En Sıcak Konular

''FİLİSTİN'DE BARIŞ İÇİN KADINLAR'' TOPLANTISI

10 Ocak 2009 18:15 tsi
''FİLİSTİN'DE BARIŞ İÇİN KADINLAR'' TOPLANTISI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde, ''Filistin'de Barış İçin Kadınlar'' toplantısı yapıldı.

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ''Gazze'de ölen sadece masum siviller, sadece masum kadınlar ve çocuklar değil. Gazze'de bütün bir insanlığın vicdanı ve merhameti ölüyor'' dedi.
     Emine Erdoğan, öncülüğünde Four Seasons Bosphorous Otel'de gerçekleştirilen ''Filistin'de Barış İçin Kadınlar'' toplantısında yaptığı konuşmada, davetine kısa süre içinde olumlu yanıt vererek Gazze'deki insanların acılarını paylaşmak üzere bu toplantıya katılanlara şükranlarını sundu.
     Gazze'de bir süredir büyük bir insanlık dramı yaşandığını, uzun zamandır devam eden ambargonun Gazze'de insanların tek tek ölümüne sebep olduğunu ifade eden Erdoğan, bu son saldırılarla birlikte birer birer, teker teker ölümlerin yerini toplu ölümlerin aldığını vurguladı.
     Sadece iki hafta içinde 800'e yakın insanın ağır silahlarla acımasızca, insafsızca öldürülüşüne tanık olunduğunu dile getiren Erdoğan, ''Şahit olduğumuz manzarayı kelimelerle ifade etmek mümkün değil'' dedi.
     Emine Erdoğan, en temel insan haklarından ve imkanlarından mahrum bırakılan sivil ve masum insanların üzerine bu kez de fosfor bombaları yağdırıldığını anlatarak, elektriği, suyu kesilmiş, gıdası, yiyeceği esirgenmiş, en temel sağlık ihtiyaçları engellenmiş sivillerin, kameraların ve tüm dünyanın gözü önünde insanlık dışı yöntemlerle öldürüldüğünü söyledi.
    
     -''KELİMELER KİFAYETSİZ KALIYOR''-
    
     Neredeyse canlı yayınlar şeklinde uygulamaya konulan bu vahşetin, aymazlığın ve duyarsızlığın boyutlarını açıkça ortaya koyduğunu, özellikle kadın ve çocukların yaşadığı acıyı tarif etmek için kelimelerin kifayetsiz kaldığını vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     ''Gazzeli çocuklar, dünyanın tüm çocukları gibi, bizim çocuklarımız gibi süt istiyorlardı, ekmek istiyorlardı, oyun ve oyuncak istiyorlardı. O masum yavrular okula gitmek, parka gitmek, öğrenmek ve oynamak istiyorlardı. Ancak ne hazindir ki oyun oynadıkları parklarda bisikletlerinin üzerinde öldürüldüler. Okullara sığındılar, orada da öldürüldüler. Camilere sığındılar, yine öldürüldüler. Hastanelere götürüldüler, orada da ölüm makinelerinden kaçamadılar. Onlar için en sıcak, en güvenlikli yer annelerinin kucağıydı, kundaklarıydı ancak ölüm, annelerinin kucağında, kundaklarda dahi buldu onları. Bu çatışmaların hiçbir tarafında yer almıyorlardı.''
     Halbuki çocukların, büyüklerin neden çatıştıklarını, birbirlerine neden kurşun attıklarını, neden füze fırlattıklarını bilmediklerini belirten Erdoğan, ''Belki şu anda da biz burada konuşurken bir kadın, bir masum çocuk daha, bir bebek daha ölüyor. Şunu iyi bilmemiz gerekiyor: Çocukların ölümü, masumiyetin ölümüdür. Masumiyetin ölümü ise insanlığın çöküşüdür'' şeklinde konuştu.
     Emine Erdoğan, masumiyet ve meşruiyet tanımayanların, insani değerlerden, insanlıktan asla bahsedemeyeceklerini vurgulayarak, çocukları, sivilleri öldürenlerin hiçbir gerekçenin, hiçbir bahanenin arkasına sığınamayacaklarını, bu cinayetleri haklı çıkaramayacaklarını ve insanlık vicdanında yargılanmaktan da asla kurtulamayacaklarını söyledi.
    
     -''BİR ANNE OLARAK ACIMI DİLE GETİRİYORUM''-
    
     Erdoğan, herhangi bir siyasi anlayışın temsilcisi olarak değil, her şeyden önce bir anne olarak konuştuğunu, bir anne olarak acısını dile getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
     ''Bizim çocuklarımız parklarda oyun oynarken düşüp dizini, dirseğini yaraladıklarında dahi anne olarak yüreğimiz sızlıyor. Orada ağır silahlardan çıkan bir mermi ile bacağını, kolunu kaybeden çocukların anneleri, yavrularının acısını dindirmek için nasıl çırpınıyor? O minik yürekleri nasıl teskin ediyor? 'Korkma yavrum geçecek' mi diyor, sargı bezi yerine eteğinden bir parça kopararak mı sarıyor yarasını? Bunu tahayyül edemiyor, yüreğimizdeki sızıyı ifade edecek kelime bulamıyoruz. Bu vahşet sadece çocuk masumiyetine kastetmiyor, sadece evrensel insani değerlere kastetmiyor, aynı zamanda annelik şefkatine, merhametine, muhabbetine de kastediyor. Gazze'de ölen sadece masum siviller, sadece masum kadınlar ve çocuklar değil. Gazze'de bütün bir insanlığın vicdanı ve merhameti ölüyor. 'Burada ölenler Filistinli, burada ölenler Müslüman' diyerek, katliama kayıtsız kalanlar, kendilerini ve vicdanlarını bir kez daha sorgulasınlar.''
     Tevrat'ta, Mısır'dan çıkış bölümünün 13. ayetinde ''Adam öldürmeyeceksin'' dendiğini, İncil'de, Matta 19. bölüm 19. ayette de ''Adam öldürme, zina etme, hırsızlık etme, yalan yere tanıklık etme, annene, babana saygı göster ve komşunu kendin gibi sev'' dendiğini anlatan Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'de, Maide Suresi'nin 32. ayetinde de ''Kim bir canı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur'' yazdığını hatırlattı.
     Emine Erdoğan, ''Yeryüzündeki bütün semavi dinler, insan hayatını kutsal görürken, bu cinayetlerin anlamı nedir? Bu katliamların, bu vahşetin anlamı nedir? Gazzelilerin de hayatı kutsaldır, onların da hayatı değerlidir. Bizim buradaki çağrımız belli bir dine, mezhebe, siyasi görüşe, belli bir ülkeye yönelik de değildir. Bizim çağrımız tüm insanlığadır. Çünkü gözümüzün önünde kayıp giden insanlığımızdır'' diye konuştu.
    
     -''İNSANİ YARDIMI HAREKETE GEÇİRELİM''-
    
     Onlar için dökülen gözyaşlarının o acıları dindirmeye o çığlıkları susturmaya ve o yaraları sarmaya yetmediğini, o insanların daha somut adımlar atılmasını beklediklerini ifade eden Erdoğan, oradaki insanların acil olarak ilaca, yiyeceğe, giyeceği, yakacağa, ayrıca umuda, sevgiye ve dayanışmaya ihtiyacı olduğunu kaydetti.
     Emine Erdoğan, ''Onlar için umut olabiliriz, onlar için hayat ışığı olabiliriz. Daha iyi yaşam koşullarını onlara sağlayabiliriz. Kaba güçle sorun çözme yöntemlerine karşın bizler oraya sevgiyi, şefkati ve merhameti taşıyabiliriz'' şeklinde konuştu.
     Bu sayede oradaki çaresiz insanların, yaşlıların, kadınların ve çocukların yüreklerindeki acının dindirilebileceğini, onların bir parça da olsa teskin edilebileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
     ''Hepinizden rica ediyorum; ellerimizi, yüreklerimizi birleştirelim, insani yardım örgütlerini harekete geçirmek için ne gerekiyorsa yapalım. İnanıyorum ki sizler bu adımı atarsanız, tarih sizlerden 'Adımları küçük, ancak yürekleri büyüktü' diye bahsedecek. Bu toplantı vesilesiyle ortak ve gür bir sesle yapacağımız çağrının tüm dünyaya yayılarak, İsrail'in saldırılarının bir an evvel sona erdirilmesini sağlayacak güçlü bir baskıya dönüşmesini temenni ediyorum. Çağrımız; bir an önce saldırıların durması, ateşkesin sağlanması, ambargoların kalkmasıdır. Uluslararası toplumu, bu insanlık dramına son vermek için daha aktif bir tutum takınmaya davet ediyorum.''
    
     -''İSTANBUL ÇAĞRISI, BARIŞA ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAYACAK''-
    
     Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, Gazze'de kalıcı ve acil bir ateşkes sağlanması için çağrıda bulunduğunu, ABD'nin çekimser oyuna karşılık 15 üye ülkeden 14'ünün oyuyla kabul edilen bu karara ve çağrıya olumlu karşılık verilmesini beklediklerini ifade eden Erdoğan, kendi toplantıları sonunda oy birliğiyle kabul edilen ''İstanbul Çağrısı''nın barışa çok önemli katkılar sağlayacağına gerçekten inandığını bildirdi.
     Özellikle Gazzeli kadınlara ve çocuklara da seslenmek istediğini dile getiren Emine Erdoğan, ''Asla yalnız değilsiniz, asla kimsesiz değilsiniz. Bizler hep yanınızda olduk, olmaya da devam edeceğiz'' dedi.
     Emine Erdoğan, konuşmasını Nazım Hikmet'in şu dizeleriyle sona erdirdi:
     ''Kapıları çalan benim/Kapıları birer birer/Gözünüze görünemem/ Göze görünmez ölüler/Saçlarım tutuştu önce /Gözlerim yandı kavruldu/ Bir avuç kül oluverdim/ Külüm havaya savruldu/ Benim sizden kendim için/ Hiçbir şey istediğim yok/ Şeker bile yiyemez ki/ Kağıt gibi yanan çocuk/ Çalıyorum kapınızı/ Teyze, amca bir imza ver/ Çocuklar öldürülmesin/ Şeker de yiyebilsinler.''
     Konuşması sırasında Emine Erdoğan'ın çok duygulandığı ve gözlerinin dolduğu görüldü.

Bu haber 370 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,478 µs