En Sıcak Konular

''ERGENEKON'' DAVASI BAŞLADI

20 Ekim 2008 11:00 tsi
''ERGENEKON'' DAVASI BAŞLADI Basın mensupları, bugün görülmeye başlanacak ''Ergenekon'' davası için Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde yerlerini aldı.

İSTANBUL - ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 46'sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına saat 10.25'de başlandı.
     Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki adliyede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu ve tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ile avukatları katıldı.
Davanın tutuksuz sanıklarından İlhan Selçuk ile  Ferit İlsever'in sağlık sorunları nedeniyle ilk duruşmaya katılamadıkları belirtildi.
     Duruşma salonunda iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın da bulunuyor. 

DURUŞMAYI İZLEYECEK BASIN MENSUPLARI, AVUKATLAR VE BAZI SANIK YAKINLARI ''ZİYARETÇİ GİRİŞİ''NDEN CEZAEVİNE ALINDI

     Davanın görüleceği duruşma salonunun bahçesine açılan ''ziyaretçi girişi'', saat 08.00 itibarıyla açıldı. Duruşmayı izleme hakkı bulunan basın mensupları, avukatlar ve bazı sanık yakınları, askerler tarafından ellerindeki listeden isimleri kontrol edilerek içeri alındı.
     Bu bölümde, her basın kuruluşundan 2 görevliye, değişik renklerde hazırlanan ''duruşma giriş kartı'' ve ''duruşma binası giriş kartı'' verildi.
     Giriş işlemleri sırasında gazetecilerin ses kayıt cihazları, diz üstü bilgisayarları, cep telefonları ve benzeri elektronik eşyası emanet bölümünde muhafaza altına alındı. Üst aramasından geçirilen basın mensupları, yanlarında sadece kalem ve not defterleri olacak şekilde içeri alındı.
     Bu arada, davanın tutuklu sanıklarından İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eşi Şule Perinçek de davayı izlemek için yerleşkeye girdi.
     Perinçek, basın mensuplarının soruları üzerine ''Siyasi bir davaya giriyorum. Ne göreceğimizi bilmiyoruz daha... Girdikten sonra netleşir'' dedi.

 İP VE TGB ÜYELERİ İLE TUTUKLU SANIKLARDAN EMEKLİ TUĞGENERAL VELİ KÜÇÜK'E DESTEK OLMAK İSTEYEN KİŞİLERDEN OLUŞAN BİR GRUP, SİLİVRİ CEZA VE İNFAZ KURUMLARI YERLEŞKESİ ÖNÜNDE TOPLANDI

     İşçi Partisi (İP) ve Türkiye Gençlik Birligi (TGB) üyeleri ile ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük'e destek olmak isteyen kişilerden oluşan bir grup, davanın görüleceği Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde toplandı.
     İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce ilk duruşması görülecek olan ''Ergenekon'' davası dolayısıyla Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde hareketlilik yaşandı.
     Davanın tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, Bilecik'in Gölpazarı ilçesine bağlı Türkmen Köyü'ndeki akrabaları ve hemşehrileri ile İP ve TGB üyesi kişilerden oluşan grup, cezaevi önünde bir araya geldi.
     Bu gruplardan İP'lilerin ellerinde Türk bayrakları ve üzerinde parti isminin yazılı olduğu şapka bulunduğu görüldü.
     Grupların, yerleşke girişinin karşısında kurulan barikatların arkasındaki bekleyişi sürüyor.
     Bu arada, yerleşke karşısında ellerinde ''Atam izindeyiz'' yazılı kaşkol ve şapka ile Türk bayrağı ve su satan seyyar satıcılar bulunması dikkati çekti.
     Öte yandan, dava nedeniyle çeşitli basın kuruluşlarına ait yaklaşık 25 canlı yayın aracının yerleşke karşısında konuşlandığı görüldü.

DURUŞMAYI İZLEYECEK BASIN MENSUPLARI, AVUKATLAR VE SANIK YAKINLARI, 2'Sİ DETAYLI OLMAK ÜZERE 3 ARAMA NOKTASINDAN GEÇEREK ADLİYE BİNASINA GİRİŞ YAPTI -DURUŞMANIN YAPILACAĞI SALON YAKLAŞIK 130 METREKARE -SALON DIŞINDA 200 METREKARELİK BİR ALANDA 50 KİŞİNİN OTURABİLECEĞİ SANDALYELER KONULDU -DURUŞMAYI İZLEYECEKLER, SU VE YİYECEK İHTİYAÇLARINI KANTİNDEN ÜCRET ÖDEYEREK KARŞILAYABİLECEK


     ''Ergenekon'' davasının görüleceği Silivi Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne alınan basın mensupları, avukatlar ve sanık yakınları 2'si detaylı olmak üzere 3 arama noktasından geçerek adliye binasına giriş yaptı.
     AA muhabirlerinin izlenimlerine göre, cezaevi nizamiyesinden girişte, jandarma görevlileri içeriye girenlere dizüstü bilgisayar, cep telefonu gibi elektronik cihazların alınmayacağı uyarısında bulundu. Daha sonra detektörlerle çanta ve üst araması yapılan basın mensupları, avukatlar ve sanık yakınları, ziyaretçilerin beklediği bölüme alındı.
     Burada ''Ergenekon'' davasının ilk duruşmasını izleyecek olanlar ile diğer başka suçlardan tutuklu bulananlar ayrı noktalarda işlem yaptırdı. Burada öncelikle başta Anadolu Ajansı olmak üzere 6 haber ajansı muhabirlerinin kayıtları yapıldı. Ajanslardan sadece 2'şer muhabirin cezaevine girişine izin verilirken, jandarmanın elinde bulunan bilgiler doğrultusunda duruşmayı izleyecek ve salonun dışında bekleyecek muhabirlere iki ayrı kart verildi.
     Buradaki kayıt işlemi sırasında basın mensuplarının cep telefonları, kayıt cihazları teslim alındı.
     Kayıt işleminin ardından X-Ray cihazlarından çantalar geçirildi. Basın mensupları, üzerlerinde cihazın sinyal vereceği herhangi bir eşya olmaması konusunda uyarılarak detaylı bir arama sonrası güvenlik kapısından geçişleri sağlandı. Bu işlemler, avukatlar ve sanık yakınları için de ayrı ayrı gerçekleştirildi.
    
     -ADLİYE BİNASINA GİRİŞ-
    
     Ziyaretçi giriş kapısından geçtikten sonra basın mensupları, duruşmanın yapılacağı adliye binasına yaklaşık 300 metrelik bir yürüyüşten sonra ulaşabildi.
     Adliye binasına girişte de ziyaretçi bölümünden geçişte olduğu gibi, detaylı bir aramanın ardından binaya geçen basın mensupları, giriş bölümünden hemen sonra yaklaşık 200 metrekaralik bir alanda beklemeye başladı.
     Tek katlı adliye binasının girişinin hemen sol tarafında duruşmanın yapılacağı 1 No'lu salon bulunuyor. Yaklaşık 130 metrekaralik salonun ortalarında bulunan kapısına göre sağda, yaklaşık 10-15 metre uzaklıkta mahkeme heyetinin bulunduğu kürsü yer alıyor. Heyetin sağında savcılar için ayrılan bölüm var. Kürsünün alt bölümünde heyete göre sağda müdahil avukatlar, solda ise sanık avukatların bulunduğu bölüm yer alıyor. Orta alanda ise sanık sayısına göre hazırlanmış ayrılan bölüm var. Sanıkların arka tarafında ise basın mensupları ve izleyiciler için ayrılan bölüm bulunuyor. Duruşma salonunda 4 adet LCD ekran yer alıyor.
     Salonda, mahkeme heyeti ile sanıkların giriş yapacağı iki ayrı kapı daha bulunuyor.
    
     -SALON DIŞI-
    
     Duruşma salonunun dışındaki alanda, Atatürk Köşesi bulunuyor. Burada, basın mensupları ile diğer bekleyenlerin su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir kantin yer alıyor. Duruşmayı izleyecekler su ve yiyecek ihtiyaçlarını kantinden ücret ödeyerek karşılayabilecek.
     Duruşma salonunun karşısında 22 kişilik sandelye hazırlanan basın odası bulunuyor. Duruşma salonuna giremeyeceklerin davayı izleyebilmesi amacıyla konulacağı belirtilen LCD ekran bulunmuyor. Bu alanda 8 adet telefon ile kredi kartı kullanılabilen ankesörlü telefon yer alıyor.

DAVANIN TUTUKSUZ SANIKLARINDAN İLHAN SELÇUK VE FERİT İLSEVER'İN İLK DURUŞMAYA KATILMAYACAKLARI BİLDİRİLDİ

    ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever'in ilk duruşmaya katılmayacakları bildirildi.
     Amerikan Hastanesi kalp ve damar cerrahi uzmanı Doç. Dr. Atıf Akçevin ve kardiyoloji uzmanı Genco Yücel'in, Selçuk'un sağlık durumuna ilişkin hazırladıkları rapor, avukatlarca basın mensuplarına dağıtıldı.
     Raporda, ''İlhan Selçuk'a, iskemik kalp hastalığı, iskemik mitral yetmezliği, ileri sol ventrikül disfonsiyonu tanılarıyla 14 Nisan 2008'de açık kalp ameliyatına alınarak aorta kroner by-pass ve mitral kapak plastiği yapılmıştır. Halen kalbinin enjeksiyon fonksiyonunun (kasılma gücü) yüzde 30 (orta-ileri disfonksiyon) civarında olup tıbbi yönden kontrollerine devam edilmektedir. Bu nedenle aşırı fiziksel ve emosyonel stresten kaçınmasında yarar vardır'' denildi.
     Bu arada Ferit İlsever'e ilişkin Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden verilen Doç. Dr. Altan Kır imzalı raporda ise İlsever'in 12 Ekim 2008'de 3. Göğüs Cerrahisi Servisi'ne yatırıldığı, ertesi gün akciğer rahatsızlığı nedeniyle operasyon geçirdiği ve halen tedavisinin sürdüğü belirtildi.
     Selçuk ve İlsever'in avukatları, sağlık sorunları nedeniyle müvekkillerinin ilk duruşmaya katılamayacaklarını bildirdi.

ERGENEKON DAVASI İNGİLİZ BASININDA -TIMES, ERGENEKON DAVASININ DA SUSURLUK SORUŞTURMASI GİBİ SONUÇSUZ KALACAĞINA DAİR KAYGILAR YAŞANDIĞINI ÖNE SÜRDÜ -INDEPENDENT "DAVA DEMOKRASİ İÇİN BİR SINAV"

      Silivri'de bugün görülmeye başlanan 86 sanıklı Ergenekon davası İngiliz basınında da yankı uyandırdı.
     The Times gazetesi, generallerin terör suçuyla yargılanacakları "derin devlet" davasının sanıklarının aşırı sağcı-laik kişiler olduklarını, cinayet, sosyal kalkışma ve askeri darbe düzenleyerek seçilmiş Türk hükümetini devirmeyi amaçladıkları suçlamasıyla karşı karşıya olduklarını yazdı.
     Söz konusu gruba "Ergenekon" adı verildiğine işaret eden Times, Ergenekon'un Türkiye?nin AB üyeliğine de ülkeyi düşmanları karşısında zayıflattığı gerekçesiyle karşı çıktığını bildirdi.
     Eski generallerin hapse atıldığı, görevdeki silahlı kuvvetler mensuplarının tutuklandığı ve ünlü isimlerin sorgulandığı davanın sanıkları konusunda da geniş bilgi veren gazete, iddianame hakkında da ayrıntılar sundu.
     Ergenekon?un üst düzey politikacılar ve toplumun tanıdığı entellektüel isimlerle ilgili cinayet listeleri yaptığı ve askeri kaynaklardan silah elde ettiğine dair iddialara dikkat çeken gazete, örgütün sivil lobi kolunun da AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın laik sistemi tehdit ettiğini belirterek ülkede bir huzursuzluğa yol açmayı planladığını yazdı.
     1996'da ortaya çıkan Susurluk olayı ve bununla ilgili olarak açılan soruşturmada bir ilerleme sağlanamadığını yazan Times, "Şimdi Ergenekon davasının da aynı duruma geleceğine dair kaygılar yaşanıyor" dedi.
     Başbakan Erdoğan'ın davayı, muhaliflerine karşı bir "cadı avı" olarak kullandığına dair suçlamalara da yer veren Times, 1960-1998 arasında dört hükümeti darbe ve müdahaleler yoluyla düşüren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ise davayı kamuoyu nezdinde açıkça eleştirmekten kaçındığına dikkat çekti. 

     -"DEMOKRASİ SINAVI"- 

     The Independent gazetesi ise davanın Türkiye için bir demokrasi sınavı niteliği taşıdığını yazdı.
     Laik bir çetenin halkı hükümete karşı kışkırtmak için cinayet planları yaptığına dair suçlamalara dikkat çeken gazete, davanın Türkiye'nin en önemli siyasi davalarından biri olduğunu, davayla Türkiye'deki demokratik gelişmeleri önleyen gizli çetelerin nihayet alt edilmesi umudunun ortaya çıktığını bildirdi.
     Çok tanınan laik ve sağ görüşlü kişilerden oluşan 86 sanığın ultra-nasyonalizm noktasında bir araya geldiklerini ve amaçlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümetinin zor kullanılarak görevden uzaklaştırılması olduğunu duyuran gazete, 2455 sayfalık iddianamenin Dan Brown romanlarını andırdığını yazdı.
     Davaya temel oluşturan soruşturmanın 27 el bombasının İstanbul?da bir evde bulunmasıyla başlatıldığını hatırlatan gazete, savcıların yaptıkları soruşturma sonucunda çetenin 15 yıl önce işlenen cinayetlerle bile ilişkilendirildiğine dikkat çekti.
     Ergenekon davasının toplumdaki kutuplaşmayı yansıttığını da öne süren gazete, hükümet yanlısı basının Ergenekon'u Türkiye?de geçen yarım asır boyunca yaşanan her türlü terör olayının arkasında gösterdiğini, laiklerin ise davayı hükümetin bir düşmanlarını etkisizleştirme planından ibaret gördüğünü kaydetti.
     Bazı sanıkları da tanıtan gazete, emekli general Veli Küçük'ün ismine geniş yer ayırdı.
     1996'da yaşanan Susurluk kazası ve ardından ortaya çıkan soruşturmaya dair hatırlatmalarda da bulunan gazete, bu soruşturmanın sonucunda pek çok kişinin hapsedildiğini, ama lider kadroların serbest kaldığını yazdı.
     O gün parlamento soruşturma komisyonuna ifade vermeyi reddeden emekli general Veli Küçük'ün bugün sanık sandalyesinde oturmasının pek çok analist tarafından Türkiye'deki güçler dengesinde oluşan radikal değişikliğin delili olarak görüldüğünü de kaydeden gazete, davayı yakından izleyen Türk gazetecilerle yapılmış röportajlara da yer verdi.

DURUŞMADA MAHKEME BAŞKANI KÖKSAL ŞENGÜN, SALONDA BAZI AVUKATLAR İLE SANIK YAKINLARININ AYAKTA KALMASI ÜZERİNE, TUTUKSUZ SANIKLARIN İFADELERİNİN BAŞKA BİR GÜN YAPILMASINI TEKLİF ETTİ -BU TEKLİFE BAZI AVUKATLARDAN İTİRAZ GELDİ

     Basın mensuplarının da salona girerek izlediği duruşmada, pek çok avukatın ve sanık yakınının ayakta kalması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuksuz sanıkların ifadelerinin ayrı bir günde yapılmasını teklif etti.
     Başkan Şengün, avukatların bir bölümünün de tutuksuz sanıkların avukatı olduğunu hatırlatarak, bu şekilde duruşma salonunu rahatlatarak daha nezih bir ortamda duruşma yapmanın iyi olacağını dile getirdi. Bunun üzerine sanık avukatlardan itirazlar geldiği duyuldu.
     Duruşma salonunda iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın bulunuyor.
    
     -SANIKLARA İSTENEN CEZALAR-
    
     Davanın, İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel tarafından hazırlanan, 450 klasörden oluşan 2455 sayfalık iddianamesinde, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.
     ''Kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirmek'' suçundan 4 mağdur için ayrı ayrı cezalandırılması istenen Küçük'ün bu suça ilişkin toplam 52 ile 80 yıl arasında hapsi öngörülüyor.
     Küçük'ün diğer suçlamalarla ilgili olarak da 194 ile 435 yıl arasında hapsi talep edilen iddianamede, tutuklu sanık Doğu Perinçek'in de ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ediliyor.
     Perinçek'in TCK'nın 220. maddesinde yer alan ''Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır'' hükmü uyarınca ''Kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmek'' suçundan da ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianamede, Perinçek'in diğer suçlamalara ilişkin de 192 ile 417 yıl arasında hapse çarptırılması talep ediliyor.
     İddianamede, Küçük ile Perinçek'e ilişkin sevk maddeleri arasında Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu'nun 73. maddesi ile Telsiz Kanunu'nun 32. maddesinin de bulunması dikkat çekiyor.
    
     -İLHAN SELÇUK VE DİĞERLERİ-
    
     Diğer sanıklardan tutuksuz yargılanan Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile tutuklu sanık Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ'ın da ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ediliyor.
     İddianamede, Selçuk ve Karadağ ile tutuksuz sanık eski İÜ Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu ve tutuklu Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un da TCK'nın 220. maddesinde yer alan ''örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır'' hükmü uyarınca ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.
     Tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianamede, bu sanıkların diğer suçlamalara ilişkin olarak da 217 ile 500 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talebinde bulunuluyor.
     İddianamede, yine tutuklu olan avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu diğer 79 sanığın ise değişik suçlamalardan 1 ile 74 yıl arasında değişen hapsi isteniyor.
    
     -TOPLAM TUTUKLU SAYISI 68-
    
     ''Ergenekon terör örgütü''ne ilişkin devam eden soruşturma kapsamında ise aralarında emekli Orgeneral Hurşit Tolon, gazeteci Tuncay Özkan, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eski avukatı ve Aydınlık dergisi yazarı Emcet Olcaytu ve 3 teğmeninde bulunduğu 22 şüpheli tutuklu bulunuyor.
     Haklarında dava açılan ve diğer tutuksuz sanıklar ile bu gün yargılanmalarına başlanan 46 tutuklu sanık da göz önünde bulundurulduğunda, olaya ilişkin halen tutuklu olan kişi sayısının 68 olduğu görülüyor.
     Olayla ilgili tutuklanan ve aralarında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Üyesi emekli Hakim Albay Tanju Güvendiren, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ile İP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever'in de olduğu bazı kişiler ise tahliye edilmişti.

BAZI TUTUKSUZ SANIKLAR, AVUKATLAR, ZİYARETÇİLER VE GAZETECİLERİN GİRİŞ YAPTIĞI BÖLÜMDE YOĞUNLUK YAŞANDI -DAVAYI İZLEMEK İÇİN OLUŞTURULAN CHP HEYETİ, ADLİYEYE GELDİ

     Davanın görüleceği adliyedeki duruşma salonuna ulaşmak üzere ziyaretçi giriş bölümüne gelen tutuksuz sanık, avukat, gazeteci ve ziyaretçilerin öncelikle kayıtları yapıldı. Cep telefonu, ses kayıt cihazı gibi elektronik eşyaların görevlilerce emanete alındığı bu bölümde, bazı kişiler ayakkabıları çıkartıldıktan sonra terlikle x-ray cihazından geçirilerek yerleşkeye giriş yaptı.
     Kalabalık yüzünden bazı kişiler alkış tutarak durumu protesto etti. Ayrıca bu bölümde bazı gazetecilerin, içeri girmek isteyen tutuksuz sanıkların cep telefonları ile görüntüsünü almaya çalışması dikkati çekti.
     Bu arada, yerleşkenin içindeki otoparka gelen araçların da dış kapıda detaylı arandıktan sonra içeri alındığı görüldü.
    
     -CHP HEYETİ ADLİYEDE-
    
     Öte yandan, CHP'nin davayı izlemek için oluşturduğu komisyon üyeleri Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve Parti Meclisi üyesi Ayça Betül Mete, davanın görüleceği Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne geldi.
     Hukukçulardan oluşan bu heyet dışında İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ile baro üyesi 4 avukat duruşmayı izlemek üzere cezaevine ulaştı.
     Adliyeye gelenler arasında tutuksuz sanıklardan Ali Yasak'ın da olduğu görüldü.

ESKİ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI OKUYAN: -''TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR HUKUK DEVLETİDİR. HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN ÖNE ÇIKMASI GEREKİR. HUKUK HERKESE LAZIMDIR''

''Ergenekon'' davasının görüleceği Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne gelen eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, ''Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğünün öne çıkması gerekir. Hukuk herkese lazımdır'' dedi.
     Okuyan, cezaevi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, yaklaşık 1,5 yıldır kamuoyunun gündemini meşgul eden bir duruşma ile karşı karşıya olduğunu belirterek, ''Hem şahsım hem de yeni bir oluşum noktasında olan yeni partinin verdiği görevle buradayım'' diye konuştu.
     Türkiye'de hukuka ve hukukun üstünlüğüne her zamandan daha çok ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Okuyan, ''Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğünün öne çıkması gerekir. Hukuk herkese lazımdır. Siyasi iktidara da Başbakan'a da lazım olabilir'' dedi.
     Okuyan, bugün bağımsız yargının bu iddialarla ilgili sanıklar hakkında değerlendirme yapıp bir karar vereceğini, yargılanacak insanların dava sonuçlanıncaya kadar ''şüpheli'' konumunda bulunduğunu, bazı çevrelerin aylardır bu kişilere suçlu muamelesi yaptığını ancak bunun doğru olmadığını kaydetti.
     Okuyan, daha sonra duruşmayı izlemek için adliyenin bulunduğu yerleşkeye girdi.

CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ MENGÜ: -''YARGILAMANIN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE BAĞLI KALINARAK YAPILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ. CHP OLARAK BU İŞİN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ''

     ''Ergenekon'' davasını izlemek üzere Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne gelen CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, ''Yargılamanın hukukun üstünlüğüne bağlı kalınarak yapılması gerektiğine inanıyoruz. CHP olarak bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız'' dedi.
     Mengü, cezaevi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, tarihi bir duruşmanın ilk gününü yaşadıklarını ifade etti. ''CHP bu 'Ergenekon' adı verilen yargı sürecinin ilk gününden itibaren ve savcılık aşamasında, bu işin siyasi bir proje olduğunu söyleyerek gelmişti'' diyen Mengü, bu nedenle yargılamanın CHP olarak başından sonuna kadar izlenmesi için partinin hukukçulardan oluşan bir komisyon kurduğunu belirtti.
     Komisyonda kendisi dışında partinin Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat ile Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in de yer aldığını kaydeden Mengü, ''Yargılamanın hukukun üstünlüğüne bağlı kalınarak yapılması gerektiğine inanıyoruz. CHP olarak bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız'' diye konuştu.

MAHKEME HEYETİ BAŞKANI ŞENGÜN, ''AVUKATLARIN DURUŞMA SALONUNA VE KENDİLERİNE AYRILAN BÖLÜME SIĞMADIKLARININ GÖZLENDİĞİNİ'' BELİRTEREK, SALONUN BOŞALTILMASINI İSTEDİ

     ''Ergenekon'' davasının ilk duruşmasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ''avukatların duruşma salonuna ve kendilerine ayrılan bölüme sığmadıklarının gözlendiğini'' belirterek, salonu boşalttı.
     Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki adliyede görülen davanın duruşmasında, basın mensupları, sanık avukatları ve yakınları ile izleyiciler salonda yoğunluk oluşturdu.
     Bunun üzerine bazı sanık avukatları, bu şartlar altında yargılama yapılamayacağını savundu.
     Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, bunun üzerine, yargılamanın yapılıp yapılamayacağının mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek, duruşma salonu içindeki yoğunluğa işaret etti ve kendilerinin de bundan memnun olmadığını bildirdi.
     Şengün, fiili şartlar ve görüntünün değişik olabileceğini ancak mahkemeden kuşku duymamaları gerektiğini ifade etti.
     Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, daha sonra ''avukatların duruşma salonuna ve kendilerine ayrılan bölüme sığmadıklarının gözlendiğini'' belirterek, içeridekilerden salonu boşaltmalarını istedi.






Bu haber 413 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,188 µs