En Sıcak Konular

ERDOĞAN: NASIL BÖYLE SESSİZ DURULABİLİR

11 Ocak 2009 15:33 tsi
ERDOĞAN: NASIL BÖYLE SESSİZ DURULABİLİR Erdoğan, Altındağ Belediyesi Karapürçek Spor Salonu Tesisleri'nde partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'de başlattığı operasyonun dün ikinci haftasını doldurduğunu hatırlattı.

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''BM Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcılığının olmasına rağmen takınılan bu tavır karşısında, buradan tüm ülkelere sesleniyorum: Acaba bu takınılan tavır böyle mi kalmalı? Ne borcunuz veya ne borcumuz var? Bunlar karşısında nasıl böyle sessiz durulabilir? BM Güvenlik Konseyi'nin ve BM teşkilatının bu noktadaki yaptırımı neyse, bu yaptırımı BM teşkilatının ve Güvenlik Konseyi'nin gerçekleştirmesi lazım'' dedi.
     Erdoğan, Altındağ Belediyesi Karapürçek Spor Salonu Tesisleri'nde partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'de başlattığı operasyonun dün ikinci haftasını doldurduğunu anımsattı.
     Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
     ''İki hafta içinde dün itibariyle aldığım rakam 835 civarında Gazzeli ne yazık ki hayatını kaybetti, 3 bin 300 civarında yaralı var. Ne yazık ki iki haftadır canlı yayınlarla tüm dünyadaki televizyonlara yansıyan, dünyada hemen her haneye ulaşan vahşet görüntüleri, uluslararası toplumun ortak bir tavır almasına yetmiyor. Okulların, hastanelerin, camilerin, ambulansların, altyapının hedef alınması, Birleşmiş Milletler'e ait tesislerin, yardım konvoylarının vurulması dahil vicdanların harekete geçmesine yetmiyor. Bütün insanlık, film seyreder gibi bu acımasız katliamı seyrediyor. Akan kanı durdurmak için ciddi bir girişimde bulunmuyor.
     Türkiye olarak, Filistin'in geçmişinden bugüne tarihini çok iyi bilen ve bu tarihi paylaşan bir ülke olarak, bölgesel barışa uzan yıllardır katkı sağlayan bir ülke olarak, bu dramın son bulması için ilk andan itibaren büyük bir gayret gösterdik, hala da gösteriyoruz. Gazze'de savaşın durması için ilk günden itibaren samimi bir çaba içindeyiz.''
     Erdoğan, ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaşabilmesi için öncelikle Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'da temaslarının olduğunu, ardından birçok Batılı ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere tüm ülkeleri telefonla aramak suretiyle bu konuları müzakere ettiğini söyledi.
     Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve özel temsilcisinin mekik diplomasisiyle önemli temaslar gerçekleştirdiğini, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün farklı ülkelerin cumhurbaşkanları ile görüştüğünü anlatan Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi'nin Gazze'de kalıcı ve acil bir ateşkesin sağlanması için çağrıda bulunduğunu anımsattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
     ''Amerika'nın çekimser oy kullandığı 15 üyesi olan, 5'i daimi 10'u geçici üye, 14'ünün az önce ifade ettiğim kararı almış olduğu toplantıdan sonra, İsrail, bu kararı tanımayacağını söyledi. BM Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcılığının olmasına rağmen takınılan bu tavır karşısında, buradan tüm ülkelere sesleniyorum: Acaba bu takınılan tavır böyle mi kalmalı? Ne borcunuz veya ne borcumuz var? Bunlar karşısında nasıl böyle sessiz durulabilir? BM Güvenlik Konseyi'nin ve BM teşkilatının bu noktadaki yaptırımı neyse, bu yaptırımı BM teşkilatının ve Güvenlik Konseyi'nin gerçekleştirmesi lazım. Bugüne kadar onlarca kez İsrail bunu yaptığı için bu bir alışkanlık haline gelmiştir. Kusura bakmasınlar, acaba BM yarın Türkiye ile ilgili aldığı bir kararda biz de bunun aksini ifade eder de böyle bir yaptırıma gidersek, bunun örneği olarak İsrail ortada kalacaktır. Bunu böyle bilin.
     Türkiye olarak, barış ve ateşkesin sağlanması girişimlerimizi sürdürüyoruz. Ambargonun sona erdirilmesi, Gazze'ye temel insani ihtiyaçların ulaştırılması için de girişimlerimiz sürüyor. Halkımızın da bu yöndeki gayreti tüm dünyaya örnek olacak niteliktedir. Bölgedeki bazı siyasi liderlerin, kraliçe, bunun yanında cumhurbaşkanı eşleri, başbakan eşleri olmak üzere dün İstanbulumuzda yapılan toplantıyla da gerek ülkemizdeki sivil toplum örgütleri, iş kadınları, medyasıyla, dünya medyasını tekrar ayağa kaldırmak ve dünyaya bir çocuk anne ilişkisini ve annenin hıçkırıklarını duyurma görevini gayet anlamlı bir şekilde gerçekleştirdiler.
     Bu vesileyle bir kez daha acilen saldırıların durması, ateşkesin sağlanması, ambargonun kalkması yönündeki çağrımı dile getiriyorum. Şu anda özel temsilcim, ekibiyle beraber Mısır'daki toplantıya katıldılar. Şu anda orada toplantı devam ediyor. Bakalım ne gibi bir karar çıkacak ve bu karara göre adımlarımızı atacağız.''

ERDOĞAN 7 BELEDİYE BAŞKAN ADAYINI AÇIKLADI

     AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerde partisinin Samsun, Sakarya, Bursa, İzmir, Eskişehir, Kırklareli ve Edirne belediye başkan adaylarını açıkladı.
     Erdoğan, Altındağ Belediyesi Karapürçek Spor Salonu Tesisleri'nde düzenlenen törende partisinin belediye başkan adaylarını tanıttı.
     Erdoğan, partisinin Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayının Yusuf Ziya Yılmaz, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayının Zeki Toçoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayının Recep Altepe, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının İzmir Milletvekilli Taha Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Prof. Dr. Hasan Gönen, Kırklareli Belediye Başkan adayının Cengiz Bağdan ve Edirne Belediye Başkan adayının Mustafa Hatipler olduğunu bildirdi.

ERDOĞAN: GÖLGELERİN GÜCÜYLE AYAKTA KALMAYA ÇALIŞANLAR TEDİRGİN

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasetini o dönemin eski parametrelerine göre kuranların şu anda telaş içinde olduklarını, karanlık dehlizlerde yol almaya alışanların, gölgelerin gücüyle ayakta kalmaya çalışanların büyük bir tedirginlik yaşadığını belirterek, "Milli iradenin aydınlığından, hukuk devletinin ışıltısından karanlık hesapları bozulanlar kaygı duyuyorlar" dedi.
     Başbakan Erdoğan, Altındağ Belediyesi Karapürçek Spor Salonu Tesisleri'nde partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin emniyet içinde hukuka, insan haklarıyla, temel hak ve özgürlüklerle büyüyüp gelişmesini sağladıklarını söyledi.
     "Çetelere, mafyaya, hukuk dışı örgütlere asla taviz vermediklerini, asla göz yummadıklarını" belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
     "Ülkemizi, şehirlerimizi, milletimizi çetelerin ve mafyaların tasallutundan kurtarmak kurtarmak için kararlı ve cesur duruş ortaya koyduk, önemli mesafeler aldık. Aksi takdirde Türkiye'de kararı çeteler, mafyalar veriyordu. Böyle bir ülkeyi temsil almıştık.
     Türkiye, ilerlemesine, kalkınmasına, gelişmesine, huzuruna ve güvenliğine takılmış prangalardan kurtuldu, kurtuluyor. Ama bir de bakıyorsunuz ki birileri de çıkıyor, 'Korku imparatorluğu'ndan bahsediyor. Evet, kimlerin bu ülkede korku imparatorluğu kurmaya çalıştığını, gayret ettiğini bize şu son aylar gayet iyi gösterdi. Çukurlardan nasıl el bombalarının çıktığını, nasıl tüfeklerinin, af edersiniz bir yerleri yok etmenin gayreti içerisinde planlarının çıktığını çok iyi görüyoruz. Ve bütün bunlarla beraber, bu ülkede hepsinin ötesinde, binlence on binlerce mermilerin acaba birilerinin evlerinde çıkmasının acaba bir anlamı yok mu, bunun üzerinde durulmayacak mı, bunlara seyirci mi kalacağız? Bunları yapanlar, bunları takip edenler, korku imparatorluğunu temsil edecek, bunların avukatlığına soyunanlar ise korku imparatorluğunu değil, bu ülkede barışı konuşacak."
     Doğrusu ana muhalefet partisinin telaşını ve bazı medya kuruluşlarının panik hallerini anlamakta, gerçekten güçlük çekiyorum. Türkiye'nin şeffaflaşmasından mı korkuyorsunuz? Kirli ilişkilerin açığa çıkarılması çabasından mı korkuyorsunuz, karanlık olayların aydınlatılması girişimlerinden mi korkuyorsunuz? Neden korkuyorsunuz, nedir bu telaşınız, bu öfkeniz, bu saldırganlığınız, bu pervasızlığınız neden? "
     Kurum ve kuralların işlediğini, çalıştığını, bu sürecin hukuka, demokrasiye, ülkenin ve milletin menfaatlerine hizmet edecek bir titizlikle devam etmesinin önemini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
     "Şu hususu da iyi bilmemiz lazımdır. Kişilerin hataları kurumları bağlamaz. Yanlış yapan kişi yaptığı yanlışın hukuki sorumluluğu şahsi olarak yüklenir. Kimse kurumlarımızı yıpratma, tartışmaya açma noktasında, rencide etme lüksüne sahip değildir, olamaz. Önemli olan sabırla, hassasiyetle hukukun adil bir şekilde tecelli etmesini beklemektir.
     Bu süreci olumsuz etkileyecek tavır ve davranışlardan, söylemlerden kaçınmak her vatandaşımızın yükümlülüğüdür. Şu çok bilinen ilkeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum: 'Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur'. Biz hükümet olarak da siyaset kurumu olarak da tüm gelişmelere bu gözle, bu anlayışla, bu yaklaşımla bakıyoruz."



Bu haber 413 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,298 µs