En Sıcak Konular

''ERGENEKON'' DAVASI'NDA GÜNÜN ÖZETİ

20 Ekim 2008 21:11 tsi
''ERGENEKON'' DAVASI'NDA GÜNÜN ÖZETİ 'Ergenekon'' soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 46'sı tutuklu 86 sanığın yargılandığı duruşma 23 Ekim perşembe gününe ertelendi.

İSTANBUL - 'Ergenekon'' soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 46'sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına başlandı.
     Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki adliyede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın ilk duruşmasına, önce aralarında Veli Küçük, Doğu Perinçek, emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin ve avukat Kemal Kerinçsiz'in de bulunduğu 46 tutuklu sanığın tamamı alındı. Daha sonra Kemal Yalçın Alemdaroğlu ve Ali Yasak'ın da yer aldığı 28 tutuksuz sanığın alındığı duruşmaya, İlhan Selçuk ve sağlık sorunlarını mazeret gösteren Ferit İlsever'in de yer aldığı diğer 12 tutuksuz sanık ise gelmedi.
     Yaklaşık 130 metrekare olan duruşma salonunda, avukatlar, izleyiciler ve basın mensupları da yerlerini aldı. Duruşma salonu girişinde oluşan yığılma nedeniyle tartışma yaşandı. Duruşmayı CHP ve DTP'den de milletvekilleri izledi.
     Başkanlığını hakim Köksal Şengün'ün yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Hasan Hüseyin Özese, Sedat Sami Haşıloğlu yer aldı. Duruşma salonunda, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcılarından Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın da hazır bulundu.
     Katılımcıların salona alınmasının ardından saat 10.25'de başlayan duruşmada, pek çok avukatın ve sanık yakınının ayakta kalması üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, tutuksuz sanıkların ifadelerinin ayrı bir günde alınmasını teklif etti.
     Başkan Şengün, avukatların bir bölümünün de tutuksuz sanıkların avukatı olduğunu hatırlatarak, bu şekilde duruşma salonunu rahatlatarak daha nezih bir ortamda davanın görülmesinin iyi olacağını dile getirdi. Bunun üzerine sanık avukatlardan itirazlar geldi.
     Sanıklardan Muzaffer Tekin'in avukatı da adil yargılama hakkı istediklerini, duruşma salonunda kimin ne konuştuğunun bile anlaşılamadığını iddia etti.
     Söz alan bazı avukatlar, fiziki şartları eleştirerek, bu şartlarda yargılama yapılamayacağını savundu.
     Şengün daha sonra, duruşmanın başladığını bildirdi. Söz alan sanık avukatlarından biri 35 yıllık avukat olduğunu ifade ederek, bu tür duruşma salonlarının ''sıkıyönetim'' mahkemelerinde olduğunu ileri sürdü.
     Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün bu sözler üzerine, ''Sıkıyönetim hakimi değiliz, fiili şartlar değişik, görüntü değişik olabilir. Yargılamayı yapacak mahkemenin o tarafından asla kuşku duymayınız'' diye konuştu.
     Mahkeme Başkanı Şengün, tahkikat aşamasındayken böyle bir salonun gündeme getirildiğini ve dosyanın büyüklüğü açısından da bu şartlara uygun İstanbul'da başka bir yer bulunamadığını söyledi.
     Mahkeme heyeti, daha sonra bu şekilde yargılama yapılıp yapılmayacağı hususunda bir karar verilmesi için duruşmaya ara verdi.
     Yaklaşık 1 saatlik aranın ardından duruşma saat 13.00'de yeniden başladı.
     Dosyadaki sanık sayısının çokluğu ve güvenlik açısından bu yerleşkedeki adliyede bulunan duruşma salonunun seçildiğini kaydeden Şengün, duruşmadaki mevcut şartları anlatarak, insan haklarına saygılı bir yargılama yapılabilmesi açısından bazı kararlar alındığını söyledi.
     Mahkeme Başkanı, duruşmanın başka bir alanda yapılması halinde, yerleşkedeki cezaevinde bulunan tutuklu sanıkların nakillerinde sorunlar yaşanabileceğini, bu sanıkların yorulabileceklerini ve sağlıklarının bozulabileceğini ifade ederek, duruşmanın mevcut salonda devam etmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.
     Tutuklu ve tutuksuz sanıkların ifadelerinin ayrı oturumlarda alınmasına karar verildiğini söyleyen Mahkeme Başkanı Şengün, ilk oturumlarda tutuklu sanıkların ifadelerinin alınacağını açıkladı.
     Her sanığın 3 avukatla temsil edilmesine karar verildiğini belirten Şengün, duruşma salonunun bitişiğindeki alanın duruşma salonundan sayılmasına, duruşma salonuna giremeyen basın mensupları ve sanık yakınlarının duruşmayı buradan takip etmesine, duruşma salonundaki LCD ekranlarından birinin bu alana çıkartılmasına ve bir diğerinin de duruşma salonundaki izleyicilerin bulunduğu alanın önündeki kolona takılmasına karar verildiğini açıkladı.
     Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün ara kararları açıklamasının ardından, tutuksuz sanıklar ile avukatlar salondan çıkartıldı.
     Daha sonra devam edilen duruşmada, avukatlar müdahillik ve diğer taleplerini bildirdi. Duruşmaya saat 16.25'de sanık ve avukatlarının taleplerinin değerlendirilmesi için yeniden ara verildi. 
    Aranın ardından Mahkeme Heyeti, bazı sanıklar ve avukatlarının reddi hakim taleplerinin incelenmesine, diğer taleplerin de bu inceleme tamamlandıktan sonra değerlendirilmesini kararlaştırarak, duruşmayı 23 Ekim perşembe gününe bıraktı.

ŞULE PERİNÇEK: İÇİNDEN ÇIKILMASI ÇOK ZOR BİR DAVA

İSTANBUL - İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eşi ve İP Merkez Karar Kurulu Üyesi Şule Perinçek, ''Ergenekon'' davasının içinden çıkılması çok zor bir dava olduğunu kaydederek ''Siyaseti hukukun içine uydurmaya çalışıyorlar. Bunun başarılı olmayacağı ilk duruşmadan itibaren görüldü'' dedi.
     Şule Perinçek, ilk duruşmanın tamamlanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, son derece örgütsüz bir duruşma yaşandığını, oğlu ile içeri girip davayı izleme şansı bulamadığını söyledi.
     Duruşmada İP ile ilgili iki önemli konuşma olduğunu, bunları Doğu Perinçek ve avukat Mehmet Cengiz'in yaptığını dile getiren Şule Perinçek, şöyle konuştu:
     ''Avukat Cengiz, konuşmasında 'İşçi Partisi'nin liderinin ve yöneticilerin işledikleri herhangi bir suç varsa partiye ilişkin suçlamalar olması gerektiği' söyledi. Eğer bu böyleyse dava Yargıtay Başsavcılığına gitmeli. Eğer gerekli görülürse yargılama Anayasa Mahkemesinde yapılmalı. Biliyorsunuz ki Doğu Perinçek kamu hukuku hocasıdır. Bu işin uzmanıdır. Duruşma sırasında hukuki bakımdan son derece yerine oturan bir konuşma yaptı; 'mahkemenin yetkisiz olduğunu' söyledi. 'Yargılamaya yetkili olacak mercinin, bir ceza davası olmadığı için Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi olduğunu' ifade etti.''
     Perinçek, duruşmanın 23 Ekim'e ertelendiğini hatırlatarak, ''Hakimlere bir anlamda çok hak veriyorum. Dava, içinden çıkılması çok zor bir dava. Siyaseti hukukun içine uydurmaya çalışıyorlar. Bunun da başarılı olmayacağı ilk duruşmadan itibaren görüldü. Davanın ilk gününün karar günü olduğu anlaşıldı. Siyaset hukuka sığmayacak. Bu mahkeme bir anlamda ölü doğdu'' şeklinde konuştu.
     ''Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli davası'' diye bilinen bir davanın böyle görülmeyeceğini'' savunan Şule Perinçek, ''Bu dava hukuk ve siyaset tarihimize kara bir leke olarak geçecektir'' iddiasında bulundu.
     Şule Perinçek, bir gazetecinin, ''Eşinizi duruşma salonunda göremediniz mi?'' sorusu üzerine de ''Duruşmaya müdahil olarak katılmak isteyen DTP'liler salona girerek oturdu. O kadar ağırıma gitti ki orada cezaevinden çıkartılıp terör suçundan yargılanan bir kişi, benim yerime oturdu ve duruşmayı izledi. Böyle bir hukuki dava olmaz'' yanıtını verdi.
     Doğu Perinçek ve İP üst düzey yöneticilerinin avukatı Mehmet Cengiz ise Ergenekon davasının şeklen başlatıldığını ancak fiilen başlatılamadığını söyledi.

SAĞLAR: DAVAYA EVRENSEL HUKUKA UYGUN BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİLMELİ

     Eski Kültür Bakanlarından gazeteci-yazar Fikri Sağlar, ''Ergenekon'' davasına ''evrensel hukuka uygun bir şekilde devam edilmesi'' gerektiğini söyledi.
     Ergenekon davası duruşmasının ardından gazetecilere açıklama yapan Fikri Sağlar, ''Türkiye'de insanların bu dava ile gerçekleri görmek istediklerini'' kaydederek şöyle konuştu:
     ''Göremezlerse bu insanların hayal kırıklıkları bir sonraki adımı engeller. O sonraki adım da hukuk devleti haline gelemememizdir. Bu nedenle davayı tarihi bir dava olarak görüyorum. Beklediğimiz, demokratik hukukun ortaya çıkmasıdır. Bu davaya evrensel hukuka uygun bir şekilde devam edilmeli. Bunun altyapısı Adalet Bakanlığı ve Hükümet tarafından yapılmalı.''
     Sağlar, iddianamesi 2 bin 500 sayfayı bulan bir davanın böyle olmaması gerektiğini savunarak, hazırlığı çok daha iyi yapılmalıydı'' görüşünü ifade etti.
     Bir gazetecinin, ''tutuksuz sanıkların yargılanmasının ayrı yapılması kararına'' ilişkin sorusuna da Sağlar, ''Sanıklar kendilerine isnat edilen suçları savunacağı ortamı bulabilmeliydi. Ayrı yargılama tartışılacak bir konudur. Duruşmada 3 avukat sınırlaması getirilmesi ilginç bir durumdur. Bir iddia atıyorsunuz ortaya ama karşıdaki insanın savunmasını elinden alıyorsunuz, burada adalet oluşmaz. Bu durumlar adaletin yerine getirilmesini engelliyor'' yanıtını verdi.

ŞAHİN: SORUNU İLERİKİ GÜNLERDE AŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM

     Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ''Ergenekon'' davasının bugünkü ilk duruşmasında yaşanan sorunların ileriki günlerde aşılacağını düşündüğünü söyledi.
     Kanal D televizyonunun ana haber bültenine katılarak soruları yanıtlayan Şahin, ''Ergenekon'' davasının bugünkü ilk duruşmasında yaşanan fiziksel sorunlar öngörülerek ''tedbir alınamaz mıydı?'' soru üzerine, bir davanın nerede görüleceğine, duruşmalarının nerede yapılacağına mahkeme heyetinin karar verdiğini hatırlattı.
     ''Bu dava için Silivri'deki salonunun seçilmemesi durumunda Beşiktaş'ta özel yetkili mahkeme salonlarından biri kullanılacaktı'' diyen Şahin, bu salonların ise en fazla 100 kişi kapasiteli olduğuna dikkati çekti. Davaya bakacak mahkeme ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının durumu değerlendirerek, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunu talep ettiklerini, bakanlık olarak onlara yardımcı olduklarını kaydeden Şahin, ''Duruşmanın yapılacağı salonlarda bizim Adalet Bakanlığı olarak herhangi bir görevimiz yok. Burada tamamen hakim olan ilgili mahkemedir ve tabii ki savcılıkların görevi vardır'' diye konuştu.
     Talebin ardından mahkeme salonunu büyüttüklerini ve 280 kişi kapasitesine ulaştırdıklarını bildiren Şahin, 385 bin YTL harcama yaptıklarını, daha da yapabileceklerini anlattı.
     İlgili mahkeme başkanının başka bir talebi olursa ya da başka salon isterse o konuda da yardımcı olacaklarını kaydeden Şahin, "Ancak ben konuyu fazla büyütmeyelim diyorum. Çünkü ilk günün bize yaşattığı bu sorunu ileriki günlerde büyük ölçüde aşacağımızı düşünüyorum. İlgili mahkemenin alacağı tedbirlerle aşacağı kanaatindeyim" dedi.
     Adalet Bakanı Şahin, yapımı devam eden ve 2010 yılında tamamlanması planlanan iki adliye binasının bu sorunu çözeceğini vurguladı.
     Şahin, ''Silivri'de bugün yaşananları önümüzdeki günlerde yaşamayacağımızı düşünüyorum'' dedi.
    
     -''YIKARAK, YAKARAK HİÇ BİR ŞEY ÇÖZÜLMEZ- 
    

    Mehmet Ali Şahin, ''terör örgütü elebaşının İmralı Cezaevi'nde kötü muamele gördüğüne'' ilişkin iddialara ilişkin soru üzerine de bu konunun bazı kesimlerce bahane olarak kullanıldığını belirtti.
     Konuya ilişkin her türlü incelemenin yapıldığını belirten Şahin, ''Böyle bir olay söz konusu değil. Bunu bir takım bölücü örgüt yanlıları bahane olarak kullanıyor'' değerlendirmesinde bulundu.
     Herhangi bir olumsuzluk ya da kötü muamelenin söz konusu olmadığını vurgulayan Şahin, ''Bunu bir söylenti olarak çıkardılar, büyütüyorlar. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Meselelerimizi görüşerek, konuşarak, tartışarak çözmeye çalışalım. Yıkarak, yakarak hiç bir şey çözülmez'' diye konuştu.

 



Bu haber 427 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,684 µs