Üşüyen Değil Davası Olan MUHSİN BAŞKAN
Günümüzde imajlar öğretmekten ziyade tüketmeye yönelik, hatta saldırıyı içinde barındıran bir silah olarak algılanmalıdır! Bu vasatın tüketim malzemesi yapmayacağı şey yoktur. İnsan, kavram, değer
her şey tüketilebilir. Bunun en tipik örneği ömrü boyunca karnı doymadan yaşayan, dünyadaki varlığını” bir gölgede oturan yolcuya” benzeten bir peygamberin ümmetinin kutlu doğum pilavı gibi
Bir garabete, bir sapmaya düşmüş olmalarıdır!
Emin olunuz bu “kutlu doğum pilavını(!)” düzenleyenler aynı zamanda bir hizmet yaptığı varsayımı ile kendilerini bahtiyar sayıyorlardır!
Şimdi ülkücü camianın BÜYÜK BİRLİK KANADI “ebedi genel başkanımız” gibi bir garabetle maluller!
Biz Allahın elçisine böyle bir sıfat vermemişken her faninin ölümlü olduğu şuuruna sahipken önce Merhum Başkan’ın arkadaşları onu ölçülerimiz dışında ululamaktan vazgeçmelidir! Bu başkana sevgi değil onu anlamamaktır!
Geleneğimizde ehlisünnet anlayışı Alevileri niçin sorunlu bulmaktadır ya da biz Kemalistleri niçin sorunlu bulmaktayız? Çünkü bunlar Hazreti Ali efendimizi ve Kemal Atatürk’ü adeta kimliğinden soyutlarcasına bir ululama içerisindedirler! Elbette BÜYÜK BİRLİK camiası bu noktalarda değiller ama
gidişi doğru görmemekteyim.
Kutsal körlük denen bir şey vardır: önce yanındakiler, emanetçileri onun fikrini siyasi ahlakını esas alarak yola devam etmelidirler. Türkiye’de “MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN ARKADAŞLARI” ifadesinin bir karşılığı olmalıdır! Hiç kimse bu değere ters gelecek davranışı göstermemelidir! Camianın ileri gelenleri bir bütünlük arz etmiyor! Birisi suikast derken, devletin ihmali derken diğeri ilgililere teşekkür yarışında. Muhsin Yazıcıoğlu olsaydı şimdiye kadar gerekirse kendi yöntemiyle ne olduğunu söyler vatandaşı, partili partisiz onu sevenleri ikna ederdi! Zaman zaman emanetçilerinden “biz Muhsin başkanın arkadaşlarıyız başkasına benzemeyiz “gibi külhan bey ifadeler işitiyoruz ama hala başkanın akıbeti belli değil! Ve bu sözünde bir anlamı kalmadı korkum ve kaygım artık milletimiz nezdinde “ Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları” sözünün bir karşılığının kalmaması!
MUHSİN YAZICIOĞLU SADECE KENDİ CAMİASINA AİT SAYILMAYACAK KADAR ÖNEMLİ BİR ŞAHSİYETTİR! YAPILMASI GEREKEN ONUN ŞİFRESİNİN ÇÖZÜLMESİ, HANGİ KAYNAKLARDAN
NASIL BESLENDİĞİNİN VE MİLLET İDEALİNİN ÖLÇÜLERİNİN ANLAŞILMASIDIR! ÖZELLİKLE TÜRKİYE’DE
BİR HANDİKAP OLAN ANILAN KİŞİNİN ŞAHSİYETİNDEN PAY ALMA HAFİFLİĞİNE DÜŞÜLMEMESİDİR!
Muhsin Başkan siyasilere, genç siyasetçilere model olacak bir ALPEREN’Dİ… Camianın bu çerçevede onun siyasi kaynaklarını, siyasi ahlakını, millet ve nizamı âlem sevdasını, Türk ve İslam dünyası ile ilişkilerini beklentilerini, muhalefet anlayışını, birlik idealini belirleyip yola çıkması ve kesinlikle onu “üşüyorum” şiirine hapseden magazin ve tüketim tuzağına düşmemesi gerekir!
Üşüyen değil milletinin dualarıyla fani âlemden baki âleme yolculuk eden ve “Allah’ın kardan kefene sardığı” davası olan Merhum Başkanıma rahmet diliyorum!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle