En Sıcak Konular

DOÇ. DR. EMİN GÜRSES: BEN İHTİLALCİYİM. KUVVETİM OLSA İHTİLAL YAPARIM

5 Ocak 2009 20:34 tsi
DOÇ. DR. EMİN GÜRSES: BEN İHTİLALCİYİM. KUVVETİM OLSA İHTİLAL YAPARIM ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Doç. Dr. Emin Gürses, ''Ben ihtilalciyim. Kuvvetim olsa ihtilal yaparım'' dedi.

İSTANBUL - ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses, ''Ben ihtilalciyim. Kuvvetim olsa ihtilal yaparım'' dedi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan Gürses, ilk defa mahkemeye çıktığını belirterek, ''Biz mahkemelere genelde bilirkişi olarak giderdik. Hakim ve savcılar çay ve simit ısmarlarlardı. Burada simit ve çay da yok'' diye konuştu.
     Gürses, gözaltında Savcı Zekeriya Öz ile 8 saat sohbet ettiğini ancak ifadesinin 3 sayfa olarak tutanağa geçirildiğini ifade ederek, bazı açıklamalarının eksik yazıldığını, ifade tutanağının yanlışlarla dolu olduğunu savundu.
     Gözaltına alınışı sırasındaki uygulamayı eleştiren Gürses, ''Polis kamerasına, 'Hiçbir Cumhuriyet Savcısı Emin Gürses'in evine kasklı, çelik yelekli, tüfekli 20 tane adam gönderemez. Bunu yapan savcıyı, ABD Büyükelçiliği görevlendirmiştir' dedim. Bu açıklamam iddianameye konulmuş. Ben küfür etmem, söverim'' diye konuştu.
     Talebi olmadığı halde İstanbul Valiliği'nin, ''MOSSAD'ın peşinde olduğu'' gerekçesiyle kendisine koruma tahsis ettiğini belirten Gürses, dilekçe vermesi üzerine korumaların geri çekildiğini söyledi.
     15 yıl yüksek tahsili olduğunu, 20 yıldır da etnik terör konusunda çalıştığını ifade eden Gürses, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Bildiğim şeyleri kimi zaman hakim ve savcı arkadaşlarımla da konuşuyordum. Burada tutuklanmış DGM savcısı görmüyorum. Evimden Türk dünyası müzikleri de alınmış. Emekli tümgeneral bana bir yazı göndermiş. Gönderen gavur mudur? Onu da buraya koymuşlar. Şansıma evde temizlik yapmıştım. Bir şey bulamamışlar, üzülüyorlar. Rize Kültür Vakfı'ndaki görüntülerim de bu iddianamede. Faşist devlet midir burası? Yasak mı oldu bunlar? Sanat müziği MP3'ü çıkmış. Ben okurken Bach, Dede Efendi, yazarken de Ruhi Su, İsmail Hakkı'yı dinlerim.''
    
     -CEZAEVİNDE 2 KİTAP-
    
     Tutukluluğunun 10 ayı bulduğunu belirten Gürses, bu sürede 2 kitap yazdığını, tashihlerinin kaldığını anlattı.
     Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün ''Tashih ne kadar sürer?'' diye sorduğu Gürses, ''Tashihim 1-2 ay daha sürer. 1-2 ay daha şikayetim yok'' dedi.
     Cezaevi yerine hapishane terimini kullandığını söyleyen Gürses, ''Cezaevi suçluların yeridir. Hapishane zorla getirilenlerin yeridir ama şikayetim yok. Üst katta çocuklar gürültü yapıyordu, ders çalışamıyordum, iyi oldu'' diye konuştu.
     Halkı isyana tahrikle suçlandığını hatırlatan Gürses, ''Ben ihtilalciyim. Bunu yazarken, parantez içinde de terörist yazmışlar. Emniyete de Öz'e de anlattım, anlamamışlar'' dedi.
     Atatürk ihtilalinin arkasında olduğunu, Soros'un işine geldiği için ''devrimci'' sözcüğünden uzak durduğunu söyleyen Gürses, Mahmut Esat Bozkurt'un ''Atatürk İhtilali'' adlı kitabını heyete gösterdi.
     Gürses, ''ihtilal'' ile ''terörizm'' arasındaki farkı belirterek, ''Anarşizm her şeye karşıdır. Birçok şekilde terörün tanımı ortaya konmuştur. Terörün en önemli özelliği, siyasi bir oluşum olmasıdır. Ben ihtilalciyim. Kuvvetim olsa ihtilal yaparım'' diye konuştu.
    
     -SAVCILARIN ''TERÖR'' TANIMINI BİLMEDİKLERİ İDDİASI-
    
     İddianame savcılarının ''terör'' tanımını bile bilmediklerini iddia eden Gürses, şöyle konuştu:
     ''Benim öğrencim olsalar, terörden sınıfta bırakırım onları. Terör dersleri veriyorum, tanımları bile bilmiyorlar. Şimdi beni terör örgütü üyesi diye yargılıyorlar. Telefon konuşmalarımı da tutanağa yanlış geçirmişler. Sordum, 'Hocam çok hızlı konuşuyorsun, anlamadık' dediler. Telefon konuşmasıyla adam tutuklanır mı? Bu kanunu kim yaptı? Acil meclise girmem lazım, bu kanunu değiştirmek için. 'Teşkilattan beni aradılar' diyorum. Teşkilat, emniyet. Ben emniyette, Harp Akademilerinde güvenlik dersleri veriyorum. Bunu da sordular. Gavurun yeri mi burası? Öğrencilerim, 'seni kayda alıyoruz, dikkat et hocam' diye uyarıyorlardı.''
     Gürses, 40 yıllık çocukluk arkadaşları ile mahalle ağzıyla yaptığı cinsel içerikli konuşmalarının da toplumun gözünden düşürülmesi amacıyla dosyaya konulduğunu söyledi.
    
     -TELEFONDA DEDİKODU-
    
     Basından duyduğu şeyleri dedikodu mahiyetinde telefonda konuştuklarını söyleyen Gürses, Cumhuriyet gazetesinde Aydınlık dergisinde yayımlanan yüzlerce makale ve röportajının dosyaya konulmadığına dikkati çekti.
     MİT Müsteşarı'nın 5 Ocak 2007 tarihinde ulus devletin tehdit altında olduğunu söylediğini anlatan Gürses, ''Müsteşar terör örgütü üyesi mi? Burada görmüyorum. Benim her tarafı tahrik ettiğim söyleniyor. 10 aydır içerdeyim bir tane ayaklanma olmadı'' dedi.
     50 yaşından sonra fazla bir şey bilmenin zararlı olduğunu öğrendiğini ifade eden Gürses, şöyle devam etti:
     ''Tutuklanmam rica üzerine yapıldı. Rica eden Amerika Büyükelçiliği Basın Ateşeliği'dir. Adımı listeye Emniyet İstihbarat Daire Başkanı koydu. Önemli bir siyasi liderin araya girmesi sonucu listeden çıkardılar. Tekrar şikayetler oldu, yeniden listeye girdim. Bir televizyon kanalında 'Çocuklar dağlarda şehit oluyor, arkasında da İsrail ve Amerikalı ekipler, paramiliter güçler var' dediğim için tutuklandım. İngiltere'de avukatlık bürosunda çalıştığım arkadaşım, şimdi yargıç, bana haber gönderdi. İngiltere İçişleri Bakanı'nın en sevindiği şeyin, Veli Paşa'nın not defterinin masasına gelmesi olduğunu söyledi. Alman İçişleri Bakanı da Talatpaşa Komitesi'nin çökertilmesinden, Doğu Perinçek'in içeri alınmasına sevinmiş.''
     Gürses, ''Ergenekon operasyonu, Türk Silahlı Kuvvetlerini kışkırtma operasyonudur. TSK'ya darbe yapsın diye baskı yapıyorlar. Teğmenleri aldım, orgeneralleri de aldım diyorlar. TSK galeyana gelmiyor. Bir yönüyle de TSK'yı toplumda küçük düşürmek istiyorlar'' dedi.
     İsrail'in Gazze'yi işgal edeceğini önceden söylediğini belirten Gürses, bunu kendisi söylediğinde suç olduğunu, şimdi kimsenin İsrail'e bir şey yapamadığını kaydetti.
     CHP Gençlik Kolları sonrasında İşçi Partisi Gençlik Kolları üyesi ve Londra Üniversitesi öğrenci gençlik örgütü üyesi olduğunu belirten Gürses, dünyada bir sürü terör örgütünü araştırdığını ancak ''Ergenekon'' diye bir örgütü duymadığını kaydetti.
     Bu yargılamanın sonunda gladyoya gidileceğini ifade eden Gürses, davanın tutuksuz sanıklarından Semih Tufan Gülaltay'ın açıklamalarının mahkemece dikkate alınması gerektiğini ifade etti.

TUTUKLU SANIK DOÇ. DR EMİN GÜRSES SAVUNMASINI TAMAMLADI -GÜRSES: ''BU ÜLKEDE HİÇ BİR CUMHURİYET SAVCISI BENİ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİNDEN TUTUKLAYAMAZ. DÜZ SAVCI OLUR DA CUMHURİYET SAVCISI OLAMAZ''

''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Doç. Dr. Emin Gürses, savunmasını tamamladı.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan Emin Gürses, ABD'nin jandarmayı kontrol edemediğini, bu nedenle en fazla jandarmaya saldırıldığını öne sürerek, operasyonla toplumda özellikle okumuş yazmış kesimin sindirildiğini savundu.
     Gürses, ''Ama halk konuşmaya devam ediyor, tıpkı Hrant Dink olayında olduğu gibi. Hrant Dink'in öldürüleceğini ben Trabzon'da kahvehanede duydum. Bu her yerde konuşuluyordu, herkes biliyordu. Şimdi İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek de orada görevliydi, o da biliyordu. Hrant Dink'i devlet korumamıştır. Bu cinayet ile devlete darbe gelmiştir, aslında devlete saldırılmıştır'' dedi.
     ''İhtilal'' kavramının içinde siyasal ve sosyal bazı yeni düzenlemeleri barındırdığını söyleyen Gürses, ''Darbede ise bir hırsız devrilir, yerine başka bir hırsız gelir. Bunu ABD yapar'' diye konuştu. 
    Yaklaşık 10 aydır ''terör örgütü üyesi olmak'' ve ''halkı isyana teşvik'' suçlamalarıyla cezaevinde bulunduğunu belirterek, bu durumu eleştiren Gürses, Türkiye'ye en çok hizmeti geçen insanlardan biri olduğunu ifade etti.
     Savcılara Danıştay saldırısına ilişkin bilgiler verdiğini, bunların kullanılmadığını savunan Gürses, ''Bunun arkasında 10 milyar dolar değerinde iptal edilen ihaleler olduğunu, İsrail parmağının olduğunu söyledim'' dedi.
     ''Ergenekon operasyonunun aslında gladyoyu perdelemek amacıyla kullanılabileceği konusunda Savcı Zekeriya Öz'ü uyardığını'' söyleyen Gürses, ''Savcı bana 'ben profesyonelim' dedi. Gördük, şimdi altından çıkamıyor'' şeklinde konuştu.
     Başka suçtan tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay'ın ''gladyo'' konusundaki sözlerine dikkat çeken Gürses, ''Bu uşağa dikkat edin, bunun söylediklerinin üzerine gidin Hem dünyanızı hem ahiretinizi kurtaracaksınız'' dedi.
     Gürses, bazı konuşmalarından dolayı tutuklanacaklar listesine eklendiğini öne sürerek, hakkındaki suçlamaya ilişkin dosyaya telefon konuşmalarının, bir röportajının ve 2 konferansta yaptığı konuşmaların konulduğunu söyledi.
     Ankara'da 2003 yılında düzenlenen bir konferanstaki konuşmasını okuyan Gürses, bu konuşmada Elazığ'daki bir ayaklanmaya ilişkin Atatürük'ün 8 Mart 1925 tarihindeki beyannamesinde geçen ''tereddütsüz ve şiddetle görevlerini ifaya çağırıyorum'' ifadesini kullandığını anlattı.
     Gürses, bu konuşmasındaki ''şiddetle'' ifadesinin suç unsuru gibi gösterildiğini, ancak konuşmasında bu kelimenin anlamı dışında kullanıldığına dikkati çekti.
    
     -''TELEFON ÇÖZÜMLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ YANLIŞ''-
    
     Hızlı konuştuğu için, telefon çözümlerinin büyük bölümünün yanlış yapıldığını, polislerin de hızlı konuşmasına ilişkin yakınmaları olduğunu anlatan Gürses, ''Aslında konuşmamı düzeltmek için Gülgün Feyman'a gittim, ama o da 'umutsuz vaka' dedi. Olmadı'' diye konuştu.
     ''Tutuklanmasına hakimin karar vermediğini, savcılar tarafından tutuklandığını'' savunan Gürses, savcı Zekeriya Öz'ün kendisine ''Kusura bakma çıkınca tazminat davası açarsın'' dediğini aktardı.
     Gürses şunları söyledi:
     ''Dosya kalın, şüphe kuvvetli, tutukluluğumuz devam etti. Operasyonun arkasında ABD ve bazı yabancı güçler olduğunu söylemem mi kuvvetli şüphe uyandırıyor? Bunu Süleyman Demirel de söyledi, Nazlı Ilıcak ile Fehmi Koru da yazdı. Emin Gürses sahipsiz, onu aldınız içeri. Bu ülkede hiç bir Cumhuriyet Savcısı beni terör örgütü üyeliğinden tutuklayamaz. Düz savcı olur da, Cumhuriyet savcısı olamaz. 'Beni ABD savcısı tutukladı' dedim. O mudur kuvvetli suç şüphesi. Telefondaki cinsel içerikli konuşmalarım, ya da Kaymakam Kemal Bey ile ilgili toplantı mı kuvvetli şüphe uyandırmıştır? Türk Ortadoks Patrikhanesine gitmem mi kuvvetli suç şüphesidir? Atatürk demiş Baba Eftim. O diyorsa Baba Eftim'dir. Atatürk'ün talimatıdır, gideceğiz oraya, gerekirse yasaları ona göre uyduracağız. Ben oraya tekrar gideceğim. Hem orada öyle köfte yapıyorlar ki... Orada yapılan bir toplantıya kapalı diyeceğime gizli demişim. Onu yazmışlar iddianameye. Tam İstanbul Türkçesi öğreniyordum zaten. Londra'ya gittim.''
     Tutuklu sanıklardan Muzzafer Tekin'in kurtarılması için çalışmalar yaptığından bahsedildiğini belirten Gürses, avukatlarla konuştuğunda Tekin'in suçunun olmadığının söylendiğini, bu konuda konuşmalarının olduğunu ifade ederek, ''Burada bir sürü sanık var niye onları değil de Muzaffer Tekin'i kurtarmak istemişim. Bu kuvvetli suç şüphesi sayılabilir mi?'' dedi.
     Gürses, savcıların Harp Akademilerinde ders vermesini üzerinde çok durduklarını söyleyerek, bu konuda eleştirilerde bulundu.
    
     -DİNK İLE İLGİLİ SÖZLERİ-
    
     Bir konuşmasında ''Hrant Dink'in Türkiye'nin yararına olabilecek girişimlerde bulunduğunu söylediğini'' belirten Gürses, ''Hrant Dink Diyarbakır'daki bir konuşmasında 'Taşnak hareketi Ermenileri mahvetti. PKK hareketi de sizleri mahvedebilir' dedi. Paris'teki konuşmasında da 'Ben Türkiye'de buradan rahat konuşuyorum' dedi. Bunlar Türkiye lehine sözlerdi. Bartholomeos Trabzon'a inemedi. Bundan sonra bütün pislikleri Trabzon'un başına yıktılar'' dedi.
     Gürses, bir konuşmasında karşısındakinin sözleri üzerine ''ABD ve İsrail büyükelçiliklerinin havaya uçurulacağı'' yönünde bir beyanının olduğunu, bunun iddianameye alındığını belirterek bunu eleştirdi.
     Böyle bir şeyin mümkün olmadığını ifade eden Gürses, ''Ancak benim elimde olsa bunları kapatırım. Bugün bütün gazeteler İsrail ile ilişkilerin kesilmesi gerektiği yazıyor'' dedi.
     Yaklaşık 3 yıllık bir dönemde korumalarla gezdiğini ve aynı dönemde kendisine silah ruhsatı verildiğini belirten Gürses, bu sırada görüştüğü Necip Hablemitoğlu'nun kendisine büyükelçiliklerin istihbarat birimlerinin peşinde olduğunu, öldürülebileceğini söyleyerek, imkanı varsa Rize'ye gitmesini tavsiye ettiğini anlattı.
     Gürses, savunmasını daha sonra kendisine ilişkin hukuki değerlendirmeleri tek tek ele alıp açıklamalarda bulunarak sonlandırdı.
     Emin Gürses'in çapraz sorgusu ve avukatlarının savunması yarın gerçekleştirilecek.



Bu haber 412 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,941 µs