İKT 36.DİŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISI

24 Mayıs 2009 09:11 tsi
İslam Konferansı Teşkilatı'nın (İKT) 36. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı Şam'da başladı.

Kudüs Elden Gidiyor

İslâm'ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs, mahalle mahalle, sokak sokak Siyonizmin eline geçiyor. İslâm ümmeti ve Filistinli gruplar bölünmüşlüğü bırakıp Kudüs için ayağa kalkmalı.

Şam'da başlayan İKT 36. Dışişleri Bakanları Toplantısında konuşan İKT Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu, "İsrail'in Filistin vatandaşlarına karşı ölümcül saldırıları devam ediyor. İşgal edilmiş topraklarda İsrail yerleşimi sürüyor. İsrail, Mescid-i Aksa'ya eşi görülmemiş gaddar saldırılarla, Arap İslâm kimliğini yok etmeyi amaçlıyor. Gazze'ye yaptığım ziyaret sırasında uluslararası savaş suçu sayılabilecek olaylarla karşılaştım" dedi. İhsanoğlu ayrıca Türkiye, Endonezya ve Suudi Arabistan'ın G-20 ülkeleri içinde referans ülke olduğunu ve daha çok İslâm ülkesinin G-20'de yer alması gerektiğini söyledi.

Filistinli gruplar uzlaşmak zorunda

İKT 36. Dışişleri Bakanları Toplantısı sebebiyle Şam'da bulunan Prof. Dr. İhsanoğlu yaptığı açıklamada, "Filistinli gruplar arasındaki uzlaşmazlığın barış sürecini olumsuz etkilemesinin yanı sıra Filistin halkının büyük sıkıntılara düçar olmasına sebebiyet verdiğini" belirtti.

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Filistinli grupların uzlaşamamasının, müzakerelerde büyük zaaf oluşturduğunu söyledi. İKT 36. Dışişleri Bakanları Toplantısı nedeniyle Şam'da bulunan Prof. Dr. İhsanoğlu yaptığı açıklamada, "Filistinli gruplar arasındaki uzlaşmazlığın barış sürecini olumsuz etkilemesinin yanı sıra Filistin halkının büyük sıkıntılara düçar olmasına sebebiyet verdiğini" belirtti.

Gazze halkının büyük bir ambargo altında yaşadığını kaydeden İhsanoğlu, "Kudüs'te elde kalan birkaç mahalle, birkaç sokak, hepsi bir bir gidiyor elden. Hal böyle olunca Hamas, El Fetih ve bunların etrafındaki küçük grupların böyle zıt bir şekilde hareket etmesi, Filistin'in çıkarlarını kendi çıkarlarına ram etmelerini görmek insanı üzüyor" diye konuştu.

Dar, politik mülahazalar

İhsanoğlu, Filistinli grupların bir araya gelmesi için İKT bünyesinde, 2006 yılında mekik diplomasisinin başlatıldığını hatırlatarak, şunları  kaydetti:

"İlk anlaşma köprüsünü biz kurduk. Fakat maalesef bütün bunlara rağmen Hamas ve El Fetih değişik tesirler altında, birbirlerine düşman kesildiler ve uzun süredir Kahire'de Mısır hükümetinin yürüttüğü uzlaşma toplantılarının beşincisi bitti, hala nihai bir çözüme kavuşmadı. Maalesef dar, politik mülahazalarla yapılan davranışlar Filistin cephesini daha küçük parçalara ve daha ihtilaflı durumlara sokuyor."

İhsanoğlu, Filistin davasının çözümü konusunda fazla mesafe alınamamasının en büyük nedenlerden birinin, Filistinli grupların uzlaşamaması, Filistin'i bütün olarak temsil eden bir tavrın geliştirilememesi olduğunu belirterek, "Bu, müzakerelerde büyük bir zaaf noktasıdır" dedi.

Iraklı Şii lider Mukteda El Sadr'ın "mücadele yönetimimizi değiştireceğiz" yönündeki beyanının bölgedeki diğer gruplar açısından teşvik edici olduğunu belirten İhsanoğlu, temasta bulundukları gruplara demokratik yöntemleri kullanmaları yönünde telkinde bulunduklarını kaydetti.

İhsanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Halid Meşal, Hamas seçildikten sonra ziyaretime geldi. Ona, 'Artık kendinizi demokratik seçimle iktidara gelmiş siyasi parti olarak görmeniz lazım. Çalışmanızı artık bir siyasi parti olarak yapmanız lazım. Uluslararası bir dil konuşmanız lazım. Çünkü bunlar mahalli seçimler değil, bunlar sizi iktidara taşıyan seçimlerdir ve sizin artık Filistin hükümeti olarak bütün dünya ile münasebetler geliştirmeniz lazım' telkininde bulundum." İsrail'in tavrını da eleştiren İhsanoğlu, "İsrail'de seçimden sonra gelen sağ koalisyon çok daha aşırı bir tutum sergilemektedir. Filistin halkının meşru hakları yokmuş gibi farz etmektedir" diye konuştu.

Orta Doğu'da yeni bir fırsat doğuyor

İhsanoğlu, bölgesel sorunların çözümü konusunda umutlu olduğunu kaydederek, "ABD Başkanı (Barack) Obama'nın seçim öncesi ve sonrasındaki söylemlerini iyi niyet beyanı olarak değerlendirdiklerini" söyledi. Obama'nın politika değişikliğini "Orta Doğu'da yeni bir fırsat doğuyor" sözleriyle değerlendiren İhsanoğlu "İki devlet prensibi üzerinden Filistin sorununun, dolayısıyla Orta Doğu'nun önemli bir anlaşmazlığının çözülmesini istiyor. 57 bölge ülkesi olarak bunları değerlendirmemiz gerekiyor. Biz işbirliğine açığız" dedi.

Türkiye'nin bölge ülkeleri arasında saygın bir yerinin olduğunu kaydeden ve bölgesel meselelerde aldığı rolü değerlendiren Prof. Dr. İhsanoğlu, "Bölgedeki sorunlar Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilmesi, coğrafyanın çıkarlar temeli üzerinden paylaşılmasının ardından ortaya çıktı. O bakımdan Türkiye, Orta Doğu meselelerinin bir parçasıdır. Bugün Türkiye, gelişmiş bir stratejik konumu ve ekonomik gücü olan, siyasi profili yükselen, demokrasinin ve sanayileşmenin belli bir noktada olduğu, herkesin gıpta ile baktığı bir ülkedir. Bölge ülkeleri, 'Türkiye bunu başardıysa bir Müslüman ülke olarak, biz de yapabiliriz. Demek ki İslamiyet buna mani değil' şeklinde düşünüyor" diye konuştu.

İKT Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı Şam'da yapıldı

İslam Konferansı Teşkilatı'nın (İKT) 36. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı Şam'da başladı. İki gün sürecek olan ve Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun temsil ettiği toplantının açılışında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad bir konuşma yaptı.

Toplantının açılış konuşmasının İKT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu yaptı. "İslami Dayanışmayı Güçlendirmeye Doğru" başlığı taşıyan toplantının gündeminde İsrail-Arap çatışması, Kudüs'teki son gelişmeler, İsrail'in Kudüs'teki ihlalleri, Ortadoğu barışı, İsrail işgalindeki Golan Tepeleri'ndeki ve Lübnan topraklarındaki durum gibi maddeler bulunuyor.

Üye 57 ülkeden gelen bakanlar ve temsilciler ayrıca Irak, Sudan ve Somali'deki gelişmeleri ele alacak. Toplantıda Birleşmiş Milletler (BM) yapılarının yenilenmesi ve BM Güvenlik Konseyi üyeliğinin artırılması gibi konular da görüşülecek. Toplantıda ayrıca İKT'nin bir barış gücü olarak gelecekteki rolü ve üye ülkeler arasındaki tartışmaları gidermedeki rolü de ele alınacak.

Konferansta İslamofobia ve İslam'a yönelik nefret ve yanlış uygulamalar da gözden geçirilecek. Bakanlar ayrıca 10 yıllık plana bağlı olarak ekonomik faaliyetleri, sağlık, eğitim ve çevre konularını gündeme getirecek.

Konferans sonunda ise İslam ülkelerinin uluslar arası ve İslam ile ilgili konularda ortak duruşunu yansıtan Şam Deklarasyonu'nun yayınlanması bekleniyor.[1]

Dinimizi ve bölgemizi koruyalım

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, "İslam dininin ve Müslümanların kimlikleri nedeniyle vahşi kampanyalara maruz kaldığını" söyledi.

İslam Konferansı Teşkilatı'nın (İKT) 36. Dışişleri Bakanları Toplantısının açılışında konuşan Esad, bu kampanyaların İslam dünyasını çok olumsuz davranışlara yöneltebileceğine dikkat çekerek, "En tehlikelisi de medeniyetler çatışması ve iyi ile kötünün savaşı noktasına gelinmesi. İslam'ın ve Müslümanların terörist olarak damgalanmaları toplumlar arasında derin uçurumların oluşmasına yol açar. İslam dünyasının izolasyonuna neden olur" diye konuştu.

İslam dünyasının 1 milyar 300 bin nüfusa sahip olduğunu ve bu nüfusun dünyanın geleceği konusundaki etkinliğini kimsenin yok sayamayacağını vurgulayan Esad, "Eğer biz, başarılı olmak istiyorsak dini gerçekten ayıramayız. Güçsüze yer olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Güç hediye edilmez, kazanılır. Bu gücü ekonomik, bilimsel kalkınma ve politik işbirliğiyle sağlayabiliriz" dedi.

"Gelin, dinimizi ve bölgemizi kendi ellerimizle koruyalım" çağrısında bulunan Esad, İKT'ye üye 57 ülkenin kendi vizyonunu, kendi planlarını oluşturabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.[2]

Kaynak: Milli Gazete

[1].http://www.milligazete.com.tr/haber/kudus-elden-gidiyor-127094.htm
[2].http://www.milligazete.com.tr/haber/dinimizi-ve-bolgemizi-koruyalim-127052.htm

Bu haber 508 defa okundu.