En Sıcak Konular

BAKANLAR KURULU TOPLANDI

5 Ocak 2009 19:12 tsi
BAKANLAR KURULU TOPLANDI Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, toplantının ardından açıklamada bulundu.

ANKARA - Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı.
     Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantı saat 12.20'de başladı.
     Bu arada, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Başbakanlık Merkez Bina'ya geldi. Orgeneral Iğsız'ın, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile bir süre görüştüğü belirtildi.

ÇİÇEK: HÜKÜMET OLARAK KONUYU TBMM'NİN GÜNDEMİNE GETİRECEĞİZ

      Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''TBMM'de de ele alınmasını arzu ediyoruz. Bu nedenle yarın İçtüzüğün verdiği bir imkanı kullanarak hükümet olarak konuyu TBMM'nin gündemine getireceğiz'' dedi.
     Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, toplantının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze'de meydana gelen olaylar sebebiyle yapmış olduğu çalışmalar ve görüşmelerle ilgili bir değerlendirme toplantısı şeklinde geçtiğini belirtti.
     Geçten hafta İsrail'in yapmış olduğu saldırılar sonucunda çok sayıda çocuk, kadın, masum insanın 500 yüzden fazla insan hayatını kaybettiğini, çok sayıda da yaralının bulunduğunu hatırlatan Çiçek, bu nedenle Türkiye'nin bu konuya iki sebepten dolayı ilgi duyduğunu ve bu sıkıntıların bir an evvel sona erdirilmesi noktasında hükümet olarak çaba gösterdiklerini anlattı.
     Olaya müdahil olunmasının birinci sebebinin insani açıdan olduğunu, gerçekten orada bir insanlık dramının yaşandığını, içler acısı bir durumun olduğunu, olanların bütün medyada görülebildiğini belirten Çiçek, ''Burada insanların feryatları var, elinde imkanı olan herkesin bu dramın sona erdirilmesi noktasında bir çabanın, gayretin içerisine girmesi gerekiyor. Türkiye bu çabalarıyla insani görevini yerine getirmektedir. Evvela Türkiye olarak çabalarımızın birinci nedeni insani açıdandır'' dedi.
     İkinci olarak konuya ilgi duyulmasının nedeninin Türkiye'nin bir bölge ülkesi olması olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
     ''Bölgemizde meydana gelen her olumsuz gelişme gerçekten hem bölgenin istikrarına hem de dünya barışına olumsuz katkı vermektedir. Bunun için bu bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerini en üst düzeyde ve en iyi şekilde sürdüren Türkiye olarak, böylesine bir insanlık dramının bir an evvel sona erdirilmesi noktasında bir sorumluluk duyuyoruz. Sorumluluğumuzun gereği olarak da Sayın Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere her kademede konunun bir an evvel bu acıklı durumun ortadan kaldırılması noktasında çabalar sürdürülmektedir.''
     Çiçek, krizin başından beri Türkiye'nin gelişmeleri yakından takip ettiğine dikkati çekerek, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava harekatını genişleterek kara harekatını başlatmasının gerçekten krizi daha da derinleştirdiğini ve farklı bir boyut kazandırdığını söyledi. Türkiye'nin harekatın başlamasının hemen ardından yaptığı açıklamayla, İsrail'in uluslararası toplumun uyarılarına ve uluslararası kamuoyunun tepkilerine rağmen kara harekatına başlamış olmasını kabul edilemez olduğunu açıkladığını ve harekata derhal son verilmesi çağrısında bulunduğunu bildirdi.
    
     -NAZIM HİKMET'İN TÜRK VATANDAŞLIĞINA DÖNMESİ-
    
     Cemil Çiçek, bugün üzerinde durdukları bir diğer konunun Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığından çıkarılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu kararının ortadan kaldırılması olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:
     ''Eski Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddesine göre 25 Temmuz 1951'de Türk vatandaşlığından çıkarılmış olan Nazım Hikmet'in tekrar Türk vatandaşlığına dönmesine imkan veren bir Bakanlar Kurulu kararı bugün imzaya açılmış ve tamamlanmıştır. Böylece uzunca bir zamandan beri Türkiye'de tartışma konusu olan bu konu da ümit ediyoruz ki gündemden düşmüş olacaktır. Doğru bir iş yapmış olduğumuzu düşünüyoruz. Esasen Türk vatandaşlığından çıkarılmasını gerektirecek yasa maddeleri geçmiş dönemlerde ortadan kaldırılmıştır. Kaldı ki 2002 yılı bütün dünyada UNESCO tarafından Nazım Hikmet yılı ilan edilmiştir. Tüm dünya edebiyat çevrelerinde Nazım Hikmet takdir gören, saygı duyulan bir isim olması asabiyle artık gereği, anlamı kalmamış, hukuki dayanakları kalmamış bu kararın da ortadan kaldırılması gerekmekteydi. Dolayısıyla 1951'de alınmış olan bu karar, bugün Bakanlar Kurulu kararıyla ortadan kaldırılmış bulunmaktadır.''

ÇİÇEK: (GAZZE'DE KURULACAK BARIŞ GÜCÜNE) TÜRKİYE 'HAYIR' DEMEZ

     Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'nin barıştan yana samimiyetini ispat etmiş bir ülke olduğunu belirterek, ''Eğer böyle bir katkı (Gazze'de kurulacak barış gücü) olacaksa Türkiye, buna 'hayır' demez'' dedi.
     Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, coğrafi işaretlerin ve geleneksel özellikli ürün adlarının korunmasıyla ilgili bir kanun tasarısının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını ifade ederek, ''Türkiye'de geleneksel ve yöresel karaktere sahip ürünlerin teşviki ve üretimin çeşitlendirilmesi yoluyla ürünlerin piyasa değerleri artırılarak bölgesel, kırsal ekonomilerin güçlendirilmesine katkı sağlayacak olan teknik nitelikli bir kanunudur, gayet önemlidir'' diye konuştu. 
    Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın AB ile ilgili bilgi sunumunda bulunduğunu bildiren Çiçek, bu kapsamında gelecek Bakanlar Kurulu toplantısının büyük bir bölümünün 2009 yılının en iyi şekilde değerlendirilmesi bakımından neler yapılabileceği konusuna ayrılacağını anlattı.
     Konuşmasınından ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, bir gazetecinin, ''Sayın Başbakan'ın Gazze ile ilgili temaslarından bahsettiniz. Ancak, İsrail ile herhangi bir temastan bahsetmediniz. Bu kapsamda temas kurmadan Hükümetiniz bu sorunu çözmeyi nasıl planlıyor? Bununla bağlantılı olarak İsrail devletinin kurulmasının ardından bölgedeki dış politikası göz önüne alındığı zaman İsrail'e karşı Türkiye'nin yaptırım uygulaması söz konusu mudur? sorusunu şöyle yanıtladı:
     ''Gazze'de insani bir dram yaşanıyor. Herkesin acil olarak iki konuda yoğunlaşması gerekiyor; ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılmasında bir kısım kolaylıkların sağlanması. Bizim gönderdiğimiz yardımlar bile belli bir muvafakatle peyderpey yapılıyor. İnsanların ihtiyaçlarının hangi aşamada olduğunu zaten biliyoruz. Türkiye'nin şu safhada yapmaya çalıştığı husus; bu iki konunun bir an önce gerçekleşmesidir. Sadece Türkiye'nin çabaları bu konuda yetmeyebilir, ama biz kendi sorumluluğumuzun içerisinde gerek bölge devleti olarak gerekse insani açıdan bu çabayı sürdürüyoruz. Dünya barışına da karşı olumsuz etki yapan bu gelişmeler karşısında Türkiye'nin dışında diğer ülkelerin de yapacağı bir şeyler vardır ve olmalıdır. Türkiye bunu da talep etmektedir.
     Cemil Çiçek, ''Başbakan'ın muhataplarıyla yaptığı görüşmede Orta Doğu turunda iki aşamalı bir planı önerdiği Arap ve İsrail basınında çıktı. İlk aşamada ateşkesin sağlanması ve Türk askerlerinin de içinde bulunduğu bir barış gücünün bölgeye yerleştirilmesi, ikinci aşamada da Filistin'deki bölünmüşlüğün giderilmesi, Hamas ve El Fetih'in bir araya gelmesi şeklinde. Başbakan, Arap basınına verdiği demeçte, 'Hamas'ın taleplerini BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine taşıyabiliriz'' dedi. Böyle bir girişimi olacak mı Türkiye'nin?'' sorusu üzerine şunları söyledi:
     ''İki konu çok acil, tekrar söylüyorum. Bunlardan bir tanesi kan dökülmesinin önlenmesi. Bu kanamanın durdurulması lazım. Bu bizim planımız, başkasının görüşü hiç fark etmez. Bütün ülkelerin konuya karşı hassasiyet gösterip, sorumluluk taşıyıp, bu çabayı göstermesi lazım. Türkiye, niyetini çok açık olarak ortaya koyuyor, meseleye insani açıdan bakıyor. Gazze abluka altındadır. Elektrik, su, gıda maddesi, ilaç yok, dört bir taraftan kuşatılmış açık hava hapishanesi gibi... Buraya insani yardımların süratle gönderilmesi lazım. Ondan sonrası tabiatıyla oturulup konuşulacak diyalog yönüyle, ister BM ,başka türlü, o bundan sonraki gelişmedir. Acil olandan yola çıkarak konuları konuşmak daha doğru olur. Türkiye'nin yapmak istediği budur.''
     Çiçek, ''Pek çok senaryo dile getiriliyor. 'Ateşkes sağlansın' deniliyor. Eğer bölgede barış gücü oluşturulsa Mehmetçiğin bölgeye gitmesine Hükümetimizin bakış açısı nedir?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
     ''Barışa katkı sağlayacaksa... Türkiye, dünyanın birçok ihtilaflı bölgesine asker göndermiştir. Türkiye şu an dünyanın pek çok bölgesine, başta Afganistan, Lübnan, Somali, Balkanlar'da her zaman üzerine düşeni yapmıştır. Çünkü Türkiye'nin geleneksel dış politikası; hem yurt içinde hem de yurt dışında 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh.' Türkiye, barıştan yana samimiyetini ispat etmiş ülkedir. Eğer böyle bir katkı olacaksa Türkiye buna 'hayır' demez. Akan kanın durması, Türkiye'nin tek başına çabasıyla neticelenecek husus değil. İnanıyoruz ki birçok ülkenin, birçok devletin, bu konuda bir çok toplumun en başta da sivil toplumun... Orada insanlar hayatını kaybediyor, birçok yaralı var. Dolayısıyla tüm dünyanın; hükümetler veya sivil kuruluşlar bazında konuya ilgi gösterip acil konunun ortadan kaldırması lazım. Tüm dünyanın gözü önünde olan bir konuda doğrusu biraz daha çaba, gayret gerekmektedir. Biz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.''
     Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, ''Nazım Hikmet'in mezarının Türkiye'ye getirilmesi konusunda görüşleriniz nedir?'' sorusu üzerine de şunları söyledi:
     ''Bizim kararımız; Nazım Hikmet ile ilgili 1951 yılında Türkiye'nin almış olduğu kararın kaldırılmasından ibarettir. Mezar konusu zaman zaman tartışılıyor. Gelmesinde fayda var mıdır, yok mudur? Ailesi ne der? Bu tek başına Hükümetin, Türkiye'nin vereceği karar değildir. Türkiye, bugün önemli bir karar almıştır. Türk vatandaşıdır artık bu kararın yayımlanmasıyla birlikte, gelmesinde bir sakınca yoktur bizim yönümüzden. Biz olaya olumlu bakarız.''



Bu haber 425 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,718 µs