En Sıcak Konular

FORTİS TÜRKİYE KUPASI BEŞİKTAŞ'IN

14 Mayıs 2009 09:03 tsi
FORTİS TÜRKİYE KUPASI BEŞİKTAŞ'IN İzmir Atatürk Stadı’nda oynanan maçta Beşiktaş, rakibi Fenerbahçe'yi farklı yenerek Fortis Türkiye Kupası'nın sahibini oldu.

8. HARİKA

Siyah-beyazlı takım Yusuf’un sürpriz golü ile öne geçti. Güiza ile beraberlik geldi. Kartal ikinci yarıda rakibini ezdi geçti, Bobo iki golle farkı ikiledi, Holosko dördüncü golü ağlara gönderdi. Alex’in golü sadece geceyi ilân etti

Beşiktaş, tıpkı iki sezon önce olduğu gibi, Fenerbahçe’yi yine İzmir’de ve yine yeniyor, kupayı alıyordu. Bu sezonun çifte kupayı hedefleyen takımı, ikinci yarıdaki oyunu ile bunu hak ediyor, Fenerbahçe’yi kupasızlığında 27. seneyi devriyesine iteliyordu: 4-2
Ligdeki son maçın tersine, kazanmak zorundaki Fenerbahçe, bir sezonun tüm vebalini aklayabileceği finale gergin çıkıyordu. Son hafta ligde koltuğa kavuşan Beşiktaş’ın ise bu kulvarda daha rahat olduğu söylenebilirdi. Bu unsur, maçın sonunda durumun başlıca fotoğrafı olacaktı.
İki yedek kaleci tercihi; biri zorunluluktan diğeri ise affolsun, ama işgüzarlıktan. Fenerbahçe bu tercihin bedelini ilk golde ödüyor zaten. İkinci de de bir avlanma söz konusu.
Pozisyonlarda önceleri denge vardı. Ancak ikinci yarıda efsun çekmiş gibi sahaya çıkan bir Fenerbahçe vardı ve bu görüntü onları 27. senesine taşımak zorunda kaldığı kupa özlemi ile yine baş başa bırakacaktı.
Kimi zaman seyirci marifetiyle ateşlenen oyun, Beşiktaş’ta Tello’nun ayağına geçirdiği her topla emrettiği gibi bir hücum futboluna dönüyordu. Bundan Beşiktaş, dengesini yitirmiş Fenerbahçe savunması sayesinde de alabildiğince yararlanıyordu.
Fenerbahçe’de ise Alex’in dikey oynama çabaları yeterli olmuyordu.
Beşiktaş, insiyatifini konuşturup, ezici biçimde kupa şampiyonu oluyordu.
Fenerbahçe taraftarının tribünlere astığı pankart da onların hüznünü özetleyen en iyi dizeler oluyordu.
“Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar; ne de şeytan bir günahı, o kupayı beklediğimiz kadar”.

 

6. dakikada Beşiktaş, Yusuf ile golü buldu. Tello’nun korner atışından gelen topu alan Yusuf, sol çaprazdan kaleyi hedef alıp şutunu attı. Volkan Babacan, yerini kaybettiği için aniden kaleye gelen topu çelemedi: 1-0
27. dakikada Lugano topu Deivid’i önüne attı, Deivid korner çizgisine inip savunmanın arasından ateda iğneden iplik geçirircesine bir pasla Güiza’yı altı pasın içinde toplu buluşturdu, İspanyol oyuncu dokundu: 1-1.
56. dakikada Bobo 25 metreden topa sahip olur olmaz şutunu çıkardı: 2-1
64. dakikada Tello, kaleyi yokluyor. Babacan’ın deneyimsizliği baz alınarak vurulan kaçıncı top bu; üst direkte patlıyor.
69. dakikada Tello topu kaptı, karşı karşıya kaptığı topu gol yapamadı, Babacan bu kez başarılı oldu.
74’te Bobo üçüncü golü attı. Yusuf sağdan çalımlayıp ortaladı, savunmaya çarpan top Bobo’nun kafasından çıkan şutla ağlara gitti: 3-1
80. dakikada Bobo ile Holosko, topuk pası dahil yaptıkları şovla kale önünde pozisyon buldu, Holosko son vuruşu yaptı: 4-1
90. dakikada Alex penaltıdan, sadece skoru değiştirdi: 4-2 (YUSUF KOBAL) [1]

Tarih yazan adam

Futbolculuğunda Altay, teknik adamlığında da Galatasaray ve Beşiktaş ile Türkiye Kupası’na ulaşan Denizli, lig şampiyonluğunu da kazanırsa, üç büyük takımda da şampiyonluğa ulaşan ilk ve tek teknik adam olacak

Futbolculuğunda Altay formasıyla, “Büyük Mustafa” lakabını alan, teknik adamlığında, Galatasaray, Milli Takım ve Fenerbahçe ile sayısız başarılara imza koyan Mustafa Denizli, Beşiktaş’a geldiği ilk dönemde kupayı takıma kazandırdı. Denizli, ligde de, üç büyükleri (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş) şampiyon yapan ilk ve tek teknik direktör olma yolunda hızla ilerliyor.
Maçın ardından futbolcuları kutlayan Mustafa Denizli, aylardır yapılan çalışmanın karşılığını aldıklarını söyledi. Başarılı çalıştırıcı, “Finalde ortaya koyduğumuz oyun, kupanın gerçek sahibinin Beşiktaş olduğu açık bir sonucudur. Bu sezon Fenerbahçe’ye karşı telafisi olan maçlarda kaybettik. Kaybettiğimiz maçların telafisini yaptığımızı lig lideri olarak gösterdik. Final, yolun sonuydu ve telafisi yoktu” diye konuştu.
Denizli, önlerinde zorlu 16 günlük bir maraton olduğunu belirterek, “Daha büyük bir sevinci yaşamak arefesinde olduğumuzu unutmadan, Ankara’ya döndükten sonra bunu yerine getirmemiz lazım” diye konuştu.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Luis Aragones ise maçtan sonra yapılan basın toplantısına katılmadı.

NE DEDİLER?

BOBO: “Bu sezonun ilk hedefine ulaştık. Kupayı kutlayacağız, ama daha sonra hemen Ankaragücü maçını düşüneceğiz. Son lig maçında yaptığımız hataları tekrarlamadık ve kazandık.”
GÖKHAN ZAN: “Biz 4. kez oynanan Fortis Türkiye Kupası’nı 3. defa kazanıyoruz. Ne mutlu bize. Bu başarıyı yaşatan herkese, başkanımıza, hocamıza teşekkür ediyoruz. Bugün herkes ligi düşünmeden oynadı, her şeyini verdi sahada. Bizim 2 hedefimiz vardı. Bunlardan birincisini bugün gerçekleştirdik. Herkesi tebrik ediyorum.”
İ.ÜZÜLMEZ: “Çok mutluyuz. Bizim için çok önemli bir maçtı. Fenerbahçe’nin ligdeki kadar rahat olamayacağını söylemiştim. Daha farklı bir skor ortaya çıkabilirdi. Bütün camiaya armağan ediyorum bu kupayı. İnşallah ligde de şampiyon olacağız.”
NOBRE: “Son bölümlerde sahaya çıktım ve eski sakatlığımı hissetmedim. Bu kupayı hep beraber kazandık. Çok mutluyum. Biz bu kupayı kazanmaya hazırdık. Her şeyimizle galibiyete inanmıştık.”
TELLO: “Türkiye’deki ilk şampiyonluğumu yaşadım. Bu tarif edilemez bir duygu. Bunun tadını çıkaracağız ve daha sonra lig şampiyonluğunu da alacağız.” (SERDAR SARIDAĞ) [2]

Pragmatizmin büyük zaferi

Mustafa Denizli meslekteki 20 küsuruncü yılında yine zirvede. Pragmatizmin futboldaki bir numarası, boşlukları, fırsatları her yönüyle çok iyi, hatta muhteşem kullanarak belki de duble yapacak.
Ülke futbolunun sıkıntılarını, detaylarını, boşluklarını adı gibi bilen Denizli fark yaratan küçük nüansları yakalayıp onlardan bir genel politika çıkarabilmenin dersini veriyor. Sadece Ernst ve Yusuf’la ne çok şeyi değiştirdiğine baksanıza.
Dün yine ligdeki korkunç performanslarından ve Fenerbahçe’nin o maçtaki Beşiktaş’ın hatalarından dolayı sırıtmayan sıkıntılarında çokça ders çıkararak, tarihi bir sonuca imza atmayı başardılar. Daha da ötesi... Belki de ezeli rakibinin tarihini değiştirmeyi başardılar.
Denizli, Aziz Yıldırım döneminin yükselme devrinin başlangıcında başrolü oynamıştı. Dağılma döneminin de ilk darbesini vurdu.
Fenerbahçe’ye ligde orta sahayı bırakıp çok zor durumlara düşmüşlerdi. Sadece bu alanda, belki de demode sayılabilecek bir savunma tarzıyla rakibi kolay durdurdular. Adam adama, gereğinde sert. Fenerbahçe’nin ağır pas oyunu top kayıplarında yitip gitti böylece. Aragones de onlara yardım etti tabii. Kriz döneminde bulduğu ve bir maçlık iyi sonuç aldığı Gökhan Gönül çözümünün genel bir politikaya dönüştürme çabası İspanyol hocayı kadro dışına itti. Holosko, Yusuf, Bobo ve Tello’nun kısa bir mesafede yaptıkları çapraz koşular ve alanı dağıtma işleri Carlos-Gökhan  Lugano ve Ali için içinden çıkılmaz bir kaosa dönüştü. Resmen perişan oldular. O kadar ki, Bünyamin Gezer’e o garip penaltıyı çaldıran da sanırım bu perişan hal oldu. Ve hal o kadar kötüydü ki, kimse adam gibi itiraz dahi etmedi.
Beşiktaş ve Denizli sonuna kadar hak ettikleri bir zafer kazandılar. Rakiplerinde olmayan bir planları vardı ve bunu büyük bir başarıyla uyguladılar.
Denizli ve pragmatizm adına çok büyük bir zaferdi.( MEHMET DEMİRKOL) [3] 

Dede’nin işi bitti

Fenerbahçe Yönetimi, Beşiktaş yenilgisi sonrası Luis Aragones’in ipini çekti. Gece geç saatlerde İspanyol hocanın avukatı Vicente Montes’in arandığı ve tazminat konusunu görüşmek için acilen İstanbul’a çağrıldığı öğrenildi

Fenerbahçe’de Teknik Direktör Luis Aragones defteri kapandı. Sarı-lacivertli yönetim, Beşiktaş yenilgisi sonrası gece geç saatlerde İspanyol hocanın avukatını İstanbul’a çağırdı.
Aragones için sezon başında “Tam kafama göre bir hoca” yorumunu yapan, ligde ve Avrupa’da yaşanan hayal kırıklığına rağmen, yönetici arkadaşlarının baskılarına rağmen İspanyol teknik adama sürekli destek çıkan Başkan Aziz Yıldırım’ın alınan sonuca çok sinirlendiği ve hemen düğmeye bastığı öğrenildi.
Aragones ile yolları ayırma kararı alan ve bunu İspanyol çalıştırıcıya ileten Yıldırım, yönetici arkadaşlarına da tecrübeli hocanın avukatı Vicente Montes’i aramaları talimatını verdi. Montes’e alınan kararın bildirildiği ve tazminat konusunu görüşmek için İstanbul’a gelmesinin istendiği kaydedildi.
İspanyol hocanın özellikle kaleci Volkan Babacan’a maçtan üç saat önce ilk 11’de oynayacağını söylemesi ve yaptığı hatalı değişiklikler sonunu hazırlarken, Aragones’in hafta sonu yapılacak Antalyaspor maçında takımın başında sahaya çıkmayacağı ve yeni teknik adam arayışlarına başlandığı bildirildi.
Bu arada sarı-lacivertli ekibin aldığı başarısız sonuçlar taraftarın ve camianın da tepkisi çekerken, Başkan Aziz Yıldırım’a olan güven duygusu da zedelenmeye başladı. Final maçı öncesi şehir turu atan Fenerbahçeli yöneticiler, taraftarın protestosu ile karşılaştı. Başarısızlığı Yıldırım ve ekibine bağlayan taraftarın sert tavrı, yöneticileri bir hayli üzdü.(MEHMET ÇİFTÇİ) [4]

Kızamam bu oyunculara!

Aragones oyuncularını bütün Türkiye’ye rezil etti. Ama benim gözümde rezil olmadılar. Çünkü Aragones’in müdahalesine kadar çok iyi oynadılar ve kazanmaya çok yakındılar

Beşiktaş’ı kutlarız. Arzusu, isteği, iştahı sadece ligle ilgili değil. Oynadığı her maçta kazanmak için büyük çaba harcıyor. Dün gece de farklı kazanmayı başardı, ilk kupayı aldı.
Fenerbahçeli oyuncuları sezon başından bu yana çok eleştirdik. Ama bu sonuca rağmen onları bu kez eleştirme hakkını kendimde görmüyorum. Çünkü Fenerbahçe’nin bir antrenörü var, hakikaten inanılmaz. Böyle bir hoca takımı çalıştırırken, ben bu futbolculara tek kelime söylemem. Fenerbahçe takımı şanssız bir golle geriye düşmesine rağmen maçın tek hakimiydi. İyi futbol oynuyor, yapması gerekenleri tek tek sahada yapıyordu. Oyunun kontrolü tamamen elindeydi. Sanki sabaha kadar bu final oynansa en kötü ihtimalle uzatmaya gider gibiydi.
Ama işler bu kadar iyi işlerken sahneye Avrupa Şampiyonu Luis Aragones çıktı. Belki de Mustafa Denizli’nin en çok işine yarayacak hamleyi yaptı. Uğur Boral’ı kenara aldı, Semih’i soktu. İşte orada maç bitti. Orta sahada oyuna hükmeden, kontrolü elinde tutan Fenerbahçe bir anda yokolup gitti. Bütün dönen topları Beşiktaşlı oyuncular aldı. Yenilen goller de hazırlık pasları yapılırken kaptırılan toplardan oldu. Ve sonuçta böyle bir sonuç doğdu. Bobo ve Tello boş alanı bulunca inanılmaz oynadılar. Aragones sayesinde Holosko da geniş alanı yakalayınca Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürüldü. Bu maç bir antrenörün lehine giden oyunu nasıl tersine çevirebileceğine en güzel örnektir.
Ben Uğur Boral çıkmazdı demiyorum. Tamam Uğur Boral’ı madem çıkarıyorsun, o zaman Vederson’u al. Ya da Alex’i çıkar, Semih’i öyle sok. Aragones oyuncularını bütün Türkiye’ye rezil etti. Ama benim gözümde rezil olmadılar. Çünkü Aragones’in müdahalesine kadar çok iyi oynadılar ve kazanmaya çok yakındılar. Tek kelimeyle hocalarının kurbanı oldular. Aragones’in çılgınlığı bir kupa daha kaybettirdi Fenerbahçe’ye. Ancak yönetimin de Aragones konusunda böyle bir derse ihtiyacı vardı. (RIDVAN DİLMEN) [5]

Kaynak: Milliyet Gazetesi

[1].http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=6&ArticleID=1094555&Date=

[2].http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=6&ArticleID=1094553&Date=

[3].http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1094567&AuthorID=109&b=

[4].http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=6&ArticleID=1094558&Date=

[5].http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1094557&AuthorID=72&b=

 

 



Bu haber 515 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,959 µs