ÇİÇEK: EVVELA MEDENİ BİR TARTIŞMA ORTAMI OLMALI
24 Eylül 2008 16:02 tsi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'de evvela medeni bir tartışma ortamının oluşturulması gerektiğini belirterek, sorumluluk noktalarının çok iyi belirlenmesi gerektiğini söyledi.
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'de evvela medeni bir tartışma ortamının oluşturulması gerektiğini belirterek, sorumluluk noktalarının çok iyi belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Çiçek, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de geçici gündem maddelerinin bulunduğunu kaydederek, bu gündem maddelerinin konjonktürel olduğunu ve bazen bir gün, bazen bir hafta, bazen de bir ay sürdüğünü belirtti. Konunun belli bir süre konuşulduktan sonra ya konunun kendisinin gündemden kalktığını ya konunun artık cazip olmadığını ya da medya açısından gündemde tutmakta bir fayda olmaması nedeniyle gündemden kalktığını anlattı.
Türkiye'nin bir anayasal devlet olduğunu ve anayasası olan bir devlet olduğunu ifade eden Çiçek, yasamanın, yürütmenin ve yargının görevlerinin belli olduğunu, Türkiye'de tartışılan konular arasında yargı bağımsızlığının bulunduğunu, ''yargıya hükümetin müdahale etmemesi gerektiği belirtti.
''Peki yargı bağımsızlığını gölgeleyen ne var?'' diyen Çiçek, şöyle devam etti:
''Adalet Bakanı, Kurulun Başkanı, Müsteşar da oranın üyesi. En önemli yargı bağımsızlığına gölge düşürdüğü iddia edilen konu bu. Yargı bağımsız olacak, doğru olan da budur. Hiç kimseden telkin ve tavsiye almadan hukuktan ve kendi vicdanından talimat alarak, suç teşkil eden bir şey varsa kendisi el koyacak, kendisi soruşturacak.
Dün gazetede bir şey var, gündemdeki olayla ilgili olarak. Hükümet diyor, savcıya baskı yapmalı diyor, bu konuda soruşturma açtırmalı. Şimdi daha bir kaç gün, bir hafta, bir ay evvel yargıya kimse müdahale etmemeli demedik mi. Şimdi diyoruz ki hükümet baskı yapmalı filanca konuda.
Bir başka taraftan bakıyoruz, yine gündemdeki konu ile ilgili. Bir yürekli savcı isteniyor, şimdi geri kalan savcıların tamamı yüreksiz, cesaretsiz korkak, çekingen, emir ve talimat alan ama bir tane yürekli, elinde yalın kılıç, işin üzerine dalacak bir yürekli savcı isteniyor. Savcılar aşağılanıyor, bunların hukukunu korumak adına kimsenin bir şey dediği yok.
Şimdi burada söylemek istediğim, yeri geldiği zaman yargıya hükümet müdahale etsin, baskı yapsın, filanca konuda dava açtırsın, yeri geldiği zaman, aman hükümet bu işlerin içine girmesin, Adalet Bakanı bile oradan çıksın, ne işi var bu işlerde, dolayısı ile savcılar, yargı kendiliğinden karar versin. Şimdi ortada tartıştığımız bir olay var da buna bir savcı müdahale edecek bir soruşturma yapacak ise kim mani olmuş, kim mani oluyor, kim bu işin üstesinden gelmeyin diyor. Kim bu işi örtbas etmek istiyor. Bakınız yargıyı korumak adına bildiriyi yayımlayanların da savcılara bu kadar hakaret edildiği bir ortamda sesi solu çıkmıyor.''
Bu haber 474 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle