En Sıcak Konular

ERDOĞAN: TEMEL ÖNCELİĞİMİZ, DEMOKRATİK VE EKONOMİK İSTİKRAR

6 Mayıs 2008 14:45 tsi
ERDOĞAN: TEMEL ÖNCELİĞİMİZ, DEMOKRATİK VE EKONOMİK İSTİKRAR AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''memleket sevdasıyla çıktıkları yolda en temel önceliklerinin, milletin iradesini en yüksekte tutmak, demokratik ve ekonomik istikrarın gözetilmek'' olduğunu belirtti...

ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''memleket sevdasıyla çıktıkları yolda en temel önceliklerinin, milletin iradesini en yüksekte tutmak, demokratik ve ekonomik istikrarın gözetilmek'' olduğunu belirterek, ''Üzülerek söyleyelim ki krizler üreterek siyaset yapmayı alışkanlık haline getirenler, iktidarı zaafa düşürmek için ülkenin zaafa düşmesini kendileri için bir fırsat olarak görüyorlar'' dedi.
     Partisinin TBMM grup toplantısında, siyasi ihtirasları, kişisel hesapları, parti menfaatlerini her şeyin üzerinde tutanları milletin gayet iyi bildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Hükümetimiz, başından beri izlediği siyasetin gereği olarak gözünü hiçbir zaman toplumun tamamının menfaatlerinden ayırmadı, ayırmayacaktır. Önceliğimiz daima Türkiye oldu, daima Türkiye olacaktır'' diye konuştu.
     Erdoğan, kendilerine göre, devletin ve milletin menfaatlerinin; devletin milletle gücünü birleştirmesinde ve aynı istikamete yürümesinden geçtiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Biz, hiçbir zaman ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, çatışmacı siyaset tarzlarına tevessül etmedik, bundan sonra da tüm Türkiye'yi kucaklayan, kuşatan siyaset tarzımızı sürdüreceğiz. Sivas'ın ötesine geçemeyenler, 'Biz Türkiye'yi kucaklıyoruz' diyemezler.''
     Başbakan Erdoğan, terörle mücadeleyi, kararlılıkla, çok yönlü ve çok boyutlu olarak devam ettirdiklerini söyledi.
     Erdoğan, ''Teröre, şiddete, tedhişe pirim vermemek de demokratik siyaset anlayışının bir gereğidir. Demokratik bir düzende, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın, hangi şartların ürünü olursa olsun teröre meşruiyet atfedilemez'' dedi.
     Teröre karşı çok boyutlu mücadelenin önemli bir ayağını da diplomatik çabaların oluşturduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Komşumuz Irak'ın merkezi hükümeti ile yoğun bir işbirliği içindeyiz. Irak ve Türkiye, hem kendilerini hem de bölgelerini ilgilendiren sorunları aşmak için karşılıklı saygı ve güven anlayışı içinde hareket etmek durumundadır. Bu nedenle, diplomatik zeminin korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem veriyor, sık sık karşılıklı ziyaretler, görüşmeler gerçekleştiriyoruz'' diye konuştu.
     Partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara değinen Erdoğan, bu hafta Genel Kurul gündemine gelecek olan, ''İstihdam Paketi'' çerçevesinde Güneydoğu Anadolu Projesini (GAP) bitirmeye yönelik büyük bir hamlenin başlatılacağını belirterek, şunları kaydetti:
     ''GAP'a kaynak aktarmak noktasında da yine önemli bir adım atıyoruz. Bugüne kadar İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılan devlet payı ve nemasının 2008-2013 yılları arasındaki faiziyle, Özelleştirme Fonu nakit fazlasından toplam 3.5 milyar YTL'nin GAP için kullanılabilmesini sağlayacak bir adım olarak atılıyor. Bu çerçevede, 2008 yılında GAP'a, İşsizlik Sigortası Fonundan 1.3 milyar YTL, ayrıca Özelleştirme Fonundan 1 milyar YTL olmak üzere; toplam 2.3 milyar YTL aktarıyoruz bu yıl.''

ERDOĞAN, 1 MAYIS OLAYLARINI DEĞERLENDİRDİ

     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs günü İstanbul'da arızi edilmeyen olaylar yaşandığını belirterek, ''Biz yanlışların üzerine buna rağmen yine gidiyoruz. Bakanlığımız bununla ilgili gerekli araştırmalarını, soruşturmalarını ayrıca yapıyor'' dedi.
     Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili bir izin sorununun hiçbir yerde yaşanmadığını belirterek, yasalarca belirlenen gösteri alanlarında kutlama yapmak isteyen herkese izin verildiğini ve her türlü kolaylığın sağlandığını ifade etti.
     Başbakan Erdoğan, yasalara aykırı olarak, keyfi bir şekilde ortaya konan emrivakilerin gereksiz gerilimler yaşanmasına sebep olduğunu kaydederek, ''Yani sorun izin verip vermeme sorunu değil, izin kapsamı dışında kalan alanlara yönelik bir zorlama ve hukuksuzluk içine girilmesi sorunudur'' diye konuştu.
     İstanbul'da yaşanan arızi olayların, 1 Mayıs'ın anlamına ve ruhuna aykırı sonuçlar doğurduğunu kaydeden Erdoğan, bütün faturanın polise kesildiğini belirterek, şunları kaydetti:
     ''Kim bu polis? Bunlar uzaydan mı geldi? Bunlar, bu ülke insanını ayırt etmeksizin hepsinin can güvenliğinden sorumlu polis kardeşimiz, evladımız değil mi? Nedir polise olan düşmanlık? Hatalar, yanlışlar olabilir, doğrudur. Ama böyle bir süreç başladığı zaman işte orada bazı şeyler şirazesinden çıkıyor. Ama zemini hazırlayanlar, kimse hırsıza sormuyor, onu sorguya çekmiyor. Bunun yanlışı nedir, demiyor. Polise yükleniyor. Her zaman yaptıkları şey bu, yine bundan sonra da yapacakları iş de bu. Biz yanlışların üzerine buna rağmen yine gidiyoruz. Bakanlığımız bununla ilgili gerekli araştırmalarını, soruşturmalarını ayrıca yapıyor. Ama olay tamamen yasalar içinde olmayan, yasaları tamamen zorlamak suretiyle kamu düzenini bozmaya dönük bir adımdır. 1 Mayıs olayı, İstanbul halkının yaşam düzenini bozmaya yönelik atılmış bir adımdır. Dürüst olanlar Kazlıçeşme'ye, Çağlayan'a giderdi. Ama dürüst davranmadılar, sadece kamu düzenini bozmayı kendi kaybolmuş olan itibarlarını kazanmak zannettiler. Ama aldandılar.''
     Erdoğan, konuşmasında sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası sisteminde devrim niteliğinde reformlar yaptıklarına işaret ederek, şunları söyledi:
     ''Benim işçi kardeşim sadece SSK hastanesine mahkumdu. İlacını almak için hastanelerde kuyruklarda sabahın erken saatlerinden itibaren bekler ve hiç bir zaman ilacını tam olarak alamazdı. Ama bu iktidar, değil SSK hastanelerini tüm hastanelerde olduğu gibi, özel sektör ve vakıf hastanelerini de işçi, memur ayrımı yapmaksızın herkesin emrine amade etti. Bunun için mi işçinin karşısındayız, bunu yaptığımız için mi memurun karşısındayız? Bizden önceki iktidarlar, SHP'si, CHP'si, DSP'si... Hepsi bunun içinde... Benim işçi kardeşimden, memurumdan, nemalar adı altında yıllarca paralar kestiler. 1,5 katrilyon... İktidara geldiğimizde önümüzde gördük. 13,5 trilyon demiyorum, 13,5 milyar demiyorum, 13,5 katrilyon... Aldattılar işçiyi, memuru. 'Size bunun nemasını vereceğiz' dediler, vermediler. Ama biz geldik, 13.5 katrilyonu işçimize, memurumuza ödedik. Devlet memuruna borçlu olmaz dedik. Soruyorum ben şimdi sendikaların yönetimlerine? Bunu sizlerle beraber yaptık. Bu müjdeyi size verdiğim zaman, sizler sevinmiyor muydunuz? Seviniyordunuz. Peki bunu şimdi niçin takdir etmiyorsunuz?''



Bu haber 417 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,536 µs