En Sıcak Konular

MİNYATÜR,GÜLEN YÜZÜNÜ KAYBETTİ.

1 Haziran 2008 10:46 tsi
MİNYATÜR,GÜLEN YÜZÜNÜ KAYBETTİ. Minyatür sanatının ustalarından,'minyatürün gülen yüzü' Nusret Çolpan, hayata veda etti.

İSTANBUL- Minyatür sanatının ustalarından Nusret Çolpan,hayata veda etti. Minyatüre kendine has bir çizgi ve renk yansıtan, İstanbul'un pek çok mekanına yaptığı eserlerle minyatürü günlük hayatın içine getiren Nusret Çolpan'ın erken ölümü sanat dünyasını üzdü.

Dostlarını, öğrencilerini ve sanatseverleri bir tuvalin başında ya da en güzel minyatürleriyle süslediği bir duvarın önünde, hep tebessüm eden çehresiyle karşıladı. Çokları ona 'minyatürün gülen yüzü' diyordu. Dün gelen acı haber, bu sözü söyleyenleri çok üzdü. Minyatür sanatının en önemli ustalarından Nusret Çolpan (56) dün sabah geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. Minyatüre kendine has bir çizgi ve renk getiren; özgün çalışmalarıyla adını dünyaya duyuran Nusret Çolpan'ın cenazesi bugün öğleyin Fatih Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Yeni Topkapı Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

İstanbulluların, eserlerini tramvay duraklarında, metro istasyonlarında görmeye alışık olduğu Çolpan, Osmanlı'nın kitap-resim sanatı olan minyatürü, tasvirleriyle hayatın içine taşıdı. Eserlerinin bazıları Jacques Chirac, Vladimir Putin gibi ünlü isimlerin evlerini süslüyor. Santa Barbara Müzesi, Wall Street Journale ve Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü gibi mekânlarda da onun eserleri yer alıyor. Çolpan'ın büyük boyutta, çini üzerine yapılmış çalışmaları, Türkiye dışında Dubai ve Yunanistan gibi ülkelerde de bulunuyor.

1952 yılında dünyaya gelen sanatçı, ilköğretimini Bandırma'da tamamladı. Daha sonra İstanbul'da Zincirlikuyu Meslek Lisesi'ni ve Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü'nde Prof. Dr. A. Süheyl Ünver ve Azade Akar'dan Türk süsleme sanatları dersi alan ve minyatür çalışmaya başlayan Çolpan, Kanuni devrinin büyük sanatçısı Matrakçı Nasuhi'den çok etkilendi. Mimaride kazandığı disiplin ve görüşten de faydalanarak minyatüre kendine has bir çizgi ve renk getirdi; klasik üslubu aynıyla devam ettirmekten yana olmadı. Çolpan bu tercihini, "Orijinalinde bir kitap sanatı olan minyatürü tabloya taşırken, onun kitaptaki haliyle bırakılmaması gerekir. Işığın, gölgenin ve perspektifin olmaması gibi teknik özellikleriyle geleneksel yanını koruyoruz; ama minyatür artık resmin bir kolu." diye açıklamıştı.

Yeni şeyler yapmak istiyordu

Çolpan'ın beklenmedik vefatı, sanat dünyasında büyük üzüntüyle karşılandı. Minyatür sanatçısı Müşfika Sezen Kocabay, Çolpan'ın en verimli zamanında aramızdan ayrıldığını söyledi gözyaşları içinde. Tezhip sanatçısı Cahide Keskiner, Çolpan'ın yetiştirdiği gençlerin, onun ekolünü devam ettireceğine inanıyor. Münevver Üçer de minyatürün, Çolpan'dan daha kazanacak çok şeyi olduğunu söyledi. Nusret Çolpan, onu tanıyan hemen herkesin şahadetiyle, çok çalışkan bir sanatçıydı. Sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin farklı kentlerinde ve yurtdışında çalışmalar yapıyordu. Miniatürk'te ve Cerrahpaşa'da dersler veriyor, bir yandan da öğrenci yetiştirmeye devam ediyordu. Bu yoğun çalışmasını gören dostları, zaman zaman onu uyarıyordu; ama o geleneksel sanatlar alanındaki 'geç kalmışlığın' şuurunda olan bir sanatçıydı. Çalışmaktan ve bildiklerini öğretmekten geri durmuyordu. Sürekli yeni şeyler yapmak istediğini söylüyordu. Bugün minyatür sanatının adı sokaktaki insan tarafından biliniyorsa, bunda şüphesiz Çolpan'ın o büyük çabasının ve zarif mavi-yeşil kompozisyonlarının payı vardır. Çolpan, "Ben minyatürde kompozisyona ve vereceği duyguya daha çok önem veriyorum. Bu sanatla anlatabileceğimiz çok şey var, aradaki açığı çok şey yaparak kapatabiliriz." diyordu. 35 yıldır minyatür çalışan sanatçının adı, değişik koleksiyonlarda yaklaşık 300'den fazla eserle yaşamaya devam edecek.

Nusret Çolpan'ın en verimli çağında ölümü, geleneksel sanatlar dünyamızın büyük bir kaybı. Bu alanda yetkin sanatçıların yetişmesinin ne kadar zor olduğu düşünülürse, onun kaybıyla oluşan boşluğun büyüklüğü daha iyi hissedilecek.

BEŞİR AYVAZOĞLU: Minyatüre yeni bir soluk getirdi

Çok usta bir minyatür sanatçısıydı. Tekniği çok iyiydi. Minyatüre yeni bir boyut ve soluk getirmişti. Sanatında eskiyi tekrar etmek yerine minyatüre grafik ve modern resim boyutu getiren, minyatürü çağdaşlaştıran; özellikle büyük kompozisyonlarıyla dikkat çeken bir sanatçıydı. Hiç beklemiyorduk, çok genç yaşta aramızdan ayrıldı. Çok üzüldüm.

CAHİDE KESKİNER: Ekolü yaşatılmalı

Karakteri, ahlakı, kültürü ve sanatıyla herkese örnek olan değerli bir insandı. Sadece bizim için değil bütün İslam sanatı için büyük bir kayıp. Minyatürde isim yapan bu sanatı dünyaya duyuran nadir sanatçılardan biridir. İnşallah talebeleri onun açtığı yoldan devam eder ve onun ekolünü yaşatır. Bütün temennim budur.

MÜŞFİKA SEZEN KOCABAY: En verimli çağında veda etti

Her şeyden önce çok iyi bir insandı. Bize çok kötü bir sürpriz yaptı, hiç beklemiyorduk. Çok çalışkandı. Sanatını severek yapıyordu ve severek öğretiyordu. Çok güzel eserler yapıyordu ve yapılmasına vesile oluyordu. En verimli çağında aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin.

MÜNEVVER ÜÇER: Minyatür ondan çok şey kazanacaktı

Vefat haberini aldığımda gerçekten şoke oldum. Günümüz minyatür sanatının en başarılı sanatçılarından biriydi. Hem çağdaş yorumlarıyla hem klasik minyatür sanatını yeni yorumlarla günümüze taşıyan bir sanatçıydı. Minyatür sanatı ondan daha çok şey kazanacaktı. Çok erken vefat etti.

Kaynak : Zaman

 eileen

NUSRET ÇOLPAN KİMDİR :

Ekim 1952 Yılında Bandırma'da dogdu.İlk ve Orta eğitimini Bandırma’da tamamladı. Daha sonra
İstanbul'da Zincirlikuyu meslek lisesini ve Yıldız üniversitesi Mimarlık fakültesini bitirdi .

Bu yıllarda tıp tarihi enstitüsünde Prof. Doktor A .Süheyl Ünver ve Azade Akar’dan Türk süsleme
sanatları dersi aldı ve minyatür çalışmaya basladı.

Kendisini Kanuni devrinde yasayan Matrakçı Nasuhi isimli sanatçı çok etkilemis... Mimaride
Kazandığı disiplin ve görüşten de faydalanarak Minyatüre kendine has bir çizgi ve renk getirmiştir.
Ancak bunu minyatürün genel prensiplerine uyarak yapmıştır,çalışmalarının hepsi özgün ve daha
önce yapılmamış konulardır.

Sanatçı yurt içinde ve dışında muhtelif sergiler açmış ve katılmıştır.

27 yıldır Minyatür çalışan sanatçının yurt içinde ve yurt dışında değişik koleksiyonlarda yaklaşık 
330 eseri bulunmaktadır.

Santa Barbara Müzesi / Wall Street Journale /
Dış işleri Bakanlığı / Yeni açilan Istanbul Metrosunun Istasyonlarındaki
Çini Minyatür Tasarımları...
Kadir Has üniversitesi Cibali Kampüsü Çini Minyatür Tasarımları
Fransa Cumhurbaskanı Jack Chirac’a Paris Minyatürü,
Rusya Devlet baskani Vladimir Putin’e Moskova Minyatürü vb..

Kisisel sergileri :

- Topkapı sarayı
- Basın müzesi
- Atatürk kitaplığı
- İstanbul belediyesi
- Bandırma kültür merkezi
- Caferağa Medresesi
- Cemal Resit Rey sergi salonu
- Tuğra Sanat Galerisi
- Ali Müfit Gürtuna k.m.
- KadirHas Üniversitesi
Ayrica ,U.S.A. / Ingiltere / Almanya /Japonya / ve
Türkiye’de muhtelif karma sergiler

Aldığı ödüller :

- Kültür bakanlığı büyük ödülü
- Türk kültürüne hizmet vakfi büyük ödülü
- Mevlana Başarı Ödülü
- Dışişleri Bakanlığı Tesekkür beratı

(Nusret Çolpan'ın hayatı " minyatur.org " sitesinden iktibas edilmiştir.)

MİNYATÜR  NEDİR?

Çok ince işlenmiş ve küçük boyutlu resimlere ve bu tür resim sanatına verilen addır. Ortaçağda Avrupa'da elyazması kitaplarda baş harfler kırmızı bir renkle boyanarak süslenirdi. Bu iş için, çok güzel kırmızı bir renk veren ve Latince adı “minium” olan kurşun oksit kullanılırdı. Minyatür sözcüğü buradan türemiştir. Bizde ise eskiden resme “nakış” ya da “tasvir” denirdi. Minyatür için daha çok nakış sözcüğü kullanılırdı. Minyatür sanatçısı için de “resim yapan, ressam” anlamına gelen nakkaş ya da musavvir denirdi. Minyatür daha çok kâğıt, fildişi ve benzeri maddeler üzerine yapılırdı.

Minyatür, doğu ve batı dünyasında çok eskiden beri bilinen bir resim tarzıdır. Ama minyatürün bir doğu sanatı olduğunu, batıya doğudan geldiğini ileri sürenler vardır. Doğu ve batı minyatürleri resim sanatı yönünden hemen hemen birbirinin aynı olmakla birlikte renk ve biçimlerde, konularda ayrılıklar görülür. Minyatür, kitapları resimlemek amacıyla yapıldığından boyutları küçük tutulmuştur. Bu ortak bir özelliktir. Doğu ve Türk minyatürlerinin bazı başka özellikleri de vardır. Bu minyatürlerin çevresi çoğu kez "tezhip“ denen bezemeyle süslenirdi. Minyatürde suluboyaya benzer bir boya kullanılırdı. Yalnız bu boyaların karışımında bir tür yapışkan olan arapzamkı biraz daha fazlaydı. Çizgileri çizmek ve ince ayrıntıları işlemek için yavru kedilerin tüylerinden yapılan ve "tüykalem“ denen çok ince fırçalar kullanılırdı. Boyama işi için de çeşitli fırçalar vardı. Resim yapılacak kâğıdın üzerine arapzamkı katılmış üstübeç sürülürdü. Renklere saydamlık kazandırmak için de bu yüzeyin üzerine bir kat da altın tozu sürüldüğü olurdu.

Bilinen en eski minyatürler Mısır'da rastlanan ve İÖ 2. yüzyılda papirüs üzerine yapılan minyatürlerdir. Daha sonraki dönemlerde Yunan, Roma, Bizans ve Süryani elyazmaları'nın da minyatürlerle süslendiği görülür. Hıristiyanlık yayılınca minyatür özellikle elyazması İncil'leri süslemeye başladı. Avrupa'da minyatürün gelişmesi 8. yüzyılın sonlarına rastlar. 12. yüzyılda ise minyatürün, süslenecek metinle doğrudan doğruya ilgili olması gözetilmeye ve yalnızca dinsel konulu minyatürler değil dindışı minyatürler de yapılmaya başlandı. Baskı makinesinin bulunuşuna kadar Avrupa'da çok güzel ve görkemli minyatürler yapıldı. Bundan sonra minyatür daha çok madalyonların üzerine portre yapmak için kullanıldı. 17. yüzyıldan sonra fildişi üzerine yapılan minyatürler yaygınlaştı. Daha sonra minyatür sanatına karşı ilgi azalmakla birlikte dar bir sanatçı çevresinde geleneksel bir sanat olarak sürdürüldü. Selçuklular döneminde de minyatüre önem verildi. Selçuklular'ın İran ile ilişkileri nedeniyle minyatür sanatı İran etkisinde kaldı. Mevlana'nın resmini yapan Abdüddevle ve başka ünlü minyatür sanatçıları yetişti. Osmanlı Devleti döneminde ise 18. yüzyıla kadar İran ve Selçuklu etkisi sürdü. Fatih döneminde, padişahın resmini de yapmış olan Sinan bey adlı bir nakkaş, II. Bayezid döneminde de Baba Nakkaş diye tanınan bir sanatçı yetişti. 16. yüzyılda Reis Haydar diye tanınan Nigarî, Nakşî ve Şah Kulu ün yaptılar. Gene aynı dönemde, Bihzad'ın öğrencisi olan Horasanlı Aka Mirek de İstanbul'a çağrılarak saraya başnakkaş (başressam) yapılmıştı. Mustafa Çelebi, Selimiyeli Reşid, Süleyman Çelebi ve Levnî 18. yüzyılın ünlü nakkaşlarıdır. Bunlardan Levnî, Türk minyatür sanatında bir dönüm noktasıdır. Levnî, geleneksel anlayışın dışına çıktı ve kendine özgü bir biçim geliştirdi. 19. yüzyıl başlarında yenileşme hareketleriyle birlikte minyatürde de batı resim sanatının etkileri görüldü. Minyatür yavaş yavaş yerini bildiğimiz anlamda çağdaş resme bırakmaya başladı. Ama batıda olduğu gibi ülkemizde de geleneksel bir sanat olarak varlığını sürdürmektedir

(Minyatür Nedir konu başlıklı yazı " vikipedi" sitesinden iktibas edilmiştir)



Bu haber 545 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,859 µs