Gündeme Bakış
Helin Demir
5 Ekim 2010
BDP’NİN(PKK’NIN) GÜVEN VE GÜVENSİZLİK SORUNU
BDP’NİN(PKK’NIN) GÜVEN VE GÜVENSİZLİK SORUNU
Kürt sorununun çözümü konusunda atılan adımlar her geçen gün daha da hızlanırken BDP’nin de konuya olan ilgisi boyutlu bir şekilde devam ediyor. BDP bir taraftan diğer siyasi partiler ve hükümetle olan ilişkilerini olumlu havada sürdürürken, diğer taraftan her zamanki her adımda şart koşan tavrını muhafaza ediyor.
Meclis açılış resepsiyonunda “Hükümete biz bile güvenmiyoruz. PKK’ya nasıl güven verecekler” diyen BDP lideri Selahattin Demirtaş, “Lafla peynir gemisi yürümez” şeklinde konuşarak yine 4 şartı sıralamaktan kaçınmıyor. Seçim barajını düşürmek, terörle mücadele kanununu değiştirmek, KCK operasyonları yapmamak ve BDP’lilerle geleceğe dair müzakereler yürütmek gibi koşulları yineleyen Demirtaş, PKK’nın TC’ye güvenmediğini dile getiriyor. Demirtaş sürekli aynı lafları tekrar ediyor ve güvensizlik meselesine vurgu yapıyor yapmasına ama PKK’ya nasıl güvenileceği konusunda da hiçbir ipucu vermiyor. PKK’nın ateşkes sürecini 1 ayla kısıtlı tutmasından BDP’nin de rahatsız olduğu anlaşılıyor ki bu konuda umutlarının sürdüğünü açıklayan Demirtaş, söz konusu sürecin örgütün kendi kararı nedeniyle bu şekilde işlediğini belirterek, PKK’nın tutarsızlığını deşifre ediyor. Yürekten istenen, koşulsuz olan ve fedakarlık içeren barışın gerçek barış olduğu dikkate alındığında, PKK ve ortağı BDP’nin gerçek çözümden yana olmadıklarını düşünmenin hiç de yanlış sayılamayacağı düşünülebiliyor.
BDP’nin hiçbir çözüm önerisinin Türkiye’yi bölünmeye götürecek öneriler olmadığını, ülkenin sınırları, birliği ve bütünlüğü konusunda hiçbir tartışma yürütmediklerini söyleyen Selahattin Demirtaş, en kapsayıcı çözüm önerilerini kendilerinin getirdiğini, TBMM’ye birliği, beraberliği güçlendirmek için geldiklerini, farklılıklarımızla birlikte birlik içinde yaşayabileceğimizi ifade ediyor. Bütün bunların hepsinin son derece olumlu konuşmalar olduğu varsayıldığında bile BDP’ye güvenmek isteyen seçmenlerin, tutarsız açıklamalardan nasibini alacağı değerlendiriliyor. Yani BDP’ye oy verenlerin de kafalarının her daim karışık olduğu hissediliyor.
BDP ve PKK hep hükümete nasıl güveneceklerini, şartlarının yerine getirilmesi gerektiğini, demokratik siyasetin güçlendirilmesi için tartışmalar yapmak istediklerini belirtiyor. Peki PKK ve BDP’ye nasıl güvenilecek? Her gün yeni bahaneler bulan, eylemsizlik sürecine sınırlamalar koyan, tutarsız açıklamalar yapan müthiş ikili inandırıcılığı konusunda nasıl ikna edecek?
Helin Demir
helindem@mynet.com
Bu yazı 1,355 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
19 Temmuz 2011
PKK’NIN ŞİDDET KARARI VE BDP’NİN ÇIKMAZLARI
-
12 Temmuz 2011
PKK VE BDP’NİN PROPAGANDA ARACI: ÇOCUKLAR!
-
12 Temmuz 2011
BDP’DE SEÇİM SONRASI YAŞANAN RAHATSIZLIKLAR
-
4 Temmuz 2011
SEÇİMDEN SONRA BDP’DE NELER OLUYOR?
-
28 Haziran 2011
ÖRGÜTTEN KOPUŞLAR HIZLANIYOR
-
15 Haziran 2011
SEÇİMDEN SONRA BDP’YE BAKIŞ
-
12 Haziran 2011
Demokratik Özerklik, Kent Meclisleri, Adalet Komisyonu= Bölücülüğün Kanıtları
-
7 Haziran 2011
BDP’NİN SEÇİM FİYASKOSU
-
3 Haziran 2011
TERÖR ÖRGÜTÜNDE BOZUK DÜZEN
-
25 Mayıs 2011
İMAM KATİLİ PKK
-
25 Mayıs 2011
PKK-BDP/SEÇİM HİLELERİ-ÇATIŞMALAR-ANLAŞMAZLIKLAR
-
13 Mayıs 2011
Seçimlere Az Kala BDP'de Neler Oluyor?
-
9 Mayıs 2011
pkk hizbullah çatışması dinmiyor
-
4 Mayıs 2011
DANİMARKALI BAKAN: “ROJ TV’Yİ KAPATMAK YARGININ İŞİ”
-
2 Mayıs 2011
PKK- BDP –HİZBULLAH/GERİLİM
-
28 Nisan 2011
SÖYLEMLER BAŞKA YAŞANANLAR BAŞKA
-
21 Nisan 2011
PKK- BDP –HİZBULLAH ÇATIŞMASI
-
18 Nisan 2011
SALDIRGAN TUTUM SERGİLEYEN BDP KÜRTLERİ NASIL TEMSİL EDECEK?
-
14 Nisan 2011
PKK’NIN SON YALANI: ÖCALAN’IN KÖYÜ’NE AYRIMCILIK
-
13 Nisan 2011
TERÖRE HİZMET EDEN SAHTE İMAMLAR
Yorumlar
+ Yorum Ekle