BAKAN ÇİÇEK SUSTU, BAŞKANVEKİLİ KONUŞTU:MÜDAHALE OLAMAZ

14 Temmuz 2008 14:09 tsi
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Ergenekon iddianamesini değerlendirirken, "Hükümetin bu sürece herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından saptırmak isteyenlerdir" dedi.

ANKARA - AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Ergenekon iddianamesini değerlendirirken, "Hükümetin bu sürece herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından saptırmak isteyenlerdir" dedi.
     TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'yı makamında ziyaret ederek bir süre görüşen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise, görüşme sonucunu bekleyen gazetecilere İyimaya ile haber gönderdi. Bakan Çiçek'in, konuşmayacağını bildiren İyimaya da, Anayasa'nın 138. maddesine atıfta bulundu. İyimaya, herhangi bir değerlendirme yapmayacağını bildirdi.
     Bakan Çiçek, daha sonra AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ile bir araya geldi.
     Bozdağ, iddianamenin mahkemeye sunulmasından ardından TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlüklerin iddianamede yer almadığının" hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Soruşturmayı yürütenlerin takdir edeceği bir konu. Bizim nedenini, niçinini bilmediğimiz bir konuda fikir yürütmemiz doğru değil" diye konuştu.
     Bozdağ, "Günlüklere, gözaltına alınan emekli ordu mensuplarının askeri mahkemede yargılanmalarını önlemek için iddianamede yer verilmediği" iddiası üzerine Bozdağ, "Bu bir yorum. Bizim ceza muhakemesi mevzuatımız bu konuda açık; kimlerin nerede yargılanacağı hem Askeri Ceza Yasasında hem de Ceza Muhakemesi Kanununda bellidir. Günlükler neden iddianade içinde yer almadı? Onu bilmemiz mümkün değil. Bilmediğimiz bir konuda yorum yapmak da doğru değildir" dedi.
     Bozdağ, "İddianamede 20 gizli tanığın ifadelerinin de bulunduğu" hatırlatması üzerine de, "Muhtevayı bilmiyorum. Dolayısıyla yorum yapamam. 'Böylesi tanık dinleme usulü sistemimizde var mı?' derseniz, Ceza Muhakemesi Yasasında buna imkan veren düzenlemeler vardır. Ancak, iddianamenin detayını, hem iddiaları hem de delilleri bilmediğimiz için sağlıklı değerlendirme yapma imkanımız yok. Tanık Koruma Kanunu da yürürlükte biliyorsunuz. O nedenle mevcut yasalarımızda var" diye konuştu.
     Başkanvekili Bozdağ, iddianameyle ilgili "genel değerlendirme"yi şöyle yaptı:
     "Bizim mevzuatımızda Cumhuriyet savcılarının, kendilerine intikal eden bir olayla ilgili veya bir olaya adı karışan kişilerle ilgili doğrudan veya ihbar şikayeti üzerine araştırma yapma yetki ve görevi vardır. Uzunca bir zamandır devam eden soruşturma sonunda bir iddianame düzenlenmiştir. Ceza Muhakemesi Yasasının 170. maddesi de bu noktada, soruşturma evresi sonunda suçluluğu hakkında yeterli delil, yeterli şüphe, yeterli bulgu elde etmesi halinde iddia makamının dava açacağını düzenliyor. İddia makamı da soruşturma neticesinde iddianamesini tanzim ederek mahkemeye sunmuştur. Süreç, Ceza Muhakemesi'nin usul ve esaslarına uygun bir şekilde devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de hangi ağır ceza mahkemesine düştüyse o mahkemenin yargılamasıyla devam edecektir."
     İddianamenin geç hazırlandığı iddiasına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Engin Cengiz'in açıklamalarını dayanak gösterip cevaplayan Bozdağ, iddianamenin 441 klasör ve 2 bin 455 sayfadan oluştuğunu hatırlattı. Bozdağ, bu kadar büyük belge ve dokümanın hazırlanmasının zaman alacağını ifadesiyle, "O zaman ne kadardır? Onu da soruşturmayı yapanlar takdir edecektir" dedi.
     Bozdağ, "İddianamede Hükümete yönelik eylemler planlandığının yer aldığı" iddiası yöneltilince şöyle konuştu:
     "Türkiye'de işleyen bir hukuk var. TCK, hangi fiillerin suç olduğunu düzenlemiş ve hangi şartlarda ne kadar ceza verileceğini de düzenlemiş. Ceza Muhakemesi Yasası da işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili soruşturma sürecini ve bunun yargılama sürecini düzenlemiş. Dolayısıyla konu, bizim yasalarımızın öngördüğü çerçeveler içinde devam ediyor. Yasanın dışına çıkan bir durum söz konusu olursa o zaman deriz ki 'Yasaların dışına çıkan bir durum vardır'. Benim gözlemlediğim kadarıyla yasaların içerisinde devam eden bir durum söz konusudur. Soruşturma yasalara uygun devam ediyor. Bundan sonra da yasalara uygun devam edeceği kanaatindeyim. Çünkü, süreci yürütenler, yasa uygulayıcıları ve bu yasaların doğru uygulanmasıyla görevli ve yetkili olan hakim ve savcılardır. Bundan sonra onların verecekleri karara bizim saygı duymamız, güvenmemiz lazım." 
    

Bu haber 437 defa okundu.