Eskişehir'de Yunus Emre Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinliklerde Antakya Medeniyetler Korosu bir konser vermiş.
Amatör olarak kurulan ve içlerinde imam,rahip,esnaf ve halktan temsilcilerin bulunduğu, "3 Semavi Din'den" ve 6 farklı medeniyetten müteşekkil olduğu bildirilen Koro, Türkçe, Arapça, İbranice ve Ermenice şarkılar seslendirmiş.
Tam ''Medeniyetler İttifakı'' ve "Dinlerarası Diyalog" çalışmalarına uygun bir mizansen.
Sırf hevâ ve hevesleri uğruna,müslümanları nasıl da oyuna getiriyorlar.
Oysa "3 Semavi Din" yok
Hepsi aynı Şeriat -hüküm- üzerine indirilmiş olan
"4 Semavi Kitap" var.
"Allah Nuh'a buyurduğu şeyleri size de din olarak buyurmuştur. Sana vahyettik; İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da buyurduk ki: "Dine bağlı kalın, onda ayrılığa düşmeyin." Ortak koşanları çağırdığın şey onların gözünde büyümektedir. Allah dilediğini kendine seçer, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir. (Şûra-13)
"Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir."(Beyyine, 4-5)
Yüce Allah,bütün elçilerine her devirde,aynı temel inanç ve ibadet sistemini tebliğ ettirmiştir:
"Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler." (Al-i İmran Suresi, 39)
"Ey Şuayb! Babalarımızın taptığını bırakmamızı emreden veya mallarımızı istediğimiz gibi kullanmamızı meneden senin namazın mıdır? Sen doğrusu aklı başında, yumuşak huylu birisin" dediler."(Hud Suresi, 87)
"Kitap'da İsmail'e dair anlattıklarımızı da an. Çünkü o sözünde doğru bir kimse idi, tarafımızdan gönderilmiş bir peygamberdi..."Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti."(Meryem Suresi, 54-55)
"Ona, İshak'ı ve fazladan bir bağış olmak üzere Ya'kub'u lütfettik; herbirini sâlih insanlar yaptık. "Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi." (Enbiya Suresi,72- 73)
"Musa ve kardeşine: "Mısır'da milletinize evler hazırlayın; evlerinizi namazgah edinin, namaz kılın" diye vahyettik, "İnananlara müjde et." (Yunus Suresi, 87)
"Bunun üzerine Meryem, eli ile oğlunu göstererek onunla konuşmalarını önerdi. Onlar da "Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?" dediler.O sırada beşikteki çocuk dile gelerek dedi ki; "Ben Allah'ın kuluyum.O bana kitap vererek beni peygamber yaptı." "Nerede olursam olayım,beni insanlara yararlı kıldı. Bana sağ oldukça namaz kılmamı ve oruç tutmamı emretti." (Meryem Suresi, 29-30- 31)
{Hz.Lokman oğluna şöyle nasihat eder} "Yavrucuğum; namazı kıl, iyiliği emret, kötülüğü yasakla, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek,zorlu/önemli işlerdendi." (Lokman Suresi, 17)
"Ey Meryem! Rabb'ine gönülden boyun eğ, secde et, rüku edenlerle birlikte rüku et." (Al-i İmran Suresi, 43)
Allah Bir, Din Bir,Mesaj Bir,elçiler ve kavimler farklı...
"Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur." (Al-i İmran Suresi, 19)
"Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı beğendim." (Maide: 3)
"Kim İslâm dininden başka bir din ararsa, onunki katiyyen kabul edilmeyecek ve o ahirette kaybedenlerden olacaktır." (Âl-i imran: 85)
"Ey imân etmiş olanlar! Allah Teâlâ'ya bihakkın takvâ ile ittikada bulununuz.Ve siz ancak müslümanlar olduğunuz halde vefat ediniz." (Âl-i imran - 102)
İbrahimî Dinler meselesine gelince,
" Allah uğrunda gereği gibi cihat edin. O, sizi seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kuran'da, peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için size müslüman adını veren O'dur. Artık, namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. Ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!" (Hac-78)
"Ey Ehl-i Kitab! İbrahim hakkinda niçin çekisiyorsunuz? Halbuki hem Tevrat, hem İncil ondan sonra indi. Aklınız kullanmıyor musunuz?" (Âli imrân, 65).
"İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi." (Ali İmran Suresi 67)
Bilmeyenler, "Hanifliği" İslam'dan başka ilahi bir dinin ismi olarak düşünebilir?
''Haniflik'',Allah'ı tek kabul etmek,Hakk'a yönelmek,Müşrik olmamak demektir.
"O halde, sen yüzünü, bir hanif olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirmeolamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar. (Rum suresi- 30)
"Şu da emredildi: "Yüzünü, bir hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!" (Yunus Suresi 105) '
'Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm.Müşriklerden değilim ben." (Enam Suresi 79)
De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." (Enam Suresi 161)
"Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanif olarak İbrahim'in dinine uy! O, müşriklerden değildi." (Nahl Suresi 123)
De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o." (Ali İmran Suresi 95)
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir. (Hac Suresi 31)
Kısaca Hanif ,müşrik kelimesinin zıddıdır ve Rum suresi 30. ayetten anlıyoruz ki, Allah bütün insanları ''Haniflik'' fıtratı üzerine yaratmıştır.
Haniflikle Hz. İbrahim'in yan yana sıkça anılmasınındaki maksat (doğrusunu Allah bilir) putperest bir kavim içinde doğan,babası dahi bir putperest olan Hz. İbrahim'in peygamberlik vahyedilmeden çok önce Allah'ın varlığını ve tekliğini idrak etmiş olmasıdır. O hiç bir zaman müşrik olmadı.
"Deyiniz ki biz Allah'a, bizlere indirilen (Kitab)'a; İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve oğullarına indirilenlere; Rableri tarafından Mûsa ve İsâ ya verilenlere iman ettik. Onları biribirinden ayırmayız" (el-Bakara, 2/136"
Amennâ,
Fakat yine iman ederiz ki "Hz.Muhammet (s.a.s) sadece müslümanların değil,bütün insanlığın peygamberidir .
"De ki : Ey insanlar! Ben göklerin ve yerin mülkü olan Allah'ın, size,hepinize gönderdiği peygamberiyim" (A'raf,158)
"Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik," (Enbiya,107)
Amennâ ve saddaknâ...
Bilirlerse ne ala....
Bir müslüman,diğer müslümanı veya müslüman bir cemiyeti tenkit ederken şu ilahi ikazı her zaman göz önünde bulundurmak mecburiyetindir:
"Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasin. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diger kadınlari alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi
karalamayin, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağımayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, iste onlar zâlimlerin ta kendileridir." (Hucurat 11 )
Fasık,kafir demek değildir.Müslüman olduğu halde,Allah'ın emirlerine aykırı davranan, kötü huylu, kötülük yapmayı alışkanlık hâline getiren, -genel çerçevede- günahkâr, kimsedir.
Cemaat adına, tarikat adına,parti adına ,cemiyet adına,sosyal statü adına ve ırk adına kim kime karşı ise bu ayetin muhatabıdır.
Fakat,bir çok Ehl-î Sünnet aliminin karşı çıktığı ve çıkış noktasının "Vatikan" olduğu bilinen akımların peşine gidenleri ''eleştirme'' hakkımız vardır.*
Biz bu hakkı şu ayetten almaktayız.
''Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslam'ı beğendim.'' Maide 3
Demek ki kemale ermiş bir dini yaşıyoruz,yaşamaya çalışıyoruz. Allah'ın kemale erdirdiği İslam Dini'ne,sonradan bir şekilde ekleme yapmak,yahut bir şey eksiltmek kimin haddine!
Bu bilinçle,
Buradan ulaşabileceğim kardeşlerime sesleniyorum!...
Sıfatları ve ünvanları ne olursa olsun, kim ki size İbrahimî veya Semavi Dinler'den bahseder ve "Dinlararası Diyaloğu'' savunur,ondan uzak durunuz!
Ve onlara şöyle sesleniniz:
"De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir." (Hucurat: 16)
Din gününün sahibi (Haşa) siz misiniz, Allah mı?....
Kaldı ki,
"Ne yahudiler ne de hıristiyanlar, sen onların dinlerine tabi olmadıkça asla senden razı olmazlar. Sen de ki: "Allahın hidayet yolu olan İslam, doğru yolun ta kendisidir. Sana gelen bunca ilimden sonra onların heva ve heveslerine uyacak olursan, Allaha karşı hiçbir koruyucu ve yardımcı bulamazsın." (Bakara, 120.)
Unutmamalı,
Hayat rövanşı olmayan bir mücadeledir.Gafletle geçen ömrün telafisi yoktur.
"Kim İslâm dininden başka bir din ararsa, onunki katiyyen kabul edilmeyecek ve o ahirette kaybedenlerden olacaktır." (Âl-i imran: 85)
"Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Biz suçlulardan elbette öc alacağız."(Secde: 22)
****
*Dip Not:
Amerikan Yurtdışı Misyonerler Komiserliği (ABCFM- American Board Of Commissioners For Foreign Missions-Kısaca Amerikan Bord) Türkiyede misyonerlik denince ilk akla gelen örgüttür.1820'lerden beri Türkiye'de faaliyet göstermektedir.Zamanın Merzifon Amerikan Koleji Müdürü White,bir mektubunda, "Türkiye'yi hıristiyanlaştırmak için gerekirse 500 yıl bekleyeceğiz" derken,ANCFM'in 1833 tarihli talimatında ise şunlar yazılıdır: "Bu toprakları silahsız haçlı seferleriyle geri Alacağız." Örgütün bir başka misyoneri olan Wheeler ise küstahlıkta sınır tanımayarak; "Türkler bizi istemeyebilir,ama oranın sahibi Türkler değil ki" diyordu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle