En Sıcak Konular

ERDOĞAN BÜTÜN KOZLARINI SAHAYA MI SÜRDÜ?

2 Mayıs 2009 18:03 tsi
ERDOĞAN BÜTÜN KOZLARINI SAHAYA MI SÜRDÜ? Başbakan Erdoğan’ın geniş çaplı bir kabine revizyonu yapacağı bekleniyordu.Başbakan'ın neredeyse yeni bir hükümet kurduğu bu revizyonda bütün kozlarını ileri sürdüğü söylenebilir mi?

Başbakan Erdoğan’ın geniş çaplı bir kabine revizyonu yapacağı bekleniyordu.Başbakan'ın neredeyse yeni bir hükümet kurduğu bu revizyonda bütün kozlarını ileri sürdüğü söylenebilir mi?

Vatan Gazete'si yazarı Ruşen Çakır'a göre bu sorunun cevabı şöyle:

Bütün Kozlarını Sahaya Sürdü

Başbakan Erdoğan’ın geniş çaplı bir kabine revizyonu yapacağını biliyorduk ancak bu kadarını tahmin etmiyorduk. Sadece 10 bakanın yerinde kaldığı, birçoğunun yerinin değiştiği, 8 kişinin kabine dışı kalıp 9 ismin yeni bakan olduğu düşünülürse buna “kabine revizyonu” yerine “yeni hükümet” bile diyebiliriz.

22 Temmuz 2007 seçimlerinden az bir süre geçmiş olmasına rağmen bu kadar köklü bir değişiklik, işlerin hiç de iyi gitmediğinin, yerel seçimlerin sonuçlarının da bunu gösterdiğinin Erdoğan tarafından açık bir şekilde kabul edilmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla AKP’nin 29 Mart’ta hiç de yenilmediğini iddia edenler bizzat Erdoğan tarafından tekzip edilmiş oluyor.

Revizyon üzerine söylenecek çok şey var. En önemli yenilik kuşkusuz Bülent Arınç’ın Başbakan Yardımcısı olması. Erdoğan bu yolla birçok şeyi hedeflemiş olmalı:

“Tek adam partisi” ve “tek adam hükümeti” görüntüsüne son vermek;

Saadet Partisi’nin yükselişini frenlemek;

Parti ve hükümete siyaset aşısı yapmak.

Birileri Arınç’ı hükümetin “yumuşak karnı” olarak görmek, onun üstüne üstüne gitmek isteyecektir. Bence yanılırlar. Arınç tam tersine hükümetin “en sert karnı” olmaya adaydır. Bu arada Arınç’ın MGK’ya da girecek olmasının öneminin altını çizelim.

İkinci önemli yenilik AKP’nin ilk kez TBMM dışından bir bakan ataması ve bunun Prof. Ahmet Davutoğlu olmasıdır. Özellikle Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkmasıyla Ali Babacan’a yoğun bir şekilde yardımcı olan Davutoğlu’nu ne Bakanlık, ne yabancı diplomatlar ne de yabancı devlet adamları yadırgamayacaktır. Türk dış politikasının bu son derece etkili isminin MGK’ya girecek olmasının geç kalmış bir gelişme olduğunu vurgulamak lazım.

Üçüncü önemli isim Ömer Dinçer’dir. Başbakanlık Müsteşarlığını geçmişteki bir makalesi yüzünden bırakmak durumunda kalan, Erdoğan’ın son derece güvendiği bir isim olan Dinçer’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sınırının ötesine geçmesi şaşırtıcı olmaz.

Hemen ardından iki grup başkanvekili, Sadullah Ergin ve Nihat Ergün’ün adlarını anmamız şart. Aslında Beşir Atalay’ın Milli Eğitim’e kaydırılıp Ergün’ün İçişleri’ne geleceği söyleniyordu. Bir ihtimal Gül önceki gece buna itiraz etmiş olabilir. Her neyse, yeni dönemde sessiz, sakin ama çalışkan bir isim olan S. Ergin ile son dönemde AKP’nin en sivrilen şahsiyetlerinden olan N. Ergün’ün çok etkili olmaları beklenebilir. Bu arada Ergün, Cemil Çiçek’in yerine hükümet sözcülüğüne de getirilebilir.

Başbakan Yardımcılığı’nı koruyan Çiçek’in kabinenin en ağır toplarından biri olmayı sürdüreceği açıktır, tıpkı İçişleri’nde kalan Beşir Atalay gibi. Bu arada alabildiğine güçlendirilmiş konumuyla Ali Babacan’ın kariyerinde tırmanmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Bir diğer dikkat çekici husus, Nazım Ekren’in sanılanın aksine Maliye’ye kaydırılmayıp kabine dışı kalması; bakanlığı kaybetmesi beklenen Mehmet Şimşek’inse Kemal Unakıtan’ın yerini alması.

Ekren gibi 22 Temmuz sonrası hükümete giren sadece bir bakan, M. Said Yazıcıoğlu bakanlığı kaybetti. Bu durum, onun koordinasyonundaki “Alevi açılımı” nı nasıl etkileyecek göreceğiz. Yazıcıoğlu’nun yerine Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanlığı’na Faruk Çelik veya Hayati Yazıcı’dan birisi getirileceğe benziyor. Kürşat Tüzmen’in yerini de muhtemelen Zafer Çağlayan alacaktır.

Tabii Nimet Çubukçu’ya ayrı bir yer açmak şart. Erdoğan’ın en güvendiği isimlerden olan Çubukçu’ya Adalet Bakanlığı yakıştırılıyordu. Ama belki ondan daha önemli olan Milli Eğitim’e kaydırıldı. Çubukçu’nun yerine de S. Aliye Kavaf’ın Devlet Bakanı olmasıyla kabinede kadın bakan sayısının ikiye çıkması takdire şayandır.

Dünden itibaren A. Gül’ün başbakanlığından beri varolan bakanların sayısı 6’ya indi: Çiçek, Mehmet Aydın, Beşir Atalay, Vecdi Gönül, Recep Akdağ ve Binali Yıldırım. Buna karşılık Tüzmen, Murat Başesgioğlu, Hilmi Güler, Unakıtan, Mehmet Ali Şahin ve Hüseyin Çelik yaklaşık 6,5 yıl sonra kabine dışı kaldılar. Bunlardan son ikisinin TBMM Grubu ve Eylül’deki kongreyle birlikte parti yönetiminde önemli görevler üstlenmesi şaşırtıcı olmaz. Hatta Şahin, Çelik veya Ekren’den biri Ağustos ayında Köksal Toptan’ın yerine TBMM Başkanlığı için de düşünülebilir. Bu yeni kabine üzerine yapılacak çok yorum, sorulacak çok soru var? Gidenler küser mi? Kendilerine bakanlık yakıştırılıp yine dışarda kalanların (isim sıralayıp kimseyi rahatsız etmek istemem) durumu ne olur? Neden iki grup başkanvekili bakan yapılırken, parti yönetiminden kimse kabineye katılmadı?

27 Nisan’da şöyle yazmıştım: “AKP’nin 29 Mart yerel seçimlerinden, birinci olmakla beraber mağlup çıktığı göz önüne alınırsa, 60. Hükümet’teki revizyonun ‘göstermelik’ olmaktan öte ‘işlevsel’ olması beklenir. Yani Erdoğan’ın, birilerini sırf kızdığı için bakanlıktan alıp, sırf şu ya da bu dengeyi gözetmek veya gönüllerini hoş tutmak için birilerini bakan yapacağını düşünmek doğru olmaz. Zira AKP’nin önünde çok ciddi sorunlar var. Bunların üstesinden gelebilmek için Erdoğan elindeki tüm kozları kullanmak isteyecektir. Aksi takdirde partisinin gerileyişi devam eder ve gelecek seçimlerden yeniden tek başına iktidar olarak çıkamayabilir.”

Erdoğan’ın kesinlikle beni yanıltmadığını söyleyebilirim. Elindeki tüm kozları kullanmışa benziyor. Ama yine de işi çok ama çok zor.

Ruşen Çakır

Kaynak: Vatan Gazetesi,http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Butun_kozlarini_sahaya_surdu&tarih=02.05.2009&Newsid=236226&Categoryid=4&wid=73



Bu haber 467 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,710 µs