En Sıcak Konular

''ERGENEKON''DA 18. DURUŞMA 24 KASIM'DA

21 Kasım 2008 20:47 tsi
''ERGENEKON''DA 18. DURUŞMA 24 KASIM'DA "Ergenekon" soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 45'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın 17'nci duruşmasına bugün devam edildi.

İSTANBUL - "Ergenekon" soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 45'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın 17'nci duruşmasına bugün devam edildi.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile diğer 38 tutuklu sanık getirildi. Sami Hoştan'ın da aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
     Duruşmada, tutuksuz sanıklardan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Güler Kömürcü Öztürk, Emin Caner Yiğit, İbrahim Eksik, Kemal Şahin, Mehmet Murat Yücel ve Ferudun Refik Nuhoğlu da hazır bulundu.
     Mahkeme heyeti, bir sonraki duruşma tarihini 24 Kasım Pazartesi günü olarak belirledi.

TUTUKLU SANIKLARDAN, ''AÇIK İSTİHBARAT'' ADLI İNTERNET SİTESİNİN SAHİBİ HALİL BEHİÇ GÜRCİHAN'IN ÇAPRAZ SORGUSU YAPILDI

''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıklardan, ''Açık İstihbarat'' adlı internet sitesinin sahibi Halil Behiç Gürcihan'ın çapraz sorgusu yapıldı.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Gürcihan'ın savunmasının tamamlamasının ardından, avukatı Ercan Birol da savunma yaptı.
     Birol, müvekkili hakkındaki suçlamalara ayrı ayrı cevap vererek, ''Olmayan bir örgüte üye olmadığımızı ispatlamaya çalışıyoruz, müvekkilim hiçbir terör örgütüne üye değildir'' dedi.
     Müvekkilinin suçsuzluğuna inandığını ve ''tutukluluğunun artık infaza dönüştüğünü'' savunan Birol, tüm sorguların tamamlanması beklenmeden Gürcihan'ın tahliyesini istedi.
     Çapraz sorgusuna geçilen Gürcihan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''MİT ve emniyet gibi devlet kurumları içinde bir görevi olup olmadığı'' sorusuna ''Hayır'' yanıtını verdi.
     Pekgüzel, Gürcihan'dan, kendi el yazısıyla hazırladığı ve ''tabipler odası-MİT, İngiltere-SSK, istihbaratçı-hemşire'' gibi eşleştirmeler yapılan yazısıyla ilgili açıklamalarda bulunmasını istedi.
     Gürcihan da teknoloji ve güvenlik konularıyla ilgili çalışmalar yaptığını belirterek, bunların, yapacağı bir konuşmayla ilgili olduğunu söyledi.
     Pekgüzel'in, sanıklardan Ayşe Asuman Özdemir ile yaptığı elektronik posta görüşmeleri ve Özdemir'in beyanlarına ilişkin de sorular yönelttiği Gürcihan, Özdemir'in çok konuşan ve hata yapmaya çok müsait bir bayan olduğunu söyledi.
     Özdemir'in beyanlarının bir kısmının doğru, bir kısmının yanlış olduğunu kaydeden Gürcihan, özellikle Özdemir'in beyanlarında geçen eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve Mehmet Zekeriya Öztürk ile Atabeyler konularının doğru olmadığını savundu.
    
     -''BUNLAR KURTLAR VADİSİ JARGONU''-
    
     Pekgüzel, yine Özdemir'in maillerinde geçen ifadelere göre, Mehmet Zekeriya Öztürk'ün kendisiyle yaptığı bir görüşmede ''Muzaffer Tekin benim elimde artık, Tekin bitti, bundan sonra artık ben varım'' dediğini, kendisinin de ''O kadar uzun boylu değil, Muzaffer Tekin'i sana yedirtmezler'' diye yanıt verdiğini anımsatması üzerine Gürcihan, ''Bunlar Kurtlar Vadisi jargonu. Ben bu milleti Kurtlar Vadisi jargonuna karşı 5 yıldır uyarıyorum. Bunlar mizansen'' dedi.
     Gürcihan, savcı Pekgüzel'in, ''Özdemir'den Yaşar Büyükanıt ile ilgili yazılar yazmasını isteyip istemediğini, kendisine bilgi ve belge verebileceği konusunda bir beyanı olup olmadığını ve babasının erken emekliliğinin yazdığı yazılarla bir ilgisi olup olmadığını'' sorması üzerine de Özdemir'den Büyükanıt ile ilgili yazı yazmasını istemediğini ve Büyükanıt ile ilgili kendisinin zaten eleştiri yazıları yazdığını anlattı.
     Babasının erken emekli edilip edilmediğinin ayrı bir konu olduğunu ve soruşturma ile alakası bulunmadığını da kaydeden Gürcihan, ''Ancak bu konudaki iddia da bir mizansendir. Zira babamın emekli edildiği dönem Hilmi Özkök dönemidir'' dedi.
     Herhangi bir kod ismi kullanıp kullanmadığı sorulan Gürcihan, bir süre Star Gazetesi'nde ''Kıvanç Değirmenli'' mahlasını kullandığını, bunun dışında bir kod ismi bulunmadığını ifade etti.
     Savcı Pekgüzel'in, davanın bazı sanıklarıyla ilgili ilişkilerine yönelik sorularını da yanıtlayan Gürcihan, ''Benim ilişkiler ağımı örgüt bağlantısı olarak nitelendirirken hukuki kriterlerin kullanılmasını istiyorum. Aksi takdirde herkesin birtakım ilişkileri ileride örgüt bağlantısı olarak düşünülebilir'' dedi.
    
     -ÜMİT SAYIN'I UYARDIM''-
    
     Gürcihan, tutuklu sanık Ümit Sayın'ın hakkındaki ifadeleri hatırlatılarak bu konudaki diyeceğinin sorulması üzerine de şunları anlattı:
     ''Bazı şeyler vardır ki nereden düzelteceğinizi bilemezsiniz. Bu da öyle bir şey. Telefon görüşmelerinde kendisini MİT ile asker ile irtibatlı olarak göstermeye çalışan kişi ben değilim, Ümit Sayın'dır. Bu konuda birçok defa kendisine uyarılarda bulundum, bunun doğru olmadığını ifade etmiştim.''
    
     -''SAYIN, GİZLİ ÖRGÜTTEN BAHSETTİ Mİ?''-
    
     Savcı Pekgüzel'in, ''Ümit Sayın'ın, akademisyenlerin de aralarında bulunacağı, kurulacak bir gizli örgütten bahsedip bahsetmediğini'' sorması üzerine de Gürcihan, Sayın'ın bu tarz şeylerden sürekli bahsettiğini, ancak bunu ciddiye almadığını savundu.
     Gürcihan, ''Soru sorarken Sayın'ın kariyer sahibi biri olduğundan bahsettiniz. Ben de kariyerli biriyim, ağaçtan düşmedim. Bunları söylemek istemiyorum, ancak Sayın'ın koğuş arkadaşlarından, nasıl bir ruh hali içinde olduğunu sorun lütfen. Sayın'ın beyanları iftira ve hezeyanlarla doludur'' dedi.
    
     -ELEKTRONİK POSTALAR-
    
     Pekgüzel'in, kendisine gelen maillerle ilgili sorusu üzerine de Gürcihan, birçok elektronik posta zincirine üye olduğunu belirterek, günde 300'e yakın elektronik posta aldığını kaydetti.
     Gürcihan, Pekgüzel'in, kendisine gelen bir elektronik postada, ''Mossad'ın Ankara'daki yeri nerede, küçük bir eylem yapalım'' gibi beyanların bulunduğunu hatırlatması üzerine, bu mailin Ozan Bayram Çallı'dan geldiğini, tek taraflı bir iletişim olduğunu ve yanıt bile vermediğini anlattı.
     Gürcihan, bu elektronik posta görüşmeleri sırasında iddianameye yansıyan bazı şeylerin ise yakın arkadaşları ile yaptığı esprili görüşmeler olduğunu söyledi.
    
     -SAVCI TAŞKIN'DAN SORULAR-
    
     Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın da iddianamede örgütün, iktidar partisini parçalamaya yönelik çalışmaları olduğundan bahsedildiğini anımsatarak, Gürcihan'a, evindeki aramada onlarca milletvekili hakkında özel bilgilerin bulunduğu kayıtlara rastlandığını söyledi.
     Taşkın, savunması sırasında bu konuya değindiğini anımsattığı Gürcihan'dan aynı konuda daha fazla açıklama istedi.
     Gürcihan, bu bilgilerin ele geçirildiği diz üstü bilgisayarı, SESAR'dan alacağına mahsuben edindiğini, bilgisayarın içindekilerden haberdar olmadığını öne sürdü.
    
     -''ŞİRKETTEN, MİLLETVEKİLLERİ FİŞLENDİĞİ İÇİN Mİ AYRILDIN?''-
    
     Bu şirketteki çalışmaların tümünden haberdar olmasının mümkün olmadığını dile getiren Gürcihan, önceden çalıştığı bu şirketten, yayın çizgisindeki değişiklik ve maaşını alamayışı nedeniyle ayrıldığını anlattı.
     Savcı Taşkın'ın ''Şirketten ayrılış sebebiniz mesela milletvekillerinin fişlenmesinden rahatsız olmanız olabilir mi?'' sorusu üzerine Gürcihan, ''Hayır, şirkette çalıştığım süre içinde yasa dışı bir faaliyete rastlamadım'' dedi.
     Taşkın, Gürcihan'a, kendisinden ele geçirilen ve el yazısıyla tuttuğu notlarda ''Kürşat Yılmaz kabul etseydi Hrant Dink cinayetini ona işleteceklerdi. Veli Küçük'ün bir postası varmış, kanasçı, adamları vurdurtacaklarmış, son anda bizden olduğu anlaşılmış'' gibi yazıların yer aldığını anımsattı.
     Bu sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bu soruların deliller değerlendirilirken sorulacağını hatırlatarak, Taşkın'dan sorguya yönelik soru sormasını istedi.
     Soruya yanıt vermek istediğini belirten Gürcihan ''Bunlar kaynaklarımla yaptığım görüşmelerdir. Duyum seviyesindedirler. Bunun için haber yapılmamış, bu yüzden bir yerde kullanılmamıştır. Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi ile ilgili beyanlarım da benim izlenimlerimdir. Bu tür dedikodular, duyumlar şu anda burada görev yapmakta olan muhabirlerin de notlarında vardır'' dedi.
     Taşkın, bunun üzerine, ''Biz savcı olarak bu tür notları bulunmaz bir fırsat olarak görüyor ve sizlere soruyoruz'' dedi.
     Gürcihan da ''Bunun için de senede bir gözaltına alıyorsunuz. Tutuklamadan sorsaydınız anlatırdım'' şeklinde konuştu.
    
     -SANIK ÖZTÜRK: ''SANIKLAR GLADYO'YA ÜYE Mİ?''-
    
     Tutuklu sanıklardan Bekir Öztürk de Gürcihan'a, Gladyo denilen bir örgütten bahsettiğini anımsatarak, davanın sanıklarının bu örgüte üye olup olmadıklarını sordu. Bunun üzerine Gürcihan, yanlış bir zihniyet üzerinden gidildiği için Gladyo'nun bulunamadığını, davanın sanıklarının ise bir muhalefet kakofonisi olarak mahkemenin karşısına getirildiğini söyledi.
     Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk, Gürcihan'ın babasının Genelkurmay'da üst düzey görevli olduğundan bahsettiğini anımsatarak, bunun ne demek olduğunu ve hayatını nasıl etkilediğini sordu. Gürcihan da ''Ben Sarıkamış'ta askerlik yaptım, babamın durumumu nasıl etkilediği buradan da anlaşılabilir. Kendisi de askerdir, Malatya'nın doğusunda kaç paşa çocuğunun askerlik yaptığını öğrenebilir'' diye konuştu.
     Başkan Şengün'ün, manyetik silahlarla ilgili yaptığı görüşmenin ardından hazırladığı raporu nereye sunduğunu sorduğu Gürcihan, bu raporu Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Şubesi'ne ilettiğini söyledi.
     Mehmet Zekeriya Öztürk'ün avukatı Yaşar Ağsu da Gürcihan'ın dünkü ifadesi sırasında ''milis'' başlıklı yazısının Ergenekon terör örgütü ile ilgili bir yazı değil, Ergenekon karşıtı bir yazı olduğunu söylediğini hatırlattı.
     Ağsu, Gürcihan'a, Ergenekon terör örgütünün varlığı konusunda bir bilgisi olup olmadığını ve bu sözleriyle neyi kastettiğini sordu. Gürcihan da ''Benim bilgim dahilinde Ergenekon diye bir terör örgütü var demedim. Ben iddianamede anlatılan örgütün hiyerarşisini, zihniyetini, eylemlerine ait olmadığımı anlatmaya çalışmıştım. O yazıda da bu yöndeki bir zihniyete karşı olduğumu ifade etmiştim'' dedi.
     Bu arada, Ağsu'nun, Gürcihan'a sorduğu bir soru sırasında ismini hatırlayamadığı, öldürülen gazeteci Hrant Dink'ten ''öldürülen Ermeni'' diye bahsetmesi dikkati çekti.
     Kemal Kerinçsiz'in avukatı Necip Yenişen'in elektromanyetik silahlarla ilgili sorusu üzerine de Gürcihan, bu tür silahların bilgisayar sistemlerini çökertmek ya da bomba patlatmaktan tutun da bazı iddialara göre deprem yapmak için bile kullanılabildiğini söyledi.
     Mahkeme Heyeti üyelerinden Hasan Hüseyin Özese'nin de elinde Gladyo'ya ait somut bir bilgi olup olmadığını sorduğu Gürcihan, Gladyo konusunda bazı bilgileri, duyumları olduğunu, ancak elinde resmi herhangi bir şey bulunmadığını anlattı.
     Bu arada, davanın tutuksuz sanıklarından Ali Yasak ile Fuat Turgut da biraz gecikmeli olarak duruşmaya katıldı.

TUTUKLU SANIKLARDAN SESAR BAŞKANI İSMAİL YILDIZ: -''SESAR BAŞKANI OLARAK DEVLETİM VE HÜKÜMETİM İÇİN NASIL BİR TEHDİT OLUŞTURDUĞUMU ANLAYAMIYORUM'' -''KİMSE BU SÖZDE ÖRGÜTÜN (ERGENEKON) LİDERİNİ BİLMEMEKTEDİR. ÜYESİ OLDUĞUM İDDİA EDİLİYOR, BUNUN İÇİN LİDERİNİ MERAK EDİYORUM'' -DURUŞMADA, BAZI SANIK VE AVUKATLARININ TALEPLERİNİ DİNLEYEN MAHKEME, TUTUKLU SANIKLARIN BU HALİNİN DEVAMINA KARAR VERDİ

''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında savunma yapan tutuklu sanıklarından Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız, ''SESAR Başkanı olarak devletim ve hükümetim için nasıl bir tehdit oluşturduğumu anlayamıyorum'' dedi.
     İsmail Yıldız, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülün davanın bugünkü duruşmasında yaptığı savunmada, 1994'te kurduğu SESAR'ın, ''Türkiye'nin ilk düşünce kurumu'' olduğunu ifade etti.
     Şimdiye kadar çok sayıda devlet kuruluşuna, şirkete ve siyasi partiye araştırma ve danışmanlık hizmetleri sunduklarını söyleyen Yıldız, SESAR'ın araştırmalarından yararlanılması için internet sitesi kurduklarını ve bu hizmetlerinden devletin en üst düzeydeki yöneticilerinin de yararlandığını anlattı.
     Yıldız, SESAR'ın dünya, ülke ve insanlık için sadece fikir ve strateji ürettiğini kaydetti.
    
     -''SÖZDE ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN LİDERİNİ MERAK EDİYORUM''-
    
     İsmail Yıldız, bir örgütün var olabilmesi için liderinin olması gerektiğini belirterek, ''Kimse bu sözde örgütün liderini bilmemektedir. Üyesi olduğum iddia ediliyor, bunun için liderini merak ediyorum. Örgütün hiyerarşik yapısı da belli değil. Bu örgütte yerimi bulamadım. Nasıl özel bir göreve sahibim?'' diye sordu.
     ''Terör örgütlerinin iktidarın devamına hizmet ettiklerini, dünyada terör örgütünün yıktığı bir hükümet olmadığını'' ileri süren Yıldız, ''Çünkü elmanın kurdu içindedir. İktidar, bir tek iktidardakiler tarafından çözülür ve yıkılır'' dedi.
    
     -''GİZLİ BELGELERİ GÖRMEDİM''-
    
     İş yerindeki bilgisayarında bulunduğu iddia edilen Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait çok gizli belge ve bilgileri görmediğini savunan Yıldız, ''Bilgisayarımda böyle bilgi ve belgeler yoktur. Zaten iddianamenin 37. sayfasında yer alan konu, 49. sayfasında sahte olduğu bilgisi ile tekzip edilmiştir'' diye konuştu.
     Dava konusu simülasyonun da işi nedeniyle kullandığı yöntemlerden biri ve hayali senaryo olduğunu ifade eden Yıldız, ''Örneğin, önümüzdeki 20 yıl boyunca başbakan, bakan olma potansiyeli taşıyan insanların kimler olduğu, bunların hangi siyasi akımı temsil ettiği, edeceği gibi birtakım öngörü, analiz ve araştırma sonuçları; suç kapsamına sokulmaya çalışılsa da SESAR gibi fikir üreten, analizler yapan, simülasyonlar yapan kuruluşların var oluş nedenleridir''şeklinde konuştu.
     Kendisinden ele geçirilen belgelerin suç teşkil etmediğini öne süren Yıldız, Aydın Doğan'la ilgili kendisinde istihbari belgeler bulunduğu yönündeki iddialara ilişkin de ''Aydın Doğan'la da danışmanlık hizmeti için görüşüyordum. Bende bulunan belgeler arasında Aydın Doğan'ın bilmediği bir belge yok. Bu belgeler danışmanlık hizmetiyle ilgidir'' dedi.
    
     -''HÜKÜMETİN YIKILMASINA YÖNELİK ÇALIŞMA YAPMADIM''-
    
     İsmail Yıldız, hiçbir zaman hükümetin yıkılmasına yönelik bir çalışmanın içinde olmadığını belirterek, ''SESAR başkanı olarak devletim ve hükümetim için nasıl bir tehdit oluşturduğumu anlayamıyorum'' diye konuştu.
     Devletin ve milletin nefes alışını hep izlediğini anlatan Yıldız, bir gözünü savaşta kaybeden Çanakkale gazisi olah dedesinin hakkını vermek için çalıştığını dile getirdi.
    
     -SANIK VE AVUKATLARIN TALEPLERİ-
    
     Tutuklu sanık Yıldız'ın savunmasının tamamlanmasının ardından Mahkeme Heyeti, sanık ve sanık avukatlarının taleplerini aldı.
     Söz alarak müvekkilinin tahliyesini isteyen Yıldız'ın avukatı Dursun Yassıkaya, soruşturma aşamasındaki tutumlar nedeniyle mahkeme aşamasından da endişe duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
     ''Değerli meslektaşım Hüseyin Bozoğlu'yla yaptığım bir telefon görüşmesini aktarmak istiyorum. Meslektaşıma dedim ki 'Uzun zamandır duruşmalara gelemiyorum, heyetin tutumu nedir?' O da bana 'Heyet hiç beklemediğim kadar tarafsız olmaya çalışıyor' diye cevap verdi. Bunu size iltifat olarak söylemiyorum.''
     Bu sözler üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ''Bunu iltifat olarak kabul etmiyoruz. Olması gereken bu'' dedi.
     Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, sanık Halil Behiç Gürcihan'ın sorgusu sırasında, bir kolordu komutanıyla yaptıkları görüşmenin gündeme geldiğini hatırlatarak, soykırım anıtı yapmak amacıyla Edirne, Keşan ve İpsala'da görüşmelerde bulunduklarını, bahsi geçen kolordu komutanıyla da aynı nedenle görüştüklerini anlattı.
     Kerinçsiz, Edirne, Keşan ve İpsala'da yaptıkları başvurulara ilişkin ilgili mercilerden bilgi alınmasını istedi.
    
     -BÜYÜK HUKUKÇULAR BİRLİĞİNDEKİ TOPLANTI-
    
     Büyük Hukukçular Birliğindeki, Amerikan Konsolosluğu ile ilgili toplantıda Gürcihan'ın bulunmadığını ifade eden Kerinçsiz, şöyle konuştu:
     ''Amerikan Konsolosluğu, ülke meseleleriyle ilgili benimle görüşmek istediğini bildirmişti. Ben de bir sivil toplum kuruluşunun önderi sıfatıyla çağrıldığıma göre, bu kuruluşun yönetim kurulu kararıyla bu görüşmenin yapılabileceğini ya da yapılamayacağını bildirmiştim. O toplantı bu nedenle yapıldı. Ve ülke meselelerini, Amerikan Konsolosu ile görüşmemizin mümkün olmayacağı kararı alındı. Bize yapılan görüşme talebiyle ilgili de gerekli yerlere bilgi verildi.''
     Bu beyan üzerine söz alan Gürcihan, Kerinçsiz'i hafızasının yanılttığını söyleyerek, o toplantıya kendisinin de katıldığını ifade etti.
     Tutuklu sanık Muammer Karabulut, mahkemeye bir önceki celsede sunduğu belge konusunda ne işlem yapıldığını anlayamadığını belirterek, ''Mahkemenize sunduğum bilgi ve belge, Ergenekon'un arka planını ortaya çıkartabilecek niteliktedir. Öyle sanıyorum ki dikkatli bakıldığında bugüne kadar mahkemenize verilen en değerli belgedir'' dedi.
     Diğer bazı tutuklu sanıkların avukatları müvekkillerinin tahliyesini istedi.
     Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, avukatlar Coşkun Karakaş ve Aysun Kuşakçı'nın, İstanbul Barosu adına duruşmayı gözlemci olarak izlediklerini tutanağa geçirdi.
    
     -ARA KARARLAR-
    
     Taleplerin değerlendirmesi için duruşmaya verilen aranın ardından Başkan Şengün, alınan ara kararları açıkladı.
     Başkan Şengün, sanık Gürcihan'ın, savcı Zekeriya Öz ile ilgili suç duyurusunda bulunulması yönündeki talebinin değerlendirildiğini belirterek, bu işlemi kendisi yapabileceği için Gürcihan'ın bu konudaki dilekçesinin, bir örneği alınarak iade edilmesine karar verildiğini bildirdi.
     Kemal Kerinçsiz'in bu celseki taleplerinin kabulüne karar verildiğini belirten Başkan Şengün, tutuksuz sanık Ayşe Asuman Özdemir'in de sağlık durumu dikkate alınarak duruşmada hazır edilmesi için yazı yazılmasına hükmedildiğini kaydetti.
     Başkan Şengün, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verildiğini ve bir sonraki duruşmanın 24 Kasım Pazartesi günü saat 09.30'a bırakıldığını söyledi.
     Bu arada, ara kararların açıklanması sonrası sanıklar salondan çıkartılırken tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in başkan Şengün'le konuştuğu gözlendi.

 



Bu haber 506 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,773 µs