ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜNÜN TÜRKİYE RAPORU

28 Mayıs 2008 17:11 tsi
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜNÜN TÜRKİYE RAPORU

Uluslararası Af Örgütünün yıllık Türkiye raporu, Taksim Eresin otelinde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

İSTANBUL - Uluslararası Af Örgütünün 2007 yılında insan hakları açısından Türkiye'ye yönelik değerlendirmesinde, "artan siyasi belirsizlik ve askeri müdahalelerin ardından ülkede milliyetçi duygularda ve şiddette artış gözlendiği" yorumu yapıldı.
     Uluslararası Af Örgütünün yıllık Türkiye raporu, Taksim Eresin otelinde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
     Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şube Başkanı Özlem Altıparmak tarafından açıklanan raporda, 2007 yılında ifade özgürlüğünün kısıtlanması, işkence ve kötü muamele iddiaları ile yasa uygulayıcıları tarafından aşırı güç kullanımı vakalarının devam ettiği vurgulandı.
     İnsan hakları ihlalleri için başlatılan kovuşturmaların etkisiz ve yetersiz kaldığı, adil yargılanmaya ilişkin kaygıların devam ettiği, mülteci ve sığınmacıların haklarının ihlal edildiği savunulan raporda, aile içi şiddet mağdurlarına sığınma evleri temininde de çok az ilerleme kaydedildiği belirtildi.
     "Artan siyasi belirsizlik ve askeri müdahalelerin ardından ülkede milliyetçi duygular ve şiddette artış gözlenmektedir" ifadesine yer verilen raporda, Ermeni asıllı Türk gazeteci Hrant Dink'in ocak ayında öldürülmesinin ardından "hoşgörüsüzlük atmosferinin egemen olduğu" öne sürüldü.
     Toplantıya katılan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Wille S. Forsman da bir basın mensubunun, "raporun Türkiye Şubesi tarafından mı hazırlandığı" yönündeki sorusuna, tüm ülkelerin raporlarının o ülkelerdeki şubelerde değil, örgütün Londra'daki merkezinde görev yapan sekreteryası tarafından hazırlandığını söyledi.
     "Türkiye raporunda başörtüsü konusundan insan hakkı ihlali kapsamında neden bahsedilmediği" yönündeki soruya, raporun sadece 2007 yılı olaylarını içerdiği yanıtını veren Forsman, "Örgütün başörtüsüne bakışı nedir" sorusunu da, "Üniversitelerde başörtüsü konusunda örgütün aldığı pozisyon, bunun her kadının kendi seçimi olması gerektiğidir. Bu konudaki örgütün çalışması hala devam etmektedir. Konu daha çok ifade ve din özgürlükleri açısından ele alınmaktadır" diye yanıtladı.

Bu haber 446 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.