En Sıcak Konular

NEDEN SUSKUNLAR ?

5 Mayıs 2009 11:47 tsi
NEDEN SUSKUNLAR ? "AKP'nin ve medyadaki gayri milli çevrelerin başta Kıbrıs olmak üzere bütün dış politika tezleri çökmüştür."Araştırmacı Yazar Hasan Ünal'a göre,KKTC seçimleri sonucu bu çevrelerin içine düştüğü derin suskunluğun sebebi...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 19 Nisan günü erken genel seçimler yapıldı ve Ulusal Birlik Partisi ezici bir şekilde seçimleri kazandı. Elli üyeli Cumhuriyet parlamentosunda yirmi altı sandalye kazanarak hükümeti tek başına kurmaya hak kazandı. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Talat Ulusal Birlik Partisi genel başkanı Derviş Eroğlu'na hükümeti kurma görevini verdi. Ve bugünlerde yeni hükümetin açıklanması bekleniyor.

Bütün bunlar Türk siyasi hayatını çok fazla ilgilendirmeyecek olaylar olabilirdi. Örneğin 1980 ve 1990'lı yılların büyükçe bir kısmında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin iç politikası Türkiye kamuoyunda pek fazla ilgi görmemiş ve heyecanlı tartışmaların konusu olmamıştı, taa ki, 2003 seçimlerine kadar. O seçimler Türkiye'de yayın yapan gazete ve televizyonların yoğun ilgisini çekmişti. Televizyonlar 2003 yılı boyunca Mehmet Ali Talat'ı parlatmak için yarışmışlar ve seçimler önceki aylarda KKTC'de kamp kurmuşlardı.

Sonuçta Talat'ın liderliğindeki Cumhuriyetçi Türk Partisi elli sandalyeden yirmi beşini aldı. Altı milletvekili çıkarmış bulunan Serdar Denktaş'ın başkanlığındaki Demokrat Parti ile bir koalisyon yaptılar ve hükümeti kurdular. Sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Denktaş aday olmayacağını açıkladı ve Talat kazandı. Bu sürece destek veren gazete ve televizyonların ifadesiyle artık Kıbrıs'ta yeni bir süreç başlamıştı. Kıbrıs sorunu AB çerçevesinde ve Rumların iyi niyetli çabaları sonucu çözülecek ve böylece Kıbrıs Türkiye'nin AB yolu üzerinde bir engel olmayacaktı. O yüzden Kıbrıs'taki seçimler çok önemliydi ve bu nedenle Türk medyası fena halde ilgi göstermişti.

Aslında medyanın Kıbrıs ilgisi 1999 Helsinki AB zirvesi ile başlamıştı. Yunanistan'ı içine düştüğü zor durumdan kurtarmak, 1997 ile 1999 arasında AB'den uzaklaşan Türkiye'yi yeniden yumruk menziline almak için Ankara'ya 'aday ülke' sıfatının verildiği Helsinki zirvesinden sonra medya artan bir oranda Kıbrıs meselesiyle ilgilenir olmuştu. Aynı hikayeler anlatıldı durdu. Kıbrıs meselesi bir an evvel çözülmeliydi, Denktaş'ın çözümsüz (!) tavrı aşılmalıydı ve Kıbrıs sorununun Türkiye'nin AB yolunu tıkayan bir unsur olarak kalmasına izin verilmemeliydi.

Medyanın Kıbrıs meselesine gösterdiği azgınca ama bilgisiz ve tam bir psikolojik harekat nitelikli ilgisi birdenbire kesiliverdi. Tam tersine Kıbrıs meselesini halktan ve gözlerden uzak tutmak ister gibiydiler. Balkanlar ve Kafkaslar'da KKTC'nin tanınmasına yardım edecek olaylar cereyan etmekte olmasına rağmen bunların hiçbirisi halka bilgi ve analiz olarak aktarılmadı. Tam bir karartma uygulanıyordu bu kez de...

Bu karartma 19 Nisan seçimlerinde de göze çarptı. Seçimleri UBP'nin kazanması sıradan bir haber gibi alt yazılarla geçildi. Fazla bir haber ve yoruma yer verilmedi. Sadece yeni seçilen hükümetin Talat'ın yürüttüğü müzakerelere yardımcı olması gerektiği söylendi. Oysa aynı çevreler 2003 yılında Talat'ın partisi seçimleri tek başına kazanamamış olmasına rağmen Kıbrıs politikasının artık toptan değiştirilmesi lazım geldiğini, çünkü Kıbrıs Türk halkının sandıktan çıkan iradesinin bu anlama geldiğini söylemişlerdi.

Aynı lafları AKP hükümetinin de tekrarlamakta olması oldukça düşündürücüdür. Demek ki, AKP hükümetinin ve özellikle medyada Kıbrıs'a dair psikolojik harekat yürüten çevrelerin amacı demokrasi, sandık ve halk iradesi falan değilmiş. Mesele açıktan açığa Kıbrıs'ı elden çıkartma meselesiymiş. Demokrasi, sandıktan çıkan irade gibi kavramlar Kıbrıs'ın elden çıkarılmasına yardımcı olduğu ölçüde makbul imiş.

Sandıktan başka bir irade çıktığı zaman demokrasi ve halk iradesi kavramları önemini hemen kaybediyormuş. Ama gerçekler balçıkla sıvanmaz. AKP'nin ve medyadaki gayri milli çevrelerin başta Kıbrıs olmak üzere bütün dış politika tezleri çökmüştür. Kıbrıs'ta Talat istifa etmelidir. Etmezse halk iradesinin karşısında iyice yıpranacağını bilmelidir. Türkiye'de de sıranın AKP'ye geldiğine hiç şüphe yoktur.

Hasan Ünal- Milli Gazete

Kaynak: Milli Gazete,http://www.milligazete.com.tr/makale/neden-suskunlar-124911.htm

 

 



Bu haber 534 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,132 µs