ERDOĞAN: ''8 MİLYAR DOLAR BORCUMUZ VAR''

9 Şubat 2009 17:45 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(IMF) Anlaşmadığı takdirde 8 milyar dolar borcumuz var arkadaşlar, o kadar... Yolumuza biz kendi kaynaklarımızla, kendi irademizle yine devam ederiz'' dedi.

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(IMF) Anlaşmadığı takdirde 8 milyar dolar borcumuz var arkadaşlar, o kadar... Yolumuza biz kendi kaynaklarımızla, kendi irademizle yine devam ederiz'' dedi.
     Erdoğan, ''4. Başarılı KOBİ Yarışması''nın ödül töreninde yaptığı konuşmada, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, şu anda bu rakamın 8 milyar dolar olduğunu bildirdi.
     ''23,5 milyar dolardan aldık. Şu anda 8 milyar dolara indirdik'' diyen Erdoğan, IMF ile anlaşmayla ilgili olarak da şunları kaydetti:
     ''Anlaşırsa anlaşırız. Anlaşmadığı takdirde 8 milyar dolar borcumuz var arkadaşlar, o kadar... Yolumuza biz kendi kaynaklarımızla kendi irademizle yine devam ederiz. Manzara bu... Nereden baktığınıza göre ciddi şekilde bu manzara ne yapıyor, değişiyor''

ERDOĞAN: BANKALARIMIZ BU FIRTINA KARŞISINDA SAPASAĞLAM DURDU

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bankalarımız bu fırtına karşısında sapasağlam durdu. Niye? Eşeği sağlam kazığa bağladık da onun için...'' dedi.
     Başbakan Erdoğan, ''4. Başarılı KOBİ Yarışması''nın ödül töreninde, ''hükümetin kulaklarını belli kesimlere tıkadığı anda, belli kesimlere karşı kör ve sağır bir tutum izlemeye başladığı anda kaybedenin ülke olacağını, aynı zamanda hükümetin kendisinin de olacağını'' belirterek, ''Ama biz milletin kaybetmesine tahammül etmiyoruz, edemeyiz de...'' diye konuştu.
     Küresel finans krizinin içinden geçildiğini anlatan Erdoğan, ABD'de başlayan, ardından da tüm dünyayı etkisi altına alan krizin değişik boyutlarda, değişik şiddetlerde tüm dünyayı etkisi altına aldığını dile getirdi.
     Kriz başladığı andan itibaren belli kesimlerden bazı haksız eleştiriler almaya başladıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
     ''Bu krizin küresel bir boyutu olduğunu saklamaya çalıştılar ve krizi Türkiye'nin krizi gibi lanse etmenin peşinde oldular. Aynı şekilde hükümetin krize ve krizden etkilenen kesimlere karşı yeterli duyarlılığı göstermediğinden dem vurdular. Öyle bir psikolojik hava pompaladılar ki sanırsınız Türkiye bu fırtınanın altında kalacak, büyük bir çöküşle de karşı karşıya gelecek...''
     Haklı ve yapıcı eleştiriye sonuna kadar açık olduğunu söylediğini dile getiren Erdoğan, ancak haksız, olumsuz ve yıkıcı eleştirilerin de hükümetten çok ülkeyi yıprattığını, artık herkesin görmesi gerektiğini söyledi.
     Erdoğan, Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığını, bunu sadece siyasi, uluslararası ilişkiler anlamında değil, aynı zamanda ekonomik anlamda da altını çizerek vurgulamak istediğini, Türkiye'nin dünyanın en büyük ekonomileri içinde 17. sıraya yerleştiğini, Avrupa'nın 6. sırasında en büyük ekonomi olduğunu, 2007'de 659 milyar dolar olan GSYH'in geçen yılın sonunda 750 milyar dolara ulaştığını, 6 yıl önce ise bu rakamın 230 milyar dolar olduğunu kaydetti.
     Başbakan Erdoğan, ''Lütfen bu hacimlere dikkat edelim. Ülkemdeki her bir vatandaş, Türkiye ekonomisini düşünürken bu devasa hacmi, devasa boyutu da düşünmek ve Türkiye'nin ne büyük bir ülke, ne büyük bir ekonomik güç olduğunu hesap etmek durumundadır. İnanın biz hala kendimizin gücünün farkında değiliz. Niçin biz kendimizi cüce bir ülke olarak görüyoruz? Arkadaşlar, biz güçlü bir ülkeyiz. Lütfen bu gücün farkında olalım. Adımlarımızı da buna göre atalım'' şeklinde konuştu.
     Dünyanın bu gücü fark ettiğini belirten Erdoğan, ''Biz fark etmiyoruz. Eğer biz kendimize güvenirsek, özgüvenimizi korursak, nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi, hangi hedeflere doğru koştuğumuz iyi görürsek inanın ulaşamayacağımız hiçbir seviye yoktur'' dedi.
     Amerika, gelişmiş ülkeler ve Avrupa'da bankalar, finans kuruluşları ve sigorta şirketleri batarken, 100-150 yıllık kuruluşlar çok ucuz fiyata el değiştirirken, Türkiye'de bankaların bu fırtına karşısında sapa sağlam durduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     ''Niye? Eşeği sağlam kazığa bağladık da onun için... Ama bakın 6 yıl öncesine kadar ne oluyordu? Bakkal dükkanı açılır gibi bu ülkede banka açılıyordu. Peki şimdi aynı şeyler olmadı mı? Aynı şeyler yine oldu, müracaat edenler oldu, önüne gelen banka kurmak istedi ama BDDK bu dönemde böyle bir banka anlayışına veya banka açmaya asla müsaade etmedi. Eğer bizden önce yapılan yanlışlar yine yapılmış olsaydı, şu anda biz finans sektöründe aynı sıkıntının altında kalırdık. Hamdolsun bankalarımızın rasyosu gayet iyi durumda. Bu noktada sıkıntı yok. Çünkü yere sağlam basıyoruz.''
     Erdoğan, 2002 sonunda Merkez Bankası rezervinin 26,5 milyar dolar, bankaların rezervinin ise sadece 10 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, 2008 sonunda Merkez Bankası rezervinin 68 milyar dolar, bankaların rezervinin ise 36 milyar dolar olduğunu ve yılı 104 milyar dolar rezervle kapattıklarını bildirdi.
     Küresel finans krizine rağmen bu rezervi Türkiye'nin finans sektörünün koruduğunu ifade eden Erdoğan, mevduat bankalarının kullandırdığı kredi miktarının 2002'de 32,2 milyar dolar, 2007'de 215 milyar dolar, geçen yıl ise krize karşın 268 milyar TL olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Bu haber 410 defa okundu.