En Sıcak Konular

İLKER BAĞBUĞ'UN MİLLİYETÇİLİK TANIMI ABD İÇİN GEÇERLİ!

19 Nisan 2009 20:54 tsi
İLKER BAĞBUĞ'UN MİLLİYETÇİLİK TANIMI ABD İÇİN GEÇERLİ! "Türk âleminin merkezi ve bugünkü ana yurdunda genel Türk tarihinin varis ve mümessili olan Türk milliyeti, vatandaşlık, vatan, dil, din, ırk, kültür, ideal ve müşterek tarih birliğiyle birbirine bağlı fertlerden mürekkep bir kütledir.”

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, “vatandaşlığa bağlı milliyetçilik” önermesinin ilmi bir değeri var mı? Yeniçağ Yazarı Arslan Bulut'un yazısı:

Daha önce de ele aldığımız gibi millet, milliyet, milliyetçilik konularıyla ilgili dünyada ve Türkiye’de çok bilimsel eser vardır. Bu meseleyi Türkiye’de en iyi aydınlatan bilim adamlarının başında rahmetli İsmâil Hâmi Dânişmend vardır.
17 yaşında iken okuduğum “Türklük Meseleleri” eserinde Dânişmend, şöyle diyor: 
 “Bizde milliyet ölçüsü bazılarına göre ‘ırk’, bazılarına göre ‘kültür’, bazılarına göre ‘vatan’, bazılarına göre ‘Turancılık’, bazılarına göre ‘Anadoluculuk’ ve hatta bazılarına göre ‘vatandaşlık’tır. Dil, ideal ve tarih birliği de bunlara eklenebilir.
Bu ihtilâflara resmî vesikalarda bile tesadüf edilir. (...)
Milliyetin târifi bir siyaset meselesi değil, bir ilim meselesidir. Şahsî ve siyasî mülâhazalarla kurulmuş indî nazariyelerle keyfî târiflerin hiçbir ilmî kıymeti yoktur.”

***

Demek ki Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un “vatandaşlığa bağlı milliyetçilik”  önermesinin de ilmi bir değeri yoktur. Vatandaşlığa bağlı milliyetçilik, özellikle ABD halklarını bir arada tutabilmek için geliştirilmiştir, ABD için faydalıdır.
Dânişmend, “Türk Milliyetinin tek ve ortak tanımı”nın yapılabileceğini söyler:
“İlim âleminde üzerinde ittifak edilen en son ve objektif tanıma göre millet, herhangi bir esas etrafında toplanmış, dayanışma halinde insan kütlesi demektir.
Etrafında toplanılan bu esas bazen Fransa ve Çin’de olduğu gibi kültür, bazen Slav ve Arap âlemleriyle Romanya’da olduğu gibi dil, bazen ABD’de olduğu gibi vatandaşlık, bazen Avusturya’da olduğu gibi mezhep, bazen da İsviçre’de olduğu gibi vatan kavramından ibaret olabilir.
Bir camianın millet sayılabilmesi için bunlardan herhangi birinin etrafında toplanılmış olması yeterlidir. Bunlardan herhangi biriyle birbirine bağlanmış camiaya millet (nation) ismi verilmesine karşılık bu çeşitli bağların birden fazlası veyahut hepsiyle birden bağlı cemiyetlere de milliyet (nationalite) denilir.
Millet, siyasi ve suni bir oluşum olduğu halde milliyet yahut kavmiyet doğal bir oluşumdur.
Fransa, İsviçre, Belçika gibi milletlere karşılık Macar, Fin, Alman, Lapon Samoyed vesaire gibi efradı arasında çeşitli bağlar bulunan cemiyetlerin her biri milliyet yahut kavmiyet vaziyetindedir.

***

Etnoloji, antropoloji, etnoğrafya, tarih, dilbilim gibi klâsik ilimlerin ittifakıyla sabittir ki milâdın onbirinci asrında Anadolu’yu fethederek bugünkü Türkiye devletini kuran Oğuz Türklüğü, ana Türk ırkının devamından başka bir şey değildir, lisanı da müstakil ana Türk dilinin devamıdır ve kültürü de en eski pastoral kültürüne dayanır, üç tarafı denizlerle çevrilmiş bir yarımada şeklindeki ana vatanının bir coğrafi birliği vardır ve bu çerçeveden dokuz asırlık muhteşem mazisi etrafına da taşıp yayılarak geniş bir tarih birliği meydana getirmiştir.
İşte bundan dolayı, bir ırk birliği, dil birliği, kültür birliği, vatan birliği, din birliği ve muazzam bir tarih birliğiyle birbirine bağlanmış olan Türkiye Türklüğü siyasi ve suni bir millet değil, doğal bir oluşum niteliğine sahip kuvvetli bir milliyettir. 
Bu kuvvetli bağları inkâr ederek, Türklüğü yalnız bir tek milliyet esasına dayanıyor saymakla onu suni ve siyasi bir oluşum gibi göstermiş ve zayıflatmış olacağımızı unutmamalıyız. 
O halde bütün Türk âleminin merkezi ve bugünkü ana yurdunda genel Türk tarihinin varis ve mümessili olan Türk milliyeti, vatandaşlık, vatan, dil, din, ırk, kültür, ideal ve müşterek tarih birliğiyle birbirine bağlı fertlerden mürekkep bir kütledir.”

***

Bu durumu değiştirmek, Genelkurmay Başkanı da olsa, insanların, hatta orduların yapabileceği bir iş değildir. Gumilev’in teorisine göre, “etnosların değişimi, biyosferdeki değişimlere bağlıdır”, o da Yaratan’ın yetkisindedir.

Arslan Bulut

Kaynak: Yeniçağ,http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=8097


 



Bu haber 467 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,226 µs