Konuk Yazar-Aydınlarocagı.org
Prof.Dr.Mustafa Erkal-Aydınlar Ocağı Genel Başkanı
9 Mayıs 2010
''3 Mayıs Türkçüler günü''
Almanya’da Aşağı Saksonya Eyaleti’nde Türk asıllı bir hanımın bakanlığa getirildiği basında yer aldı. Türk asıllı bakanın bir teklifi Almanya’yı karıştırdı. Bu teklife göre, Almanya’da “farklı dinlere ait dini sembol ve işaretlerin kullanılmaması” isteniyordu. Buna birçok çevre ve değişik partiler dini sembol ve işaretlerin Alman Bayrağındaki kartal gibi Alman kimliğinin bir parçası olduğunu belirterek tepki koymuşlardı. Bu örnek de bize her şeyin yerinde kullanılmasının doğru olacağını göstermektedir. Ne dini siyasete, ne de siyaseti dine âlet etmek; ne de bu yoldan bir şeyler beklemek uygun sayılabilir. Bizde ise tersi yapılmakta ve konular farklı yönlerden istismar edilmektedir. Bir kısır döngü şeklinde tartışmalar sürdürülmektedir.
***
Geçen hafta 3 Mayıs Türkçüler Günü kutlamaları dolayısıyla Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın toplantısında bulundum. Prof. Dr. Turan Yazgan ve Prof. Dr. Orhan Türkdoğan Hocalarımızın ve değerli üstat İlham Gencer’in konuşma ve takdimlerini izledim.
3 Mayıs Türkçüler Günü kendini Türk olarak hisseden ve Türk Milletinin mensubu sayan herkesin bayramıdır ve kutlu bir günüdür. Anadili farklı bile olsa Türk Milleti ile bütünleşen herkes; bizzat kendisi ayırım yapmadığı, etnik taassup göstermediği sürece Türk kabul edilir. Kimsenin Türklüğünü ispat etmeye de ihtiyacımız yoktur. Biz Türklerde ırkçılık tutkusu ve asabiyeti olmadığı için ırkçılık yapan herkesi kınarız ve hoş karşılamayız.
Aslında milli kimlik düşmanlığı ve vatandaşlığı red de, ırkçılığın bir çeşidi olan etnik ırkçılığa girmektedir. Bazıları ne kadar çaba gösterirse göstersin; etnik ayırımcılık ve ırkçılık demokrasi ile bağdaşmaz. Milli kimliği dışlayarak, Anayasayı çeşitliliğe zorlayarak ve egemenliğe ortak arayarak demokrasi yüceltilemez. Milletleşme olmadan demokrasi de yaşatılamaz. Bunu samimi olan herkes fark etmelidir.
Aslında 3 Mayıs 1944 acı olayları çok düşündürücüdür. Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu Türklükle iftihar eden beyanatlar verirken dönemin Cumhurbaşkanı Rahmetli İnönü farklı telden çalıyordu. Rahmetli İsmet İnönü’nün 19 Mayıs 1944 Nutku çok acı ve düşündürücü bir siyasi belgedir. II. Dünya Harbi’nin sonuçları belirlenmeye başlamıştı. Alman orduları yeniliyordu. Ülkeyi yönetenler ve o dönemin bazı basın kuruluşları hemen çark edip Almanları methetmek yerine, bu defa Sovyetler Birliğine yaranmak için olmadık şeyler yapmışlardı. Birçok makama aleni komünist olan kişiler getiriliyordu. Buna karşı tepkiler gecikmedi. Büyük fikir ve düşünce adamı Nihal Atsız mektup yayınlayarak ve Orkun Dergisi’nde yazılar yazarak bu milli tepkinin lokomotifi olmuştu. O dönem, milli aydınlardan ve gençlikten büyük destek almıştı. Milliyetçiler, dışarıya ve değişen Dünya dengesine hoş görünebilmek için yargılanmışlar, işkence görmüşler ve tabutluklara tıkılmışlardı. Bugün hayatta olmayanları rahmet ve saygıyla anıyoruz. Yaşayanlara da sağlıklı ve hayırlı günler dileyerek saygılar sunuyoruz.
Bütün bunlar Türk kimliğini dayatıldığı ve insanların Türkleştirildiği iddialarının ortaya atıldığı bir Türkiye’de oluyordu. Eğer bu iddialar geçerli olsa idi; bu acı olayların olmaması gerekirdi. Sadece bu olay değil; ama 1954 yılında Milliyetçiler Derneği’nin de kapatılmaması, 19 Mayıs 1976 nutkunda dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün milliyetçileri “eksantrik” olarak suçlamaması, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 müdahalelerinde milliyetçilerin çeşitli cezalara çarptırılmamaları, denge sağlamak için haksız suçlamalarla, idamlarla ve işkencelerle karşılaşmamaları gerekirdi.
Bu yazı 1,477 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2022
Değerli Devlet Adamı Rahmetli Alparslan Türkeş'in Ardından
-
25 Mart 2021
''Türk-İslam Sentezi'' ve Garip Yakıştırmalar
-
28 Mart 2020
Virüslü Genel Manzara
-
4 Şubat 2020
İstanbul Kanalı Üzerine
-
1 Ocak 2020
Milli Marşımıza Ve Türkçeye Yapılan Saygısızlık ve Bir Sapıklık Örneği
-
26 Kasım 2019
Aranan Bir Kayıp: İnsan Hakları
-
7 Şubat 2019
Türk Dünyasının Bazı Sorunları
-
9 Ocak 2019
Ümmet Soslu Yeni Türkiye Oyunu
-
21 Aralık 2015
Türklüğün Gururu Prof.Dr. Aziz Sancar
-
24 Kasım 2015
Iğdır'da 42. Şura
-
5 Eylül 2015
Psikolojik Savaş ve İstikrar
-
14 Temmuz 2015
Koalisyon Mecburiyeti
-
23 Nisan 2015
Seçim Öncesinin Gündemi
-
9 Şubat 2015
Başkanlık Sistemi Tuzağı
-
1 Aralık 2013
1920 Ve 1923 Ruhları
-
4 Ağustos 2013
İleri Demokraside İlerlerken !
-
12 Haziran 2013
Kosova ve Balkan Gerçeği
-
30 Nisan 2013
Çözüm ve Barışın Arka Planı
-
8 Nisan 2013
Çelişkiler Yumağı
-
30 Mart 2013
Ters İşleyen Barış Süreci
Yorumlar
+ Yorum Ekle