ANKARA'DA GÖZALTINA ALINAN 5 KİŞİ İSTANBUL'A GÖNDERİLDİ

22 Ocak 2009 19:45 tsi
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınan, aralarında Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve araştırmacı Erhan Göksel'in de bulunduğu 5 kişi, Türk Hava Yolları'nın (THY) tarifeli uçağıyla saat 17.30'da İstanbul

ANKARA - ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınan, aralarında Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve araştırmacı Erhan Göksel'in de bulunduğu 5 kişi, Türk Hava Yolları'nın (THY) tarifeli uçağıyla saat 17.30'da İstanbul'a gönderildi.
     Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından sabah saatlerinde gözaltına alınanların sağlık kontrollerinin ardından kimlik tespitleri yapıldı. İşlemlerin tamamlanmasından sonra Özel Harekat Şube Müdürlüğüne ait bir minibüse bindirilen Özbek ve beraberindekiler, Esenboğa Havalimanı'na getirildi.
     Gözaltına alınan isimler THY'ye ait tarifeli uçakla İstanbul'a hareket etti. Bu kişilerin ev ve iş yeri aramalarında el konulan bazı doküman ve CD'lerin yer aldığı kutular da uçağa konuldu.

ÜNAL İNANÇ'IN EVİNDEKİ ARAMA SONA ERDİ

     ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteci Ünal İnanç'ın evinde yapılan arama sona erdi.
     İnanç'ın Batıkent'teki evindeki arama yaklaşık 10 saat sürdü.
     Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, evin içindeki aramaların yanı sıra bahçedeki dolaplarda ve köpek kulübesinde de arama yaptı. Arama çalışmalarının ekipteki bir polis tarafından kamerayla kaydedildiği gözlendi.
     Bu sırada komşulardan bazılarının evlerinin balkonlarına Türk bayrakları ve Atatürk posterleri astıkları görüldü. Polis, saat 17.30'de sona eren aramanın ardından içinde çeşitli doküman ve belgeler bulunan 5 koliyi araçlara yükleyerek götürdü.

TÜRK METAL SENDİKASI'NDAKİ ARAMA SONA ERDİ

     ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Türk Metal Sendikası Genel Merkezi'nde sabah saat 07.30'da başlayan arama sona erdi.
     Sendika Genel Mali Sekreteri Mehmet Soyupek, aramanın tamamlanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ''fabrikalardaki işsiz kalmalara karşı Genel Başkan Mustafa Özbek'in etkin biçimde çaba gösterdiği bir dönemde bu olayın yaşanmasının bir tesadüf olmadığını'' savundu.
     Yine bu olayın Türk-İş'in işten çıkarmalara karşı eylem kararı aldığı bir dönemde yaşanmasının ''düşündürücü'' olduğunu belirten Soyupek, ''Türk sanayinin de gelişmesine katkı sağlayan böyle bir kurumun, ne olduğu belirsiz suçlamalarla susturulmak istenmesi, başka amaçların devrede olduğunu açığa çıkarmaktadır. Cumhuriyet'in kuruluş felsefesini benimseyen, ülkemizin bağımsızlığını savunan kişi ve kurumları sindirmeye yönelik olduğu anlaşılan bu olayı esefle kınıyoruz. Bağımsız adalete güveniyoruz'' dedi.
     Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Soyupek, aramanın tamamlandığını, tutanakların imzalanmasının ardından polisin binadan ayrılacağını söyledi.
     Soyupek, polisin binadan ayrılmasının ardından sendika yöneticileriyle toplantı yapacaklarını bildirdi.
     Sendika Genel Merkezi önünde öğle saatlerinden bu yana bekleyişlerini sürdüren sendikaya üye işçiler de Soyupek'in açıklaması sırasında sık sık, ''Özbek seninle ölüme de gideriz'', ''Özbek nerede biz oradayız'' şeklinde sloganlar attı.

KÜÇÜK VE AYDIN CEZAEVİNDEN ÇIKTI

İSTANBUL - ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklu iken tahliye edilen Prof. Dr. Yalçın Küçük ve Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın, cezaevinden çıktı.
     Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde tutuklu bulunan Prof. Dr. Yalçın Küçük ve Engin Aydın, avukatlarının tutukluluğa itirazları üzerine mahkemece verilen tahliye kararının ardından cezeevinden salıverildi.
     Yerleşkeden polislerce bir otomobile bindirilerek çıkartılan ve araç içerisinden basın mensuplarına el sallayan Küçük'un hakkındaki başka davalar dolayısıyla Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi.
     Engin Aydın cezaevi çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, ''hukukun üstünlüğüne her zaman inandığını ve siyaseti insanlığın en soylu uğraşı kabul ettiğini'' söyledi.
     Hep bu soylu uğraş çerçevesinde bulunduğu siyasi partide Cumhuriyetin bekası için uğraştığını anlatan Aydın, şunları kaydetti:
     ''Bu uğraş; yaşamamın tek süsü, inancım oldu. Bu uğraşı; elbette ki bu ülkeye kendini adayan insanlar gibi sürdürmeye devam edeceğim. Hukuk hakim olmuştur, dilerim hakim olsun ve olacaktır da. Biz bu Cumhuriyeti kolay kazanmadık. Bu yolda mücadelemizi, istiklali tam anlamıyla sürdürmeye devam edeceğiz. Dilerim bütün siyasi partiler Türkiye'nin bekası için bu ideali sürdürmeye devam etsinler.
     Partizanlıklar, demokrasimize çok şeyler çektirdi. Bunlara bir son verilsin ve bu millet el ele güzel günlere doğru yürüyebilsin''
     ''Ergenekon terör örgütüne üye olmakla'' suçlandığını belirten Aydın, ''siyasi mücadelede ve bürokrasi yaşamında meşruiyet dışı hiçbir eyleminin olmadığını'' dile getirdi
     Aydın, ''meşruiyet çerçevesinde siyaset yapmaya gayret ettiğini ve bu gayreti sürdüreceğini'' anlattı.
     Gazetecilerin, ''kendisine yöneltilen soruların neler olduğu?'' yönündeki sorusuna Aydın, soruları ayrıntılı bir şekilde anlatmaya gerek olmadığını belirterek, ''Sanıyorum hakim unsur, herhalde İlhan Selçuk ile olan dostluğum, Şener Paşa'ya duyduğum saygı ve birlikteliğim'' dedi.
     Engin Aydın, 18 yaşında CHP Gençlik Kolları'nda siyasete atıldığını ifade ederek, ''Bir tek şeyi hazmedemiyorum. En sonunda kelepçe de takıldı kolumuza'' diye konuştu.

Küçük hakkındaki başka davalar sebebiyle emniyete götürüldü

     Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün avukatı Hasan Fehmi Demir de müvekkili Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinden ayrılmadan önce gazetecilerin sorularını cevapladı.
     Küçük'ün bugün itiraz üzerine tahliye edildiğini haırlatan Demir, ancak 1994 ve 1995 yıllarından kaldığı söylenen davalarla ilgili düşüm yapılmadığı için yeniden gözaltına alınacağının söylendiğini ifade etti.
     Demir, Küçük'ün gazetecilere iletilmesini istediği bir cümleyi söylemek istediğini belirterek, "Bu cumhuriyet savaşıdır. İçeride veya dışarıda bir şey fark etmez. Bu savaşa devam edeceğim" dediğini aktardı.
     Söz konusu yıllardan kalan davaların bugün devam etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Demir, bahsedilen davaların basın davaları olduğunu ve zaman aşımına uğradıklarını anlattı.
     Demir, "Esasında bir hukuk devletinde böyle bir uygulamanın yapılmaması gerekir. Şahsi fikrim odur ki Yalçın Küçük'ün özgürlüğü bir müddet daha sınırlandırılmıştır. Ancak bu gece mahkemeye müracaatımızı diğer avukatlar aracılığıyla yaptık. Gözaltına alınma sebebi eğer bize verdikleri numaralardan ibaretse, bu akşam serbest kalacağını düşünüyoruz" dedi.

 

Bu haber 368 defa okundu.