği için bu mücadele şarttır. TSK’nın haklı mücadelesinde Mehmetçik’in motivasyonunu bozacak açıklamalardan başta siyasetçiler olmak üzere herkes uzak durmalıdır.

Sonuç olarak, sosyal barış ve huzurun tesis edilmesi için terörle etkin mücadele etmek gerekmektedir. PKK’nın silah bırakmasını beklemek beyhude bir iyi niyet tesellisidir. Terörü ininde bitirmeden bize huzur yoktur. Hükümet sorumluluğunun farkında olarak etkin mücadele etmelidir. Hükümete daha önce ilettiğimiz mücadele yöntemleriyle ilgili projelerimizi gerekirse yeniden kendilerine ulaştırabiliriz. Yapamıyorlarsa bize müsaade etsinler biz bu işi 1 yılda kökten çözeriz. BBP’nin projeleriyle Güneydoğu’nun köylerinde hayvancılık ve tarım yeniden yükselir, şehirlerinde ise huzur ve hürriyet tesis olur. Biz bu işi bitiririz. Bu işi bitirecek tek ve yegâne irade BBP’de vardır. BBP anlayışı bu ülkenin barış ve huzurunun teminatı, sigortasıdır.  Siyasi erk geç kalmadan devlet ve milleti buluşturmalıdır. Çare buradadır.”[1]

FETİHİN 556. YILI KUTLU OLSUN       

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın topçu İstanbul’un fethinin 556. yıldönümü sebebiyle bir mesaj yayınladı. Mesajda Yalçın Topçu şunları söyledi;

“Bugün İstanbul'un, ecdadımız tarafından fethinin 556. yıldönümünü gururla kutluyoruz. 
Büyük hükümdar ve bilge insan Fatih Sultan Mehmet, 29 Mayıs 1453’te, İstanbul’u Bizans’ın elinden kurtararak, insanlığa yeni bir umut olmuştu. Kan, nefret ve gözyaşının sembolü olan karanlık Orta Çağ’a son vererek hoşgörü, adalet ve aydınlığın müjdesi olan Yeni Çağ’ın ilk adımlarını atmıştı. Dünya medeniyet tarihine bir hediye olarak Türk Rönesans’ının zirveye ulaştığı yeni bir gün 556 yıl önce bugün doğdu. Karanlık yerini aydınlığa, zulüm adalete, taassup araştırmaya ve bilgiye bırakmıştı. Bilge hükümdar Fatih’in yönetiminde çehresi değişerek bilge şehrine dönüşen İstanbul, hem dünyanın cazibe merkezi hem de cihan devletimizin başkenti oldu. 
Daha yüzyıllar öncesinden kutlu bir ağızdan kutlu bir kelamla geleceğin müjdesini veriyordu: ‘İstanbul bir gün mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan, ne güzel kumandan’ . Bu müjdeye erişmek için birçok Müslüman hükümdar ve asker İstanbul’u kuşatmış fakat bu büyük onur ecdadımıza ve büyük hükümdarımız Fatih Sultan Mehmet’e nasip oluyordu.
İstanbul'un fethi, yalnızca bir şehrin el değiştirmesi gibi basit bir olay değil, küresel dengeleri bozarak, insanlığa yeni bir çığır açan tarihi bir gelişmedir. 
Çeşitli iç ve dış fitne odaklarının kirli çalışmalarıyla birlikte yaşama idealimizin sarsıntı geçirdiği, bir arada olma isteğimizin sekteye uğratılmaya çalışıldığı günümüzde; 556 yıl önce ortaya konulan yüksek iradeye, uzlaşma ve hoşgörü anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. 556 yıl önceki fetih ruhuna ve sonrasında oluşan sosyal barış ortamını sağlayan medeniyet ilke ve iklimine bugün daha fazla ihtiyacımız vardır. Bu ruh, saklı durduğu gönüllerden tekrar ortaya çıkacak ve Türkiye sevdalılarının iktidarında, gönülleri fethederek layık olduğu mevki ve hak ettiği saygınlığa kavuşacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle İstanbul'u bir Türk-İslam kenti yaparak çağ 
değiştiren, dünyaya yeni bir medeniyet armağan eden, başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere, yol arkadaşları Ali Kuşçu, Akşemseddin, Molla Gürani ve onun övülmüş askerlerini şükranla ve saygıyla anıyoruz. 
İstanbul’un fethinin 556. yıldönümü, Türk milletine, İslam âlemine ve tüm insanlığa kutlu olsun.”[2] 
 

Kaynak. BBP.org.tr,

[1].http://www.bbp.org.tr/component/content/article/38/122.html

[2].http://www.bbp.org.tr/component/content/article/38/123.html

 

Bu haber 512 defa okundu.