27 MAYIS'IN BÜYÜK SIRRI

6 Mart 2009 22:34 tsi
Türkiye`nin bilinen ilk ve malesef kısa ömürlü ekonomik istihbarat örgütünün ilginç hikayesi: Ordunun tasfiyesi için para nerden bulundu? Yurt dışındaki mevduatlar Türkiye`ye nasıl geldi?

27 Mayıs 1960 ihtilalının ardından 14 diye anılan grubun önemli isimlerinden Şefik Soyyüce Birincikuvvet.com`a o günlere ışık tutacak açıklamalarda bulundu. Soyyüce, Eminsular olayı adıyla bilinen bazı ordu mensuplarının emekli edilmesi amacıyla ABD`den 30 milyon dolar alındığını söyledi.

Tazminatlar ABD`den

Soyyüce, ` Eminsulara ödenen tazminat ABD`den alındı doğrudur. Cemal Gürsel, ordunun sevk ve idaresi için bir operasyon yapması gerektiğini düşündü. Ve yeniden teşkilatlanma ihtiyacına karar verdi. Bir NATO ülkesi olmamız hasebiyle bu ihtiyacı da Amerikan sefirine bildirdi. Ancak bu operasyonun yapılabilmesi için emekli edilecek subaylara ödenecek tazminat ortada yoktu. Sefire desteğe ihtiyacını olduğunu söylüyor. ABD de bu amaçla 30 milyon dolar ödüyor. Hadise budur. Ancak bu komitede alınmış bir karar değil. Tamamen Gürsel`in kendi inisiyatifidir` diye konuştu. Soyyüce Cemal Gürsel`i ilk günden beri istemediğini de belirterek ; `İzmir`den Gürsel`in getirilmesi için İstanbul`dan uçağı ben gönderdim. Ancak Gürsel`i hiç istemedim. Bizi bırakıp gitmişti. Ancak başımızda bir orgeneral olması gerektiği kanaati hakimdi. Gürsel`in aynı anda biren fazla görevi yürütmesinden de hiç hoşlanmamıştım. Gürsel`in gelmesi bizim sonumuz oldu` dedi.

`İdam değil sürgün planlamıştık`

Aslında kendilerinin darbeyi DP iktidarına karşı yapmadığını o anda yanlış giden her şeye karşı böyle bir faaliyete giriştiklerini ve bunun için de muhalefetin de olduğunu söyleyen Soyyüce , `Aslında idamlar da bizim fikrimiz değildi. Hatta ben ve arkadaşlarım DP yöneticilerinin bir kısmını yurt dışına sürmek ve belli bir süre Türkiye`ye girmelerini yasaklamak konusunda anlaşmıştık.67 kişi belirlemiştik. Pasaportlarını dahi Dışişleri`ne göndermiştik. Sona dakika bir şeyler oldu. O zaman bize son dakikada katılan bazı kişiler Türkiye`deki bazı siyasi kurumlarla bağlantılarını ön plana çıkardılar. Onları sürelimderken biz sürüldük` açıklamasında bulundu.

Atatürk`ün bile Cumhuriyeti kurduğu zaman elinde bulundurduğu sınırsız güce rağmen hainler için dahi sürgün yolunu seçtiğini ve kendilerinin de başlangıçtaki amaçlarının bu olduğunun altını çizen Soyyüce şöyle konuştu, ` Bizim sürüldüğümüz yerden hepimiz idamlara karşı olduğumuzu belirttik. Bizim oylarımızı da ciddiye almaları gerekiyordu. Almadılar. Alsalar o zaman idamların olması mümkün olmazdı. Hayır diyenler çoğunlukta olacaktı`

`Maliye üzerime kaldı.`

Soyyüce Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünün de kendi üzerine tamamen tesadüfen kaldığını anlattı. Soyyüce, `Ankara`ya yeni gitmiştim. Herkes oradaydı. Baktım, adamın birisi elinde dosyalarla oda oda dolaşıyor. Panik halinde. Çağırdım nedir mesele diye sordum. Dedi ki ben Maliye Bakanlığı müsteşarıyım. Yarında maaş vermem lazım ama ortada para yok. Ben de dedim ki nasıl çözebilirsin peki bu durumu para biz gelince mi bitti. Hayır dedi müsteşar elimdeki dosyaları imzalatabilirsem ben çözerim. Ben de ver bakalım imzalayayım dedim. Öylece üzerime kaldı Maliye Bakanlığı

Yurt dışındaki para listesi ABD den geldi..

Soyyüce, dünyanın her yerinde istihbarat teşkilatlarının olduğunu söyleyerek bunların ekonomik ağırlıklı olmasının gerektiğini ifade etti. Bu konuda 27 Mayıs döneminde yaşadığı bir olayı anlatan Soyyüce gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarda bulundu.

`Ben o zamanlar ekonomik istihbarat teşkilatını kurdum ancak daha sonra mali polise bağlandı heba oldu gitti. Bir gün Eski mecliste oturuyorum. Ziyaretçiniz var dediler. Eski bir komutanımın oğlu. ABD de eğitim görmüş orda çalışıyor. Gelsin dedim. Bana sorular sormaya başladı. Şüphelendim, dedim ki sen CIA dan falan mısın? Hayır dedi. Ama ekonomik istihbarat diye bir kuruluştanım. Türkiye`de ki ekonomik durum hakkında bilgi almak üzere buradayım. Dedi. Şok oldum ama dedim ki benden sana fayda olmaz. Çünkü açıkçası ben de bilmiyorum. Ama sen bana yardım edebilirsin. Biz de o arada duymuşuz ki Türkiye`nin yurt dışında 480 milyon dolar bir parası var. O zaman ihracatımız 150 milyon dolar. Bu parayı Türkiye`ye getirmemiz lazım ama kimin nerde parası var bilmiyoruz. Dedim ki sen bu konuda bize yardımcı ol. Kimin nerde parası var bize bildirirsen sevinirim. Birkaç gün sonra bana ABD sefaretinden liste geldi`

Soyyüce gelen liste üzerine başında kurmay bir albayın olduğu ekonomik istihbarat teşkilatını kurduklarını ve bu paraların Türkiye`ye getirilmesi için çalışmaların başladığını önemli de bir başarı kazanıldığını ifade etti. Soyyüce, `Para sahiplerini çağırdık. Dedik ki devalüasyon yaptık. Doalrı 2.90 dan 9.10 liraya çektik zarar etmeyeceksiniz. Sadece paralarınızı Türkiye`ye getirin sonra biz de sizi unutalım. Paralar geldi. Biz de O arkadaşları unuttuk` diye konuştu.

Kaynak: www.birincikuvvet.com / Özel Haber/ İnanç Uysal

Bu haber 682 defa okundu.