KIBRISTA NELER OLUYOR GENE ?

13 Nisan 2009 11:40 tsi
Kıbrıs üzerine oynanan oyunlar ve aslında kim kimdir,neye hizmet ediyor?...Milli Gazete yazarı Afet Ilgaz sorguluyor...

Gene dedim çünkü Karen Fogg ve Annan planından, Allah'ın yardımıyla kurtulalı daha çok olmadı. İlle Kıbrıs'ı alacaklar (!) O zaman iş Güvenlik Konseyi'nde hallolmuştu. Şimdi gene bir yerlerde hallolur bakarsınız.

Hadiseyi biliyorsunuz. Derviş Eroğlu'nun partisi eğilim yoklamalarında önde gidiyormuş. Yani muhalefet partisi. Seçimlere on günden az var. Yeni bir "Ergenekon olayı çıkarıp bu partinin kazanmasını önlemek ve Kıbrıs'ı kaptırmamak mücadelesi veren Denktaş'ı ki önlerinde engel olarak görüyorlar, bertaraf etmek, amaçları.

Laf Kıbrıs'tan açılmışken, Kıbrıs konusunda yazılmış çok mufassal, çok faydalı bir kitap var, ondan bahsedeyim.Yeni basıldı. İsmail Müftüoğlu'nun "Bilinmiyen Yönleriyle Kıbrıs" adlı kitabı.

Gerçekten de bilinmiyen yahut çok az kişinin bildiği birçok olayı ve yorumu bu kitapta bulacaksınız. Alıp okumanın tam zamanı. Alioğlu Yayınevi, Çatalçeşme Sok.No: 28 Cağaloğlu/İstanbul, Tel: 0212 522 88 80.

Şimdi kitaptan ilginç ve önemli bulduğum bazı alıntılar yapacağım ve bu işe yarın inşaallah devam edeceğim. Bu alıntılar zamanın gazetecileri, diplomatlarından. Şimdikilerin bir kısmıyla karşılaştırınca insan nerelere geldik, nerelere sürüklendik diye üzülüyor. Hem Kıbrıs konusunda hem de Obama'nın açıkladığı diğer "kırmızı çizgilerimiz" konusunda. Obama elbette bizim kırmızı çizgilerimizi kırmızı çizgi olarak açıklamadı. Bunların kaldırılmasını çikolata kağıtlarıyla paketliyerek yutturdu.

"...Ancak bu sırada meydana gelen ikinci müdahalemize karşı  Rusya cephe almamış, hatta yardımcı olmuştur. Ada'nın tümünü kontrolümüz altına almayı sağlayacak lüzumlu zamanı bize kazandırmak için ikinci ateşkes çağrısını geciktirmeye çalışan Rusya oldu. Güvenlik kuruluna karar almadan evvel Kıbrıs'a bir heyet gönderilmesini, durumun incelenmesini teklif etti. Reddedilen bu teklif kabul olunsaydı ateşkes çağrısı en az bir hafta sonraya kalır, Ada da tümüyle kontrolümüz altına girerdi."

"Güvenlik Kurulu ikinci ateşkes kararını alırken Rusya bu sefer Yunanistan'ı tuttu. Fransa'nın Türkiye aleyhine sunduğu karar tasarısı müzakerelerinde Yunanistan'ı destekledi. Zira bu arada Yunanistan NATO'nun askerî kanadından ayrılmış komünist partisi kurulabileceğini açıklamıştı. Rusya son teklifi ile Kıbrıs sorununun güvenlik kurulunu teşkil eden devletlerin de katılımlarıyla genişletilmiş ve milletlerarası görünüme bürünmüş bir konferans tarafından ele alınmasını istedi."

İşte yeni İstanbul gazetesinden bir makale:

"Yunanlılar Kıbrıs konusunda sulh masasına yanaşmıyorlar. Onların sulh masasına oturmayışlarında bizim de hatamız var. Bu hata Kıbrıs'ı tam olarak işgal etmeyişimiz, işgali yarım bırakmamızdır."

Sabah gazetesinden Mustafa Cerit'in makalesinden bir parça:

"Hep MSP zihniyeti zarar ediyor, aksine sol destek kazanıyor. Halen de böyledir. Bir tek kahraman vardır, Ecevit. Ecevit, Erbakan'ın Kıbrıs üzerindeki yüzde yüz haklı ve Ecevit'ten çok ileri görüşleri bütün haklılığına rağmen rağbet görmemiştir." (1974) [1]

KIBRISTA NELER OLUYOR II

Dünkü yazımda Kıbrıs'ta tam da seçim üstü dönen dolaplardan bahsederek İsmail Müftüoğlu beyin yeni çıkan Kıbrıs Barış Harekatı ve Perde Arkası kitabını tanıtarak alıntılar yapmıştım.

Başına bugünlerde çorap örülmeye çalışılan Denktaş'a üç suikast teşebbüsünün yapıldığını biliyor muydunuz?

04.02.2005'te Rauf Denktaş diyor ki, "1974 Barış Harekatı sadece Türkleri Rumlardan kurtarmak için yapılmadı. Türkiye'nin Ada'daki jeo-politik ve stratejik hakları için de yapıldı." 13.07.2006 tarihinde de federasyon formülünü yirmi sene müzakere ettiğini ve Rumların bütün Kıbrıs'ı almaya niyeti olduğunu anladığı an, devleti kurduğunu belirterek, "Bu devlet yıkılmamak üzere kuruldu" demişti.

Şimdi de bugünkü Başbakan Ferdi Sabit Soyer'in kronolojisinden bir hikâye:

"19.03.2007'de tarihe "Kanlı Noel" olarak geçen katliamda karısı ve üç çocuğu Rumlar tarafından öldürülen emekli Tuğgeneral Nihat İlhan'ın onuruna verilen davette Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu'nun elini sıkmak istedi. Ancak komutan bunu reddetti ve şöyle dedi:

"CTP kurultayında İstiklâl Marşı'nı neden okumadınız? Siz şehitlerin anısına saygı duruşu bile yapmadınız. Bununla yetinmeyip kurultayı şehitler gününe denk getirdiniz." Şaşkınlığa uğrayan Başbakan, "Türklüğümüzden kuşkunuz mu var? deyince, "Bunu kanıtlayın öyleyse" cevabını aldı.

Kıvrıkoğlu, 14.07.2007 tarihinde KKTC'deki bazı grupların (Türk grupları) Rum politikalarına destek verdiğini söyledi ve Türkiye ile TSK'ya yönelik tutum ve açıklamaları eleştirdi. (Sayfa 326)

2008'de Hristofyas "Türkiye kabul edilmez tezlerinden vazgeçmezse Kıbrıs sorununda çözüm olmayacak. Devlet, tek devlet olacak. Tek egemenliği, tek vatandaşlığı, bir uluslararası temsiliyet olacak" diye konuştu.

Bundan iki ay sonra:

"Tek egemenlik konusunda anlaşma var. Lefkoşa ara bölgede bugün dört-beş saat görüşen Talat ve Hristofyas "Tek egemenlik ve tek vatandaşlık konusunda prensipte anlaştılar" açıklaması yapıldı.

Bugünkü hadiselerin seyrini gösteren notlardı bunlar.

Şimdi yazarın kısa bir yorumunu ekliyerek yazıya son verelim:

"Sayın Denktaş'ın bu gayretlerinden dolayı takdir edilmesi gerekirken maalesef bir nevi tasfiye edilmiştir. AKP hükümetinin, dış politikada ABD'nin kıskacında bulunması sebebiyle, Denktaş'a yar olması yerine Denktaş'tan kurtulmuş bir Kıbrıs'ı evlâ görmüştür."[2]

Afet Ilgaz -Milli Gazete

[1].http://www.milligazete.com.tr/makale/kibris-ta-neler-oluyor-gene-122075.htm

[2].http://www.milligazete.com.tr/makale/makale-122161.htm

Bu haber 515 defa okundu.