En Sıcak Konular

Namaz Mü'minin Miracıdır...

10 Ağustos 2007 00:25 tsi
Namaz Mü'minin Miracıdır... Namaz tartışmasız biçimde İslam dininin temelidir. Namazın miraçta emredilmesi Allah'ın müslümanlara verdiği özel bir nimettir.Ger­çek ve hakiki namazda kul, Miracın hikmetlerine yaklaşır. Böylece insan kulluğun ufuk noktasına yücelir.

Bizim günlük namazlarımız, böyle muhteşem bir yü­celmeye eğitim mahiyetindedir. Yani bütün inananlar hangi şekilde olursa olsun, namaz kılarak ahlaklarını arıtır ve insanlığın haysiyetli yapısına ulaşır. Bugün yeryüzünde yüz milyonlarca insan, eksiği ile, yanlışı ile namaz kılmaktadır, riyakârca kılınan namazlar dışında bütün namazlarımız Cenab-ı Hakk'ın makbulüdür. Şu halde, biz namaz kılar­ken hep ahlâki bir yücelmenin özlemi içinde ve gayretinde olmalıyız. Elbette Allah'a lâyık hamd namazına erişmek, zorlu bir arınma konusudur. Ne var ki, kıldığı namazları yeterli bulmayarak bu güzel eğitimden kaçmak, nimetlerin en güzelini kaybetmek anlamına gelir.

Namazın şekli, okunan dualar, namazdaki âyetler ve zikirler gerçek namazın motifleridir. Biz namazı ne kadar yüzeyden kılarsak kılalım bu kuralları uygularız. Zaten ger­çek namazı anlamak, tarif etmek için çok derin bilgileri ka­rıştırmanıza gerek yoktur. Yalnız namazdaki hareketler ve namazda Allah'a söylediklerimizi anlarsak, namazın ne denli yüce bir hikmet olduğunu kavrarız.

Şu halde, namazı anlayabilmenin ilk şartı; namazın sabit bir kalıp olmadığını, insanı sıfır noktasından alıp en yücelere doğru arıtan bir faaliyet olduğunu tanımaktır. Biz­zat herkes kendisi fark etmiştir ki; hem vakit namazında, hem de muhtelif günlerde kıldığımız namazlar birbirinin aynı değildir. Daha vecd içinde kıldığımız namazlar yanın­da çok yüzeyde kıldığımız pek çok namazımız vardır. Bu gerçeği bir benzetme ile anlatabiliriz: Namazın gerçeği bir gülün açılmamış goncası gibi kabul edilirse, ona ulaşmak için kat kat bir çok gül yaprağını geçmemiz gerekir. En satıhta ka­lan yapraklar günlük meşguliyetlerimiz arasında kıldığımız namazlardır. Daha huzurlu ve duygulu kıldığımız namazlar biraz daha içteki yaprakları temsil etmektedir.

Zaten insan nefisle gönül arasında raks eden bir nok­taya benzer. Nefse yaklaştıkça namaz yüzeylerde kalır, gön­le yaklaştıkça namaz derinleşir. Bu açıdan, namaz bize ay­nı zamanda kemal açısından bir ölçüdür. Eğer hep sa­tıhta kalarak namaz kılıyorsak hareket noktamız nefisle iç içedir. Aksine, gittikçe arınıyorsak, namaz zevki duyuyor­sak gönle yaklaşıyoruz demektir.

Namaz, bütün hayat boyu inananların uymak zorunda olduğu bir ibâdettir. Bu yüzden karakterlerimizi çizen en büyük etkendir. Namaz kıldığı halde, ahlâki kalıplarda be­ğenmediğimiz davranışlara sahip insanlara bakarak namaza karşı çıkmak; yanlış bina yapan mühendise kızıp cahil ustaya yaptırmaya benzer. Bu görüntünün önemli bir nede­ni; namazda gerçeğini bilmeden, onu öğrenmeye gayret et­meden, çoğumuzun namazı kalıplaştırma yanılgısıdır. Na­mazı ahlâkın vazgeçilmez bir yaşantısı olarak tanımak, sa­nırım ki bu çıkmazları kökünden halledecektir.

Namaz insandaki ahsen-i takvim (Güzeller güzeli bir hil­kat) sırrını ortaya çıkarır.

Allah'a giden kutsal yolda mutlu bir yolculuktur.

Bedene güç, nefse berraklık, ruha huzur; gönle haz veren ilâhi bir ziyafettir.

Namaz, kulun ilâhi huzurda sınırsız bir hamd'ı, kendi hiçliği yanında Sübhan'ın kudretini yaşama zevkidir.

Namaz tahammülü imkânsız nazların manyetik alanında kulun titreşimidir.

Namaz Fatiha sırrının açılıp bizi ilâhi huzurda saflaştırdığı bir mûcize-i Muhammedi (sav)'dir.

Ve namaz Allah'ın kendi muhteşem sanatını mü'minin gönlünde seyrettiği mîraçtır. Böylece namaz, insanın bedeni da­hil tümüyle mânaya, evrenlerin sonsuzuna intikal ettiği bir saltanat-ı Muhammedî (sav)'dir.

İşte bu akıl almaz zikrin en yüzeyde yapılması bile ilâhî hoşnutluğu kazandırır. Şüphesiz ki, böylesine akıl almaz bir nîmetin ilâhi huzurda, sezilmesinin bilincinde olmamız gerekir. Namazın böyle çok önemli bir ibâdet olması titiz bir hazırlığı zo­runlu kılar.

Değişmeyen bir kural, namazın asıl hedefinin gerçek na­maz oluşudur. Ancak riya kokusu taşımayan her namazın da Allah katında kabul olduğu gerçektir. Acaba biz ömür boyu gün­de beş vakit kıldığımız namazlarda Efendimizin ahlâkına uygun bir sistemi geliştirerek namaza nasıl lâyık olabiliriz? Eğer bir kul ben gerçek namaz kılamıyorum, diye namazı terkederse, kul­luktan istifa etmek gibi gaflete düşer. Yine bir kul. namazın her şekli kabul oluyormuş diye, ölene kadar yalnız namazın şeklini taklid ederse; hazzını duymazsa, bu da kendindeki ahsen-i tak­vim sırrını inkâr olur. O halde namazı, ne kadar yüzeyde de kal­sa, hiç terketmeyeceğiz. Ancak her geçen gün, daha doğrusu her fırsatta namazın gerçeğine yaklaşmaya çalışacağız.

Şeklen kılınan bir na­mazla gerçek namaz arasında pek çok aşamalar vardır. Yani, bir namaz "ya taklid ya da gerçek olur" diye iki tanım yapıla­maz. Taklid namazı en dıştaki kabuk sayarsak; özdeki gerçek namaza doğru binlerce kat namaz vardır İşte bize düşen her geçen gün bu aşamaları yavaş yavaş geçerek hakiki namaza yaklaşma gayretidir.

Dr. Haluk NURBAKİ



Bu haber 661 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,269 µs