PROF. DR. GEDİK: HİPOFİZLE İLGİLİ HASTALIKLAR ÖLÜMLERE YOL AÇABİLİR
22 Kasım 2008 13:14 tsi
Prof. Dr. Vedia Gedik, beyinde bulunan hipofizle ilgili hastalıkların nadir görüldüğünü, ancak önemli sonuçlara, hatta ölümlere yol açtığını belirtti.
ANKARA - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Vedia Gedik, beyinde bulunan hipofizle ilgili hastalıkların nadir görüldüğünü, ancak önemli sonuçlara, hatta ölümlere yol açtığını belirterek, ''Ama, ne yazık ki bu hastalıklar gerek hekimler gerekse toplum tarafından yeterince bilinmiyor'' dedi.
Çok sayıda uzmanı bir araya getiren 5. Hipofiz Sempozyumu Ankara'da yapıldı.
Sempozyum Sekreteri Gedik, yaptığı açıklamada, beynin ortasında, matruşka gibi iç içe geçmiş katmanlar arasında bulunan, 1 santimetre büyüklüğündeki hipofizin küçük, ama çok kıymetli bir organ olduğunu bildirdi.
Hipofizin, bütün canlıların sisteminin ''orkestra şefi'' olduğunu vurgulayan Gedik, ''Hipofizle ilgili hastalıklar nadir görülür, ancak önemli sonuçlara, hatta ölümlere yol açar. Ama, ne yazık ki bu hastalıklar gerek hekimler gerekse toplum tarafından yeterince bilinmiyor'' diye konuştu.
Bu hastalıkların hipofiz hormonunun ya aşırı ya da yetersiz salımıyla ortaya çıktığını kaydeden Gedik, bu tip rahatsızlıkların bazen başağrısı ve görme bozukluğu gibi bulgular verebildiğini söyledi.
Hipofiz beziyle ilgili önemli hastalıklar arasında, akromegali (kontrolsüz büyüme-devlik hastalığı), cushing sendromu (böbrek üstü bezlerinden salgılanan glukokortikoid hormonların kanda aşırı miktarda bulunması) ve kısırlığa yol açan prolaktilomanın yer aldığına dikkati çeken Gedik, ''Ülkemizde sadece 300 endokrinoloji uzmanı bulunuyor. Sayı çok yetersiz. Tanılar uzman hekim olmazsa atlanabiliyor ve hastalar tedavide geç kalıyor'' ifadesini kullandı.
Türkiye'deki önemli sorunlardan birinin de, yetersiz koşullarda yapılan doğumlardan sonra görülen aşırı kanamaların yol açtığı ''Sheehan Sendromu'' olduğunu kaydeden Gedik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Doğum sonrası aşırı kanama sonucu hipofiz bezi zarar görüyor ve önemli hormonal yetmezlikler ortaya çıkıyor. Bu durumdaki bir kadın adet görmüyor, çocuğuna süt veremiyor. Bir çok vakada tanı konulması 10-15 yılı buluyor. Buna yol açan en önemli sorun endokrin uzmanının yetersizliği. Çünkü uzman hekim olmadığında bu belirtiler kansızlıkla karıştırılabiliyor.''
Gedik hipofizin salgıladığı hormonlar ve görevleriyle ilgili de şunlara dikkati çekti:
-ACTH hormonu: Salgılanmaması halinde yaşamı sürdürmek mümkün olmaz.
-TSH metobolizma hormonu: Tiroid bezini idare eder, salgılanmadığı takdirde kilo alınamaz, zihinsel ve büyüme geriliğine yol açar.
-FSH ve LH hormonları: Kadınlarda ve erkeklerde cinsel fonksiyonların yerine getirilmesini, adet görmeyi ve üremeyi sağlar.
-Prolaktin hormonu: Bebeğe süt sağlar. Eksikliği en yaygın kısırlık nedenidir. Tedavisi ilaçla mümkündür.
-Büyüme hormonu: Çocuğun büyümesini sağlar.
Gedik, bu tür belirtilerde hemen bir endokrinoloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtti.
Bu haber 686 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle