''DÜNYA İSLAMİ EDEBİYAT BİRLİĞİ TOPLANTILARI''SONA ERDİ

16 Ağustos 2008 13:22 tsi
Dünya İslami Edebiyat Birliği tarafından bu yıl İstanbul'da yapılan ve 3 gün süren “Dünya İslami Edebiyat Birliği Toplantıları” sona erdi.

İSTANBUL - Dünya İslami Edebiyat Birliği Başkanı Ebu Salih Abdulkuddus, birliğin temel amacının dünya edebiyatı karşısında 'İşte İslam Edebiyatı' denilebilicek eser ortaya koymak olduğunu belirterek, “Türk edebiyatının İslam edebiyatını ilgilendiren konular arasında en başta geldiğini” söyledi.
Dünya İslami Edebiyat Birliği tarafından bu yıl İstanbul'da yapılan ve 3 gün süren “Dünya İslami Edebiyat Birliği Toplantıları” sona erdi.
Abdulkuddus, yaptığı açıklamada, İslam edebiyatının “sözü sanatla ifade etmek” anlamına geldiğini ifade ederek, “Tabii, bu edebiyatın, bir hedefi var ve yönlendiricidir. İnsan hayatı ve kainat, İslam edebiyatının meşgul olduğu alanlardır. Bizler, birlik adına İslami düşünceye uygun olarak bu hizmeti yürütüyoruz” diye konuştu.
Birliğin 7 yıldır başkanlığını yaptığını kaydeden Abdulkuddus, “Birliğin temel amacı, dünya edebiyatı karşısında 'işte İslam edebiyatı' diye eser koymaktır. Bundan dolayı diğer edebiyat cereyanları karşısında kendi edebiyatımızı ortaya koymak istiyoruz. Diğer edebiyat cereyanlarına karşı değiliz. Diğer edebiyat eserlerinden de yararlanıyoruz ama onların olumsuz yanlarını dikkate almıyoruz” dedi.
Ebu Salih Abdulkuddus, İslam edebiyatının Müslüman olan bütün milletlerin edebiyat eserleriyle ilgilendiğini dile getirerek, “Türk edebiyatı, İslam edebiyatını en başta ilgilendiriyor. Çünkü Osmanlı Devleti, İslam adına tüm Müslüman ülkelere hükmetti. Osmanlı edebiyatı da İslami bir edebiyattı. Türk edebiyatı, bizim için o kadar mühim ki, Dünya İslami Edebiyat Birliği, 15 yıl önce ilk yayınını Türk edebiyatı ile alakalı yayınladı” dedi.
Abdulkuddus, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek gibi Türk edip ve şairlerinin, İslam dünyasında çok iyi tanındığını da söyledi.
Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesi Dekanı Dr. Sabir Abduddaim Yunus da, 15 yıl önce İstanbul'u ziyaretinde Fatih Camisi ve külliyesini ziyaret ettiğini anlatarak, “Buraları görünce büyük Fatihlerin yadıyla heyecanlandım. Bu hislerle çağın en büyük kumandanı saydığım bu insan için o anda içimden kaside yazma hissi geldi” diye konuştu.
Fatih Sultan Mehmet için yazdığı “Hayat ve Rüzgar” kasidenin Mısır Devleti tarafından bastırıldığını anlatan Yunus, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 13 yıl önce Mekke'de yazdığım bu kaside, şimdiye kadar yazdığım en uzun kasidedir. Fatih Sultan Mehmet hakkında ne kadar uzun yazsam değer. Çünkü O, İstanbul'u fethetti ve yalnız İstanbul'u değil, tüm Osmanlı hudutları dahilinde hukuk ve hürriyet aşığı olarak mücadele verdi. Ülkesine hukukun hakimiyetini yerleştirdi. O itibarla biz, onu her zaman takdirle anıyoruz. Ben de bu münasebetle kasidemi yazdım.”
Kasidenin 12 sayfa 240 mısradan oluştuğunu, kasidenin yer aldığı kitabın gönderildiği ülkelerde çok beğenildiğini belirten Yunus, kasidenin “Ey Fatih, hala gençsin/Çık gel, sen bize lazımsın...” mısrasıyla sona erdiğini bildirdi.
Birliğin Türkiye Temsilci Yardımcısı Prof. Dr. Osman Öztürk ise 24 İslam ülkesinden 128 edebiyatçı, şair ve fikir adamının katıldığı toplantılarda, birliğe üye ülkeler arasındaki edebiyat türleriyle ilgili sohbetler yaptıklarını söyledi.
Öztürk, birliğin her yıl farklı bir ülkede toplandığını, ancak en fazla katılımın Türkiye'de yapılan toplantılarda gerçekleştiğini ifade ederek, “İslam ülkelerinde, Türkiye sevdası var. Türkiye'ye geldiklerinde, 'Dünyayı gezdik ama böyle güzel bir alem görmedik. Böyle güzel ülkenin zengin hayale dayalı edebiyatı olur', diyorlar ve ülkemizden mümkün olduğu kadar geç gitmek istiyorlar” dedi.


Bu haber 709 defa okundu.