En Sıcak Konular

STAGFLASYON MU GELİYOR?

8 Nisan 2009 11:27 tsi
STAGFLASYON MU GELİYOR? İşsizlik artışı ve ekonomideki küçülmenin ardından Mart ayı enflasyon oranının 1.10 olarak gerçekleşmesi "stagflasyon mu geliyor?" endişelerine yol açtı.

Üretim ve tüketimin global kriz nedeniyle durma noktasına gelmesine rağmen enflasyon çıkması uzmanları şaşırttı. Bunun bir tehlikeye işaret etmeme ihtimalinin de olabileceğini belirten uzmanlar yine de TCMB`nin en azından 2009 sonuna kadar enflasyon ile ilgili kriz ve sonrası dönem ortaya çıkabilecek problemleri değerlendirmesi ve buna göre önlemler alması gerektiğini; ancak Hazine, BDDK ve SPK ile birlikte sektörün istikrarı ile ilgili çalışmaları da ön plana almasının da şart olduğunu söylediler.

Özellikle son dönemde ciddi bir işsizlik sorunu yaşandığını ve ardından %6.5 gibi bir küçülmenin tespit edildiğini belirten ekonomistler, `Bu tip durumlarda enflasyon yükselmesi pek alışıldık bir şey değildir. Vergi indirimlerinden kaynaklı bir piyasa hareketlenmesi olması söz konusu olabilir. Ancak geçen senenin aynı dönemi baz alındığında en çok artışın konut grubunda olması(16.43) bu anlamda da dikkat çekicidir. Vergi indirimleri nedeniyle bir piyasa hareketlenmesi söz konusu olmuşsa bu krizin aslında bahsedildiği boyutta geniş bir kesime yayılmadığı anlamına gelir. Bu da krizden etkilenmeyen bir kesimin krizi fırsat olarak kullanmak için vergi indirimlerinden önce paralarını piyasaya sürmediklerini gösterir. Bu iyi ihtimal olsa da ciddi bir ekonomik katman farkı oluşmasının da önünü açacaktır` diye konuştular.


STAGFLASYON MU GELİYOR?

Uzmanlar daha tehlikeli olan durumun ise üretim ve tüketimin olmadığı işsizliğin arttığı bu dönemde yaşanabilecek bir yapısal enflasyonun, stagflasyona (Durgunluk içinde enflasyon) işaret edebileceğini bunun da ciddi bir tehlikenin habercisi olabileceğini belirttiler:

TCMB Başkanı Durmuş Yılmaz`ın faiz oranlarını aşağıya çekmek konusundaki açıklamalarını da değerlendiren uzmanlar `Bu da önemli bir veridir. Merkez Bankaları`nın reel faizi aşırı düşürmeleri enflasyon açısından bir risktir. Ancak bu riskin göze alınması demek sıcak para girişinin beklenmediği anlamına geliyor. Devamlı övünülen sıcak para dolaşımında bir sorun olabilir. Daha da önemlisi IMF`den gelmesi beklenen paranın kullanım biçimi piyasaların rahatlamasına yönelik olmayacak olabilir. Zaten yılan hikayesine döndü. IMF`ten iç politika açısından avantajı olamayan bir öneri geliyor.

ENFLASYONLA SINIRLI DEĞİL

Ekonomistler adlı grubun üyeleri de olan akademisyenler, `Döviz kurlarında yaşadığımız hareketliliğin enflasyon üzerindeki etkisi sınırlı oldu. Bu çerçevede uluslararası finans çevreleri son dönemde özellikle Merkez Bankaları`nın sadece enflasyon kaygısı içerisinde olmalarının krizin çıkışında büyük etmen olduğunu ifade etmekte, ABD ve AB başta olmak üzere tüm ülkeler, merkez bankalarının finansal istikrar konusunu da en az enflasyon kadar önemsemesi gerektiği hususunu ortaya koymaktadır.

Küresel krizin çıkış noktası olan finans sektörü, ülkemizde 2001 krizinden sonra yeniden yapılanmış ve bu çerçevede Türkiye`de finansal istikrar ile ilgili henüz büyük problemler ortaya çıkmamıştır. Ancak bu durum, finans sektöründe sorun çıkmayacağı anlamına da gelmemektedir`

Finans sektörünün şu aşamada minimum sorun yaşadığını dile getiren uzmanlar. Enflasyon yükselse de yükselmese de önemli olanın işsizlik rakamlarının çok tehlikeli boyutlara ulaşmış olması olduğunu dile getirerek, `Enflasyonla yaşamayı başarabilirsiniz. Biz bunu yıllarca yaptık. Ama işsizlikle yaşamak imkansızdır. İkisi birden olursa ne olur, bunun için analize gerek yok` diye konuştular.[1]

STAGFLASYON NEDİR?

Stagflasyon, ekonomik durgunluk ile enflasyonun aynı anda yaşandığı makroekonomik duruma verilen addır. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. 1970 yılında İngilizcede stagnant (durgun) ile inflation (enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışı) kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir.

Hem Klasik iktisat Teorisi'nde hem de Keynesyen Teori'de stagflasyon, paradoksal bir durumdur (normalde enflasyon ve işsizlik oranı arasında ters orantı mevcuttur biri düşerken diğeri yükselir; ancak stagflasyon ortamında her ikisi de yükselmektedir). Her iki kuram çerçevesinde açıklanması olanaksızdır. Ekonomilerde enflasyonun ortaya çıkması, toplam talebin toplam arzı aşacak derecede artması sonucudur. Toplam arz, toplam talepteki artışı karşılayamamaktadır çünkü ekonomide, istihdam edilerek üretimi artıracak işgücü kalmamıştır, ekonomi tam istihdamdadır. Oysa durgunluk, istihdamın düşmesidir.

Gelişmekte olan ülkelerde, kronikleşmiş bir düşük istihdam görülür. Toplam talebin artması durumunda -ki bu ülkelerde kronikleşmiş bir toplam talep fazlası vardır- toplam arz, istihdam edilebilecek serbest işgücü olmasına karşın artırılamaz çünkü üreticiler, üretim araçlarında ve işgücünde gerekli artışı sağlayacak finansman olanaklarından yoksundurlar. Bu ülkelerde, sanayileşmiş ülkelerin aksine olarak sermaye talebine uyum sağlayacak kadar esnek bir sermaye arzı yoktur. Dolayısıyla bu ülkeler, tam istihdamda olmasalar bile, sonuç itibariyle tam istihdam koşullarında bir ekonomi gibidirler, talep artışı, enflasyonist bir etki yaratır.

Oysa sanayileşmiş ülkelerde, herhangi bir nedenle ekonominin tam istihdamın altında olması durumunda, toplam talep artışı, istihdam artışını, dolayısıyla arz artışını getirir ve fiyat seviyesi dengelenir. Eğer ekonomi tam istihdamda ise, istihdam artışı sağlanamayacağı için -tüm işgücü olanakları kullanılmaktadır- arz artışı sağlanamaz. Bu durumda toplam talep artışı, enflasyonist baskı yaratacaktır.

Stagflasyon ortamında ise ülke ekonomisi, hem gelişmekte olan bir ülke ekonomisinin, hem de sanayileşmiş bir ülke ekonomisinin tepkilerini vermektedir.[2]

Kaynak

[1] İnanç Uysal -Tümgazeteler.com.http://www.tumgazeteler.com/?a=4920823
[2] Vikipedi.http://tr.wikipedia.org/wiki/Stagflasyon



Bu haber 560 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,113 µs