En Sıcak Konular

''ERGENEKON'' DAVASI'NDA BUGÜN SEVGİ ERENEROL SAVUNMA YAPTI

18 Aralık 2008 20:47 tsi
''ERGENEKON'' DAVASI'NDA BUGÜN SEVGİ ERENEROL SAVUNMA YAPTI Sevgi Erenerol, ''Afganistan ve Irak'ta ülkelerini savunanlar nasıl terörist ilan edilip öldürülüyorsa Türkiye'de de tutuklanıyor'' dedi.

İSTANBUL-''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Fener Rum Patrikhanesi'nin İstanbul dışına çıkartılmasının istendiğini ancak kent içinde bırakıldığını belirterek, ''Bugün neden İstanbul'da bırakıldığı daha iyi anlaşılmaktadır. İçimizdeki (Truva Atı)dır'' dedi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki bugünkü duruşmada savunma yapan Erenerol, sözlerine, ''Sayın Mahkeme Heyeti, bundan 6 yıl önce sevgili kardeşim, değerli dostum ve mücadele arkadaşım Necip Hablemitoğlu'nu, evinin önünde zalimce katlettiler. Onun pırıl pırıl zekasıyla mücadele edemeyenler, onu katlederek susturdu. Yaşasaydı o da bizimle birlikte burada olacaktı'' diyerek başladı.
     Hablemitoğlu'nun öldürüldüğünü söylediği babası 3. Papa Eftim'in, ''evlatlarımızı da koruyamıyorsak o zaman neden varız?'' dediğini anlatan Erenerol, bu konuşmanın üzerinden 24 saat geçmeden babasının da vefat ettiğini söyledi.
     Sevgi Erenerol, Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde mücadele etmesi nedeniyle yargılandığını savunarak, kendisi üzerinden Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin yıpratılmaya çalışıldığını iddia etti.
     Davanın hukuki olmaktan çok siyasi amaçlı olduğunu ileri süren Erenerol, ''Ergenekon'' operasyonu ile Avrupa Birliği yetkililerinin bu operasyon konusundaki açıklamalarını eleştirdi.
     ''Terör örgütü üyesi olmak'' suçundan yargılandığını anımsatan Erenerol, ''EOKA'da yer alan Hristofyas ve Papadopulos'un, Azerbaycan'ın Hocalı kentindeki katliama karışan Sarkisyan ve Koçaryan'ın, bir zamanlar PKK terör örgütüyle birlikte hareket eden Barzani ve Talabani'nin daha sonradan uluslararası arenada kabul gören devlet adamları'' olduklarını ileri sürdü.
     Erenerol, buna karşılık, ''Kıbrıs çıkarmasında görev alan ve 'Zafer Tepesi' olarak adı bir tepeye verilen Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in, Ermeni mezalimi konusunda davalar açan avukat Kemal Kerinçsiz'in, PKK ile yıllarca mücadele eden emekli Tuğgerenal Veli Küçük'ün ve kilise terörüne karşı mücadele eden Muammer Karabulut'un'' terörist olarak yargılandıklarını savundu.
     Sevgi Erenerol, ''Afganistan ve Irak'ta ülkelerini savunanlar nasıl terörist ilan edilip öldürülüyorsa Türkiye'de de tutuklanıyor'' dedi.
     Dünyanın tek bir merkezden yönetilmeye çalışıldığını ve bu konuda Türkiye'nin kilit ülkelerden biri olduğunu savunan Erenerol, bunu gerçekleştirmek isteyen güçlerin 1919'da yaşananları tekrar yaşamayı göze alamadıklarını söyledi.
     Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin kuruluşu, Kurtuluş Savaşı'ndaki tutumu ve dedesi Papa 1. Eftim'in Kurtuluş Savaşı'na ilişkin görüşleri konusunda ayrıntılı açıklamalarda bulunan Erenerol, bu süreç içerisinde Fener Rum Patrikhanesi ile yaşanan anlaşmazlıkları anlattı.
     Lozan'da ''bir oldu bitti'' ile mübadele konusunun kabul ettirildiğini anlatan Erenerol, mübadele ile Hristiyan Ortodoks Türklerin ülke dışına çıktığını, asıl amacın da bu olduğunu savundu.
    
     -''FENER RUM PATRİKHANESİ İÇİMİZDEKİ TRUVA ATI'DIR''-
    
     Erenerol, ''tehcir''de yine Ermeni denilen, ancak çoğunluğu Türk Hristiyanlardan oluşan nüfusun etkilendiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
     ''İstanbul dışına çıkartılması istenen Fener Rum Patrikhanesi İstanbul'da bırakılmıştır. Bugün neden İstanbul'da bırakıldığı daha iyi anlaşılmaktadır. İçimizdeki 'Truva Atı'dır. Mübadele ve 'tehcirden' bugün Türkiye sorumlu tutulmaktadır. İçimizdeki bir takım kişiler de Ermenilerden özür dileme kampanyası başlatmışlardır. Dedelerinin yaptıklarından dolayı onların Ermenilerden özür dilemeleri normaldir. Ancak Türk milleti hiçbir zaman Ermenilerden özür dilemeyecektir.''
     Fener Rum Patrikhanesi'nin, Ortodoks patriklerin İstanbul'da toplanması isteğine 1926'da Lozan Antlaşması çerçevesinde izin verilmediğini belirten Erenerol, 2008'de Ortodoks patriklerin İstanbul'da toplandığını ifade ederek, mahkemeye buna ilişkin bir gazete haberini gösterdi.
     Erenerol, ''1926'dan 2008'e değişen nedir. Lozan geçerli değil midir? İşte bu soruların cevabı bizlere kurulan komployu aydınlatacaktır'' dedi.
    
     -''PATRİKHANE ABD'NİN DENETİMDE'' İDDİASI-
    
     Fener Rum Patrikhanesi'nin, ABD'nin denetimine girdiğini öne süren Erenerol, patrik Bartholomeos'un da arkasındaki güçlere dayanarak Türkiye Cumhuriyeti'ne kafa tuttuğunu, laik Türkiye'de şeri mahkeme kurduğunu ve ekümenlik iddiasında bulunduğunu öne sürdü.
     Erenerol, bir süre önce Trabzon'da, Bartholomeos'un da katılacağı bir etkinlik düzenlenmesinin planlandığını, bu etkinliğe bir kısım Ortodoksların gemiyle, Rahmi Koç ve Bartholomeos'un da helikopterlerle gideceğini anlatarak, ''Gemi Trabzon'a vardığında oradaki milliyetçiler gemidekilerin inmesine izin vermedi. Trabzon'un başı o gün bugündür dertten kurtulmadı. Rahip Santaro cinayeti, Hrant Dink'i öldürenlerin bu kentten çıkması hepsi milli direnci kırmak içindir '' diye konuştu.
     Balat'ta Patrikhane'nin kendi çevresindeki 19 evi satın almasının babası Türk Ortodoks Patriği 3. Eftim tarafından kamuoyuna açıklandığını belirten Erenerol, şunları söyledi:
     ''Bugün Adalet Bakanı olan, o dönemde Fatih Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Mehmet Ali Şahin'in de katıldığı bir panelde, babam bu konuda açıklamalarda bulundu. Şahin de elindeki tapu kayıtlarını göstererek, bu durumu ortaya koydu. Bunun ardından seçilmiş belediye başkanı olmasına rağmen Şahin, baskılar nedeniyle görevden alındı. Birlikte panel yaptığı kişinin kızını terörist olarak tutuklatmıştır. Bu 180 derecelik dönüşün sebebi nedir?''
    
     -''FENER RUM PATRİKHANESİ, EKÜMENİK UNVANINI KULLANAMAZ''-
    
     Erenerol, Fener Rum Patrikhanesi'nin, Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin faaliyetlerinden rahatsız olduğunu ve ortadan kalkmasını istediğini savunarak, Bartholomeos'un ekümenik unvanını kullanmasının Hristiyanlık inancı açısından da mümkün olmadığını savundu.
     Babasının ölümüyle Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin faaliyetlerinin sona ereceğini düşünen Fener Rum Patrikhanesi'nin, kardeşi Selçuk Erenerol'un görevi üstlenmesine çok şaşırdığını savunan Sevgi Erenerol, daha sonra yaşanan gelişmelerle kiliselerinin her pazar ayin yapılan, özel günlerde dolup taşan bir yer haline geldiğini söyledi.
     Erenerol, ayinlerinin, toplantılarının, gizli toplantı ve örgüt faaliyeti olarak iddianameye konulduğunu savundu.
     ABD'nin, Fener Rum Patrikhanesi'ne, tüm Ortodoks'ları bağlamayı istediğini savunan Erenerol, bu şekilde Ortodoks aleminin denetim altında tutulmaya çalışıldığını öne sürdü.

 SEVGİ ERENEROL: -''ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE DEĞİLİM, BU ÖRGÜT HAKKINDA BİLGİM YOK'' -''YAPTIĞIM MÜCADELENİN DOĞRU OLDUĞUNA TÜM KALBİMLE İNANIYORUM. TUTUKLU OLMAKTAN DOLAYI ASLA YAKINMIYORUM, BUNUN DA MÜCADELEMİN BİR PARÇASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM''

''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, ''Ergenekon terör örgütüne üye olmadığını ve bu örgüt hakkında bilgisi bulunmadığını'' söyledi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunma yapan Erenerol, Danıştay saldırısından sonra emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in gözaltına alınmasına değinerek, saldırının ardından, yükselen milli duruşun erozyona uğratıldığını ve ulusalcılar ile milliyetçilerin hedef tahtasına konulduğunu savundu.
     ''Ekümenik'' sıfatının patriklere verilen bir unvan olmadığını ve din konseylerinde kullanıldığını belirten Erenerol, ''Türkiye'ye biçilen rol önemlidir. Bu coğrafya yeniden inşa edilmek istenmektedir. Eğer patrik (Fener Rum Patriği) ekümenik olursa, Avrasya coğrafyasına yönelik stratejiyi gerçekleştirmede burası 'üs' olarak kabul edilecek, hem Türkiye hem de Ortodoks dünyası kontrol altına alınacaktır'' dedi.
     Erenerol, Türk Ortodoks Patrikhanesinin, Fener Rum Patriğinin ekümenik olmasının önünde engel olduğunu öne sürdü.
     Kendisinin terör ve teröristlikle hiçbir ilgisi olmadığının, ''Ergenekon'' operasyonunu gerçekleştirenlerce de bilindiğini söyleyen Erenerol, kendisinin tutuklanmasıyla Türk Ortodoks Patrikhanesinin tasfiye edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.
    
     -ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİNİ OKUDU-
    
     Sevgi Erenerol, savunmasında Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nden bazı bölümler okuyarak, mahkemeye hitaben şunları söyledi:
     ''Yaptığım mücadelenin doğru olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. Tutuklu olmaktan dolayı asla yakınmıyorum, bunun da mücadelemin bir parçası olduğunu düşünüyorum. Gencecik insanlar şehit olacaklarını bile bile Güneydoğu'da askere gidiyorlar, onların fedakarlığı karşısında söz söylemeye hakkım yok. Onun için sizden bir talebim olmayacak. Bunca yıllık meslek tecrübenize dayanarak takdiri size bırakıyorum.''
     Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Erenerol, toplumun önünde böyle bir suçla karalanmak istenmesinin nedeninin de Türk Ortodoks Patrikhanesinin yıpratılmak istenmesi olduğunu savundu.
    
     -DİĞER SANIKLARLA İLİŞKİSİ-
    
     Erenerol, tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım ile 2005'de Muzaffer Tekin aracılığıyla tanıştığını, ancak fazla samimiyetleri olmadığını söyledi.
     Diğer sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk ile Ulusal Kanal'daki bir program sayesinde tanıştıklarını anlatan Erenerol, Tekin'i de 2003'deki Kıbrıs Mitingi'nde tanıdığını anlattı.
     Erenerol, Tekin'in çok sevdiği ve saydığı bir kişi olduğunu, tutuklandığında cezaevinde Tekin'in ziyaretine gittiğini belirterek, Tekin'in eşi ile 'kız kardeş gibi' yakın olduğunu ifade etti.
     Ergün Poyraz'ı ise Necip Hablemitoğlu'nun cenazesinde tanıdığını kaydeden Erenerol, ''Aynı zamanda Necip'in bana yadigarıdır, İstanbul'a geldiğinde de evimizde kalır'' dedi.
     Doğu Perinçek'i siyasi parti lideri olmasından dolayı tanıdığını ve kendisiyle bazı etkinliklerde karşılaştığını ifade eden Erenerol, ''Hiç tanımadığı kişiler ve birkaç aile dostu ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmaya çalışmak iddiasını hayretle karşıladığını'' söyledi. Erenerol, ''Ergenekon terör örgütüne üye değilim. Bu örgüt hakkında bilgim yoktur'' diye konuştu.
     İddianamede birçok ülkeye seyahat ettiği yönündeki iddianın da doğru olmadığını ifade eden Sevgi Erenerol, yine iddianamede yer verilen, ''Sevgi Erenerol'un kilisesinde gizli toplantılar yapılmıştır'' suçlamasını kabul etmediğini belirtti.
     Bu ifadenin kasıtlı olarak kullanıldığını, kilisenin kendisine ait olmadığını bildiren Erenerol, buradaki ayinlerin polis tarafından bilindiğini kaydetti.
     Erenerol, duruşma salonunda, kilisedeki ayin sırasında yaptıkları ve içinde başbakan ve bakanlarla ilgili bölümlerin de bulunduğu bir duayı da okuyarak, ''İnsanları silahlı isyana böyle mi teşvik ediyorum? Bırakın kiliseleri, camilerde başbakanlarımıza, bakanlarımıza böyle bir dua ediliyor mu?'' şeklinde konuştu.
     Hiçbir tüzel kişiliği olmayan Fener Rum Patrikhanesinin istekleri doğrultusunda kendisi üzerinden Türk Ortodoks Patrikhanesinin yıpratılmaya çalışıldığını savunan Erenerol, ''Bunun sadece ekümenikliği yürüten Fener Rum Patrikhanesine hizmet olduğunu'' ileri sürdü.
    
     -ELE GEÇİRİLEN BELGELER-
    
     Sevgi Erenerol, kendisinden ele geçirilen ''Derin Ergenekon'' isimli yazının, yazar olan arkadaşı Burhan Yılmaz'ın kitabının bir taslağı olduğunu ve bu kitabı da mahkemeye sunduğunu dile getirerek, hiçbir terör örgütünün, yapılanmasını kitap olarak bastırmayacağını söyledi.
     Kendisiyle ilgili, ''Kişilerin özel bilgilerini kayıt etmek'' suçlamasını kabul etmediğini de belirten Erenerol, bu suçlamaya dayanak olan 24 No'lu CD'deki listeyi kendisinin hazırlamadığını bildirdi.
     Söz konusu listenin Selçuk Üniversitesi tarafından basında kullanması için kendisine gönderildiğini ve listedeki kişileri tanımadığını iddia eden Erenerol, ''Ergenekon Lobi Belgesi''ni de internetten aldığını ve bu konudaki internet çıktısı yüzünden de tutuklandığını öne sürdü.
     Erenerol, iddianamede kendisiyle ilgili ''Örnek Türk Kızı'' tanımına da değinerek, ''Böyle bir tanım benim için şeref, onurdur. Düşmanınızın gözünde böyle görünüyorsanız, başarılısınız. Papa Eftim'in torununa bu yakışır'' dedi.
     Ümraniye'de bulunan patlayıcılar, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik bombalı saldırı olaylarıyla nasıl ilişkilendirildiğini anlayamadığını da ifade eden Erenerol, bunun, 'Bir ineğin dağa kaçması hikayesi' gibi hayretler uyandırıcı ve mantıksız olduğunu savundu.
     Erenerol, kurucusu olduğu ''Büyük Güç Birliği'' ve ''Ayasofya'' derneklerinin de yasal olduğunu söyledi.

TUTUKLU SANIKLARDAN SEVGİ ERENEROL'UN ÇAPRAZ SORGUSU YAPILDI

     ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un çapraz sorgusu yapıldı.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunmasının alınmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Erenerol'a, avukatı Mehmet Kozan tarafından ''orduya sızmak için girişimde bulunup bulunmadığı'' soruldu.
     Bunun üzerine Erenerol, ''Ordu benim ordum. Niye sızmak isteyeyim? Orduyla görüşmek istesem her vatandaş gibi talepte bulunurum. Kabul edilirse görüşürüm'' dedi.
     Erenerol, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorusu üzerine de sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Prof. Dr. Emin Gürses ile Çağlayan'daki Kıbrıs Mitingi'nde tanışmış olabileceğini söyledi.
     Gürses'in bir ifadesinde, kilisedeki gizli bir toplantıdan bahsettiğini belirten Pekgüzel, Erenerol'a, gizli toplantıdan neyin kastedilmiş olabileceğini sordu.
     Erenerol da ''Emin Gürses üniversitede çalışması olmadığı zamanlarda kilisemizdeki bayram veya yıl dönümü toplantılarına katılmayı arzulardı. Kendisinin de bulunduğu bir yemekte Kırım Meclis Başkanı Mustafa Cemiloğlu babam ile görüşmek için patrikhaneye geldi. Yemeğin sonunda olduğumuz için babam, Cemiloğlu'nu orada karşılamayı uygun bulmadı ve ofisinde görüşmek istedi. Gürses'in bahsettiği toplantı bu toplantı olmalı'' diye konuştu.
     Pekgüzel, Erenerol'a, davanın tutuksuz sanıklarından İhsan Göktaş ile ''Yavuz Kara'' diye jandarmada görevli biri tarafından tanıştırıldığının söylendiğini hatırlatarak, Kara'yı tanıyıp tanımadığını sordu.
     Erenerol da Kara'yı tanımadığını, ancak telefonla arayan Göktaş'ın, ''Scientology'' tarikatının Türkiye'deki faaliyetleriyle ilgili televizyon programı yapmayı teklif ettiğini anlattı.
     Sorular üzerine Erenerol, devam eden soruşturmanın şüphelilerinden Neriman Aydın'ı 2-3 yıldır tanıdığını, herhangi bir gizli toplantı yapmadıklarını, Ankara'ya gittiğinde Aydın ile zaman zaman görüştüğünü anlattı.
    
     -''ÖLDÜRÜLEN EMEKLİ BİNBAŞI GÜVEN'İ NEREDEN TANIYORSUN?''-
    
     Tuzla'da eşi Sibel Güven ile öldürülen emekli Binbaşı İhsan Güven'i nereden tanıdığı sorulan Erenerol, babasının patrik olduğu dönemde kendisine bir faks çeken Güven'i bu vesileyle tanıdığını kaydetti.
     Savcı Pekgüzel, Erenerol'a, ''Ele geçirilen 'Kemalist hareket İstanbul 2000' isimli belgede kısa zamanda Kemalist örgüt kurulması ve başına bir kadın getirilmesi yönünde bilgiler bulunuyor. Görünen yönetim dışında bir de görünmeyen 5 kişilik komitenin oluşturulmasından bahsediliyor. Sizde bulunan belgelerin Kemalist teşkilatla bir ilgisi var mı?'' sorusunu yöneltti.
     Bu sırada araya girerek soruya tepki gösteren Erenerol'un avukatı Nevzat Erdemir, ''Mustafa Kemal'e saygılı olmaya davet ediyorum'' dedi.
     Erenerol da ''Bana bilgisayarla ilgili soru sormayın. Çünkü bilgisayar kullanmıyorum. Bilgisayar kullanmayı bilmiyorum. Yazılarımı da bilgisayarda yazmıyorum'' diye konuştu.
    
     -''EMEKLİ ORGENERAL ERUYGUR'U TANIYOR MUSUN?''-
    
     Diğer savcı Nihat Taşkın'ın, ''emekli Orgeneral Şener Eruygur'u tanıyıp tanımadığını ve ne şekilde bir bağlantısı olduğunu'' sorması üzerine Erenerol, ''Kendisini tanırım. Jandarma Genel Komutanlığı yapmıştır. Değerli bir insandır. Daha sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanlığı yapmıştır'' dedi.
     Taşkın'ın, ''Sadece bu kadar mı tanıyorsunuz?'' sorusuna da Erenerol, ''Evet'' diye yanıt verdi.
     Erenerol, bir soru üzerine, Semih Tufan Gülaltay'ı da iki etkinlik sırasında gördüğünü kaydetti.
     Taşkın'ın, ''Bir telefon konuşmasında kilisedeki etkinliklerin kameraya çekilmesini istemediğinizi belirtiyorsunuz. Kameraya çekilmesi sizi neden rahatsız ediyor?'' şeklindeki sorusu üzerine Erenerol'un avukatı Mehmet Kozan, ''Sizi neden rahatsız ediyor o zaman'' diye müdahalede bulundu.
     Taşkın, bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'den kendisine müdahale edilmesinin engellenmesini istedi.
     Başkan Şengün de ''Dinlemeyi bir türlü öğrenemedik. Toplum olarak böyleyiz. Biz böyle yaparsak, başka insanlar ne yapmaz'' diye konuştu.
     Soruya cevap veren Erenerol, ''Bu, sıcakkanlı oluşumuzdan kaynaklanıyor sanırım. Ben laik Türkiye Cumhuriyeti'nde dinsel törenlerin görüntülenmesi ve basına yansımasına karşıyım. Bu yüzden istemedim, ama kuruluş yıl dönümümüzde basını çağırdım. Çok katılım olmadı'' dedi.
     Erenerol, başka sorular üzerine de eski milletvekili Turhan Çömez ile bir kez görüştüğünü, Sinan Aygün'ü ATO Başkanı olarak tanıdığını ve birkaç kez aynı etkinlikte bulunduklarını da kaydetti.
    
     -KERİNÇSİZ'DEN SORULAR-
    
     Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz'in, ''Benim size karşı saygılı konuşmam, iddianamede sizin örgütün yöneticisi olduğunuz ve hiyerarşik bir yapı olduğuna dair delil olarak gösterilmiştir. Size karşı saygılı konuşmamın sebebini açıklar mısınız?'' sorusu üzerine Erenerol, ''Ben bir bayanım ve Kemal Kerinçsiz'den en az 7 yaş büyüğüm. Bana hürmetkar davranması, Türk örf ve adetlerine uygundur. Ancak cemaat ilişkilerinde kadın ikinci planda olduğundan Kerinçsiz'in böyle davranması örgütsel ilişki olarak değerlendirilmiştir'' diye konuştu.
     Kerinçsiz'in, ''Orhan Pamuk ve Hrant Dink'in yargılandığı davalara müdahil olarak katılmak isteyip istemediğini, bunun sözde örgüt tarafından verilen bir talimat olup olmadığını'' sorması üzerine de Erenerol, ''bu katılma talebinin her Türk vatandaşının bireysel yapması gereken bir şey olduğunu ve bu konuda duyarlı olunmadığı için bugünlere gelindiğini'' söyledi.
     Kemal Kerinçsiz'in ''katılma talebine ilişkin amacını'' sorması üzerine Erenerol, ''Türk milletine hakaret etmeye kimsenin hakkı yoktur. Hele Türkiye'de, içimizde yaşayan birinin hiç hakkı yoktur'' dedi.
     Kerinçsiz'in ''Danıştay saldırısının ardından Ankara'da düzenlenen ve bazı bakanların da katıldığı cenaze törenine gidip gitmediğini'' sorduğu Erenerol, ''Necip Hablemitoğlu'nun dışında Ankara'da törene katılmadım'' diye konuştu.
     Erenerol, Kerinçsiz'in, söz konusu cenaze törenine katılmanın iddianamede halkı isyana teşvik olarak gösterildiğini belirtip soruyu yinelemesi üzerine de ''Asla bu törene katılmadım'' dedi.
     Başkan Şengün'ün, ''Bir Danıştay üyesi öldürülmüş. Bir cenaze törenine katılabilirsiniz. 'Asla' demenize gerek yok'' şeklindeki sözleri üzerine Erenerol, ''Bunun iddianamede suç unsuru gösterilmesi nedeniyle 'asla' tabirini kullandım. Yoksa Danıştay saldırısı konusunda ilk beyanatı veren kişiyim'' diye konuştu.
    
     -''TOPLANTILARIN MASRAFINI NASIL KARŞILIYORSUNUZ?''-
    
     Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, ''Patrikhanedeki toplantıların masrafının nasıl karşılandığını'' sorması üzerine Erenerol, ''Patrikhanenin vakfı vardır, ama yemekleri kız kardeşim ile ben pişiriyorum'' yanıtını verdi.
     ''Bu toplantılardan ne amaçladıklarının'' sorulması üzerine Erenerol, ''Orada bir sevgi yumağı oluşturulması ve gittikçe büyümesini istedim. Sanırım da başarılı oluyordu. Gün geçtikçe gelenlerin sayısı artıyordu'' dedi.
     Erenerol'un çapraz sorgusunun ardından savunma yapan avukatı Mehmet Kozan, ''bu davanın siyasi bir dava olduğunu ve bir yerlerden düğmeye basıldığını'' öne sürerek, ulusalcılığın ve Kemalizmin tehdit altına alındığını savundu.
     Mahkeme başkanına hitaben ''Oynanan oyunu düşünün, oyun büyük'' diyen Kozan, bu oyunun hakimlerle bozulacağını dile getirdi.




Bu haber 425 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,105 µs