En Sıcak Konular

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

6 Eylül 2008 12:15 tsi
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 6 Eylül 1566'da vefat eden ve bir çok batı ülkesinde Muhteşem Süleyman diye tanınan Kanuni Sultan Süleyman(1.Süleyman),10.Osmanlı padişahı ve İslam halifesidir.

Bir çok batı ülkesinde  Muhteşem Süleyman diye tanınan Kanuni Sultan Süleyman(1.Süleyman),10.Osmanlı padişahı ve İslam halifesidir. Babası I. Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Sultandır.

Sultan Birinci Selim Han'dan 7.000.000 km 2'ye yakın devraldığı Osmanlı Devletini, 46 yılda 15.000.000 km2, bağlaşık devletlerle, 17.000.000 km2 ulaştırmıştır. Kanuni Sultan Süleyman ve Muhteşem Süleyman olarakta anılır. Birçok tarihçi tarafından O'nun Saltanatında Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak dönemini yaşadığı kabul edilmektedir.

Çocuk yaşta İstanbul'da bilim, tarih, edebiyat, din ve askerlik eğitimi aldı. 1509 yılında annesinin doğum yeri olan Kırım'da Kefe sancakbeyliğine atandı. Daha sonra Saruhan sancakbeyliği göreviyle Manisa'ya gönderildi. Padişahın sefere çıktığı vakitlerde Batı sınırını korumak için Edirne'de bulundu. Babasının ölümü sırasında yine Manisa'da bulunan şehzade Süleyman, sadrazam Piri Paşa'nın çağrısı üzerine İstanbul'a gelerek 1 Ekim 1520 tarihinde tahta çıktı.

I. Süleyman padişah olunca içişlerinde belli bir düzene kavuşmuş devlet yönetimi babasının yaptığı ıslahatlarla sağlamlaşmış temeller üzerinde duran bir devletin başına geçti. İmparatorluğun iç bunalımlarıyla uğraşmadan kısa bir süre Batı dünyasının geçirdiği dönüşümleri izledi. Batı rönesansın yarattığı bir açılma ortamında teknik yönden belli aşamalara ulaşmış; Fransa ve Almanya'da dinsel reformlar yapılarak birlik sağlanmıştı. I. Süleyman bu ortamda, askeri alanda oldukça üstün duruma gelmiş olan Osmanlı İmparatorluğunun gücünü Batı'ya yine askeri yönden kabul ettirme yolunu seçti.

İmparatorluk içinde Süleyman dürüst hükümdar ve çözülmeye, bozulmaya, rüşvete karşı olarak biliniyordu. Yetenekli bir kuyumcu ve seçkin bir şair olduğu kadar, Süleyman ayrıca sanatçıların ve filozofların büyük hamisiydi. Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürel gelişmesindeki Altın Çağı'nın hükümdarıydı. Süleyman 16'ncı yüzyılın seçkin hükümdarları arasında kabul ediliyordu; başlıca rakipleri arasında V. Karl Kutsal Roma İmparatoru (1519-56) , I. François (Fransa,1515-47), VIII. Henry (İngiltere,1509-47), II. Zygmunt (Polonya,1548- 1572) ve IV. İvan'ın (Rusya, 1530-84) isimleri sayılabilir. Onun liderliğinde Osmanlı İmparatorluğu Altın Çağı'na ulaştı ve dünya gücü haline geldi. Süleyman, Osmanlı ordusunu Belgrad, Rodos, Macaristan'ın çoğunun fethinde kendisi yönetti. Viyana kuşatması planını hazırladı. Ortadoğu'nun çoğu toprağını imparatorluğa kattı. Karasularını Kuzey Afrika'ya Cezayir'e genişletti. Kısa dönemde Osmanlı'lar Akdeniz, Kızıl Deniz ve İran Körfezinde deniz hakimiyetini ele geçirmeyi başardılar. Osmanlı İmparatorluğu onun ölümünden sonra genişlemesine bir yüzyıl daha devam etti.

Çocukluğu ve gençliği :

I. Süleyman'ın gençlik yılları:

1.Süleyman, şimdiki Türkiye'nin Trabzon şehrinde 1494 yılında doğdu. 7 yaşında bilim, tarih, edebiyat, din ve askeri taktikler için İstanbul Topkapı Sarayı'ndaki okula gönderildi. Genç bir kişi iken İbrahim'in arkadaşı oldu; bir köle daha sonra onun en çok güvendiği tavsiyecisi olacaktıPargalı Damat İbrahim Paşa. 17 yaşından sonra genç Süleyman İstanbul'un ilk valisi olarak atandı. Edirne'deki kısa süren görevinden sonra Manisa'ya atandı.25 yaşında iken,babası Yavuz Sultan Selim'ın (1512-1520) ölümü üzerine 1.Süleyman İstanbul'a geldi ve onuncu Osmanlı Sultanı olarak tahta çıktı. 1.Süleyman'ın erken bir tanımlaması Venedik elçisi Bartelemeo Contari 'nin gelişinden birkaç hafta sonra elde ediliyordu. Contari, " O yirmi beş yaşında, uzun fakat sırım gibi ve kibar görünüşlü. Boynu ince çok uzun, yüzü ince, burnu kartal gagası gibi kıvrık. Gölge gibi bıyık ve küçük sakalı var. Bunlara rağmen hoş çehreli. Derisi solgunluğa meyilli. Çalışmaya düşkün, bilgili, mahir bir efendi olacağı söylenir. Bütün insanlar onun hükümdarlığında iyilik umut ediyor." ifade etmektedir.1.Süleyman, İskender'in dünya imparatorluğu kurma vizyonundan etkilendi, bu düşünce onu Avrupa'da olduğu kadar Asya, Afrika'da da seferlerde bulunmaya zorladı.

Asya'da Fetih :

Kanuni Sultan Süleyman Avrupa sınırını sağlamlaştırdığında dikkatini Pers Şii Safavi hanedanlığına çevirdi. Özellikle iki olay tansiyonun tekrar bahis konusu olmasını hızlandıracaktı. İlki, Şah Tahmasp Bağdat valiliğine şah yanlısı kişiyi yerleştirmişti. İkincisi, Bitlis valisi hata yapmıştı ve Safavi'lere bağlılık yemini etmişti. Sonuç olarak 1533 yılında Süleyman, baş vezir İbrahim Paşa'ya Asya'daki bir orduya kumandanlık etmesini emretti. Ve Bitlisi tekrar geri aldı. Tebriz'i direniş olmadan fethetti. 1534 yılında İbrahim Paşa ile birleştiğinde Kanuni Sultan Süleyman İran'a doğru ilerledi. Kendisiyle meydan savaşında yüzleşmek yerine ülkesini gözden çıkaran ve Osmanlı ordusunu bezdirmede çare arayan Şah'ı buldu, çünkü ordusu haşin topraklarda ilerliyordu.

Savaşları :

Tahta çıktıktan bir yıl sonra Belgrad'ı fethetti (1521), ertesi yıl ise Rodos'u aldı (1522). Fransa'nın da teşvikiyle Mohaç seferini düzenleyen Süleyman 29 Ağustos 1526'da Macar ordusunu büyük bir yenilgiye uğratarak başkent Budin'i kısa bir süre sonra da Viyana'yı kuşattı (1529 I. Viyana Kuşatması). Bu savaşta çok dahice bir plan uygulamıştır. Önce Macarların üstüne saldırmasını beklemiş sonra bozguna uğradığı görüntüsü vererek Macarları ormana doğru çektiler çalıların arsına yerleştirilen 300 top birden Macar piyadelerinin üstüne ateş edildi. Bu savaşlar sonucunda Macaristan egemenlik altına alındı.

Sonraki yirmi yıl içinde Kuzey Afrika, Orta Doğu ve İran'dan geniş bölgeler Osmanlı egemenliğine alındı. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa Cezayir ve Kuzey Afrika'yı alarak Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirdi. Doğuda ise İran'la yapılan savaşlar sonunda Tebriz alındı. 1562'da Transilvanya bölgesi alındı. Son savaşı olan Zigetvar seferinde Zigetvar kalesini kuşatılması sırasında ,6 Eylül 1566'da vefat etti.Cenazesi Mimar Sinan'a yaptırtmış olduğu Süleymaniye Camii'nin avlusundaki türbeye gömüldü. Karısı Hürrem Sultan da yanında gömülüdür.

İç İsyanlar:

Ekonomik ve dini sebepli Baba Zünnun ve Kalender Çelebi isyanlarıyla; ayrıca Mısır'da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Canberd Gazali ve Ahmet Paşa isyanlarıyla uğraşmıştır. Tarihte pek az gündeme gelmesine karşın Hasan Barata isyanı da ayrıca önemlidir.

Şahsiyeti:

Frenk diyarına yaptığı savaşlarda büyük başarılar kazanan I. Süleyman, bu sayede Batı devletleriyle özellikle de Fransa'yla yakın siyasi ilişkiler kurmasına yol açmıştır. Fransa'ya verilen ve ileriki yıllarda Osmanlı'nın ekonomik yönden çökmesine yol açan kapitülasyonlar da I. Süleyman zamanında tanınmıştır. 46 yıllık saltanat hayatı boyunca Osmanlı uygarlığı büyük gelişme göstermiş hukuk, matematik, mimarlık ve nakkaşlık alanlarında yetişen bilim ve sanat adamlarının yarattığı eserler kültür tarihimizin başyapıtları olarak yerlerini almışlardır. I. Süleyman padişahlığı döneminde devleti yetenekli devlet adamlarıyla birlikte yönetmiş ve dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirmiştir.

Ailesi:

2 eşinden 8 oğlu ve 1 kızı olmuş, ancak oğullarından sadece 4'ü 1550'lere kadar sağ kalabilmiştir. Bunlar -yaş sırasıyla- Mustafa, Selim, Bayezid ve Cihangir'dir. Mustafa hariç tüm çocuklarının annesi Hürrem Sultan'dır.

Şehzade Mustafa Olayı :

Şehzade Mustafa, I. Süleyman'ın Mahidevran Sultan'dan olan ilk çocuğudur. Şehzade Mustafa yetişkinliğe ulaşınca Osmanlı geleneğine uyarak Amasya'ya vali olarak gönderildi. Gene gelenek olduğu üzere annesi Mahidevran Sultan da oğluyla birlikte Amasya 'ya gitti. Şehzade Mustafa'nın I. Süleyman'ın en büyük oğlu olması ve sevilen bir şehzade olması nedeniyle babasından sonra tahta çıkması bekleniyordu. Ancak Süleyman 1553 yılında oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla boğdurttu. Hürrem Sultan'ın I. Süleyman'ı bu kararında etkilediği inancı yaygındır.

Kendi tabiri ile Kanuni Sultan Süleyman:

"Ben ki Sultan-i salâtin-i zaman burhân-i havakın-i avân tâc-bahs-i husrevân-i cihan zillullâhi'1-meliki'l-mennân Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Şam ve Halep ve Karaman ve Rûm'un ve vilâyeti-i Dulkadriye'nin ve Diyârbekir'in ve Azerbaycan ve Van'ın ve Budun ve Tamisvar vilâyetlerinin ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve Halilü'r-Rahmânin külliyen diyâr-i Arab’ın ve Yemen'in ve Bağdad ve Basra ve Cezayir vilâyetlerinin ve dahi nice memleketlerin ki âbâ-i kiram ve ecdâd-i izamim -enârallâhü berâhinehüm- kuvvet-i kahire ile fetheyledikleri ve cenabı-i celalet-meâbim dahi tig-i âtes-bâr simsîr-i zafernigârim ile fetheyledigim nice diyarın sultanı ve pâdişâhı hazret-i Sultan Bâyezıd oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Şah Hân'ım"

(Bu yazı bazı düzeltmeler yapılarak,"vikipedi" sitesinden itkibas edilmiştir.)

TERKÎB-İ BEND’DEN

Mersiye-i Hazret-i Süleymân Hân aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân

(Birinci bend)

Ey pây-bend-i dâm-geh-i kayd-ı nâm ü neng
Tâ key hevâ/yi meşgale-i dehr-i bî-direng

An ol günü ki âhir olub nev-bahâr-ı ömr
Berg-i hazana dönse gerek ruy-ı lale-reng

Âhir mekânının olsa gerek cür’a gibi hâk
Devrân elinde irse gerek câm-ı ayşa seng

İnsân odur ki âyine veş kalbi sâf ola
Sînende n’eyler âdem isen kîne-i peleng

İbret gözünde niceye dek gaflet uyhusu
Yetmez mi sana vâkıa-i şâh-ı şîr-çeng

Ol şeh-süvâr-ı mülk-i saâdet ki rahşına
Cevlân deminde arsa-i âlem gelürdi teng

Baş eğdi âb-ı tîğına küffâr-ı Engerüs
Şemşîri gevherini pesend eyledi Freng

Yüz yire kodu lûtf ile gül-berg-i ter gibi
Sanduka saldı hâzin-i devrân güher gibi

(İkinci bend)

Hakka ki zîb ü ziynet-i ikbâl ü câh idi
Şâh-ı Skender-efser ü Dârâ-sipâh idi

Gerdûn ayağı tozuna eylerdi ser-fürû
Dünyâya hâk-ı bâr-gehi secde-gâh idi

Kem-ter gedâyı az atâsı kılurdu bây
Bir lûtfu çok mürevveti çok pâd-şâh idi

Hâk-ı cenâb-ı Hazreti der-gâh-ı devleti
Fuzl u belâgat ehline ümmîd-gâh idi

Hükm-i kazâya virdi rızâyı egerçi kim
Şâh-ı kazâ-tüvân ü kader-dest-gâh idi

Gerdûn-ı dûna zâr ü zebûn oldu sanmanuz
Maksûdu terk-i câh ile kurb-ı İlâh idi

Cân ü cihânı gözlerimiz görmese n’ola
Rûşen cemâli âleme hurşîd ü mâh idi

Hurşîde baksa gözleri halkın dolagelür
Zîrâ görünce hâtıra ol meh-likaa gelür

(Beşinci bend)

Gün doğdu şâh-ı âlem uyanmaz mı hâbdan
Kılmaz mı cilve hayme-i gerdûn-cenâbdan

Yollarda kaldı gözlerimüz gelmedi haber
Hâk-i cenâb-ı südde-i devlet-meâbdan

Reng-i izârı gitdi yatur kendü huşk-leb
Şol gül gibi ki ayru düşübdür gül-âbdan

Gâhî hicâb-ı ebre girer Husrevâ felek
Yâd eyledikçe lütfunu terler hicâbdan

Tıfl-ı şirişki yerlere girsün duâm odur
Her kim gamından ağlamaya şeyh u şâbdan

Yansun yakılsun âteş-i hecrinle âftâb
Derdinle kara çullara girsün sehâbdan

Yâd eylesün hünerlerüni kanlar ağlasun
Tîğın boyunca kara batsun kırâbdan

Derd ü gamınla çâk-i girîban idüb kalem
Pirâhenini pâralesün gussadan âlem

(Altıncı bend)

Tîgın içürdü düşmene zahm-ı zebânları
Bahsetmez oldu kimse kesildi lisânları

Gördü nihâl-i serv-i ser-efrâz-ı nizeni
Ser-keşlik adın anmadı bir daha bânları

Her kande bassa pây-semendin nisâr içün
Hânlar yolunda cümle revân etdi kanları

Deşt-i fenâda murg-ı hevâ durmayub döner
Tîgın Hudâ yolunda sebîl itdi cânları

Şemşîr gibi rûy-ı zemine taraf taraf
Saldın demür kuşaklı cihân pehlevânları

Aldun hezâr büt-kedeyi mescid eyledin
Nâkuus yerlerinde okutdun ezânları

Âhir çalındı kûs-ı rahîl itdin irtihâl
Evvel konağın oldu cinân bûstânları

Minnet Hudâya iki cihânda kılub saîd
Nâm-ı şerîfin eyledi hem gaazi hem şehîd

BAKİ




Bu haber 5,529 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,722 µs