DANIŞTAY'DAN ANAYASA MAHKEMESİ AÇIKLAMASI
25 Aralık 2008 19:00 tsi
Danıştay Başkanlığından yapılan açıklamada, ''Kendi kuruluş kanununda, verdikleri kararları yorumlama ve tavzih yetkisi bulunmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın özellikle Danıştayı Anayasa ihlali yapmakla suçlayıcı nitelikteki açıklaması, anayasal göre
ANKARA - Danıştay Başkanlığından yapılan açıklamada, ''Kendi kuruluş kanununda, verdikleri kararları yorumlama ve tavzih yetkisi bulunmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın özellikle Danıştayı Anayasa ihlali yapmakla suçlayıcı nitelikteki açıklaması, anayasal görev, yetki ve sorumluluğunu aşan talihsiz bir beyan olarak değerlendirilmiştir'' denildi.
Danıştay açıklamasında, Anayasa'dan kaynaklanan devlet yetki ve görevinin kullanılmasında, medeni iş bölümü ve iş birliği içerisinde ''hukuk devleti'' ilkesinin yaşama geçirilmesi amacında, birlikte hareket etme anlayışı içerisinde bulunması gereken yürütme ve yargı organlarının, birbirlerinin görev alanına müdahale eden suçlayıcı ve özensiz üslupla yaptıkları açıklamaların, toplum nazarında bu açıklamayı yapanların yanı sıra yargının saygınlığını da zedeleyici sonuçlar yaratacağı, hukuk devletine ve yargıya olan güveni sarsacağı ifade edildi.
Danıştay Başkanlığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Danıştay ile ilgili açıklamasının, ''Anayasal görev ve yetkilerini kullanan Danıştayı Anayasa Mahkemesinin yerine geçerek karar veren ve yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesinin, üslup ve içerik bakımından hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan açıklama olarak değerlendirildiğini'' bildirdi.
Danıştay'da bugün gerçekleştirilen İdari Dava Daireleri Kurulu toplantısına saat 13.30'da verilen arada Başkanlar Kurulu toplandı.
Kurulun yarım saatlik toplantısının ardından Danıştay Başkanlığı tarafından akşam saatlerinde yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, Anayasa Mahkemesinin Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile ilgili kısmi iptal ve Danıştay 8. Dairesi'nin Kovanlık Belediyesince açılan davada verdiği karar nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''... Türkiye'de demek ki ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı...'' şeklindeki beyanatından sonra, aynı gün Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç tarafından ''Anayasa Mahkemesinin kararlarının bağlayıcı olduğu, kararlarına uyulmaması ya da mahkemenin öngörmediği sonuç çıkarılmasının Anayasa'nın 153. maddesinin ihlali sonucu doğuracağı'' açıklamasında bulunduğu anımsatıldı.
Başbakan Erdoğan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın bu açıklamaları karşısında; konunun, Başkanlar Kurulunda görüşüldüğü belirtilen açıklamada, şu hususlara yer verildi:
''Danıştay 8. Dairesinin, Anayasa'nın ve Danıştay Kanunu'nun kendisine vermiş olduğu görev ve yetki çerçevesinde bakmakta olduğu dava hakkında verdiği karar, üst yargı yerince yürütülmesi durdurulmadığı ya da bozulmadığı sürece Anayasa'nın 138'inci maddesi uyarınca yasama ve yürütme organları ile idareyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu hukuki durum karşısında; Başbakan'ın, bu beyanatında, Anayasal görev ve yetkilerini kullanan Danıştayı Anayasa Mahkemesinin yerine geçerek karar veren ve böylece yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesi, üslup ve içerik bakımından hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir açıklama olarak değerlendirilmiştir.
Öte yandan, her yargı yeri, görevi dahilinde olan uyuşmazlığı çözümlerken, o davada uygulanacak kuralı belirleme ve yorumlama yetkisine sahiptir. Bu yorumun isabetli olup olmadığının değerlendirilmesi ise devam eden bir davada o yargı düzeninin temyiz mercisine aittir.
Bu bakımdan, kendi kuruluş kanununda verdikleri kararları yorumlama ve tavzih yetkisi bulunmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın özellikle Danıştayı Anayasa ihlali yapmakla suçlayıcı nitelikteki açıklaması, Anayasal görev, yetki ve sorumluluğunu aşan talihsiz bir beyan olarak değerlendirilmiştir.
Anayasa'dan kaynaklanan devlet yetki ve görevinin kullanılmasında medeni iş bölümü ve işbirliği içerisinde, hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesi amacında birlikte hareket etme anlayışı içerisinde bulunması gereken yürütme ve yargı organlarının, birbirlerinin görev alanına müdahale eden suçlayıcı, özensiz üslupla yaptıkları açıklamalar, toplum nazarında bu açıklamayı yapanların yanı sıra yargının saygınlığını da zedeleyici sonuçlar yaratacak, hukuk devletine ve yargıya olan güveni sarsacaktır.''
Bu haber 496 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle