En Sıcak Konular

İZMİR'DE TÜRKİYE-İTALYA ZİRVESİ

12 Kasım 2008 22:36 tsi
İZMİR'DE TÜRKİYE-İTALYA ZİRVESİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi başkanlığında heyetler arası görüşmeler yapıldı.

İZMİR -  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi başkanlığında heyetler arası görüşmeler yapıldı.
     Grand Efes 3 Salonu'nda düzenlenen basın toplantısı öncesinde, Erdoğan ve Berlusconi salona birlikte girdi.

TÜRK-İTALYAN ÜNİVERSİTESİNİN KURULMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA İMZALANDI

     Swiss Otel Grand Efes İzmir'de yapılan Türkiye ve İtalyan Hükümetleri Arası Zirvesi'nde, başbakanlar başkanlığındaki heyetler arası görüşmelerin tamamlanmasının ardından,Dışişleri Bakanları Ali Babacan ile Franco Frattini arasında, Türkiye'de bir Türk-İtalyan üniversitesi kurulmasına ilişkin anlaşma imzalandı. 

ERDOĞAN: İTALYA HER ZAMAN YANIMIZDA OLDU

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İtalya'nın Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecinde her zaman yanında olduğunu ve sürekli desteklediğini belirterek, ''Bu destek süreci hala devam ediyor. İnanıyorum ki bundan sonra da bu şekilde dayanışma içerisinde bu süreci devam ettireceğiz'' dedi.
     İzmir'de düzenlenen Türkiye-İtalya Hükümetler Arası Zirvesinde İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, ''Değerli dostum ve meslektaşım'' diye hitap ettiği Silvio Berlusconi ile Temmuz ayında yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye-İtalya zirvesini planladıklarını, kendisinin de zirvenin İzmir'de yapılmasını teklif ettiğini söyledi.
     ''Tabi EXPO 2015'i kazanırız diye de düşünmüştüm aslında ama kazanamadık, Milano kazandı'' diyen Başbakan Erdoğan, hiç olmazsa böyle bir organizasyonu yaparak İtalyanlar'a İzmir'i göstermek istediklerini kaydetti.
     Zirvede iki ülke bakanlarının karşılıklı görüşmelerinin olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
     ''Bu baş başa görüşmelerle birlikte kendi alanlarında neler yapacaklar, örneğin Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında neler yapacaklar, bunları kararlaştırdılar. Terörle, güvenlikle ilgili ne adım atacaklar, bunları görüştüler. Enerjide, ulaştırmada, sanayide, ticarette neler yapacağız, bunları görüştüler ve bu konuda atılması gereken adımları süratle atarak, bunu da artık uygulama alanına sokacağız. Taraflar olarak bu ortak iradenin olduğunu gördük.''
     Türkiye ile İtalya arasında gerek siyasi, gerek askeri, gerek ekonomik, gerek kültürel, birçok alanda geçmişe dayalı güçlü bir birlikteliğin olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, özellikle 6 yıllık Başbakanlığı sürecinde bunun çok daha güçlenerek ilerlediğini vurguladı.
     Siyasi alanda İtalya'nın Türkiye'nin sürekli yanında olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
     ''Özellikle AB sürecinde İtalya her zaman yanımızda oldu. Ve ilk görüştüğüm meslektaşım Silvio oldu. Ve o andan itibaren de AB sürecinde bizi sürekli desteklediler ve bu destek süreci hala devam ediyor. İnanıyorum ki bundan sonra da bu şekilde dayanışma içerisinde bu süreci devam ettireceğiz. Bunun yanında askeri alanda birçok müşterek adımlarımız var. Özellikle Afganistan'da olan dayanışma süreci devam ediyor. NATO içerisindeki dayanışmamız, bunun dışında Kosova'da, Lübnan'da birçok yerlerde birlikte çalışmalarımız kararlılıkla devam ediyor.''

BERLUSCONİ: BU ÜLKE İÇİN ÇEŞİTLİ VESİLELERLE GÖREV ALDIK

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Türkiye için çeşitli vesilelerle görev aldıklarını, sorumluluk üstlendiklerini ve bunu yapmaya devam edeceklerini söyledi.
     Berlusconi, İzmir'de gerçekleştirilen Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi sonrası düzenlenen basın toplantısında sözlerine İzmir'de olmaktan ve böyle bir toplantıda bulunmaktan dolayı kendisi ve çalışma arkadaşlarının büyük keyif aldığını belirterek başladı.
     Türkiye'nin dünyadaki dengeleri olumlu etkileyecek ''aracılık ve huzur getirici roller üstlendiğini'' belirten Berlusconi, şunları kaydetti:
     ''Bu ülke için çeşitli vesilelerle görev aldık, sorumluluk üstlendik ve bunu yapmaya devam edeceğiz. Türkiye her zaman dinlenebilir ve dinlenmeli biz hep bunu savunduk. Türkiye bu bölgede tüm ülkelerle çok önemli ilişkiler sürdürdü. Bölgedeki her yeni gelişmede çok etkin, yerinde tutumlar takındı. Ben başkanlığımız süresince G-8'e sürekli sayın Başbakan'ın bilgi vermesini, nasıl müdahale edileceği, bu bölgede nasıl davranılması gerektiğini söylemesi gerektiğini söylüyorum, davet ediyorum. Burası çok stratejik bir bölge. G-8 önümüzdeki yıldan itibaren G-14 olacak. G-8 en fazla sanayileşen ülkeleri içeriyor. Fakat başka önemli ekonomiler var. Hindistan, Çin, Güney Afrika, Meksika, Brezilya aynı zamanda bizim teklifimizle Afrika ve Akdeniz'de gösterdiği etkiden dolayı Mısır'ın da eklenmesini istiyoruz. Daha sonra da hemen G-20'ye geçilmesini savunuyoruz. G-20 genişlemesiyle, dünya ekonomisinin yüzde 80'den fazlası bir araya getirilmiş olacak. Yeni bir organizma, kurum karşımıza çıkacak. Bu dünya ekonomisinin yönetişimini garanti altına alacak. Şu anda böyle bir kontrol söz konusu değil. Gelecek yıl yoğun bir ortak çalışma dönemi olacak. Omuz omuza bir çok şeyi beraber göğüsleyeceğiz. 6 yıllık ortak tarihimiz var. İlişkilerimiz bizi gerçek dostlar haline getirdi. Gerçekten kendisine sevgi bağıyla bağlıyım. Bunu tekrar ifade etmek istiyorum. Beni ailevi açıdan çok önemli bir törenine şahit olarak davet etmiş bir kişiden söz ediyorum. Bu dostluğu hem iki ülke menfaatlerine, hem Avrupa, hem dünya için kullanma amacındayım.''

ERDOĞAN: SAVAŞLAR ÜZERİNE KURULU BİR DÜNYANIN SAVUNUCUSU DEĞİLİZ

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak savaşlar üzerine kurulu bir dünyanın savunucusu olmadıklarını belirterek, ''Tam aksine barışın egemen olduğu dünyanın kurulmasından yanayız ve bütün gayretimiz bu istikamette devam ediyor'' dedi.
     Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvede sonrası ortak basın toplantısı yapan Başbakan Erdoğan ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
     Türkiye ile İtalya'nın bölge barışına yönelik ortak çalışmasıyla ilgili bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, bölgedeki hassasiyetler noktasında Türkiye'nin barışın egemen olduğu bir dünyanın kurulması taraftarı olduğunu vurguladı.
     Son olarak Gürcistan-Rusya krizinde Türkiye'nin bölgeye barış ve huzurun gelmesi için attığı adımları anlatan Başbakan Erdoğan, bunları geliştirmek gerektiğini vurguladı. Erdoğan şöyle konuştu:
     ''Türkiye olarak bizler savaşlar üzerine kurulu bir dünyanın savunucusu değiliz, tam aksine barışın egemen olduğu dünyanın kurulmasından yanayız ve bütün gayretimiz bu istikamette devam ediyor. Irak'a baktığımız zaman 6 yıl oldu görüyorsunuz, adeta gelişmeler yok denecek noktada. Kayıplara baktığınız zaman bunlar anlatılacak gibi değil. Acaba bir Irak kaç yılda o eski haline gelebilir? 6 yıl önceki haline 20-30 yılda gelebilir mi? Orada medeniyetler çöktü, 1.5 milyon insan öldü bunları düşünmemiz lazım. Şimdi 'Irak'tan ordularımı çekip Afganistan'a götüreceğim' dediğiniz zaman, acaba çözüm mü olacak yoksa çok daha farklı bir felakete mi götürecek? Bunun üzerinde de düşünmemiz lazım. Bunu sadece o ülke insanının sorunu olarak görmemek lazım. Bu sürece Amerika başladığında 'küresel barış' diye başladı. Küresel barışı savunuyorsak, onun arkasında duruyorsak, dünya liderleri olarak bunun üzerinde hep beraber dayanışma halinde bulunmamız lazım. Bunun faturası ölümlerdir. Milyonlarca insanın ölümüdür. Trilyonlarca doların yok edilmesidir. Bunların üzerinde bence dayanışmamız şart ve G-20'ye önemli görevler düşüyor diye düşünüyorum.''
     İtalya Başbakanı Berlusconi da aynı soruyu cevaplandırırken Rusya ile yeni bir sorunun söz konusu edilmemesi gerektiğini söyledi.
     Bir başka gazetecinin Afganistan'a ek asker talebinin olması halinde İtalya ve Türkiye'nin bu duruma nasıl bakacağı yönündeki soru üzerine Berlusconi, bu konuda ABD'nin yeni Başkanı'nın kesin siyasi irade göstermesini bekleyeceğini belirtti.
     Bütün uluslararası gazetelerin böyle söylentiler yazabileceğini belirten Berlusconi, 40 bin İtalyan askerinin barışın muhafazası ve güçlendirilmesi için dünyanın çeşitli ülkelerinde görev yaptığı bilgisini verdi.
     Türkiye'nin bu noktada çok güzel bir ortak çalışma sergilediğini ifade eden Berlusconi, ''ABD büyük bir ülke. Gerçekçi bir yaklaşımla dünyadaki problemleri göğüsleyecektir. Öncelikle görelim ne şekilde bu gerçekleşecek. Ondan sonra nasıl katkıda bulunabileceğimizi tartışalım'' dedi.
     Başbakan Erdoğan da Berlusconi'nin konu hakkındaki yaklaşımına katıldığını söyledi.

BERLUSCONİ: BİR YIL İÇİNDE 4 FASIL AÇILMASINI ÖNGÖRÜYORUZ

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Tükiye'nin AB üyelik sürecinde şu ana kadar 2 fasıl söz konusuyken, Çek Cumhuriyeti başkanlığındaki dönemde bir yıl içinde 4 fasıl açılmasını öngördüklerini belirtti.
     Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi sonrasındaki basın toplantısında bir İtalyan gazeteci, ''Türkiye ile AB arasında çok uzun bir nişanlılık döneminin sürdüğünü ve bu evliliği bozmak isteyenlerin bulunduğunu'' belirterek, üyelik süreciyle ilgili iki başbakanın değerlendirme yapmasını istedi.
     İtalya Başbakanı Berlusconi, ilerideki dönemlerde Çek Cumhuriyeti ve İsveç'in AB dönem başkanlığını alacağını, bu ülkelerin niyetlerinin Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasını hızlandırmak olduğunu dile getirdi. Bu vesileyle bugüne kadar söylenenlerin üzerine yeni notların eklenebileceğini ifade eden Berlusconi, şöyle konuştu:
     ''Şu ana kadar 2 fasıl söz konusuyken Çek Cumhuriyeti başkanlığındaki bir yıl içinde 4 fasıl açılmasını öngörüyoruz. AB-Türkiye arası müzakereleri engellemeye çalışan ülkeler var, ama biz Türkiye'nin stratejik öneminin altını sürekli çizeceğiz ve onları ikna edeceğiz. Türkiye, tüm Orta Doğu nezdinde önemli ve sınır bir ülke. Türkiye aynı zamanda on yıllara dayanan uzun soluklu bir NATO ülkesi. Türkiye dünyada mevcut olan yaraların iyileştirilmesi için insan kaybetmeyi göze alarak, NATO misyonlarına ve diğer barış misyonlarına katılmaktadır. AB'nin bunları da görmesi lazım. AB'nin genişleme menfaati nedir? Türkiye'nin mutlaka buna dahil edilmesi gerekmektedir.''
     Başbakan Erdoğan da Türkiye'nin 1959 yılında fiili, 1963 yılında resmi olarak AB üyelik sürecine başladığını, bunun çok uzun bir nişanlılık dönemini gösterdiğini belirtti.
     Müzakere sürecinde adeta rutine bağlanmış şekilde her dönemde iki fasılın geçtiğini, bunun kendilerini rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
     ''Aslında dersine iyi çalışan bir ülkeyiz. Hazırlıklarını iyi yapan bir ülkeyiz, 4 bin civarında çalışan elemanımız var bu konuda. Şu anda Fransa dönem başkanlığındayız. Bu dönem başkanlığında da kaç fasıl açılır onu bilemem, ama görünen o ki iki fasıl açılacak gibi bir durum söz konusu. Bu bir rutin, bu rutinin bozulmasını isterdik. Temennimiz 2009'da başlayan Çek, ardından İsveç'in dönem başkanlığı var. Bu dönem başkanlığında bu rutini bozalım diyoruz, bunun gayreti içindeyiz. Bu konuda değerli dostum, meslektaşımdan da daha farklı bir destek bekleyeceğiz. Bu rutini beraberce bozup süreci hızlandırmak istiyoruz. Bu nişanlılık dönemlerini uzatmak pek doğru değil. Hayırlı işlerde acele ediniz diye bir söz var bizde. Biz acele etmek istiyoruz da bazıları uzatıyor bu işi. Temennim odur ki uzatmadan bu işi bitiririz.''

TÜRKİYE-İTALYA HÜKÜMETLER ARASI ZİRVESİ ORTAK BİLDİRİSİ

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin Birinci Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi kapsamındaki görüşmelerinde, ''Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde İtalya tarafından sağlanan tam desteğin, bir kez daha teyit edildiği'' vurgulandı.
     Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi sonrasında yayımlanan ortak bildiride, bir dizi görüşmeyle başlayan zirvenin, başbakanların riyasetinde iki ülke heyetlerinin de katıldığı ortak bir oturum ile son bulduğu belirtildi.
     Zirve kapsamında Başbakan Erdoğan ile İtalya Cumhuriyeti Başbakanı Berlusconi arasında gerçekleşen görüşmede, Türkiye'nin Avrupa Birliği tam üyeliği sürecine İtalya tarafından sağlanan tam desteğin, bir kez daha teyit edildiği bildirildi.
     Her iki ülkenin Akdeniz, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Orta Asya'nın istikrarına yönelik politikalarının örtüştüğünün tespit edildiği, bunun yanı sıra Afganistan, Balkanlar ve Lübnan'daki barış operasyonlarına sağlanan desteklerin değerlendirildiği belirtilen görüşmelerde tarafların müşterek Akdeniz kimliği ve ortak değerler temelinde Akdeniz bölgesinde işbirliğini genişletme konusundaki kararlılıklarının teyit edildiği kaydedildi.
     Ortak bildiride şu hususlara yer verildi:
     ''Uluslararası ve bölgesel sorunlar üzerinde duran taraflar, bu çerçevede G-20 Washington Zirvesi öncesinde dünyadaki finansal ve ekonomik durumla ilgili görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Öte yandan İtalyan tarafı 2009 yılında dönem başkanlığını üstleneceği G-8'in faaliyetlerine Türkiye'nin de katılmasına dair seçeneklerin araştırılmasına yönelik iradesini beyan etmiştir. Taraflar Güvenlik Konseyi reformuyla ilgili olarak paylaştıkları ilkeler doğrultusunda, eşit ve etkili çok taraflılığa dayanan bir küresel idare yönünde Birleşmiş Milletler'in etkinliğini ve temsil gücünü teşvik etmeye yönelik müşterek çabalarını teyit etmişlerdir.
     Taraflar, Akdeniz'e açılan enerji bağlantılarıyla çok sayıdaki sanayi işbirliği projeleri dahil olmak üzere müşterek çıkarlara yönelik ekonomik ilişkilerini de irdeleme fırsatı bulmuşlardır.
     Diğer taraftan, zirve sırasında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile İtalya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Franco Frattini, İstanbul'da bir Türk-İtalyan Üniversite'nin kurulmasına dair anlaşmayı imzalamışlardır. Bu çerçevede Türkiye ile İtalya arasında mevcut stratejik ortaklık, İzmir zirvesiyle bir kez daha en üst düzeyde teyit edilmiştir.
     Zirve vesilesiyle iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm alanlarda daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi iradesi kuvvetli bir şekilde ifade bulmuştur.''



Bu haber 387 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,946 µs