En Sıcak Konular

HASAN CEMAL ''PKK SÖZCÜLÜĞÜNE'' Mİ SOYUNDU

6 Mayıs 2009 22:59 tsi
HASAN CEMAL ''PKK SÖZCÜLÜĞÜNE'' Mİ SOYUNDU Irak'ın kuzeyine gidip,PKK elebaşısı Murat Karayılan'la görüşen Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal’e çok sert tepki gösterildi.

Irak'ın kuzeyine gidip,PKK elebaşısı Murat Karayılan'la görüşen Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal,tepki oklarını üzerine çekti. 

Yeniçağ'ın O Haberi:

Provokatörü dağa kim yolladı!

Asla silah bırakmayız

ERMENİSTAN’a gidip soykırım iftiralarını, K. Irak’a gidip peşmerge reislerinin küstahlıklarını köşesine taşıyan Hasan Cemal, bu kez dağa çıktı ve çanak sorularıyla terörist propagandasına kal-kıştı. PKK elebaşısı Murat Karayılan, sözcülüğe soyunan Hasan Cemal’e asla silah bırakmayacaklarını vurguladı. 

DTP bizim temsilcimiz

EMRİNDEKİ 6-7 bin silahlı teröristi ‘meşru savunmanın güvencesi’ olarak sunmaya kalkan, tehditler savuran, şartlar ileri süren Karayılan, “Diyalog yeri İmralı’dır. Olmuyorsa diyalog yeri biziz. Bizi de kabul etmiyorlarsa siyasal olarak seçilmiş iradedir” diyerek DTP ile aralarında olan organik bağı da itiraf etti.

Erdoğan’ı hedef gösterdi

1993’te Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle barış için büyük bir fırsatın kaçırıldığını iddia eden Karayılan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da şu sözlerle saldırdı: 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken, üstüne vazife de değilken, Kürt raporu hazırlayıp partisinin liderine veren Erdoğan bugün nerede? 

Malum ekip işaret fişeğini Bebek’ten fırlatmıştı...

18 ŞUBAT 2005’te dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Edelman, Mark Parris, MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal, Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Can Paker’i buluşturan yemekten kötü kokular yükseliyor! 

Hasan Cemal, bunu da yaz!

YEMEĞİN gizli konuğunun bazı gazetecileri (!) e-postalarla yönlendiren AB’nin eski yetkilisi Karen Fogg olduğu belirtiliyor. Terörist propagandası yapan Hasan Cemal, bu konuda tek satır yazmıyor.

PKK propagandasına zemin hazırladı

Hasan Cemal sordu, PKK’nın elebaşısı kanlı örgütün sözde zihniyet değişimini anlattı!..

Daha önce Ermenistan’a gidip Ermeni soykırımı yalanlarını, Kuzey Irak’a gidip peşmerge reislerinin küstah ifadelerini köşesine taşıyan Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal, bölücü örgüt PKK’ya çanak tutmaya devam ediyor.
Bölücülerin yuvalandığı Kandil Dağı’na giderek Murat Karayılan’la yaptığı röportajın ikinci bölümünü dün gazetesinin sütunlarına taşıyan Cemal, yine sorularıyla elebaşının PKK propagandası yapmasına zemin hazırladı.

Bölücü değillermiş

Cemal’in ’göz kırpan’sorularını fırsat bilen Karayılan ise, 40 bin insanımızı katleden kanlı örgütün anlayışını değiştirdiğini ileri sürdü. “PKK eskiye göre daha makul bir çizgide. Örneğin evvelce bağımsız Kürt devleti isterdi. Bu geçmişte kaldı. Yani artık ’bölücü’değil.” diyen Karayılan “Dağdan indirme” tartışmaları ile ilgili küstahça değerlendirmelerde bulundu:

Piknik yapmıyoruz

Bakın, biz piknik yapmak için de dağda değiliz. PKK silah bıraksın söylemi havaya, yani boşa sıkılmış bir kurşundur. Bıraksın da nereye bıraksın? Nasıl bıraksın?  Silah bıraksın demenin bir anlamı yok. Önce oturalım, konuşalım. Ama bu arada 6-7 bin silahlı insanı ne yapacaksınız? Onlar bir yerde kazanımların, meşru savunmanın güvencesi...  

Taleplerini sıraladı

Silah bırakmak için pazarlık masasındaymış gibi bir dizi şart da sıralayan katil elebaşı,şunları kaydetti: “Bakın biz artık ’demokratik özerk Kürdistan’diyoruz. Devletin üniter yapısını da bozmayan bir çözümdür. Mahalli İdareler Kanunu değişir, yerel yönetimler güçlendirilir. Sonra sıra, Kürt kimliğiyle ilgili kültürel haklara,(Burada bir anayasa değişikliğine işaret etmiş oluyor, HC) ve kimilerinin af olarak anladığı ’toplumsal uzlaşma projesi’ne gelir. Gönüllü birlikteliği yansıtacak yeni bir anayasada uzlaşmaktır.” “1993’de Özal öldü ve bir barış fırsatı kaçırıldı. Özal, Kürt sorununu görebilen ve onu çözmek için ciddi biçimde kafa yoran bir liderdi” sözleriyle  8. Cumhurbaşkanı’na övgü yağdıran bölücübaşı, Başbakan Erdoğan’a ise saldırdı:

Tehdit etmişti

“Erdoğan, 2005’te ’Kürt sorunu bizim de sorunumuzdur’demişti. 2005’de o sözleri söyleyen Başbakan nerede? 1994’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, üstüne vazife de değilken, Kürt raporu hazırlayarak partisinin liderine veren Erdoğan bugün nerede?” Milliyet yazarı Hasan Cemal, röportajın önceki gün yayınlanan bölümünde ise katil Karayılan’ın tehditlerini kamuoyuna aktarmıştı. Çanak sorular karşısında küstahlaşan Karayılan bebek katili Öcalan’ın muhatap alınmasını isteyerek şunları kaydetmişti: “Artık kan dökülsün istemiyoruz. Çünkü yıllar geçer yine aynı noktaya geliriz. Kan kaybeder Türkiye. Askeri yöntemlerle PKK bitirilemez; 25 yıl denendi bu ama olmadı. İlk adımda silahlar susacak. Sonra diyalog başlayacak. Diyalog yeri İmralı’dır. Kabul edilmiyorsa, diyalog yeri biziz. Bizi de kabul etmiyorsa, siyasal olarak seçilmiş iradedir, (burada DTP’nin adını zikretmiyor, ama ben belirtince başıyla onaylıyor, H.C)”

Bize çalışan gençler sağda solda bomba patlatıyordu

Son bir kaç yıldır, PKK’lı teröristler ile Kuzey Irak’taki peşmergelerin görüş ve önerilerini sütunlarına taşımayı vazife edinen Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal, 1970’li yıllarda darbe ortamı hazırlamak için provokatörlük yaptığı itiraf etmişti. Bir yazısında 12 Mart öncesinde Sıhhiye Orduevi‘ne bomba atılmasını planladığını belirten Cemal, başka bir yazısında ise, bombacılardan “bizim gençler” diye bahsetmişti. Mart 2008’de yayınlanan bir yazısına ise “İlhan Selçuk gözaltına alınınca neredeyse kırk yıl öncesine gittim. 1969’u, 1970’i, 1971’i düşündüm.Darbeci ya da cuntacı yıllarımı...” ifadeleriyle başlayan Cemal şunları yazmıştı:
Bu işlerin içindeki bir çoğumuz gibi ben de mesleğimi o zamanlar devrimci diye tarif ediyordum. Bir araç olan askeri darbe ile ’devrim’in önünü açacaktık çünkü...
Öyle inanıyorduk.
Gözümün önünden geçip giden filmin karelerinde kimler yoktu ki. Doğan Avcıoğlu’yla İlhan Selçuk vardı, İlhami Soysal’la Uğur Mumcu vardı, Cemal Madanoğlu Paşa’yla birlikte daha nice general ve asker kişi vardı.
O tarihlerde ’darbe’nin peşindeydik. Özellikle Ankara’da askerle ’organize işler’in içindeydik.
Bize çalışan bazı devrimci gençler sağda solda bomba patlatarak asker için darbe ortamı oluşturuyordu. “Ordu-gençlik el ele, milli cephede!” mitingleri düzenleniyordu.
Bir keresinde, bir arkadaşı tarafından kazayla öldürülen devrimci bir genci, “Ülkücüler vurdu!” diyerek neredeyse bütün Ankara ayağa kaldırılmış, büyük bir gösteri yapılmıştı.
Başbakan Demirel’le hükümetini ve ’faşizm’i protesto ederek Ankara’da Tandoğan Meydanı’na yürüyenler, aslında neye alet olarak yürüdüklerini bilmiyorlardı tabii...
Dergimizin adı Devrim’di.
Doğan Avcıoğlu yönetiyordu.
İki hedefimiz vardı:
Biri Demirel, öteki Ecevit.
İkisini de düşman görüyorduk. İkisi de umut olmaktan çıkarılmalı, ikisi de siyaseten yıkılmalı, inandırıcılıkları beş paralık edilmeliydi.

Karayılan örgüte yönelik operasyonların durdurulmasını istedi.

O yemek kimyasını bozdu

Daha önce ağırlıklı olarak Ermeni yalanlarına destek verir nitelikte yazılar yazan Hasan Cemal, bu konudaki fikirlerini değiştirmese de, şimdilerde özellikle sözde Kürt sorunu üzerine eğiliyor. Cemal’deki bu kırılma, 18 Şubat 2005’te İstanbul’da yenilen bir yemeğe bağlanıyor. Cemal, Bebek’teki yemekte ABD’nin Büyükelçi görünümlü CIA Ajanları  Eric Edelman ve Marc Parris, MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal, TESEV’in Başkanı Can Paker, TRT eski Genel Müdürü Cem Duna ve gazeteci Cengiz Çandar’la bir araya gelmişti. 2,5 saat süren yemekte ne konuşulduğu hala açıklanmazken, adı e-posta skandalına karışan AB Komisyonu’nun eski  Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg’un da toplantıda olduğu ifade ediliyor.(Haber: Selda Öztürk KAY -  Salim YAVAŞOĞLU) [1]

Terör reklamı suçtur

TERÖR örgütüne örtülü propagandaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’den hem tepki hem uyarı geldi. Öymen, “Hiçbir gazete, teröristlerin görüşlerini kamuoyuna yansıtma görevi üstlenemez. Suçtur. Terör örgütüne siyasi hava verme gayretleri çok tehlikelidir” dedi.

Bazı gazeteciler Lozan düşmanı!

CHP’li Şahin Mengü de ‘röportaj’ oyununa duyduğu öfkeyi şöyle anlattı: Resmen propaganda gibi yazı. Adam katil, kalkmış bir de ‘Üzüldüm’ diye alay ediyor. Bazı gazeteciler hala Lozan’a düşman. Lozan parçalansın da nasıl parçalanırsa parçalansın. İstedikleri o; rövanşı almak!  ‰8’de

PKK sözcülüğü yapma!

Terör örgütünün elebaşı Karayılan’ın mesajlarını taşıyan Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal’e tepki yağıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bir basın kuruluşunun terör örgütünün sözcülüğüne soyunmasını yadırgadığını belirterek, “Hiçbir gazete, terör örgütünün görüşlerini kamuoyuna yansıtma görevi üstlenemez. Hiçbir demokratik ülkede bu tip yayınlar mümkün değildir. Hatta suçtur. Böyle bir yayın politikası, PKK terör örgütünü kamuoyunun nezdinde artık terör örgütü olmaktan çıkararak, bunu bir siyasi kuruluş gibi gösterme gayretini gözler önüne sermektedir. Sonuçları çok ağır olur” diye konuştu.
Terörü siyasallaştırma ve terörle müzakere çabalarının pek çok ülkeye zarar getirdiğini söyleyen Onur Öymen, uzun yıllar ETA terörüne binlerce vatandaşını kurban veren İspanya’yı örnek gösterdi. İspanya Hükümeti’nin bir dönem ETA ile müzakere etmeye kalkıştığını ancak çok büyük bir terör saldırısının ardından İspanya Başbakanı’nın kendi halkından özür dilemek zorunda kaldığını hatırlatan Öymen, şunları kaydetti:

Dışarıdan telkin ediliyor

“Bu tip çabalar, bir yandan kamuoyunun teröre karşı tepkisini azaltmak, diğer taraftan da terörü meşrulaştırmak amacıyla sergilenmektedir. Hedef, terörle müzakere yolunu açmaya çalışmaktır. Ancak bu yapılırken, aynı gün PKK’nın on askerimizi daha şehit ettiğini görmekteyiz.Bu çabaların dış telkinlerin sonucunda olduğu izlenimi alıyorum.”

Bu adam toplumla alay ediyor

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise bu tür röportajların yargı çevreleri tarafından habercilik olarak kabul edilmesine anlam veremediğini ifade etti. “Ama gazetecinin de kendisinin bir şeyleri idrak etmesi gerekir” diyen Mengü, şunları kaydetti: Resmen PKK propagandası gibi bir yazı. ’Merci İmralı’lafları hoş değil. İngiltere’de majestenin gazeteleri ülkeye zarar verecek haberleri görmezler. Benim bildiğim adam katil. İnsanlar gidip PKK ile ilgili araştırma yapabilir. Ancak, bu tip bir adamı daha bir adammış gibi göstermeye yönelik bir röportajı ben içime sindiremiyorum “ dedi.Tepkisinden dolayı röportajı tam olarak okuyamadığını da kaydeden Mengü, ” Sinirlendim, bıraktım. Adam toplumla alay eder gibi ’11 kişinin şehit edilmesine üzüldüm’diyor. Bu da gazetede yer alıyor. Bunların katili kim? Bazı gazeteciler hala Lozan’a düşman. Lozan parçalansın da nasıl parçalanır sa parçalansın. İstedikleri o. Hala bazıları Cumhuriyet’in kurulmasını içine sindiremiyorlar. Ve onun rövanşını almaya çalışıyorlar “ şeklinde konuştu.[2]

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi

[1].http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=15624

[2].http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=15626

 

 

 



Bu haber 800 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,949 µs