YÜKSEK MAHKEME, ''TELEFON DİNLEME'' İÇİN TOPLANDI
29 Ocak 2009 12:46 tsi
Anayasa Mahkemesi,10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 3 Temmuz 2005 tarihli 5397 sayılı Kanun'un bazı hükümlerinin iptal ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davayı bugün esastan karara bağlayacak.
ANKARA - Anayasa Mahkemesi heyeti, MİT, polis ve jandarmaya telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit, dinleme ve kaydetme konusunda yetki veren kanunun, "emniyet, MİT ve jandarma tarafından yapılan dinlemelerde faaliyetlerin denetiminin, başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon tarafından yapılmasını" öngören hükmünün iptal ve yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüşmek üzere toplandı.
Mahkeme, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 3 Temmuz 2005 tarihli 5397 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptal ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davayı bugün esastan karara bağlayacak.
Söz konusu kanun ile Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'na eklenen, "Dinleme faaliyetlerinin denetiminin Başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon tarafından yapılmasını" öngören hükmün iptal ve yürürlüğünün durdurulması isteniyor.
Kanunun ayrıca, Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde oluşturulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın "Bir başkan ile teknik, hukuk ve idari olmak üzere üç uzmandan oluşacağı" ve "Telekomünikasyon İletişim Başkanı'nın, Telekomünikasyon Kurumu Başkanının teklifi üzerine Başbakan tarafından atanacağına" ilişkin kurallarının da iptali talep ediliyor.
CMK İÇİN İLK İNCELEME KARARI: " ESASTAN GÖRÜŞECEK"
Anayasa Mahkemesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135. maddesinde yer alan ve "hakim veya cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla yaptığı iletişimin tespit, dinlenme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine" izin veren hükmün iptal istemini esastan görüşmeye karar verdi.
Yüksek Mahkeme, dün Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, kanunun 135. maddesinin 5353 sayılı yasanın 17. maddesiyle değiştirilen 1 ve 3. fıkralarının iptal istemiyle yaptığı başvuruyu ele aldı.
İptal istemine ilişkin ilk incelemesini tamamlayan ve dosyada bir eksiklik bulmayarak iptal istemini esastan görüşmeyi kararlaştıran Yüksek Mahkeme, iptal istemini daha sonra belirleyeceği bir tarihte esastan görüşecek.
İptali istenen 1. fıkra, "Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespit, dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine" olanak sağlıyor. Bu fıkraya göre, Cumhuriyet savcısı kararını derhal hakimin onayına sunmakla ve hakim de kararını en geç yirmidört saat içinde vermekle hükümlü kılınıyor. Sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılıyor.
İptali istenen 3. fıkra ise şöyle:
"Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok üç ay için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. Ancak örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir."
Bu haber 501 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle