"Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz"
Bu meşhur atasözümüz,bir toplumun ya da çevrenin kabullenemeyeceği ,tepki vereceği bir şeyin yapılmaması,söylenmemesi, aksi takdirde,karşılığının bulunacağı anlamında kullanılagelmiştir.
Yani,bir tür "racon kesme"nin ifadesi olarak bilinçaltımıza yerleşmiştir.
Oysa bu söz bir tüccarın kafasında aynı çağrışımı yapmaz.
Akıllı bir tüccar müslüman mahallesinde hakikaten salyangoz satmaz.Çünkü alıcısı olmadığını bilir.
Bu yüzden salyangoz yerine mesala balık satmayı tercih eder.
ABD,Bush yönetimi döneminde Ortadoğu'daki sınırların yeniden çizileceğini Dışişleri Bakanlığı ağzı ile duyurmakla kalmamış,BOP ve GOP isimli yeni projeler ortaya koymuştu.
Hatta o zamanlar Türkiye Başbakanı,"Ben Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıyım" deyivermişti.
Proje,"Büyük İsrail Devleti" hayalini çağrıştırdığından özellikle ülkemizde büyük tepki gördü.
ABD,"müslüman mahallesinde salyongoz satmaya" yeltenmişti ama müşterisi yoktu.
Uyandılar.
Bahsi geçen bölge,Batı'nın 100 yıl kadar önce, yıkmak için 50 türlü dalevere çevirdiği Osmanlı Devleti'nın hakimiyetindeydi.Buralarda adaletin ve hoşgörünün yıllarca bayraktarlığını yapmış böyle bir gücün eksikliği son yüz yılda acı tecrübelerle hissedilmişti.
Bölge halkı için Osmanlı büyük bir özlemdi.
Nasıl ki,"Kürt Açılımı" tepki çekince adı önce "Demokratik Açılım" oldu,sonra da "Milli Birlik Projesi"ne çevrildi.
BOP da oldu "Yeni Osmanlıcılık."
''Madem Büyük Ortadoğu Projesi olmadı, 'Yeni Osmanlıcılık' verelim" dediler.
Bu süreçte Ahmet Davutoğlu'nun İçişleri Bakanlığı'na atanması da boşuna değil.
Davutoğlu, 28.10.2008 tarihinde,Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı sıfatıyla,Siyasi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (SETA) ile Washington'daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen, "Türkiye, bölge ve Türk-Amerikan ilişkileri" konulu konferansa baş konuşmacı olarak katılmıştı.
Bu oturumda,ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissenger ile Ahmet Davutoğlu karşılaştırması yaparak,Davutoğlu için, "Türkiye'nin Henry Kissinger'ı" demişti.
Buraya dikkat,Mark Parris'ın "Türkiye'nin Henry Kissinger'ı" dediği Davutoğlu,o gün henüz Türk Dışişleri bakanı değildi.
Bu toplantıdan 7 ay sonra Davutoğlu,kabine değişikliğine giden hükümetin yeni Dışişleri Bakanı olarak atandı.Milletvekili olmayan Ahmet Davutuğlu,AKP hükümetinde Meclis dışından kabinede görev alan ilk isim oldu.
Uluslararası İlişkiler, bölgesel analizle üzerine çalışmalarıyla tanınan Davutoğlu,2001 yılında Küre yayınlarından çıkan "Stratejik Derinlik / Türkiyenin Uluslararası Konumu" adlı kitabının önsözünde şöyle diyor:
"Türkiyeyi çevreleyen yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta havzaları, coğrafi olarak dünya anakıtasının merkezini, tarihî olarak da insanlık tarihinin ana damarının şekillendiği alanları kapsamaktadır. Soğuk savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiyenin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Modernite Avrupa-merkezli bir tarihî sürecin eseriydi; küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşımaktadır. Tarihî birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye Tarihî derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafî derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjoktürlere daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke konumu kazanacaktır."
"Yeni Osmanlıcılık Projesi''ne daha uygun bir isim bulamazlardı doğrusu.
Bazı dostlarımız soruyor: "Yahu sizi anlamak amma zor,yıllarca Osmanlı lafları ettiniz,İla-i Kelimetullah,Nizam-ı Alem Davası dediniz,şimdi bu yapılanlara niye karşı çıkıyorsunuz?
Doğrudur.Osmanlı'yı sever,ihtişamı ile gurur duyarız.Fakat biz, İhsanı Yaradan'dan biliriz. ABD projelerine lütuf nazarıyla bakmadığmız gibi taşeronu de olmayız.
Böyle biline...
Not:
*Bu yazının muhteva olarak olmasa da, mana olarak Aslan Bulut'un Yeni Osmanlı değil, Amerikan Orta Doğu'su! adlı yazısıyla aynı güne denk gelmesi tamamıyle tevâfuktur. Ne de olsa aklın yolu bir.
*Kurban Bayramız Mübarek olsun.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle