En Sıcak Konular

GÜLALTAY: -''ORTADA BİR ÖRGÜT VAR,BU ÖRGÜT KÜRESEL BİR ÖRGÜTTÜR''

26 Aralık 2008 20:13 tsi
GÜLALTAY: -''ORTADA BİR ÖRGÜT VAR,BU ÖRGÜT KÜRESEL BİR ÖRGÜTTÜR'' ''Ergenekon'' davasının sanıklarından Semih Tufan Gülaltay; ''Ortada bir örgüt var.Bu örgüt devletin her kurumuna nüfuz etmiş, infazlar yapan, Kürtçülüğe teşvik eden, Alevi, Sünni diye bölen bir örgüttür. Bu ulusal değil, küresel bir örgüttür'' d

BAŞKA SUÇTAN TUTUKLU SANIK SEMİH TUFAN GÜLALTAY: -''ORTADA BİR ÖRGÜT VAR. HATTA BU 170 YILLIK BİR ÖRGÜTTÜR. BU ÖRGÜT, DEVLETİN HER KURUMUNA NÜFUZ ETMİŞ, İNFAZLAR YAPAN, BANKALARI SOYAN, HALKI PERİŞAN EDEN KÜRTÇÜLÜĞE TEŞVİK EDEN, ALEVİ-SÜNNİ DİYE BÖLEN BİR ÖRGÜTTÜR. BU ULUSAL BİR ÖRGÜT DEĞİLDİR, KÜRESEL BİR ÖRGÜTTÜR'' -''BU KÜRESEL ÖRGÜTTEN BURADA 3-5 KİŞİ HARİCİNDE KİMSE YOK'' -''OSMAN NURİ VAN'I BELÇİKA'YA, BEN HAVA LİMANINDAN GÖNDERDİM. DURSUN KARATAŞ'IN EV ADRESİNİN TESPİT EDEREK YAKALAMAK İÇİN BİR EKİPLE BULUŞMAYA GİTMİŞTİ. 3 GÜN SONRA VURULDU. KARATAŞ'IN YAKALANMASINDAN KORKAN BİR EKİP TARAFINDAN ŞEHİT EDİLDİ'' -''MEHMET EYMÜR, MİT'İN İÇİNE GİRMİŞ VE 3 DEFA KOVULMUŞ BİR KÖSTEBEK'' -''BENİM BURADA AKLANACAĞIMDAN HİÇBİR ŞÜPHEM YOK''

     ''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında sanıklardan Semih Tufan Gülaltay savunmasını yaptı.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, bu davanın tutuksuz sanığı olan başka suçtan tutuklu Semih Tufan Gülaltay'ın savunmasına geçildi.
     İddianameye ve hakkındaki suçlamalara 8 ana başlık altında cevap vermek istediğini belirten Gülaltay, polis tarafından evinde arama yapıldığını, emniyete götürüldüğünde açıklamadan önce bir takım teşhis işlemleri yapılmaya başlandığını anlattı.
     Gülaltay, Akın Birdal olayı olarak bilenen olaydan ötürü ceza aldığını, cezaevinde yattığını ve şartlı tahliyeden yararlanıp tahliye olduğunu söyledi.
     Ulusal Birlik Partisinin genel başkanlığını yaptığını, daha sonra genel başkanlık görevini devretmek zorunda kaldığını ifade eden Gülaltay, faaliyetlerini ulusal birlik platformu çatısı altında yürütme kararı aldıklarını kaydetti.
    
     -ERUYGUR İLE YAPILAN TOPLANTILAR-
    
     Gülaltay, bu kapsamda Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile Ankara ve İstanbul'da çalışmalar yapma konusunda toplantılar düzenlediklerini ifade etti.
     Eski bir polis tanıdığının kendisine yönelik bir komplodan bahsettiğini anlatan Gülaltay, yönetimdeki diğer arkadaşlarına da komplo hazırlığı yapıldığına ilişkin uyarıda bulunduğunu söyledi.
     Semih Tufan Gülaltay, şirketlerinin bazı alacaklarına ilişkin bilgi verirken, şirketlerini dolandıran kişilerin emniyete getirilerek teşhis işlemi yaptırıldığını ileri sürerek, ''Dolandırılan benim. Bunlar, emniyete geliyorlar'' dedi.
     Çıkar amaçlı suç örgütünden tutuklu olduğunu hatırlatan Gülaltay, ''Lekelerlerse buradan çıktığım zaman siyaseten hiçbir varlığım olmayacak. Bütün bunlar baştan hesap edilmiştir'' dedi.
     Kendisiyle ilişkilendirilmek istenen Mete Yalazangil ve Muzaffer Tekin'in, bundan 10 sene önce kendisini ziyarete geldiklerini dile getiren Gülaltay, ''Benim burada aklanacağımdan hiçbir şüphem yok'' diye konuştu.
     Gülaltay, TİT ile ilgili yargılandığı Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararına göre böyle bir örgütün olmadığını, bu örgütün kendisiyle de ilgisinin bulunmadığını söyledi.
    
     -MEHMET EYMÜR-
    
     Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün gerçekleri anlatmadığını iddia eden Gülaltay, doğruları anlatacağını belirterek, 1996'da Eymür'ün yardımcısı olan Duran Fırat tarafından Ankara'daki bir restoranda ''Mahmut Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım ile tanıştırıldığını, masada o dönemin bir bakanının da bulunduğunu ileri sürdü. Gülaltay, Yıldırım'ın o zamanlar istihbarat çevrelerinde bulunduğunu, bugünkü gibi kaçak olmadığını savundu.
     Gülaltay, Duran Fırat'ın, kendisini bir gün Altunizade'deki bir holding merkezine çağırarak önemli bir görüşme yapmak istediğini ve görüşmede söz konusu holdingin tehdit edildiğini belirterek, kendisinden yardım istediklerini kaydetti.
     İstihbaratçı arkadaşları vasıtasıyla yaptığı araştırmada, bu holding ve Mehmet Eymür'le ilgili farklı şeyler öğrendiğini ifade eden Gülaltay, Eymür'ün görevini suiistimal ederek bir takım parasal ilişkilere girdiğini gördüğünü öne sürdü.
     Gülaltay, kendisinden istenen yardım talebini kabul etmediğini ifade ederek, Eymür ve ekibinin kendisine karşı tavırlarının değiştiğini ve kan davalarının da böyle başladığını iddia etti.
    
     -KARATAŞ'I YAKALAMAK İSTEDİ, 3 GÜN SONRA ÖLDÜRÜLDÜ-
    
     Küçükyalı Ülke Ocakları'nda iken tanıştığı arkadaşı Osman Nuri Van'ın uzun yıllar MİT'in dış istihbarat biriminde çalıştığını ileri süren Gülaltay, Van'ın, 1998'de Belçika'da ensesinden vurularak şehit edildiğini iddia ederek, şunları anlattı:
     ''Osman Nuri Van'ı Belçika'ya, ben hava limanından gönderdim. Dursun Karataş'ın ev adresini tespit ederek yakalamak için bir ekiple buluşmaya gitmişti. 3 gün sonra vuruldu. Karataş'ın yakalanmasından korkan bir ekip tarafından şehit edildi. Naaşına MİT sahip çıkmadı. Osman Nuri Van faili meçhule gitti. İstihbarat çevreleri çok iyi bilir 'Tonton' kod adlı, cezaevinden Mehmet Eymür tarafından kaçırılan Eymür'ün Avrupa'daki tetikçisi... Cumhuriyet savcılığı bu duruma el koyarsa kimlikleri açık olarak da söyleyebilirim.''
    
     -KÜRESEL ÖRGÜT-
    
     ''Mehmet Eymür MİT'in içine girmiş ve 3 defa kovulmuş bir köstebek'' diyen Gülaltay, Eymür'ün küresel örgütün Türkiye'deki faaliyetlerini sürdüren en önemli 4-5 isimden biri olduğunu iddia etti.
     Gülaltay, ''Küresel örgüt eski bağlantılarını tasfiye etmek istiyor. Buna 'onlar bit silkeleme'' derler. Deşifre olan arkadaşlarını tasfiye ederler, örgütün üzerine gidiliyor gibi yapılıp işi sulandırır, dosyayı kapatırlar, böylece yargı ve kamuoyunu tatmin ederler. Savcıların en az benim kadar vatansever olduklarını düşünüyorum. Her ne kadar Zekeriya Öz'den şüphem varsa da. Ancak belli güçler tarafından soruşturma yönlendirilmekte. Bu işin gerçek sanıklarının buraya gelmesini istiyorum'' dedi.
     MİT'in içinde işlerini iyi yapan ulusalcı ve vatansever kadroların tasfiye edilmek istendiğini öne süren Gülaltay, 1993'de P-2 Mason Locası'nın finansörü olan bir ailenin, Eymür'e özel yapım zırhlı bir araç hediye ettiğini iddia etti.
     Gülaltay, bu aracın Eymür'ün bir diplomat arkadaşı tarafından gümrükten çekildiğini ve satıldığını savunarak, MİT'te Eymür'ün casusluk faaliyetlerinin iyi bilindiğini ve bu yüzden bir kaç kez kovulduğunu ileri sürdü.
     Semih Tufan Gülaltay, Eymür'ün, suç örgütleri kurarak provokasyonlar yaptığını iddia ederek, şunları söyledi:
     ''Ortada bir örgüt var. Hatta bu 170 yıllık bir örgüttür. Bu örgüt devletin her kurumuna nüfuz etmiş, infazlar yapan, bankaları soyan halkı perişan eden Kürtçülüğe teşvik eden, Alevi, Sünni diye bölen bir örgüttür. Bu ulusal bir örgüt değildir, küresel bir örgüttür'' dedi.
    
     -KÜRESEL ÖRGÜTTEN BURADA 3-5 DIŞINDA KİMSE YOK-
    
     Bahsettiği küresel örgütün tarihsel sürecini de anlatan Gülaltay, sürmekte olan davayı kastederek, ''Bu küresel örgütten burada 3-5 kişi haricinde kimse yok'' dedi.
     Bu örgütten Türkiye'nin kurtulmasının zamanının geldiğini söyleyen Gülaltay, söz konusu örgütü ortaya çıkartmak gerektiğini hatta gerekirse binlerce insanın kelepçelenerek, yargılanabileceğini ifade etti.
     Bu örgütün Türkiye'ye zarar verdiğini, ülkeli bölmeye çalışığını öne süren Gülaltay, devletin her kademesinde bölünmeler meydana geldiğini söyledi. 

SANIK SEMİH TUFAN GÜLALTAY'IN SAVUNMASI TAMAMLANDI

''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında, sanıklardan Semih Tufan Gülaltay savunmasını tamamladı.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunmasına devam eden başka suçtan tutuklu Gülaltay, ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım ile yaptığı görüşmede, Yıldırım'ın, ''Mehmet Eymür'ün yoldan çıktığını, bazı hatalı şeyler yaptığını'' anlattığını söyledi.
     Eymür'ün, Yıldırım'ın kendisiyle görüşmesini istemediğini de ifade eden Gülaltay, ''Osman Nuri Van, Mahmut Yıldırım ve Necip Hablemitoğlu gibi Eymür'e ters düşmüş insanların ya öldüğünü ya da öldürüldüğünü'' öne sürdü.
     Gülaltay, ''Savcılara suç duyurusunda bulunuyorum. Mahmut Yıldırım kayıptır, ancak Mehmet Eymür bir televizyon programında Yıldırım'ın öldürüldüğünü söyledi. İstanbul'da ülkücülük yapmak kolay. Mahmut Yıldırım, bu ülkeye hizmet etmiştir. Bingöl'de hangi jandarma komutanı gelse evine giderdi. Kardeşi Bahattin Yıldırım da Mahmut Yıldırım'ın Mehmet Eymür ile ters düştüğünü, öldürülmüş olabileceğini söyleyerek şikayetçi olmuştur. Savcılar neden üzerine gitmiyor?'' diye konuştu.
     ''Eymür'ün bir 'kumarhane kralı' ile ortak işler yaptığını, bir otelin kral dairesinde kaldığını'' öne süren Gülaltay, ''Peki Ömer Lütfü Topal'ı kim öldürdü? Topal'ın ölümü kimin işine yaradı, kiminle rekabeti vardı?'' şeklinde konuştu.
     ''28 Şubat sürecini, Mehmet Eymür ve sağ kolu Cemal Alpaslan Ertuğ'un planladığını'' öne süren Gülaltay, ''Ertuğ'un, DEV-YOL'un Marmara Bölgesi sorumlusu olduğunu'' iddia etti.
     Gülaltay, ''Ertuğ'un, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alpaslan Arslan'ın Yeditepe Hukuk Bürosunu tutan ve döşeyen, Kırgızistan'a PKK'yı yerleştiren kişi olduğunu'' savundu.
     DHKP-C'yi de kimin maniple ettiğinin ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden Gülaltay, ''Bu küresel örgüt, Mehmet Eymür gibi yüzlerce, binlerce profesyonelden oluşan bir örgüt. Ergenekon'un kurucusu Necabettin Ergenekon nerede?'' diye sordu.
     Savcıların soruşturmayı siyasallaştırdığını öne süren Gülaltay, ileride şartların değişmesiyle savcıların da suçsuz yere uzun cezalar alabileceklerini savundu.
     Gülaltay, ''Davanın hedefinde bir kere yargıyı çökertmek var. Siz ne kadar verirseniz verin, halkın yüzde 50'si bu karara inanmayacak. Bu davada atılan sis bombalarıyla amaçlanan Anayasa'yı değiştirmek'' dedi.
    
     -''BİRDAL'I VURAN İNSANLARI DOĞAL KARŞILIYORUM''-
    
     Akın Birdal suikastına adının karıştırıldığını söyleyen Gülaltay, şöyle konuştu:
     ''Bu olaya azmettiren Cengiz Ersever, beni tanıyan ve büroma gelip giden birçok astsubaydan biridir. Büromda gece bekçiliği yapan kişiyle olayı gerçekleştirmiştir. Yargıtay'da beraatım istenmesine rağmen bu davadan ceza aldım. Akın Birdal, bana göre bir vatan hainidir. Onu vuran insanların tepkilerini doğal karşılıyorum. Ben de karşılaşsam, yapmış olabilirdim. Ama olaydan sonradan haberim oldu. Birdal olayı ve Türk İntikam Tugayı (TİT), Mehmet Eymür ile ekibinin bana yakıştırmasıdır.''
     Davanın sanıklarından Sami Hoştan'ı hiç tanımadığını, Muzaffer Tekin ile de birkaç kez görüştüğünü belirten Gülaltay, Anadolu yakasındaki ulusalcıların birbirlerini tanıdıklarını, Muzaffer Tekin ile de bu nedenle tanıştıklarını söyledi.
     İddianamede kendisiyle ilgili pek çok hata yapıldığını savunan Gülaltay, hatalı olduğunu öne sürdüğü bölümleri okuyarak açıklamalarda bulundu.
     Gülaltay, 9 ay boyunca telefonunun dinlendiğini, bu süre içinde çok kızdığı birine ''ağzına sıkarım'' dediğini, bunu da hiddetle söylediğini, konuşmalarında başka da bir şey olmadığını savundu.
     Bu davadan beraat edeceğini, ancak kendisine bu şekilde leke sürüldüğünü iddia eden Gülaltay, Ulusal Birlik Platformunun sinerjisinden korkularak kendisinin tutuklandığını söyledi.
     ''Örgütte ayak işlerine bakan biri'' gibi gösterildiğini ifade eden Gülaltay, ''11 tane kitap yazmış bir tane mafya lideri gösterebilir misiniz? Sadece 'Tanrı'nın Türkleri' adlı kitabım 6 cilttir. 17 bin kaynak taranmıştır'' diye konuştu.
     Soruşturmada Cumhuriyet savcılarının yönlendirildiğini öne süren Gülaltay, ''Benim Cumhuriyet savcılarımın bu yönlendirmeleri anlamaları gerekirdi. Böyle tahkikat olmaz. Yarın savcılarımıza da aynı şekilde tahkikat uygulanır. Bu küresel örgütte medya patronu, bankacı, her titrden insan vardır. Bunlar ortaya çıkarılmalı. Savcıların bu önemli tahkikatta yaptıkları hataların Türk milletine çok ağır bedeller ödeteceğini düşünüyorum'' diye konuştu.
     Gülaltay, ''bu küresel örgütün marifetiyle mahkeme karşısına sanık olarak çıkarıldığını'' öne sürerek, savunmasını tamamladı.



Bu haber 439 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,630 µs