AKP ÇILDIRIYOR VE ÇILDIRTIYOR

18 Mart 2009 11:39 tsi
AkKP çıldırıyor ve çıldırtıyor mu? Afet Ilgaz'ın yazısı...

AKP ne yaptığını, ne söylediğini bilmez halde. Başbakan:

"Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" dörtlüğünü okurken bunu farkettik ama, hadi dedik, geçelim. Çünkü bunu iktidarın başı değil, muhalefet söylemeliydi miting meydanlarında. Neden söylemeliydi diye cevap olarak yeni bir vaka oldu, onu anlatayım. Şu sosyal yardım denilen şeyden faydalanmak istiyen bir vatandaş, bu yardımı alamayınca müdüre biber gazı sıkıp bıçaklamış. Gözaltına alınırken; sebebini soranlara:

"AKP yandaşı değilim de ondan" diyordu.

Başbakan günlerdir;

"Sivas'tan öteye geçemezsiniz" diye bir çocuğun öteki çocuğu mahallesine sokmamak için söyliyebilecek türden lâflar ediyordu. Gerçi Saadet Partisi'ne bir şey diyemiyor açıktan ama oralarda neler olduğunu bilmiyoruz. Saadet Partisibaşta olmak üzere, doğuya da, güneydoğuya da gidildi. Bahçeli hatırladığım kadar, Mardin'e, Baykal, hatırladığım kadar Maraş'a en son da Kars'a gitti. Saadet Partisi'nin güneydoğu mitingleri ise Refah Partisi başarısını hatırlatırcasına çok görkemli ve çok etkileyici idi.

Esasen bir Başbakana böyle lâflar yakışmaz. Hatta bu lâfları çok tehlikeli bulurum. ABD ve ABderin devletlerinin çizdiği, Sivas'tan geçen sınır haritalarını Başbakan niye benimsiyor? Kendisinin ilk Diyarbakır gezisinde neler olmuştu! Çok üzücü şeylerdir. Başbakan bunları nasıl unutuyor?

Şimdi en son gördüğüm iki şey tam bir çılgınlık haliydi. Hangi şehirde olduğunu unuttum, Konya'da galiba. Kürsüde konuşan valiye, herhalde Konya milletvekillerini eleştirmiş olmalı, oturan bir AKP'li milletvekilinin tavrını bir görmeliydiniz. Görmüşsünüzdür ya, avaz avaz bağıran ve Valiye;

"İn o kürsüden" derken çırpınan, orayı terketmeye kalkan ve etrafında büyük bir şaşkınlık uyandıran biri. Valinin cevabı:

"İnmiyeceğim. Kürsü senin babanın malı mı?"

Aslında doğru bir cevap. Ama bir milletvekiliyle bir vali arasında böyle konuşmalar, daha doğrusu kışkırtmalar, düşündürüyor. AKP'lilerin ruh sağlıkları için üzülüyorum.

Şaşırtan ve dehşete düşüren ikinci manzara: Bir Balıkesir milletvekili. Ağabeyini aday göstermiş. Ağabeyini ve şehit düşen aile fertlerini överken aynen şöyle dedi:

"Sizin, benim gibi "hayvanlar" için şehit düşmüş..." Korkunç bir şey bu!

Sağlık Bakanı'nın kendisine dert yanan bir köylüye söyledikleri bu arada kaynayacaktı. Sırası gelmişken onu da yazalım bari. Bakan çocuğa ne diyor biliyor musunuz "Artislik yapma" diyor. Torunumun arkadaşları olan 12-13 yaşındaki erkek çocuklar da kızdıkları zaman birbirlerine böyle diyorlar. Siz, bunlara, Başbakan'ın boynunu tırmaladığı çocuğu, korumaların kuaföre kapattıkları kızları ve 2 gün evinde gözaltında tutulan Mersinli çiftçiyi ekleyiverin ve bu durumları anlamlandırmaya çalışın.

Ek iddianame:

Şaka şaka! Aklıma yeni bir son dakika gelişmesi geldi de onu ekliyecektim, ek yazı yani.

Ankara'da bir hakim, dinlendiğini tespit etmiş ve masasına sinyal karıştırıcı koymuş.Haber başlığı: "Adalet, adalet arıyor" idi.

Bir de bir yazıma yorum olarak gönderilen bir okur mailini aynen alıntılıyacağım. Kararı siz verin:

"Hocam, üniversitelerdeki parti yapılanmasına dikkat çekin. Üniversitelerde hocalar adeta hükümet sözcüsü. Dersler konusuz, konumsuz. Siyaset ekseninde yuvarlanıp gidiyor. Hidayete çağrılır gibi partiye çağrılıyoruz. Bu bir alarmdır. Dikkat diyorum, rica ediyorum."

Kredi kartı mağdurlarına "dürüst değiller" demek, Ege çifçisinin hacizli topraklarını, kredi veren yabancı bankalara kaptırmak üzere oluşları... Söke'de bir ay içinde on çiftçinin intihar ettiğini biliyor muydunuz? Ayrıntılar gelecek yazıya inşaallah.

Kaynak: Milli Gazete.http://www.milligazete.com.tr/makale/akp-cildiriyor-ve-cildirtiyor-118647.htm

Bu haber 445 defa okundu.