''ERGENEKON'' DAVASI YARINA ERTELENDİ

15 Aralık 2008 21:38 tsi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın yarınki duruşması, saat 09.30'da başlayacak.

İSTANBUL - ''Ergenekon'' davasının duruşması yarına ertelendi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın yarınki duruşması, saat 09.30'da başlayacak.
     44'ü tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın yarınki duruşmasında, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün çapraz sorgusunun devamı ile avukatlarının savunma yapması bekleniyor.

 TUTUKLU SANIK OKTAY YILDIRIM, TRABZON'DA BULUNAN 7 ADET EL BOMBASININ DAVA DOSYASINDA YER ALAN VE TAHRİP EDİLEN BOMBALAR İLE BİR BENZERLİĞİN OLUP OLMADIĞININ ARAŞTIRILMASINI TALEP ETTİ

Ergenekon davasında, tutuklu sanık Oktay Yıldırım, Trabzon'da bulunan 7 adet el bombasının dava dosyasında yer alan ve tahrip edilen bombalar ile bir benzerliğinin olup olmadığının araştırılmasını istedi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül, 2002 yılına ilişkin mahkemeye bir belge sunduğunu belirterek, bu belgede aralarında üst düzey asker ve savcıların da bulunduğu bazı kişilerin karalanması ve sindirilmesi yoluyla görevden uzaklaştırılmaya çalışıldığının belirtildiğini savundu.
     Ergül, ''Fethullah Gülen grubuna ilişkin olarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı marifetiyle Ankara İl Jandarma Komutanlığından istenilen dinleme ve takip yapılması talebinin akıbetiyle birlikte tanzim olunan dosyanın bir suretinin istenmesini talep ediyorum'' dedi.
     Daha sonra söz alan Ergun Poyraz, dava dosyasında sahte deliller yaratıldığını öne sürerek, 1 word belgesinin içeriğinde bir yemeğe katılacağından bahsedildiğini hatta AK Parti'nin kapatılması konusundaki organizasyonda yer aldığının görüldüğünü söyledi.
     Word belgesindeki tarihte kendisinin ceza evinde olduğunu ve yemeğe katılmasının mümkün bulunmadığını anlatan Poyraz, bu nedenle bu belge iddianameye alınırken tarihinin çıkarıldığını öne sürdü.
     Bahsi geçen tarihte cezaevinden çıkarılıp çıkarılmadığının ya da bir gün için firar edip etmediğinin bulunduğu cezaevi idaresinden sorulmasını isteyen Poyraz, cezaevinde bulunduğu yönünde cevap gelmesi halinde ise mahkemenin, delilleri tahrif ettiği için savcılar hakkında Adalet Bakanlığına müracaat etmesini ve polisler hakkında da suç duyurusunda bulunmasını istedi.
     Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, dava dosyasında bir şema enflasyonu yaşandığını savunarak, bu şemalarda farklı yerlerde farklı anlatımların olduğunu dile getirdi.
     Kerinçiz, savunma yapabilmek için sözde örgüt içindeki yerlerini bilmeleri gerektiğini belirterek, savcıların bu konuda tek bir şema oluşturmasını istediğini kaydetti.
     Duruşmaya ara verildiğinde savcıların odalarından sanıkları izlemeye devam ettiklerini düşündüğünü kaydeden Kerinçsiz, savcıların bu şekilde sürmekte olan soruşturmaya delil oluşturmaya çalıştıklarını öne sürdü.
     Olup bitenlerden sonra savcılara karşı güven bunalımı yaşandığını söyleyen Kerinçsiz, mahkeme heyeti üyesi Sedat Sami Haşıloğlu'nun da sanıklardan Ergun Poyraz'ı ''Dinleniyorsunuz, izleniyorsunuz, dikkatli konuşun'' şeklinde uyardığını iddia etti.
     Kerinçsiz, ''Böyle bir çirkinlikle karşı karşıyayız, bunun engellenmesi gerekir. Mahkemeden engellenmesini istiyoruz'' dedi.
     Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk, çapraz sorgusu sırasında bazı sanıklar ve avukatları tarafından MİT ve CIA ajanı olmakla suçlandığını belirterek, buna ilişkin beyanlarda bulundu.
     Ulusal Kanal'ın ve Aydınlık Dergisinin kendisiyle ilgili yayınlarını da eleştiren Öztürk, Doğu Perinçek'in terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı görüşmeye ilişkin terör örgütü lehine muhbirlik yapıp yapmadığının tespit edilip edilmediğinin ilgili kurumlardan sorulmasını istedi.
     Tutuklu sanıklardan Hikmet Çiçek, soruşturmayı sürdüren polisler ve savcılar hakkında sahte delil üretmekten suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
    
     -TRABZON'DA BULUNAN EL BOMBALARI-
    
     Tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım da söz alarak, yargılamayla ilgili çeşitli eleştirilerde bulundu.
     Savunması sırasında kaybolan C-4'ten ve tahrip sırasında kaybolan 8 bombadan bahsettiğini söyleyen Yıldırım, tahrip sonrasında bombalardan 8'inin iade edilmediğinin tutanaklardan anlaşıldığını kaydetti.
     Yıldırım, ''Trabzon'da da 7 tane el bombası buldular. Şimdi bu el bombalarının üzerindeki numaralar ile kaybolan bombalar arasında bir benzerlik olup olmadığının araştırılmasını istiyorum'' diye konuştu.
     Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel de geçtiğimiz celse tahliye edilen Gazi Güder'in duruşmalardan vareste tutulması konusundaki talebinin delillerin tartışılacağı duruşmada hazır bulunacağı kaydıyla kabul edilmesini istedi.
     Pekgüzel, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
    
     -HURŞİT TOLON'UN MR'I ÇEKİLDİ-
    
     Öte yandan Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un bugün Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde MR'ının çekildiği ve bazı tahlillerinin yapıldığı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde de tomografisinin çekildiği öğrenildi.
     Bu tahlil ve tetkiklerin sonuçlarının Adli Tıp Kurumuna iletileceği bildirildi.

MAHKEME HEYETİ, TUTUKLU SANIKLARDAN ÖZTÜRK'ÜN MİT'TE GÖREVLİ OLUP OLMADIĞININ SORULMASINA KARAR VERDİ

    ''Ergenekon'' davasında mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk'ün MİT'te görevli olup olmadığının sorulmasına karar verdi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, verilen aranın ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, geçen celse tahliye edilen Gazi Güder'in delillerin okunması aşamasına kadar duruşmalardan vareste tutulmasını hükme bağladı.
     Sami Hoştan'ın 2004-2006 yılları arasında gözaltına alınıp hakkında herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığının İstanbul Emniyet Müdürlüğünden sorulmasına da karar veren mahkeme heyeti, Kemal Kerinçsiz'e, duruşma salonundaki ses ve görüntü kayıtlarının emniyet altına alınan ve sadece yetkili görevliler tarafından girilebilen odada tutulduğu, bunun dışında hiçbir bölümde kayıtların izlenme olanağının bulunmadığı, bu duruma göre Cumhuriyet savcılarının duruşma salonu dışında bu kayıtları izleyebilmelerinin mümkün olmadığının bildirilmesini kararlaştırdı.
     Mahkeme heyeti, Kemal Kerinçsiz'den elde edilen bir dilekçede açıklanan 5 adet belgenin gizli-gizlilik derecesinde olup olmadığının Genelkurmay Başkanlığından sorulmasına hükmetti.
     Mahkeme heyeti, sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk'ün MİT'te görevli olup olmadığının ve 2005 yılında sanık Doğu Perinçek ile ilgili, ilgili kuruma bant kaydı verip vermediğinin MİT'ten sorulmasını, böyle bir kayıt var ise bir örneğinin de CD ortamında istenilmesini kararlaştırdı
     Mahkeme heyeti, müdahil Şebnem Korur Fincancı vekilinin talebi doğrultusunda Susurluk soruşturmasıyla ilgili TBMM Meclis Araştırma Komisyonu raporunun da istenmesini de hükme bağladı.
     Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.

 

Bu haber 421 defa okundu.