PARTİLERİ TBMM'DE YOK SAYMAK YANLIŞ GİDİŞ
8 Temmuz 2008 14:59 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son zamanlarda ''Parlamento çatısı altını yok farz etme'' gayreti içerisinde olanların bulunduğunu belirtti...
ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son zamanlarda ''Parlamento çatısı altını yok farz etme'' gayreti içerisinde olanların bulunduğunu belirterek, ''Son zamanlarda özellikle siyasi partilerin varlığını, Anayasaya rağmen bir kenara itme gayreti içerisinde olanlar da var. Bu fevkalade yanlış bir gidiş, çok yanlış bir anlayış tarzıdır'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, bu süreçte herkese önemli görevler düştüğünü ifade etti. Türkiye'nin son 5,5 yılda nasıl bir değişim ve gelişim geçirdiğinin çok iyi anlaşılması gerektiğini belirten Erdoğan, ''Ülkemizde, toplumumuzda bu değişimi kavramak, yaşadığımız süreçleri ve problemleri anlamlandırmak bakımından hayati bir önem arz ediyor, bu gelişmeler'' diye konuştu.
Herkesin demokratik meşruiyet içinde iş görmek, hesap vermek ve verebilmek durumunda olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Herkes, açık ve şeffaf olmak durumundadır. Milletin onayından geçmemiş bir milli menfaat tarifi yapılamaz. Bunu da böyle bilmek durumundayız'' dedi.
Toplumsal talepleri dışlayan, hesaba katmayan bir siyasetin, siyaset nitelemesini asla hak etmeyeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Siyasetin görevi, toplumdan yalıtılmış bir iktidar alanının tesisi ve muhafazası değil. Tam aksine, toplumla birlikte toplumsal problemleri çözmektir. Bizim siyasetten anladığımız budur. AK Parti'nin yegane siyasi rotası budur.
Fakat, son zamanlarda, özellikle Parlamento çatısı altını yok farz etme gayreti içerisinde olanlar da var. Son zamanlarda özellikle siyasi partilerin varlığını, Anayasaya rağmen bir kenara itme gayreti içerisinde olanlar da var. Bu fevkalade, ama fevkalade yanlış bir gidiş... Çok çok yanlış bir anlayış tarzıdır. Bu bir defa, kuvvetler ayrılığı prensibine de karşı düşmektedir. Bu noktada bizler; kararlı duruşumuzu, kararlı gidişatımızı sürdürmek durumundayız. Özellikle bu çatı, kesinlikle gücünü korumak durumundadır. Bu çatının altına gelenler, kendi gayretleriyle buraya sallana sallana gelenler değildir. Tam aksine, 'biz 70 milyon olarak oraya sığmayız ama 550 milletvekilini oraya vekaletle göndeririz' diyen milletin sesidir, burası."
Erdoğan, soğuk savaş yıllarından kalma yanlış alışkınlıklardan, gayrı meşru arayışlardan, hukuk dışı yapılanmalardan Türkiye'nin er ya da geç kurtulması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, ''Biz mafyanın, çetenin veya çetelerin avukatı değiliz. Türkiye'nin mutlu ve müreffeh yarınlara emin adımlarla ilerlemesi için, İtalya'da 'Temiz Eller' operasyonu yapıldığı zaman 'Bizde bu ne zaman yapılacak?' diye hayran hayran bakanlar, ülkemizde bu adımlar atıldığı zaman niçin rahatsız oluyorlar?'' dedi.
Gündemdeki konulara değinen Erdoğan, ''AK Parti olarak bizim işimiz, krizden beslenmek değil, problem çözmektir'' diyerek, sorunların çözümünün sahici siyasetten geçtiğini, demokratik siyaset dışında meşru bir çözümün olmayacağını bilerek demokratik siyaseti, hukuki meşruiyeti sonuna kadar savunduklarını ve savunacaklarını kaydetti.
Kendilerinin bunu yaptıklarını, muhalefetten de bunu beklediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Siyasetin konusu olmayan meseleleri ısrarla siyasi çekişme konusu haline getirmenin, bu millete, bu memlekete hiçbir faydası yoktur. Esasen bu anlayışın, bunu yapmak isteyen, kavga, gerilim çıkarmak isteyenlere de hiçbir faydası yoktur, olmayacaktır. Yakın tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Soğuk savaş yıllarından kalma yanlış alışkınlıklardan, gayrı meşru arayışlardan, hukuk dışı yapılanmalardan Türkiye, er ya da geç kurtulmak durumundadır.
Ortada böyle iddialar, olgular, olaylar varsa, bu konuda esas görev, yargıya düşmektedir. Yürütmenin görevi, bu konuda Anayasa ve yasalar çerçevesinde yargıya adli kolluk hizmeti vermektir. Biz bunu yaptık, bunu yapıyoruz. Bu hususta eskiden beri, eksikliğinden şikayet edilen siyasi irade, bizim hükümetimizde mevcuttur. Bu süreçte elbette muhalefete de medyaya da bütün topluma da sorumluluklar düştüğünü hatırlatmak durumundayım. Her şeyden önce kurumlarımızı korumak, haksız ve mesnetsiz tartışmaların konusu haline getirerek yıpratmamak çok önemlidir. Çünkü neticede kurumlarımız bizler için var, milletimiz için var. Bütün kurumlarıyla birlikte dayanışma içinde çalışan, özellikle geleceği bu şekilde inşa etmeye gayret eden bir devlet, işleyen bir demokrasi, hepimiz için olmazsa olmaz olmalıdır.
Bununla birlikte 'şu araştırılmasın, bu soruşturulmasın' demek, bir şeylerin örtbas edilmesini istemek yerine, hepimizin iyiliği için demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin geleceği için eksik araştırmayı, yetersiz soruşturmayı, yanlış uygulamayı eleştiren bir muhalefet anlayışına Türkiye'nin ihtiyacı var.''
Herkesin sorumlu ve sağduyulu olması gereken bir süreçten geçildiğini vurgulayan Erdoğan, ''Bunu da özellikle milletimin dikkatine sunmak istiyorum. Burada hepimizin görevi var. Biz milletin vekiliyiz, aynı zamanda millet bize iktidar yetkisi verdi. Şu anda iktidarın gereği neyse, bunu yapmak durumundayız. Ama muhalefet de görevini aynen bilmeli ve bunun gereğini yerine getirmeli'' dedi.
Erdoğan, konuşmasında ''bir ilkeyi'' ifade etmek isteğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Bir ilke olarak söylüyorum, farklı güncel gelişmelere dayalı olarak söylemiyorum. Biz mafyanın, çetenin veya çetelerin avukatı değiliz. Bunu özellikle vurgulamam lazım. Ama yargının, savcının yürütmeye verdiği görevi de yerine getirme görevimiz var. Ancak bu görevi de yerine getiririz. Olay budur... Türkiye'nin mutlu ve müreffeh yarınlara emin adımlarla ilerlemesi için, İtalya'da 'Temiz Eller' operasyonu yapıldığı zaman 'Bizde bu ne zaman yapılacak?' diye hayran hayran bakanlar, ülkemizde bu adımlar atıldığı zaman niçin rahatsız oluyorlar? Burası önemli. Niçin?
'Acaba Başbakanın bildiği bir şey mi var?' Başbakanın bildiği bir şeyler olması lazım zaten. Çünkü hesap ondan soruluyor. Nereden ne geliyor, ne gidiyor, tabii ki bir şeyler bilmesi lazım. En az senin kadar bilmesi lazım. Aklıselimin gereği Türkiye için doğru olanı yapmaktır. Biz bunu yapıyoruz.
Türkiye ekonomisine ilişkin millet olarak herkesi sevindiren umutlandıran haberler almaya devam ediyoruz. Ancak yalan yanlış hala haberler uydurmaya devam eden bir anlayış, bir muhalefet var. Ben bunu da özellikle bilmenizi istiyorum.''
Bu haber 445 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle