YAZICIOĞLU:''TÜRK TELEKOM'DA PERSONELE YÖNELİK OLUMSUZLUKLAR DEVAM EDİYOR''

4 Kasım 2008 17:02 tsi
Muhsin Yazıcıoğlu:"Türk Telekom'un özelleştirilmesinin üzerinden 3 yıllık süre geçmiş olmasına rağmen personele yönelik uyguladığı olumsuz politikalar hala gündemde önemli bir yer tutmaya devam ediyor" dedi.

ANKARA-Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu,TBMM Genel Kurulu'nda yapmış olduğu gündem dışı konuşmada,Türk Telekomdan'dan işçi çıkarma ve emekliye zorlama ile ilgili ,"Türk Telekom hisselerinin %55’nin satışı suretiyle özelleştirilmesinin üzerinden 3 yıllık süre geçmiş olmasına rağmen personele yönelik uyguladığı olumsuz politikalar hala gündemde önemli bir yer tutmaya devam ediyor"dedi.
     Muhsin Yazıcıoğlu'nun Meclis Genel Kurulu'nda yapmış olduğu konuşmanın tam metni şöyle:
     “Büyük Birlik Partisi olarak özelleştirmeye karşı değiliz. Ancak özelleştirmeler yapılırken stratejik kurumlarımızın özelleştirilmesinde milli hassasiyetlerimizin dikkate alınmasını istiyoruz. Yine, Bankalarımızın ve Milli Finans Sektörümüzde yabancı ağırlığının artmasından ve yabancıların kontrolüne geçmesinden ülke olarak endişe duymaktayız. Burada bu iki hususu belirtmeden geçemedim.
     Konuşmamın konusu olan özelleştirilen Telekom’da çalışanların yaşadıkları sıkıntılar olmakla birlikte özelleşen diğer kurumlarda da bütün çalışanlar aynı mağduriyetleri yaşamaktadırlar. Özeleştirilen kurumlarda çalışan nitelikli personel işsiz kalmakta veya kamu kurumlarında 4/C statüsünde geçici işçi olarak çalıştırılmaktadır. Yıllarca emek verdiği, ihtisaslaştığı işini kaybetmekte, nitelikli elemanken niteliksiz işçi olmakta ve gelir seviyesi asgari ücrettin dahi altına düşmektedir. Özelleştirmeler yapılırken bu insanların hakkı ve hukuku korunmalıydı. Birden bire patronların vicdanına bırakılmamalıydı. Hükümetin hala bu durumu düzeltme imkânı vardır. Bu konuda ve genelde 4/C’lilerin şartlarını düzeltmek için kanun teklifi de vermiş bulunmaktayım.
     Türk Telekom hisselerinin %55’nin satışı suretiyle özelleştirilmesinin üzerinden 3 yıllık süre geçmiş olmasına rağmen personele yönelik uyguladığı olumsuz politikalar hala gündemde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
     Özelleştirme sonrası yaptıkları ilk icraat hükümeti yanlarına alarak kamu görevlilerini 5 yıllığına Hariri ailesinin şirketi olan Öger Telekom kontrolündeki özel Türk Telekom’a kiralamaya imkân veren kanunun çıkarılmasını sağlamak olmuştur. İş bununla bitmemiş çalışanlara güven vermeyen söylem ve uygulamaları meyvesini vererek ilk etapta 13 bin memurun kamuya geçmesine çanak tutmuştur. Böylece ihaleyi alırken öngördükleri personel sayısı taahhüdüne uymadan kısa yoldan karlarını arttırabilecekleri bir imkâna kavuşmuşlardır. İhale aşamasında özelleştirme İdaresine verilen iş planında 48 bin personel çalıştırmayı taahhüt ederken bu gün personel sayısı 32 bin civarına inmiştir. Personel sayısının 20 bin civarında azalmasında en önemli etki Kamu Kurumlarına nakledilen personelden kaynaklanmaktadır. Daha sonraki sırayı ise getirdikleri teşviklerle iş sözleşmesi feshedilen personel almaktadır. 
     Personel sayısının azalmasındaki en önemli sebebi oluşturan Devlete nakil ile Devletin milyar dolarlık bir yük altına konulmasına her kesim sessiz kalabilmiştir. Bu arada yıllarını ülkenin en kaliteli bir şekilde haberleşmesini temin etmek için sarf etmiş olan vefakâr Telekom personelinin başka kurumlarda işe yaramaz bir duruma sürüklenmesinden hiç kimse rahatsız olmamıştır.
     Başka Kamu Kurumlarına nakil imkânı olan personel bir taraftan gönderilmeye devam edilirken, bir taraftan da teşvik uygulamaları ile personel sayısı azaltılmaya devam edilmektedir. Adına her ne kadar teşvik dense de belirledikleri norm kadronun statüsündeki personelin işine son verileceği yolunda personel arasında yayılan dedikodu ile bu teşvikler zorlamaya dönüşmüştür. İnsanları üzmeden onların rızası ile yapılan bir teşvik sistemi getirilmesinin neyi kötü diyebilirsiniz. Ancak; burada amaç, teşvik değil, işten atma kriteri olarak kullanılmaktadır. Biz insanların kendi gönlüyle emekli olmalarına veya emekliye teşvik edilmelerine bir şey demiyoruz. Emekliye zorlamanın, dayatmaların karşısındayız. Bu tür uygulamalar neticesinde çalışanlarda tedirginlik oluşmuş ve işini kaybetme korkusu yaşamaktadırlar. Bu düşünceyle beni de ziyarete gelerek endişelerini dile getirmişler ve cevap aramaktadırlar.
     Şimdi buradan soruyorum; Daha ne kadar personel azaltılacaktır? Teşvikten sonra kendi kafalarındaki sayıya ulaşıncaya kadar personel işten atılacak mıdır? “Küresel ekonomik kriz” bahane edilerek çalışan sayısında bir azalmaya gidilecek midir? Bunların hepsi bizimde Türk Telekom çalışanlarının da kafasında soru işaretidir.
     Sonuç olarak, bugünkü sonuçlarına baktığımızda; yabancı sermayenin gelmesi, istihdamın artması, yatırımların çoğalması ve rekabetin geliştirilmesi amacıyla yapılan özelleştirmelerin bu amaçlara hizmet etmediği görülmektedir. Sonuçları itibariyle özeleştirilen kuruluşlarda ortaya konulan personel politikaları sayesinde istihdamın daralması ve devletin yükünün artmasına sebep olmaktadır. Ayrıca; bu kuruluşlarımızı satın alan yabancılar elde ettikleri karı yurtdışına transfer ederek milli ekonomiye de zarar vermektedirler".

Mir Haber

Bu haber 479 defa okundu.