En Sıcak Konular

NİYE FENER'E YOK

11 Mart 2009 11:49 tsi
NİYE FENER'E YOK Hıncal Uluç, Fotomaç Gazetesi'nde Bülent Can ile yaptığı söyleşide TFF'yi ağır bir dille eleştirdi.

* G.Saray'a saldırmaya ya da Emre'yi savunmaya gelince resmi sitesi federasyonun emrinde. Fenerliler bir şey yapınca çıt çıkmıyor

* 'Kafanı keserim, işareti yapan Emre ceza heyetine sevk edilmiştir' diye niye anında bildiri yayınlanmadı! Buna cevap verilmesi gerekiyor

* Resmen 90 Dakika'yı bırakmayı düşünüyorum. Gecelerim ziyan oluyor. Dünyanın en kötü maçlarını seyretmeye mecbur değilim ben

Fenerbahçeli oyuncular, Kayseri maçına damga vuran hareketler yaptı. Özellikle Tolunay ile tartışan Carlos'un elini kafasına götürerek hakeme yaptığı ve Emre'nin rakibine "Boğazını keserim" hareketi ilginçti. 

Emre'nin rakibine yaptığı 'Boğazını keserim' hareketi, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından nasıl değerlendirilecek ben onu merak ediyorum! Geçmişte televizyon görüntüleriyle ceza alan tonla futbolcu sayarım ben. Ben Kayserili futbolcunun yerinde olsam savcıya giderim. Ölümle tehdit ediyor resmen. Türk Ceza Kanunu'na göre suç olan bir hareketi, televizyonda milyonlarca insan seyretti. Bakalım federasyon ne yapacak? Emre'yi Aragones kurtardı. Aragones işin farkına vardı ve Emre'yi kenara aldı. Ben şimdi bekliyorum. Sevgili Fatih Terim, bu kafada bir adamı hâlâ Milli Takım'a çağıracak mı, hâlâ Milli Takım kaptanı yapacak mı ve Türkiye Futbol Federasyonu, bu görüntülere göz yumacak mı? Cuma günü Öcal Uluç, Türkiye gazetesinde yazdı. İki Anadolu kulübünün başkanı, hakeme hakaretten hak mahrumiyeti cezası alıyorlar, aynı suçtan Aziz Yıldırım'a verilen ceza 15 bin lira. 15 bin lira, Aziz Yıldırım için kabak çekirdeği parası, Paper Moon'da bir hesap. Devre arasında soyunma odasına iniyor, hakemleri soyunma odasında bekliyor, kendi stadı ve ikinci yarıya çıkacak hakemleri etkileyecek laflar ediyor; bunun cezası da kabak çekirdeği parası. Bunu yazmış Öcal Uluç. Gücünüz Anadolu kulübü başkanlarına mı yetiyor? Onlara hak mahrumiyeti cezası veriyorsunuz; Aziz Yıldırım'a kabak çekirdeği cezası...
Türkiye Futbol Federasyonu göz yumarak, görmezden gelerek, Fenerbahçe'yi desteklemeye devam ediyor. Benim kanım budur. Galatasaray Kulübü Başkanı'na yarım saat içinde cevap veriyorlar, Hıncal Uluç'un televizyondaki konuşmasına 'Emre'nin annesi kalpten gidiyor' diye bildiri yayınlıyor anında. Galatasaray'a saldırmaya ya da Emre'yi savunmaya gelince resmi sitesi federasyonun emrinde. Ama Fenerliler bir şey yaptığı zaman o resmi sitede çıt yok. Hıncal'a bildiri yayınlayan federasyon, 'kafanı keserim' işareti yapan Emre'ye niye bildiri yayınlamıyor! 'Emre ceza heyetine sevk edilmiştir' diye anında niye bildiri yoktu resmi sitede. Bunların hesabının verilmesi lazım. Bu hesap verilmediği sürece de ben bunları sormaya devam edeceğim, sevgili arkadaşlarıma... Mahmut Özgener'e ve Lütfi Arıboğan'a... Fenerbahçe olunca yelkenleri indiriyorlar, gıkları çıkmıyor ama Galatasaray'a, Hıncal'a gelince anında, federasyonun resmi sitesi emirlerinde...

'AZİZİM' DİYECEĞİM

'Bu bildiriyi kim yazdı' diyorsun onun da cevabı yok. Benim kulağıma fısıldanan 'Fatih Terim yazdırdı' şeklindeydi, Fatih hoca haber gönderdi geçen hafta. 'En ufak bir ilişkim yok, buna nasıl inanıyorsun' diye. Kim yazdı o zaman? Şimdi tekrar soruyorum. Hıncal'ı neredeyse annesinin katili ilan edecek bir mizanseni, o felaket, komplo bildirisini kim yazdı? Mahmut Özgener'e ve Lütfi Arıboğan'a soruyorum. Bunun yanıtını bana vermedikleri sürece de onlara "Azizim" demeye devam edeceğim!.. Fatih "Ben yokum işin içinde" dedi. Hadi açıklasınlar. Adnan Polat'a cevap verirken, Galatasaray Kulübü'nü "Hezeyan" ile itham eden bildiriyi kim yazdı? Ayrıca bu bildiriler niye Fenerbahçe gündemde olduğu zaman kullanılmıyor? Niye Fenerbahçe olduğu zaman suspus olunuyor? Niye Aziz Yıldırım'ın devre arasında hem de hakem odasına girip hakemleri etkilemesine federasyonun tavrı yok? Emre'nin gırtlak kesme işaretine niye tavrı yok? Bir de testere alıp, Emre'ye yollasınlar! Neyi bekliyorlar daha!..

Omzuna darbe alan Volkan bu acının verdiği kızgınlıkla rakibine tekme attı ve son 2 sezonda 4. kırmızı kartını gördü. Bir kalecinin bu kadar kırmızı kart görmesi normal mi?

Bu kaçınca olay. Volkan'ın ruhsal tedaviye ihtiyacı var, bu açık. Ama hiçbir kulübümüzün bu işi ciddiye aldığı yok. Çünkü futbolcular böyle bir ruh doktoru geldiği zaman "Biz deli miyiz?" diyorlar. Hayır, ruh doktoruna görünmek için insanın deli olmasına gerek yok, her insanın ruh doktoruna ihtiyacı var. Her insanın bunalımları vardır, inişleri vardır, çıkışları vardır hayatında. Gider, konuşur, anlatır. Volkan'ın profesyonel desteğe ihtiyacı var. İyi kaleci, neler kurtarıyor ama her maç kendini attırabilir. Böyle bir kaleciye nasıl güvenirsin de mesela milli formayı ona nasıl emanet edersin? Soruyorum şimdi Fatih Terim'e: Bu Volkan'a milli formayı emanet ettiğin zaman 90 dakika kenarda rahat oturabilir misin? Ya da bu Emre'ye!..

Beşiktaş 2-0 öne geçmesine karşılık Hacettepe karşısında son dakikalarda zorlandı.

Hem de Türkiye'nin en kötü futbol oynayan takımlarından birine karşı!.. Antrenörleri bile yok!.. Erdoğan Arıca istifa etmiş, yardımcı antrenörle devam ediyorlar. Küme düşmüş vaziyetteler. Yani Mustafa Denizli için "Ballı" demekten bir hal olduk. Hakikaten çok ballı. Ama yani oynanan futbol da bu!.. Fenerbahçe oynamıyor, Galatasaray oynamıyor, Beşiktaş oynamıyor, Sivas oynamıyor, Trabzon oynamıyor. Bana futbol oynayan bir takım söylesene!.. Türkiye'de her hafta 4 tane, 5 tane maç seyretmek ıstırap. Hakikaten ıstırap. Resmen 90 Dakika'yı bırakmayı düşünüyorum. 90 Dakika yüzünden benim gecelerim ziyan oluyor. Dünyanın en kötü maçlarını seyretmeye mecbur değilim ben. 450 dakika maç seyrediyorsun, 'Ne güzeldi' diye kafanda bir pozisyon kalmaz mı? Hakikaten başım ağrıyor ve midem bulanıyor.

Beşiktaş futbol olarak tatmin edici olmasa da sonuç almayı başarıyor. 2009'da oynadığı 12 maçta 10 galibiyet, 2 beraberlik alarak müthiş bir grafik çizdi. Bu sonuçlar "Ballı Mustafa" deyiminize nasıl uyuyor?

Yani bu ortamda maç kazanmak zor değil. Küme düşme potasındaki Kocaeli'nin Galatasaray'a 5 gol attığı bir ülkede maç kazanmak zor bir şey değil. İşte Fenerbahçe, hiçbir şey oynamadan kazanıyor. İki tane topa düzgün vuran adam yetiyor. Biraz şans, biraz hakem, biraz itme kakma ile maç kazanıyorsun. Kısmetin varsa arka arkaya kazanıyorsun, kısmetin yoksa arka arkaya kaybediyorsun. Mustafa Denizli'nin kendisine sor bakalım, bu istatistiği hak etmiş mi? Beşiktaş'a oynattığı futbolla bu istatistiği hak etmiş mi bana bir söylesin!..

Kaynak: Fotomaç Gazetesi.http://www.fotomac.com.tr/yaz1290-50160-122.html


 



Bu haber 514 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,738 µs