BAYRAMDA ÇOCUKLARA ''ÇATAPAT'' UYARISI

6 Aralık 2008 11:37 tsi
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, çocukların üretimi yasak olan, halk arasında ''çatapat'' diye bilinen patlayıcı maddelerden uzak tutulması gerektiğini belirtti.

ANKARA - Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, çocukların üretimi yasak olan, halk arasında ''çatapat'' diye bilinen patlayıcı maddelerden uzak tutulması gerektiğini belirtti.
     Ertek, ''Bu maddeler ağızdan alınırsa kalp, karaciğer, böbrek ve beyinde bir takım hasarlar ortaya çıkıyor. Bu durumda uygulanabilecek geliştirilmiş bir tedavi de yok'' uyarısında bulundu.
     ''Yasak olmasına rağmen, 'merdiven altı' tabir edilen yerlerde, kaçak üretilen, halk arasında 'çatapat', 'kızkaçıran', 'çıtırpıtır' ya da 'maytap' gibi adlarla bilinen yanıcı ve patlayıcı maddelerden çocukların uzak tutulması gerektiğini'' bildiren Ertek, bu patlayıcılarda bilinen ve bilinmeyen çok sayıda zararlı madde bulunduğunu söyledi.
     Ertek, şunları kaydetti:
     ''Piyasaya kaçak sunulan bu patlayıcılarda genellikle sarı-kırmızı fosfor, antimon bileşikleri ve potasyum klorat gibi çok ciddi zehirli maddeler bulunuyor. Ayrıca, bunun dışında başka zehirli maddelerin bulunması ihtimali de var. Küçük çocukların bu patlayıcıları çikolata ya da şeker zannederek yedikleri zaman ölümü kadar giden acı sonuçlar ortaya çıkabileceğini geçen bayramda gördük. Çünkü bu maddeler ağızdan alınırsa kalp, karaciğer, böbrek, ve beyinde bir takım hasarlar ortaya çıkıyor. Bu durumda uygulanabilecek geliştirilmiş bir tedavi de yok. Bu tür zehirlenmeler az görülmekle birlikte, sonuçları dramatik olduğundan çok büyük önem taşıyor.''
     Ailelerin, çocukların bu tür maddeleri satın almalarına izin vermemesi gereğine işaret eden Ertek, ''Bu tür maddeleri satanların bilinçli tüketiciler tarafından yetkililere bildirilmesi, sorunun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır'' dedi.
     Tüm uyarılara rağmen bu tür maddelere ulaşan çocukların sağlık sorunuyla karşılaşmaları halinde hemen en yakın hastaneye başvurulması gerektiğini bildiren Ertek, bu maddelerin ağızdan alınması halinde bulantı, kusma, ishal ve ardından kan değerlerinde değişmeler görüldüğünü, bu durumda ilk 1 saatlik sürede hastanın midesinin yıkanmasının yerinde olacağını kaydetti.
     Ertek, bu tür zehirlenmelerde Başkanlığın 114 Zehir Danışma Merkezi'nin de aranabileceğini bildirdi.

Bu haber 414 defa okundu.